çevresel - Turco Inglés Diccionario
Historia

çevresel



Significados de "çevresel" en diccionario inglés turco : 13 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
çevresel peripheral adj.
çevresel environmental adj.
General
çevresel environmental adj.
çevresel ambient adj.
çevresel circumferential adj.
çevresel circumferentially adv.
Technical
çevresel circumaural adj.
çevresel circumferential adj.
Informatics
çevresel ambient adj.
Telecom
çevresel peripheral adj.
Biology
çevresel ecol. adj.
Abbreviation
çevresel ecol adj.
çevresel environ. (environmental) adj.

Significados de "çevresel" con otros términos en diccionario inglés turco: 339 resultado(s)

Turco Inglés
General
çevresel şartlar environmental conditions n.
çevresel değerlendirme environmental assessment n.
çevresel kıtlık environmental scarcity n.
çevresel değişim environmental change n.
çevresel etki analizi environmental impact analysis n.
çevresel etki değişimleri environmental impact changes n.
çevresel yönetim environmental management n.
çevresel etkilenme environmental exposure n.
çevresel açıdan endüstriyel yönetim environmental aspects industrial management n.
mevcut çevresel durumun araştırılması environmental baseline study n.
çevresel adalet environmental justice n.
çevresel değişmeler environmental changes n.
çevresel atık environmental waste n.
en üst çevresel balkon gallery n.
tarımsal-çevresel tedbirler agro-environmental measures n.
çevresel iyileştirme bioremediation n.
çevresel afetler environmental disasters n.
çevresel felaketler environmental disasters n.
çevresel dikkat peripheral attention n.
çevresel sanat environmental art n.
çevresel mesajlar environmental messages n.
çevresel şikayetler environmental complaints n.
havacılığın çevresel etkileri environmental impacts of aviation n.
çevresel kimlik environmental identity n.
çevresel ütopya environmental utopia n.
çevresel gelişme ecological progress n.
çevresel varlıklar environmental assets n.
çevresel adalet ecological justice n.
çevresel hassasiyetler environmental considerations n.
çevresel kuvvet environmental force n.
belirli birtakım çevresel özelliklere odaklanma attending n.
çevresel durum environmental condition n.
çevresel koşul environmental condition n.
dış veya çevresel etkilerden yalıtılmış olma vacuum n.
yaşamaya elverişsiz çevresel koşul inhospitableness n.
çevresel alan sidelines n.
yaşamdaki çevresel ve önemsiz olaylara ait olan hole and corner adj.
yaşamdaki çevresel ve önemsiz olaylara ait olan hole-and-corner adj.
(bitki) olumsuz çevresel faktörlere çok dayanıklı ironclad adj.
çevresel veya fizyolojik anormalliklere bağlı bitki hastalığı ile ilgili physiogenic adj.
çevresel olarak environmentally adv.
çevresel olarak peripherally adv.
çevresel bir biçimde peripherally adv.
Idioms
politikasında çevresel konuların etkin rol oynadığı ülke/devlet green state n.
politikasında çevresel konulara son derece önem veren ülke/devlet green state n.
politikasında çevresel konuları gözeten ülke/devlet green state n.
Trade/Economic
bir şirketin çevresel sorumluluğa sahip olduğu imajını vurgulamak amacıyla yaydığı yanlış bilgi greenwash n.
bir şirketin çevresel sorumluluğa sahip olduğu imajını vurgulamak amacıyla yaydığı yanlış bilgi greenwashing n.
çevresel hususlar environmental matters n.
çevresel sürdürülebilirlik environmental sustainability n.
çevresel tarama environmental scanning n.
çevresel talep environmental claim n.
çevresel tazminat taahhüdü environmental deed of indemnity n.
çevresel etki değerlendirmesi environmental impact assessment n.
fırsatlar ve tehlikeler dahil çevresel koşullara tepki gösterme annually balanced budget n.
görünen/belirgin çevresel maliyetler upfront environmental costs n.
çevresel kapitalizm eco-capitalism n.
işçi haklarına saygılı ve çevresel zararı en aza indirgeyen adil ve dürüst ticaret fair trade n.
Law
çevresel gerekçelerle yapılan terörizm veya sabotaj eylemleri ecoterrorism n.
çevresel amaçlar uğruna şiddet uygulayan kimse ecoterrorist n.
Politics
çevresel kabul edilebilirlik environmental acceptability n.
çevresel duyarlı alanlar programı environmentally sensitive areas programme esa programme n.
çevresel etki değerlendirmesi environmental impact assessment n.
çevresel etki değerlendirmesi uygulamaları environmental impact assessment practices n.
çevresel yönetim programları environmental management programmes n.
çevresel eylem programı environmental action programme n.
sınıraşan çevresel etki değerlendirmesi transboundary environmental impact n.
uluslararası petrol endüstrisi çevresel koruma birliği international petroleum industry environmental conservation association (IPIECA) n.
Institutes
çevresel etki değerlendirmesi izin ve denetim genel müdürlüğü directorate general of environmental impact assessment, permit and inspection n.
Technical
alıkonan çevresel birim retained peripheral n.
çevresel taşlama peripheral grinding n.
çevresel gerilim yüzey çatlatması environmental stress crazing n.
çevresel serpantin rub-around coil n.
çevresel hız tip speed n.
çevresel gerilme hoop stress n.
çevresel gerilme ring tension n.
çevresel etmenler environmental factors n.
çevresel sıcaklık environmental temperature n.
çevresel denetleme birimi peripheral control unit n.
çevresel geçirimli taramalı elektron mikroskopisi environmental transmission scanning electron microscopy n.
çevresel benzetim environmental simulation n.
çevresel taramalı elektron mikroskobu environmental scanning electron microscope n.
çevresel hız peripheral speed n.
çevresel birim işlemcisi peripheral processor n.
çevresel etkiler environmental influences n.
çevresel savak peripheral weir n.
çevresel özellik ambience n.
çevresel deney metotları environmental test methods n.
canlıların çevresel iklimle olan ilişkisini inceleyen bilim dalı ecoclimatology n.
çevresel yaşlandırma environmental ageing n.
çevresel gerilim çatlamasına mukavemet resistance to environmental stress cracking n.
çevresel ekipman peripheral equipment n.
çevresel tasarım environmental design n.
çevresel koşullar environmental conditions n.
çevresel ayrılma circumferential split n.
çevresel sudan numune alma ve hazırlama environmental water sampling and handling n.
çevresel düzeltmeler gerektiren metot method requiring environmental corrections n.
çevresel aygıt peripheral device n.
çevresel taramalı elektron mikroskopisi environmental scanning electron microscopy n.
çevresel kesme perimeter shear n.
çevresel aktarım peripheral transfer n.
çevresel gerilme çatlaması environmental stress cracking n.
çevresel birim peripheral unit n.
çevresel ucaylanmış ışık circularly polarized light n.
çevresel serpantin run-around coil n.
çevresel birim çağrısı peripheral prompt n.
çevresel metalurji environmental metallurgy n.
çevresel arayüzey kanalı peripheral interface channel n.
çevresel gerilim çatlatması environmental stress cracking n.
elektriksel bir muhafazanın sağladığı çevresel korumayı derecelendirmek için avrupa komisyonu (tarafından geliştirilmiş bir standart ingress protection rating n.
elektriksel bir muhafazanın sağladığı çevresel korumayı derecelendirmek için avrupa komisyonu (tarafından geliştirilmiş bir standart international protection rating n.
çevresel frezeleme contour milling n.
çevresel birim sınırlamalı peripheral limited adj.
çevresel donatı sınırlamalı peripheral bound adj.
yarı çevre/çevresel semi-peripheral adj.
çevresel bir faktörün periyodik olarak etkilemediği (süreç) free-running adj.
Computer
işlemci ve diğer çevresel bileşenler arasında veri aktarımına yarayan yollar channel n.
alıkonan çevresel birim retained peripheral n.
çevresel denetleme birimi peripheral control unit n.
çevresel birim peripheral unit n.
çevresel arayüzey kanalı peripheral interface channel n.
çevresel ekipman peripheral equipment n.
çevresel birim işlemcisi peripheral processor n.
çevresel aygıt peripheral device n.
çevresel benzetim environmental simulation n.
çevresel birim çağrısı peripheral prompt n.
çevresel perdeleme ambient occlusion n.
çevresel aktarım peripheral transfer n.
çevresel cihaz computer peripheral n.
çevresel birim sınırlamalı peripheral limited adj.
çevresel donatı sınırlamalı peripheral bound adj.
bilgisayarın ana işlemcisine doğrudan bağlı olup işlemci tarafından kontrol edilen çevresel bir aygıta ait online adj.
bilgisayarın ana işlemcisine doğrudan bağlı olup işlemci tarafından kontrol edilen çevresel bir aygıt ile ilişkili online adj.
Informatics
çevresel ses düzeni surround sound n.
çevresel benzetim environmental simulation n.
çevresel elektromanyetik gürültü environmental radio noise n.
çevresel ses düzeni surround system n.
çevresel isterler environmental requirements n.
çevresel aygıta (veri) aktarmak offload v.
Telecom
çevresel etkiler environmental effects n.
çevresel seviye ölçümü peripheral level measurement n.
eş zamanlı çevirimiçi çevresel  işlemler simultaneous peripheral operations on line n.
Electric
çevresel ses düzeni üretme ve çıkarma tekniği ambisonics n.
çevresel kontrol ünitesi peripheral control unit n.
çevresel donanım peripheral equipment n.
Mechanic
çevresel frezeleme peripheral milling n.
Television
çevresel görme peripheral vision n.
çevresel görüş peripheral vision n.
Construction
çevresel giydirme cephe enclosure wall n.
çevresel etki raporu environmental impact statement n.
çevresel etki değerlendirmesi environmental impact assessment n.
çevresel denge ecological balance n.
Automotive
çevresel basınç sensörü peripheral pressure sensor n.
çevresel çatlak circumferential crack n.
çevresel frezeleme peripheral milling n.
çevresel görüş alanı outboard vision n.
çevresel gösterge paneli wraparound dash n.
çevresel gözleme around-view monitor n.
çevresel sarım circumferential winding n.
çevresel ses düzeni surround sound n.
çevresel tampon wraparound bumper n.
çevresel unsurlar environmental aspects n.
çevresel çatlamalar circumferential cracks n.
çevresel kırık circumferential break n.
jantın çevresel orta oyuğu drop center rim n.
Traffic
çevresel etki değerlendirmesi environmental impact assessment n.
Aeronautic
çevresel kontrol sistemi environmental control system n.
çevresel şart environmental condition n.
çevresel zorluk environmental stress n.
çevresel kontrol environmental testing n.
çevresel cevrim environmental cycle n.
çevresel menzil environmental range n.
Marine
çevresel etki yöntemi environmental impact statement n.
çevresel koruma önlemleri environmental conservation measures n.
çevresel hidrolik environmental hydraulics n.
çevresel etki tahmini environmental impact prediction n.
çevresel analizler environmental analysis n.
çevresel bilgi environmental information n.
çevresel akışkanlar mekaniği environmental fluid mechanics n.
çevresel koruma environmental conservation n.
çevresel etki değerlendirmesi environmental impact assessment n.
çevresel taşıma kapasitesi environmental carrying capacity n.
habitatın çevresel şartı environmental condition of habitat n.
liman çevresel koruma faliyetleri port ecological conservation facilities n.
sosyo-çevresel araştırma socio-environmental investigation n.
Medical
aerobik çevresel mikroorganizmalar environmental aerobic microorganisms n.
çevresel sigara dumanı environmental tobacco smoke n.
çevresel izleme environmental monitoring n.
çevresel sinirler peripheral nerves n.
çevresel tütün dumanı maruziyeti environmental tobacco smoke exposure n.
çevresel karsinojenler environmental carcinogens n.
çevresel sinir sistemi peripheral nervous system n.
çevresel tütün dumanı secondhand smoke n.
mesleki ve çevresel akciğer hastalıkları occupational and environmental pulmonary diseases n.
önlenebilir çevresel akciğer hastalığı preventable environmental lung disease n.
uzvun arka tarafına uygulanan çevresel olmayan bir alçı türü backslab n.
Psychology
çevresel değişimin neden olduğu duygusal veya varoluşsal sıkıntı solastalgia n.
çevresel konuşma circumstantiality n.
çevresel ikna yolu peripheral route to persuasion n.
çevresel ruhbilimi environmental psychology n.
canlının davranışlarını etkileyebilen çevresel faktörler bütünü umwelt n.
Physiology
canlının biyolojik saatini ayarlayacak uyarıyı sağlayan çevresel faktör zeitgeber n.
Gastronomy
çevresel koşulların bir yiyecek veya şaraba kattığı lezzet terroir n.
Physics
gözlemcinin hareketi, çevresel değişiklikler gibi faktörleri göz ardı ederek gözlemlenen apparent adj.
Chemistry
çevresel kimyası envirochem n.
Biology
organizmanın genetik ve çevresel faktörlerden etkilenen yapısı, işlevi ve özelliği character n.
organizmanın yapısını kısmen belirleyen çevresel faktörler nurture n.
çevresel etiyolojik ajan environmental etiological agent n.
çevresel ortam ve taşıma mekanizması environmental media and transport mechanism n.
çevresel ortamı environmental media n.
çevresel izleme environmental monitoring n.
çevresel numune environmental sample n.
çevresel patika environmental pathway n.
çevresel kirletici environmental pollutant n.
çevresel faktör environmental factor n.
çevresel ortam ve taşınma mekanizması environmental media and transport mechanism n.
çevresel fizyoloji ecophysiology n.
bir türe ait belirli çevresel koşullara uyum sağlayarak davranışsal, yapısal ve psikolojik farklılıklar gösteren bir grup organizma ecotype n.
organizmanın farklı çevresel koşullarda yaşayabilmesi euroky n.
canlı bir organizmanın belirli çevresel koşullara tepkisini incelemek için kullanılan iklim kontrollü oda biotron n.
çevresel bir numuneden doğrudan izole olan nükleotid sekanslarının yapı ve işlevinin çalışılması metagenomics n.
geleneksel genetik biliminin aksine kalıtım üzerindeki temel etkenin somatik ve çevresel faktörler olduğunu iddia eden bir doktrin michurinism n.
geleneksel genetik biliminin aksine kalıtım üzerindeki temel etkenin somatik ve çevresel faktörler olduğunu iddia eden bir doktrin lysenkoism n.
zeka ve davranışın belirlenmesinde kalıtımın çevresel etkenlerden daha önemli olduğunu öne süren doktrin veya okul hereditarian n.
insan veya hayvan davranışında belirleyici faktör olarak kalıtımın rolünü çevresel etkenlerden üstün tutan kimse hereditist n.
organizmanın çevresel değişikliklere uyum kapasitesi plasticity n.
çevresel faktörlere yanıt olarak meydana gelip sonraki nesle aktarılamayan değişke fluctuation n.
(çevresel koşullar etkisi ile) genetik varyasyon kopyalamak phenocopy v.
(çevresel koşullar etkisi ile) genetik varyasyon yaratmak phenocopy v.
çevresel tolerans sergileyen (bitki) tolerant adj.
ağır çevresel koşullara sahip extreme adj.
ağır çevresel koşullara duyarlı extreme adj.
popülasyonda varyansı çevresel faktörler yerine kısmen genetiğe bağlı (özellik) heritable adj.
yalnızca bir dizi çevresel koşul altında var olabilen obligate adj.
yalnızca bir dizi çevresel koşul altında var olabilen (organizma) obligatory adj.
yaşamın kaynağına ilişkin çevresel öncüllere ait veya ilgili prebiotic adj.
(yaşamın kaynağına ilişkin öncüller) çevresel prebiotic adj.
belirli bir çevresel koşula tabi olan strict adj.
Marine Biology
çevresel etki raporu environmental impact statement report n.
çevresel direnç environmental resistance n.
sürdürülebilir çevresel balıkçılık environmentally sustainable fishery n.
Botanic
bitkilerdeki hastalık belirtilerinin bazı çevresel koşullar altında baskılanması masking n.
Agriculture
çevresel kötüleşme environmental deterioration n.
çevresel bozunum environmental degradation n.
Social Sciences
bireyin davranışında çevresel koşulları bütüncül olarak ele alan situational adj.
Education
çevresel tutum ölçeği environmental attitude scale n.
Linguistics
çevresel özellik allophonic feature n.
çevresel biçim allomorph n.
çevresel anlam marginal meaning n.
çevresel üye allophone n.
Environment
çevresel faktörler environmental factors n.
çevresel etki değerlendirmesi environmental impact assessment n.
çevresel hassasiyet environmental sensitivity n.
çevresel etki değerlendirmesi ve planlama genel müdürlüğü general directorate of environmental impact assessment and planning n.
çevresel hedefler environmental objectives n.
çevresel kalite environmental quality n.
çevresel proaktivite environmental proactivity n.
çevresel yoğunlaşma environmental concentration n.
çevresel akış environmental flow n.
çevresel etki değerlendirmesi (çed) environmental impact assessment (eia) n.
çevresel zarar boyutu environmental toll n.
çevresel kalite standardı environmental quality standard n.
çevresel tehlikeler environmental hazards n.
çevresel bozulma environmental degradation n.
çevresel etki environmental impact n.
çevresel bulaşma environmental contamination n.
çevresel etki analizi environmental impact analysis n.
çevresel akıbet environmental fate n.
çevresel akıl ecological wisdom n.
çevresel risk değerlendirme environmental risk assessment n.
çevresel bilgelik ecowisdom n.
çevresel akıl ecowisdom n.
çevresel deney yöntemi environmental test method n.
çevresel kararlılık environmental stability n.
çevresel değişim enstitüsü environmental change institute n.
çevresel güvenlik environmental safety n.
çevresel etkiler environmental effects n.
çevresel yükümlülük environmental commitment n.
çevresel-davranışsal değerlendirme ecobehavioral assessment n.
çevresel gerilim environmental stress n.
çevresel bozulmanın sorumluluğu environmental impairment liability n.
çevresel yük environmental load n.
çevresel teknoloji ecotechnology n.
çevresel etkinin değerlendirmesi environmental impact assessment n.
çevresel kıyaslama environmental benchmarking n.
çevresel bilgelik ecological wisdom n.
çevresel etki raporu environmental impact statement n.
çevresel tasarım environmental design n.
çevresel etki raporları environmental impact statements n.
çevresel zarar environmental damage n.
çevresel stres environmental stress n.
çevresel taahhüt environmental commitment n.
çevresel hava kirleticiler environmental air pollutants n.
endüstriyel hijyen birliği i̇şyeri çevresel maruz kalma sınırları industrial hygiene association workplace environmental exposure limits n.
iyi çevresel durum good environmental status n.
kapsamlı çevresel müdahale comprehensive environmental response n.
toplam çevresel yük total environmental load n.
yıllık ortalama çevresel kalite standardı annual average environmental quality standard n.
çevresel felaket ecocatastrophe n.
kendisini çevresel konulara adamış kimse ecofreak n.
çevresel etki değerlendirme raporu environmental impact assessment report n.
çevresel gerekçelerle yapılan sabotaj eylemleri ecotage n.
çevresel etki değerlendirmesi environmental audit n.
çevresel faktörler environmental considerations n.
çevresel sağlık müfettişi public health inspector n.
çevresel sağlık denetmeni public health inspector n.
çevresel sağlık müfettişi sanitary inspector n.
çevresel sağlık denetmeni sanitary inspector n.
çevresel sağlık hizmeti environmental health service n.
çevresel tahribat environmental degradation n.
çevresel sorunlar environmental problems n.
çevresel bilinçlilik greenness n.
iki veya daha fazla canlının sınırlı bir çevresel kaynağa aynı anda rağbet etmesi competition n.
çevresel tahribat environmental destruction n.
alanın çevresel koşullarını belgeleyen baseline environmental survey n.
marjinal sıcaklık, aşırı buharlaşma gibi çevresel özelliklere dayanıksız goldilocks n.
ürünün üretiminden imhasına kadarki bütün çevresel etkisi dust-to-dust n.
fenotipe ilişkin çevresel bileşen paratype n.
sağlığının bozulması veya sayısının azalması daha büyük çevresel felaketlere işaret eden organizma climate canary n.
çevrenin veya çevresel kaynakların korunması için çalışan dernek conservancy n.
kapsamlı çevresel müdahale, telafi ve sorumluluk kanunu superfund [us] n.
kapsamlı çevresel müdahale, telafi ve sorumluluk kanunu superfund program n.
çevresel konulara çok ilgili olan ecocentric adj.
(ürünün çevresel etkisi) ürünün üretiminden imhasına kadar tüm aşamalarını dikkate alan dust-to-dust adj.
Geography
en kullanışlı çevresel seçenek best practicable environmental option n.
Geology
çevresel gürültü ambient noise n.
çevresel basınç confining pressure n.
şok ve doğal deprem titreşiminde görülen çevresel şartlar environmental conditions appearing in nature earthquake vibration and shock n.
Military
çevresel hizmetler environmental services n.
çevresel sınırlamalar environmental limits n.
çevresel etki değerlendirmesi (çed) environmental impact assessment (eia) n.
yabancı devletlerin ülkenin stratejik planlamasına faydası olacak tıbbi, biyolojik ve çevresel bilgilerinin toplanmasını, değerlendirilmesini, analizini ve yorumlanmasını sağlayan bir istihbarat türü medint n.
mesleki ve çevresel sağlık tehditleri occupational and environmental health threats n.
tehlikelere maddelere, çevresel kontaminasyona ve toksik endüstriyel maddelere maruz kalmanın askeri personel üzerindeki sağlık tehditleri occupational and environmental health threats n.
ulusal güvenliğe ve çevresel korumaya ilişkin temel hizmet ve bilimi sağlayan savunma laboratuvarı department of defense laboratory system n.
Art
çevresel sanat total environment n.
çevresel tiyatro total environment n.
Star Wars
çevresel özel birimler environmental ops n.
çvr askerleri (çevresel) evo troopers (environmental) n.