History

temiz

Meanings of "temiz" in English Turkish Dictionary : 74 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	temiz	clear adj.
2	Common Usage	temiz	clean adj.
3	Common Usage	temiz	white adj.
General
4	General	temiz	cherubimic n.
5	General	temiz	pure adj.
6	General	temiz	spruce adj.
7	General	temiz	clarion adj.
8	General	temiz	chaste adj.
9	General	temiz	sanitary adj.
10	General	temiz	unstained adj.
11	General	temiz	unpolluted adj.
12	General	temiz	tidy adj.
13	General	temiz	natty adj.
14	General	temiz	net adj.
15	General	temiz	unsoiled adj.
16	General	temiz	neater adj.
17	General	temiz	decent adj.
18	General	temiz	crisp adj.
19	General	temiz	respectable adj.
20	General	temiz	virgin adj.
21	General	temiz	unspotted adj.
22	General	temiz	virtuous adj.
23	General	temiz	sharp adj.
24	General	temiz	white adj.
25	General	temiz	country adj.
26	General	temiz	fair adj.
27	General	temiz	crystalline adj.
28	General	temiz	stainless adj.
29	General	temiz	kosher adj.
30	General	temiz	hygienic adj.
31	General	temiz	neat adj.
32	General	temiz	trim adj.
33	General	temiz	clean adj.
34	General	temiz	clear adj.
35	General	temiz	fresh adj.
36	General	temiz	clean-handed adj.
37	General	temiz	nonstaining adj.
38	General	temiz	ruly adj.
39	General	temiz	waste free adj.
40	General	temiz	cast [obsolete] adj.
41	General	temiz	regular adj.
42	General	temiz	nice adj.
43	General	temiz	tosh [scottish] adj.
44	General	temiz	toshy [dialect] adj.
45	General	temiz	unwemmed adj.
46	General	temiz	virginal adj.
47	General	temiz	lily-white adj.
48	General	temiz	healthful adj.
49	General	temiz	honest-to-god adj.
50	General	temiz	honest-to-goodness adj.
51	General	temiz	hot adj.
52	General	temiz	graith [dialect] [uk] adj.
53	General	temiz	compt [obsolete] adj.
54	General	temiz	douce [dialect] [uk] adj.
55	General	temiz	feat [dialect] [uk] adj.
56	General	temiz	inguilty [obsolete] adj.
57	General	temiz	straight adj.
58	General	temiz	neatly adv.
59	General	temiz	cleanly adv.
60	General	temiz	fairly adv.
Colloquial
61	Colloquial	temiz	unturbid adj.
Idioms
62	Idioms	temiz	pure in heart adj.
63	Idioms	temiz	in the clear expr.
64	Idioms	temiz	as clean as a whistle expr.
Technical
65	Technical	temiz	sanitary adj.
66	Technical	temiz	fresh adj.
67	Technical	temiz	neat adj.
Computer
68	Computer	temiz	clear adj.
Latin
69	Latin	temiz	mundus adj.
Archaic
70	Archaic	temiz	candid adj.
71	Archaic	temiz	terse adj.
72	Archaic	temiz	tight [dialect] adj.
73	Archaic	temiz	undrossy adj.
Slang
74	Slang	temiz	on the natch expr.

Meanings of "temiz" with other terms in English Turkish Dictionary : 435 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	temiz hava kanalı	clean air duct n.
2	General	musevi şeriatına göre temiz sayılan et	kasher n.
3	General	temiz havalı yer	sanatorium n.
4	General	temiz ortam	virgin medium n.
5	General	temiz kopya	fair copy n.
6	General	temiz aşk	idyll n.
7	General	temiz raporu	certificate of good health n.
8	General	temiz ifade	articulation n.
9	General	temiz para	chink n.
10	General	temiz oluş	cleanliness n.
11	General	temiz toplum	decent society n.
12	General	temiz oda	clean room n.
13	General	temiz enerji	clean energy n.
14	General	temiz çevre	clean environment n.
15	General	temiz bir sayfa	opportunity to start over n.
16	General	temiz bir sayfa	clean slate n.
17	General	temiz bir sayfa	new chance n.
18	General	temiz bir sayfa	fresh start n.
19	General	temiz bir sayfa	new beginning n.
20	General	temiz yaşam	clean life n.
21	General	temiz açıklık	clear spacing n.
22	General	temiz açıklık	clear distance n.
23	General	havanın temiz tutulması kanunu	clean air act n.
24	General	temiz kopya	clean copy n.
25	General	temiz işyeri	clean workstation n.
26	General	temiz hava	clean air n.
27	General	temiz kum	clean sand n.
28	General	temiz açıklık	clearance of span n.
29	General	temiz hacim	clean space n.
30	General	temiz gelecek	clean future n.
31	General	temiz gelecek	secure future n.
32	General	temiz hava	fresh air n.
33	General	temiz su deposu	clear-water reservoir n.
34	General	temiz ev	clean house n.
35	General	avrupa için daha temiz kentsel ulaşım	cleaner urban transport for europe n.
36	General	temiz teknoloji	clean technology n.
37	General	temiz teknoloji	clean tech n.
38	General	mera/otlak/yayla vb yerlerde yerden çıkan (temiz) su kaynağı	pasture spring n.
39	General	temiz çarşaflar	clean sheets n.
40	General	temiz çarşaf	clean sheet n.
41	General	temiz gökyüzü	blue sky n.
42	General	temiz kan	arterial blood n.
43	General	temiz aşk	idyl n.
44	General	temiz havalı yer	sanitarium n.
45	General	temiz havalı yer	sanatarium n.
46	General	temiz kağıdı	letter of clearance n.
47	General	temiz kalp	clean heart n.
48	General	temiz dişler	clean teeth n.
49	General	temiz ve kirletici maddelerden arınmış olma durumu	taintlessness n.
50	General	temiz iş	clean job n.
51	General	çok temiz	very clean n.
52	General	temiz olmama	uncleanness n.
53	General	temiz hava	a breath of fresh air n.
54	General	(hristiyanlıkta) temiz pazartesi	blue monday n.
55	General	temiz şey	decency n.
56	General	temiz kimse	inexperienced person n.
57	General	temiz kimse	inexpert n.
58	General	(eski alkolik) bir süredir temiz olma	dryness n.
59	General	temiz teknoloji	cleantech n.
60	General	bir temiz dövme	beating-up n.
61	General	temiz bir dayak atmak	give a good thrashing v.
62	General	temiz tutmak	keep it clean v.
63	General	temiz tutmak	keep clean v.
64	General	temiz tutmamak	not to keep clean v.
65	General	temiz tutmamak	keep unclean v.
66	General	temiz hava almaya çıkmak	go out for fresh air v.
67	General	biraz temiz hava almak	get some fresh air v.
68	General	temiz havaya çıkmak	go out for fresh air v.
69	General	çevreyi temiz tutmak	keep the environment clean v.
70	General	sabıkası temiz olmak	have a clean criminal record v.
71	General	temiz görünmek	seem clean v.
72	General	temiz kokmak	smell clean v.
73	General	temiz görünmek	look clean v.
74	General	(bir araştırmadan vb) temiz çıkmak	come up clean v.
75	General	(gbt vb) temiz çıkmak	come up clean v.
76	General	temiz kağıdı almak	pass muster v.
77	General	temiz giysiler giymek	revest [obsolete] v.
78	General	temiz ahlaklı	morally justified adj.
79	General	temiz kalpli	homespun adj.
80	General	en temiz	neatest adj.
81	General	temiz kalpli	harmless adj.
82	General	temiz giyimli	trig adj.
83	General	temiz ahlaklı	clean adj.
84	General	temiz (kopya)	fair adj.
85	General	temiz ve yakışıklı	trim adj.
86	General	temiz giyinen	neatly dressed adj.
87	General	temiz kalpli	truehearted adj.
88	General	kadar temiz	as clear as adj.
89	General	temiz pak	sparkingly clean adj.
90	General	temiz kalpli	ingenuous adj.
91	General	temiz kalpli	simple adj.
92	General	temiz giyimli	neat adj.
93	General	temiz ve zarif	spruce adj.
94	General	en temiz	cleanest adj.
95	General	temiz giyimli	spruce adj.
96	General	daha temiz	neater adj.
97	General	temiz giyimli	smug adj.
98	General	temiz tıraşlanmış	clean shaven adj.
99	General	temiz olmayan	grungy adj.
100	General	temiz yürekli	clean hearted adj.
101	General	kalbi temiz	clean hearted adj.
102	General	temiz kalmış	clean-living adj.
103	General	temiz kalpli	simple-hearted adj.
104	General	temiz giyimli	well-groom adj.
105	General	temiz görünümlü	well-groomed adj.
106	General	saf (ve temiz)	intemerate adj.
107	General	temiz ve düzenli	neat and tidy adj.
108	General	temiz ve sağlıklı	bracing adj.
109	General	kalbi temiz	pure-hearted adj.
110	General	temiz kalpli	pure-hearted adj.
111	General	son derece temiz	antiseptic adj.
112	General	aşırı temiz	ultraclean adj.
113	General	tamamen temiz	ultraclean adj.
114	General	temiz giyimli olmayan	ungroomed adj.
115	General	temiz kalpli	unjaundiced adj.
116	General	temiz (hava)	lively adj.
117	General	temiz, ferah ve hoş kokulu (hava)	winy adj.
118	General	temiz ve parlak	bright adj.
119	General	temiz ve şık	brisk [obsolete] adj.
120	General	temiz sesli	clarisonus adj.
121	General	üstü başı temiz	groomed adj.
122	General	aşırı temiz	overclean adj.
123	General	abartılı derecede temiz	overclean adj.
124	General	temiz kalpli	dewy-eyed adj.
125	General	temiz ve sınırları belli	incised adj.
126	General	temiz kalpli	ingenious [obsolete] adj.
127	General	erdemli ve temiz	clean-cut adj.
128	General	ahlaki açıdan temiz	clean-living adj.
129	General	ahlaki açıdan temiz	cleanly [obsolete] adj.
130	General	dini açıdan temiz	cleanly [obsolete] adj.
131	General	temiz teknoloji kullanan	clean-tech adj.
132	General	beklenmedik şekilde temiz ve parlak	shining adj.
133	General	temiz yüzlü	fresh-faced adj.
134	General	temiz giyimli	smicker adj.
135	General	temiz giyimli	smirk [obsolete] adj.
136	General	temiz ve şık	sunday-go-to-meeting adj.
137	General	aşırı temiz	superclean adj.
138	General	neredeyse temiz	superclean adj.
139	General	temiz bir şekilde	cleanly adv.
140	General	temiz bir şekilde	sanitarily adv.
141	General	temiz kalplilikle	gullibly adv.
142	General	temiz bir biçimde	cleanly adv.
143	General	temiz bir şekilde	respectably adv.
144	General	temiz olarak	clean adv.
145	General	bir temiz	thoroughly adv.
146	General	bir temiz	severely adv.
147	General	bir temiz	properly adv.
148	General	temiz bir biçimde	neat adv.
149	General	temiz olmayan bir şekilde	uncleanly adv.
150	General	temiz bir şekilde	cleanlily adv.
151	General	temiz havlu kalmamış	the towels have run out expr.
Phrases
152	Phrases	çevreyi temiz tutalım	keep the environment clean expr.
153	Phrases	çevremizi temiz tutalım	keep our environment clean expr.
154	Phrases	okulu temiz tut	keep the school clean expr.
155	Phrases	okulu temiz tutun	keep the school clean expr.
156	Phrases	sınıfı temiz tutun	keep the classroom clean expr.
157	Phrases	sınıfı temiz tut	keep the classroom clean expr.
158	Phrases	sınıfı temiz tut	keep the class clean expr.
159	Phrases	temiz tut	keep it clean expr.
Proverb
160	Proverb	vicdanı temiz olan rahat uyur	a clean conscience is a good pillow
161	Proverb	vicdanı temiz olan rahat uyur	a clean conscience makes a soft pillow
162	Proverb	vicdanı temiz olan başını yastığa rahat koyar	a clean conscience makes a soft pillow
Colloquial
163	Colloquial	temiz bir sopa	ass-whooping n.
164	Colloquial	temiz araba	drivability n.
165	Colloquial	temiz araba	driveability n.
166	Colloquial	çok temiz kullanılmış ikinci el araba	cream puff n.
167	Colloquial	çok temiz kullanılmış ikinci el araba	cream puff n.
168	Colloquial	temiz genç erkek	choirboy n.
169	Colloquial	temiz hava	ozone n.
170	Colloquial	yumuşak ve temiz kar bölgeleri arayıp duran kayakçı	powder monkey n.
171	Colloquial	temiz hava tutkunu	fresh-air fiend n.
172	Colloquial	biraz temiz hava almak	get some air v.
173	Colloquial	temiz havaya çıkmak	get some air v.
174	Colloquial	(uyuşturucu madde kullanmamak anlamında) temiz	clean adj.
175	Colloquial	(sicili) temiz	clean adj.
176	Colloquial	sicili temiz	clean adj.
177	Colloquial	(üzerinde silah/bıçak olmama anlamında) temiz	clean adj.
178	Colloquial	temiz ve düzenli	clean and tidy adj.
179	Colloquial	temiz (içkiyi bırakmış)	dry adj.
180	Colloquial	üstü temiz	clean adj.
181	Colloquial	temiz giyimli	gemmy [uk] adj.
182	Colloquial	ellerini temiz tut	keep your hands clean expr.
183	Colloquial	odanızı temiz tutun	keep your room clean expr.
184	Colloquial	odanı temiz tut	keep your room clean expr.
185	Colloquial	odayı temiz tut	keep the room clean expr.
186	Colloquial	sıranızı temiz tutun	keep the desk tidy expr.
Idioms
187	Idioms	temiz iş	cushy number [brit] n.
188	Idioms	temiz iş	a cushy number n.
189	Idioms	temiz kod	clean code n.
190	Idioms	temiz, sağlıklı, lekesiz, diri bir cilt	schoolgirl complexion n.
191	Idioms	işini iyi ve temiz yapan kişi	a safe pair of hands n.
192	Idioms	temiz defter	the slate wiped clean n.
193	Idioms	temiz bir sayfa	a clean sheet n.
194	Idioms	temiz bir sayfa	a clean page n.
195	Idioms	temiz kopya	fair copy n.
196	Idioms	temiz kopya	clean copy n.
197	Idioms	temiz sayfa	clean sheet n.
198	Idioms	temiz bir sayfa	a clean slate n.
199	Idioms	vicdanın temiz olması	clear conscience n.
200	Idioms	(o kadar temiz ki) bal dök yala	so clean you could eat off the floor n.
201	Idioms	temiz kimse/karakter	white hat n.
202	Idioms	temiz bir sayfa	a clean sheet/slate n.
203	Idioms	temiz bir kalp	a heart of gold n.
204	Idioms	temiz hava alma	breath of fresh air n.
205	Idioms	temiz hava	breath of fresh air n.
206	Idioms	temiz bir sicili olmak	keep (one's) slate clean v.
207	Idioms	kalbi temiz, altın kalpli olmak	come from a good place v.
208	Idioms	kalbi temiz olmak	have one's heart in the right place v.
209	Idioms	kalbi temiz olmak	have a heart of gold v.
210	Idioms	temiz bir sayfa açmak	start over with a clean slate v.
211	Idioms	temiz kağıdı almak	get a clean bill of health v.
212	Idioms	temiz bir sayfa açmak	start off with a clean slate v.
213	Idioms	bir süre temiz kaldıktan sonra tekrar alkole başlamak	fall off the wagon v.
214	Idioms	bir süre temiz kaldıktan sonra tekrar alkole düşmek	fall off the wagon v.
215	Idioms	bir süre temiz kaldıktan sonra kaldığı yerden devam etmek (alkol, sigara, uyuşturucu, aşırı yeme)	fall off the wagon v.
216	Idioms	bir temiz dövmek	clean house v.
217	Idioms	bir temiz dayak atmak/pataklamak	clean house v.
218	Idioms	temiz bir sayfa açıp devam etmek	write off (one's) losses v.
219	Idioms	temiz durumda olmak	be in mint condition v.
220	Idioms	(birini) bir temiz dövmek	clean (one's) plow v.
221	Idioms	temiz kağıdı almak	have clean bill of health v.
222	Idioms	temiz kağıdı verilmek	be given a clean bill of health v.
223	Idioms	temiz tabak	clean plate v.
224	Idioms	bir temiz dövmek	clean plow v.
225	Idioms	temiz bir sayfa açmak	have a clean slate v.
226	Idioms	temiz bir sayfa açmak	start with a clean slate v.
227	Idioms	(birini) bir temiz/evire çevire dövmek	clean the floor (up) with (one) v.
228	Idioms	bir temiz/evire çevire dövmek	clean the floor up with v.
229	Idioms	(birini bir güzel/bir temiz) azarlamak	give (one) a (good) bawling out v.
230	Idioms	(birini bir güzel/bir temiz) haşlamak	give (one) a (good) bawling out v.
231	Idioms	(birine bir güzel/bir temiz) fırça çekmek	give (one) a (good) bawling out v.
232	Idioms	(birini bir güzel/bir temiz) azarlamak	give (one) a (good) talking to v.
233	Idioms	(birini bir güzel/bir temiz) haşlamak	give (one) a (good) talking to v.
234	Idioms	(birine bir güzel/bir temiz) fırça çekmek	give (one) a (good) talking to v.
235	Idioms	birini (bir güzel/bir temiz) azarlamak	give someone a (good) talking to v.
236	Idioms	birini bir (güzel/bir temiz) haşlamak	give someone a (good) talking to v.
237	Idioms	birine (bir güzel/bir temiz) fırça çekmek	give someone a (good) talking to v.
238	Idioms	(birini bir güzel/bir temiz) azarlamak	give (one) a (good) working over v.
239	Idioms	(birinin bir güzel/bir temiz) canına okumak	give (one) a (good) working over v.
240	Idioms	(birini bir güzel/bir temiz) dövmek	give (one) a (good) working over v.
241	Idioms	(birini bir güzel/bir temiz) pataklamak	give (one) a (good) working over v.
242	Idioms	(birine bir güzel/bir temiz) dayak atmak	give (one) a (good) working over v.
243	Idioms	kalbi temiz olmak	have heart in the right place v.
244	Idioms	kalbi temiz olmak	have your heart in the right place v.
245	Idioms	meşru/temiz bir yaşam sürmek	stay on (the right) track v.
246	Idioms	temiz yüzlü	blue eyed adj.
247	Idioms	temiz yüzlü	blue-eyed adj.
248	Idioms	kalbi temiz	pure in heart adj.
249	Idioms	temiz sayfa	blank canvas adv.
250	Idioms	temiz tuval	blank canvas adv.
251	Idioms	çok temiz	you could eat your dinner off that expr.
252	Idioms	hiç temiz değil	none too clean expr.
253	Idioms	fakir ama temiz/dürüst	poor but clean expr.
254	Idioms	kalbi temiz	somebody's heart is in the right place expr.
255	Idioms	bir temiz	eight ways from sunday expr.
256	Idioms	bir temiz	eight ways to sunday expr.
257	Idioms	(birinin) kalbi temiz	(one's) heart is in the right place expr.
258	Idioms	kalbi temiz	one's heart is in the right place expr.
Speaking
259	Speaking	çevremizi temiz tutmalıyız	we should keep our environment clean expr.
260	Speaking	çevreyi temiz tut	keep the environment clean expr.
261	Speaking	sınıfı temiz tutun	keep the classroom tidy expr.
262	Speaking	sıraları temiz tutun	keep the desks clean expr.
263	Speaking	sınıfı temiz tut	keep the classroom tidy expr.
264	Speaking	temiz iş	neatly done expr.
265	Speaking	temiz olduklarından emin olmalıyız	we have to make sure they're clean expr.
266	Speaking	tahtayı temiz tut	keep the board clean expr.
267	Speaking	tahtayı temiz tutunuz	keep the board clean expr.
268	Speaking	tahtayı temiz tutun	keep the board clean expr.
269	Speaking	oda küçük ve temiz	the room is small and clean expr.
Trade/Economic
270	Trade/Economic	belgesiz kambiyo senedi temiz	clean bill of exchange n.
271	Trade/Economic	temiz yüreklilik	goodwill n.
272	Trade/Economic	temiz kağıdı	clearance n.
273	Trade/Economic	temiz kalplilik	goodwill n.
274	Trade/Economic	temiz nüsha	fair copy n.
275	Trade/Economic	temiz sağlık raporu	clean bill of health n.
276	Trade/Economic	temiz sözleşme	clean charter n.
277	Trade/Economic	temiz konşimento	clean bill of lading n.
278	Trade/Economic	temiz kömür sistemleri	clean coal systems n.
279	Trade/Economic	temiz akreditif	clean letter of credit n.
280	Trade/Economic	temiz konişmento	clean bill of lading n.
281	Trade/Economic	temiz dalgalanma	clean float n.
282	Trade/Economic	temiz olmayan konşimento	unclean bill of lading n.
283	Trade/Economic	(ödeme faaliyetlerinde) sicili temiz	financial adj.
Law
284	Law	temiz sabıka kaydı	clean criminal record n.
285	Law	temiz eller operasyonu	operation clean hands n.
286	Law	temiz kira sözleşmesi	clean charter n.
287	Law	temiz konşimento	clean bill of lading n.
288	Law	temiz sözleşme	clean charter n.
289	Law	temiz kağıdı	safe paper n.
290	Law	temiz kramponlar operasyonu	operation clean cleats n.
291	Law	temiz kramponlar soruşturması	clean cleats probe n.
292	Law	temiz eller operasyonu	clean hands operation n.
293	Law	(man adası'nda) yüksek mahkeme'ye temiz hakimi ile birlikte başkanlık yapan yargıç	dempster n.
294	Law	temiz kağıdı	clean chit [india] n.
Politics
295	Politics	temiz teknoloji	clean technology n.
296	Politics	temiz eller operasyonu	operation clean hands n.
297	Politics	kalkınma yatırımları için temiz enerji çerçevesi	clean energy for development investment framework n.
Institutes
298	Institutes	bölge temiz hava merkezi müdürlükleri	directorates of regional clean air centers n.
299	Institutes	deniz temiz derneği	turkish marine environment protection association (turmepa) n.
Industry
300	Industry	temiz üretim planı (tüp)	clean production plan (cpp) n.
Technical
301	Technical	laminar akışlı temiz oda	laminar flow clean room n.
302	Technical	atık ve temiz su	waste and clean water n.
303	Technical	basınçlı güç destekli temiz hava hortumlu başlıklı solunum cihaz	compressed powered fresh air hose breathing apparatus incorporating a hood n.
304	Technical	düşey temiz açıklık	vertical clearance n.
305	Technical	gönderme için temiz (mesajı)	clear to send signal n.
306	Technical	havanın temiz tutulması kanunu	clean air act n.
307	Technical	sınırsız temiz enerji	unlimited clean energy n.
308	Technical	temiz yağ	clean oil n.
309	Technical	temiz genişlik	clear width n.
310	Technical	temiz hava girişi	fresh air inlet n.
311	Technical	temiz boyut	clear dimension n.
312	Technical	temiz oda cihazı	clean room device n.
313	Technical	temiz ölçü	clear dimension n.
314	Technical	temiz açıklık	clear span n.
315	Technical	temiz bant	clear band n.
316	Technical	temiz su sağlama pompası	sanitary pump n.
317	Technical	temiz iş yeri	clean workstation n.
318	Technical	temiz açıklık	clear waterway n.
319	Technical	temiz su borusu	wash-basin supply pipe n.
320	Technical	temiz çelik üretimi	clean steel production n.
321	Technical	temiz oda ve bağlı kontrollu ortamlar	clean rooms and associated controlled environments n.
322	Technical	temiz hacim	clean space n.
323	Technical	temiz açıklık	clear space n.
324	Technical	temiz yükseklik	clear headroom n.
325	Technical	temiz yağ	clear oil n.
326	Technical	temiz hava	pure air n.
327	Technical	temiz oda teknolojisi	clean room technology n.
328	Technical	temiz atölye	clean workstation n.
329	Technical	temiz su debisi	clean water flow n.
330	Technical	temiz su döşemi	water supply installation n.
331	Technical	temiz su	unused water n.
332	Technical	temiz agrega	clean aggregate n.
333	Technical	temiz çelik	clean steel n.
334	Technical	temiz gaz hattı	clean gas main n.
335	Technical	temiz hava cihazı	clean air device n.
336	Technical	temiz hava bacası	fresh air flue n.
337	Technical	temiz oda teknolojisi	cleanroom technology n.
338	Technical	temiz havanın hortumla sağlandığı solunum cihazı	fresh air hose breathing apparatus n.
339	Technical	temiz içyapı	clean microstructure n.
340	Technical	temiz hava	clean air n.
341	Technical	temiz hava cihazları	clean air devices n.
342	Technical	temiz yükseklik	clear height n.
343	Technical	temiz gaz	clean gas n.
344	Technical	temiz hava	fresh air n.
345	Technical	temiz atan	clear band n.
346	Technical	temiz yapmak	cleanse v.
347	Technical	temiz yanan	clean-burning adj.
348	Technical	temiz tozsuz	dustfree adj.
349	Technical	temiz tozsuz	dust-free adj.
Computer
350	Computer	temiz sürücü	clean drive n.
351	Computer	temiz alan	clear band n.
352	Computer	temiz bant	clear band n.
353	Computer	temiz metin kodlaması	clear text encoding n.
354	Computer	temiz kopya	clean copy n.
355	Computer	(web tasarımında) temiz bir URL'nin görüntülenen kaynak ismini içeren son bölümü	slug n.
Informatics
356	Informatics	temiz teknoloji	clean technology n.
Telecom
357	Telecom	temiz kanal	clear channel n.
358	Telecom	temiz oda	cleanroom n.
359	Telecom	temiz ileri yön işareti	clear forward signal n.
Textile
360	Textile	eskiden tarım işçilerinin giydiği, pantolon paçalarını temiz tutmak için diz altından sarılan kayış ya da ip	nicky-tam [scottish] n.
361	Textile	temiz yün	clean wool n.
362	Textile	kadın eteğinin alt tarafında bulunup eteği temiz tutan fırfır	dust ruffle n.
Woodworking
363	Woodworking	temiz kereste	dressed lumber n.
364	Woodworking	temiz ve pürüzsüz (kereste)	bright adj.
Automotive
365	Automotive	kaliforniya temiz yanma özellikli benzin	california cleaner-burning gasoline n.
366	Automotive	temiz hava düzeni	clean air system n.
367	Automotive	temiz hava performans profesyonelleri	clean air performance professionals n.
368	Automotive	temiz hava yasası	clean air act n.
369	Automotive	temiz otomobil	clean car n.
370	Automotive	temiz yağlı yağlama	clean oil lubrication n.
371	Automotive	temiz yakıtlı araç	clean-fuel vehicle n.
372	Automotive	temiz yakıtlı araç programı	clean-fueled vehicle program n.
373	Automotive	yatay temiz açıklık	lateral clearance n.
374	Automotive	yüksek tonlu temiz ses	high toned clear sound n.
Aeronautic
375	Aeronautic	pist temiz	clear of the runway expr.
Marine
376	Marine	oksijen temiz	oxygen clean n.
377	Marine	temiz kağıdı	navicert n.
378	Marine	temiz su	fresh water n.
379	Marine	temiz güverte	a clean breach n.
380	Marine	temiz raporu	free pratique n.
381	Marine	geminin makine dairesindeki makineleri silip temiz tutan çalışan	wiper n.
382	Marine	yıkama işlerinden kullanılan temiz iplik	soogee n.
383	Marine	temiz tutmak	overhaul running rigging v.
384	Marine	(selviçeleri) temiz tutup aksama olup olmadığını kontrol etmek	overhaul v.
385	Marine	temiz ve iyi görünüşlü	bristol fashion adj.
386	Marine	(gemi) temiz tabanlı	clean adj.
Medical
387	Medical	temiz kontamine cerrahi prosedür	clean-contaminated procedure n.
388	Medical	temiz tedavi bölgesi	clean treatment area n.
389	Medical	temiz bölge	clean zone n.
390	Medical	temiz ve aralıklı kateterizasyon	cic (clean intermittent catheterization) n.
391	Medical	temiz raporu	a clean bill of health n.
392	Medical	temiz oda sınıflandırması	clean room classification n.
393	Medical	temiz kağıdı	a clean bill of health n.
394	Medical	pis kanda bulunan atıkları diyalizle süzdükten sonra temiz kanı vücuda geri aktaran bir makine	artificial kidney n.
395	Medical	pis kanda bulunan atıkları diyalizle süzdükten sonra temiz kanı vücuda geri aktaran bir makine	hemodialyzer n.
396	Medical	ciğerlere hava alarak kirli kanı temiz kana dönüştürmek	arterialise v.
397	Medical	ciğerlere hava alarak kirli kanı temiz kana dönüştürmek	arterialize v.
398	Medical	temiz kanda anormal derecede oksijen azlığı ile ilişkilendirilen	anoxemic adj.
Anatomy
399	Anatomy	kalpten vücuda temiz kan taşıyan kan damarı	arteria n.
400	Anatomy	kalpten vücuda temiz kan taşıyan kan damarı	arterial blood vessel n.
401	Anatomy	kalpten vücuda temiz kan taşıyan kan damarı	artery n.
402	Anatomy	kulağa temiz kanı getiren atardamar	arteria auricularis n.
403	Anatomy	kalpten vücuda temiz kan taşıyan kan damarı	arterial blood vessel n.
Optics
404	Optics	görüntünün temiz ve net olması	focus n.
Gastronomy
405	Gastronomy	süpürge darısından damıtılarak yapılan çin menşeli temiz ve çok sert bir likör	mao-tai n.
Religious
406	Religious	temiz olmayan hayvanlar	unclean animals n.
407	Religious	kalbim temiz diyen dindar	solifidian n.
408	Religious	museviliğe göre temiz hale getirmek	kasher v.
409	Religious	(museviliğe göre) temiz	kosher adj.
410	Religious	(hayvan) temiz olmayan	impure adj.
411	Religious	törensel açıdan temiz olmayan	common adj.
412	Religious	dini açıdan temiz olmayan	common adj.
Environment
413	Environment	temiz teknoloji	green technology n.
414	Environment	temiz gelişim mekanizması	clean development mechanism n.
415	Environment	temiz hava yasası	clean air act n.
416	Environment	temiz teknolojiler	clean technologies n.
417	Environment	temiz suda oksijen aktarımı	oxygen transfer in clean water n.
418	Environment	temiz hava sahası	clean air area n.
419	Environment	temiz su kolon numarası	clean water column number n.
Geology
420	Geology	temiz kum ve çakıl	clean sand and gravel n.
Military
421	Military	geminin temiz olması	cleared vessel n.
422	Military	temiz oda	clean room n.
423	Military	temiz görüş	clear vision n.
424	Military	temiz atom bombası	clean bomb n.
Hunting
425	Hunting	tabanca atışlarında hedefi temiz delecek şekilde imal edilmiş özel nermi	wadcutter n.
Music
426	Music	temiz (ses)	clean adj.
Printery
427	Printery	(bulaşmayı önlemek için) sayfa aralarına yerleştirilen temiz kağıt	slipsheet n.
428	Printery	(basılı kağıtlar arasına) temiz kağıt yerleştirmek	slipsheet v.
Archaic
429	Archaic	sokağı temiz tutmakla görevli kimse	scavager n.
430	Archaic	temiz (su)	fair adj.
Engineering
431	Engineering	(dijital grafik görüntüyü) daha temiz bir hale getirmek için işlemek	anti-alias v.
Slang
432	Slang	iyi ve temiz kız	goody-two-shoes n.
433	Slang	temiz pak giyinmiş	preppy adj.
434	Slang	bir temiz	the crap out of expr.
Modern Slang
435	Modern Slang	bunun dışında geçmişi temiz	an otherwise blameless life expr.