History

tidy

Meanings of "tidy" in Turkish English Dictionary : 39 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	tidy adj.	düzenli
2	Common Usage	tidy adj.	derli toplu
General
3	General	tidy n.	çöp sepeti
4	General	tidy n.	tertip
5	General	tidy n.	ıvır zıvır kutusu
6	General	tidy n.	düzen sağlamaya yarayan eşya
7	General	tidy n.	ufak tefek nesnelerin konduğu kutu
8	General	tidy v.	temizlemek
9	General	tidy v.	çekidüzen vermek
10	General	tidy v.	toparlamak
11	General	tidy v.	derleyip toplamak
12	General	tidy v.	düzeltmek
13	General	tidy adj.	muntazam
14	General	tidy adj.	temiz
15	General	tidy adj.	şık
16	General	tidy adj.	oldukça büyük
17	General	tidy adj.	çok
18	General	tidy adj.	toplu
19	General	tidy adj.	tertipli
20	General	tidy adj.	hatırı sayılır (bir miktar)
21	General	tidy adj.	intizamlı
22	General	tidy adj.	epey
23	General	tidy adj.	aklı başında
24	General	tidy adj.	zeki
25	General	tidy adj.	pahada ağır
26	General	tidy adj.	kıymetli
27	General	tidy adj.	mühim
28	General	tidy adj.	uygun
29	General	tidy adj.	münasip
30	General	tidy adj.	tombul
31	General	tidy adj.	dolgun
32	General	tidy adj.	etli
Colloquial
33	Colloquial	tidy adj.	yeterli
34	Colloquial	tidy adj.	tatmin edici
Furniture
35	Furniture	tidy n.	sandalyenin kollarını örtmeye yarayan dekoratif koruyucu kaplama
36	Furniture	tidy n.	dikiş, makyaj gibi malzemelerinin saklanabileceği cepli veya bölmeli kap
37	Furniture	tidy n.	lavaboda küçük çöpleri boşaltmaya yarayan delikli bölme
British Slang
38	British Slang	tidy adj.	güzel
39	British Slang	tidy adj.	hoş

Meanings of "tidy" with other terms in English Turkish Dictionary : 70 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	tidy betty n.	şömine siperliği
2	General	tidy sum n.	çok sayıda olan şey
3	General	tidy sum n.	büyük miktar
4	General	tidy sum n.	büyük ölçü
5	General	tidy sum n.	büyük oran
6	General	tidy up v.	çeki düzen vermek
7	General	tidy up v.	bir düzene sokmak
8	General	tidy out v.	temizlemek
9	General	tidy oneself up v.	üstünü başını düzeltmek
10	General	tidy up v.	düzeltmek
11	General	tidy up v.	toplamak (dağınık bir yeri veya eşyayı)
12	General	tidy oneself up v.	kendine bir çekidüzen vermek
13	General	tidy up v.	derleyip toplamak
14	General	tidy up v.	toparlamak
15	General	tidy up v.	toparlanmak
16	General	tidy up v.	toplamak
17	General	tidy up v.	etrafı toparlamak
18	General	tidy out v.	toparlamak
19	General	tidy oneself up v.	toparlanmak
20	General	tidy up v.	derleyip toparlamak
21	General	tidy up v.	bir çekidüzen vermek
22	General	tidy up v.	ortalığı toplamak
23	General	keep (somewhere) tidy v.	düzenli tutmak
24	General	be tidy v.	düzenli olmak
25	General	tidy one's hair v.	saçlarını düzeltmek
26	General	tidy one's hair v.	saçını düzeltmek
27	General	be tidy v.	tertipli olmak
28	General	tidy up the room v.	odayı toplamak
29	General	tidy the house v.	evi toplamak
30	General	tidy the room v.	odayı toplamak
31	General	tidy up the house v.	evi toplamak
32	General	tidy up the kitchen v.	mutfağı toparlamak
33	General	tidy up the kitchen v.	mutfağı toplamak
34	General	tidy up v.	etrafı toplamak
35	General	tidy up the kitchen v.	mutfağı toparlamak/düzeltmek
36	General	tidy up the kitchen v.	mutfağa çeki düzen vermek
37	General	tidy up v.	ortalığı toparlamak
38	General	neat and tidy adj.	temiz ve düzenli
39	General	tidy [obsolete] adj.	çalışkan
40	General	tidy [obsolete] adj.	titiz
41	General	tidy [obsolete] adj.	nezih
42	General	tidy [obsolete] adj.	maharetli
43	General	tidy [obsolete] adj.	tam zamanında olan
44	General	tidy [obsolete] adj.	yerinde
45	General	tidy [dialect] adv.	düzgünce
46	General	tidy [dialect] adv.	tertipli bir şekilde
47	General	tidy [dialect] adv.	muntazaman
Phrasals
48	Phrasals	tidy away [brit] v.	etrafı toparlamak üzere (bir şeyi) yerine koymak
49	Phrasals	tidy up after someone v.	birinin pisliğini temizlemek
50	Phrasals	tidy up after someone v.	birinin dağınıklığını toparlamak
51	Phrasals	tidy up after v.	(birinin) pisliğini temizlemek
52	Phrasals	tidy up after v.	(birinin) dağınıklığını toparlamak
53	Phrasals	tidy up something v.	bir şeyi düzeltmek/düzene koymak
54	Phrasals	make something tidy v.	(odayı vb) düzeltmek
Colloquial
55	Colloquial	clean and tidy adj.	derli toplu
56	Colloquial	clean and tidy adj.	temiz ve düzenli
57	Colloquial	tidy your room expr.	odanı düzelt
58	Colloquial	tidy your room expr.	odanı topla
59	Colloquial	keep the desk tidy expr.	sıranızı temiz tutun
Idioms
60	Idioms	keep something tidy v.	düzenli tutmak
Speaking
61	Speaking	keep your room tidy expr.	odanı düzenli bırak
62	Speaking	keep your room tidy expr.	odanı düzenli tut
63	Speaking	keep the classroom tidy expr.	sınıfı temiz tutun
64	Speaking	keep your classroom tidy expr.	sınıfınızı düzenli tutun
65	Speaking	keep the classroom tidy expr.	sınıfı düzenli tutun
66	Speaking	keep the classroom tidy expr.	sınıfı temiz tut
Trade/Economic
67	Trade/Economic	tidy sum n.	yüksek miktarda kazanç/fiyat
Marine
68	Marine	clean and tidy adj.	neta
Botanic
69	Botanic	tidy tips (layia platyglossa) n.	kaliforniya'ya özgü, beyaz renkli çiçek başları olan tek yıllık bir bitki
British Slang
70	British Slang	bang-tidy adj.	seksi