justify - Turco Inglés Diccionario
Historia

justify

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "justify" en diccionario turco inglés : 33 resultado(s)

Inglés Turco
General
justify v. savunmak
justify v. suçsuzluğunu kanıtlamak
justify v. hak vermek
justify v. haklı göstermek
justify v. temize çıkarmak
justify v. düzeltmek
justify v. aklamak
justify v. ayarlamak
justify v. gerekçe göstermek
justify v. haklı çıkarmak
justify v. doğrulamak
justify v. gerekçelemek
justify v. metni bloklamak
justify v. metindeki satırların sağ ve sol kenarlarını aynı hizaya getirmek
justify v. gerekçelendirmek
justify v. meşrulaştırmak
justify v. suçunu bağışlamak
justify v. bloklamak
Law
justify v. haklılığını ortaya koymak
Technical
justify v. doğrulamak
justify v. haklı çıkarmak
justify v. satırları ayarlamak
Computer
justify v. blokla iki yana yaslamak
justify v. metnin sağ kenarını hizalamak
justify v. kenara yanaştırmak
justify v. sayfa yanaştırmak
justify v. yanaştırmak
justify v. yaslamak
justify expr. iki yana yasla
justify expr. yasla
Religious
justify v. (protestan teolojisi) günahlarını affetmek
justify v. (roma katolik teolojisi) günahlarını temizlemek
Printery
justify v. metnin sağ kenarını hizalamak

Significados de "justify" con otros términos en diccionario inglés turco: 57 resultado(s)

Inglés Turco
General
justify oneself v. haklılığını kanıtlamak
Phrasals
justify something by something v. bir şeyi(düşünceyi vb) bir açıklamayla/gerekçeyle doğrulamak/haklı göstermek
justify (something) to (one) v. (birine bir şeyi) savunmak
justify (something) to (one) v. (birine bir şeyin) doğru olduğunu ispatlamaya çalışmak
justify (something) to (one) v. (birine bir şeyi) haklı göstermeye çalışmak
justify (something) to (one) v. (birine karşı bir şeyi) haklı çıkarmaya çalışmak
justify (something) to (one) v. (birine karşı bir şeyi) meşrulaştırmaya çalışmak
justify (something) by (doing something) v. bir şeyi (düşünceyi bir şey yaparak) doğrulamak/haklı göstermek
justify (something) by (doing something) v. bir şeyi (düşünceyi bir şey yaparak) temize çıkarmak
justify (something) by (doing something) v. bir şeyi (düşünceyi bir şey yaparak) meşrulaştırmak
justify (something) by (doing something) v. bir şeyi (düşünceyi bir şey yaparak) haklı çıkarmak
justify by v. ile/yaparak doğrulamak/haklı göstermek
justify by v. ile/yaparak temize çıkarmak
justify by v. ile/yaparak meşrulaştırmak
justify by v. ile/yaparak haklı çıkarmak
justify to v. -e karşı haklı çıkarmaya çalışmak
justify to v. '-e savunmak
justify to v. '-e karşı meşrulaştırmaya çalışmak
justify to v. '-e haklı göstermeye çalışmak
justify to v. '-e (bir şeyin) doğru olduğunu ispatlamaya çalışmak
Proverb
the ends justify the means hedefe giden her yol mubahtır
Colloquial
justify what one is doing v. yaptığını haklı çıkarmak
Technical
right justify v. sağa yaslamak
right justify v. sağa yanaştırmak
Computer
left justify v. sola yaslamak
left-justify v. sola yanaştırmak
left justify v. sola yanaştırmak
right-justify v. sağa yanaştırmak
right justify v. sağa yanaştırmak
half-justify v. yanaştırmak
justify low expr. alçağa yasla
justify low expr. alta yasla
justify low expr. aşağı yasla
justify low expr. az yasla
fill justify expr. dolgu iki yana yasla
justify high expr. çok yasla
justify align expr. iki yana yasla
justify medium expr. ortaya yasla
justify medium expr. orta yasla
center justify expr. ortaya hizala
center justify expr. ortaya yasla
right justify expr. sağa hizala
right justify expr. sağa yasla
right justify expr. sağdan blokla
word justify expr. sözcüğü iki yana yasla
left justify expr. sola yasla
left justify expr. sola hizala
justify high expr. yükseğe yasla
justify high expr. yukarı yasla
stretch justify expr. yayarak iki yana yasla
vertical justify expr. yukarı aşağı yasla
Informatics
right justify n. sağa yanaştırma
left justify n. sola yanaştırma
right justify v. sağa yaslamak
left justify v. sola yaslamak
Printery
right-justify v. (metni) sağa hizalamak
right-justify v. (metni) sağa yaslamak