|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
ay ışığı |
moonlight n.
|
|
The moonlight reflected on the lake.
Ay ışığı gölün üzerine yansıdı.
More Sentences
|
2 |
Common Usage |
tutulma (ay/güneş) |
eclipse n.
|
|
Guys, this eclipse is having a bad effect on you.
Çocuklar, bu tutulmanın üzerinizde kötü bir etkisi var.
More Sentences
|
3 |
Common Usage |
ay |
moon n.
|
|
The earth's moon is a natural satellite.
Dünya'nın uydusu Ay doğal bir uydudur.
More Sentences
|
4 |
Common Usage |
ay |
month n.
|
|
After a month, however, there was still only a handful of observers.
Ancak bir ay sonra hala sadece bir avuç gözlemci vardı.
More Sentences
|
5 |
Common Usage |
ocak (ay) |
january n.
|
|
The common position adopted by the Council on 4 December 2001 brought forward this date to 1 January 2007.
Konsey tarafından 4 Aralık 2001 tarihinde kabul edilen ortak tutum, bu tarihi 1 Ocak 2007'ye çekmiştir.
More Sentences
|
6 |
Common Usage |
ocak (ay) |
january n.
|
|
The latest review of the regime entered into force on 1 January 2002 and it should expire on 31 December 2004.
Rejimin son gözden geçirmesi 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir ve 31 Aralık 2004 tarihinde sona erecektir.
More Sentences
|
|
General |
|
7 |
General |
ay tutulması |
lunar eclipse n.
|
|
A lunar eclipse can be seen from anywhere on the night side of the earth.
Bir ay tutulması dünyanın gece tarafındaki herhangi bir yerden görülebilir.
More Sentences
|
8 |
General |
yeni ay |
new moon n.
|
|
Earthshine is brightest on the nights around the new moon.
Güneş ışığı, yeni ayın çevresindeki gecelerde en aydınlıktır.
More Sentences
|
9 |
General |
ay takvimi |
lunar calendar n.
|
|
2010 was the Year of the Tiger in the Chinese lunar calendar.
2010, Çin ay takviminde Kaplan Yılı'ydı.
More Sentences
|
10 |
General |
kameri ay |
lunar month n.
|
|
A lunar month is shorter than a calendar month.
Kameri ay takvim ayından kısadır.
More Sentences
|
11 |
General |
ilk ay |
first month n.
|
|
January is the first month in the secular calendar.
Ocak, laik takvimin ilk ayıdır.
More Sentences
|
12 |
General |
ay çekirdeği |
sunflower seed n.
|
|
They eat sunflower seeds while playing cards.
Kart oynarken ay çekirdeği yiyorlar.
More Sentences
|
13 |
General |
ay |
moon n.
|
|
Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
İnsanlar ay gibidir, kimseye göstermedikleri karanlık bir yüzleri vardır.
More Sentences
|
14 |
General |
son dört ay |
last four n.
|
|
This means that I feel especially responsible for the last four months of that year.
Bu da kendimi özellikle o yılın son dört ayından sorumlu hissettiğim anlamına geliyor.
More Sentences
|
15 |
General |
ay |
month n.
|
|
It could have received it a month or two earlier.
Bir ya da iki ay önce alabilirdi.
More Sentences
|
16 |
General |
ay ve yıl |
month and year n.
|
|
This is the area on which we should be concentrating our efforts over the coming months and years.
Önümüzdeki aylar ve yıllar boyunca çabalarımızı yoğunlaştırmamız gereken alan burasıdır.
More Sentences
|
17 |
General |
ay modülü |
lunar module n.
|
|
In 1969, the United States won when Neil Armstrong and Buzz Aldrin landed the Lunar Module Eagle on the Moon's surface.
1969'da Neil Armstrong ve Buzz Aldrin Ay Modülü Eagle'ı Ay'ın yüzeyine indirdiğinde Amerika Birleşik Devletleri kazandı.
More Sentences
|
18 |
General |
ay taşı |
moon rock n.
|
|
They also collected moon rocks and soil.
Ayrıca ay taşları ve toprak topladılar.
More Sentences
|
19 |
General |
birkaç ay |
several months n.
|
|
Today, several months later, much of that hope seems to be gone.
Bugün, birkaç ay sonra, bu umudun büyük bir kısmı yok olmuş gibi görünüyor.
More Sentences
|
20 |
General |
ay takvimi |
lunar calendar n.
|
|
2010 was the Year of the Tiger in the Chinese lunar calendar.
2010 Çin ay takvimine göre Kaplan Yılı'ydı.
More Sentences
|
21 |
General |
ekim (ay) |
october n.
|
|
As far as I know, it is nearly October and the Commission has shown no intention of launching these initiatives.
Bildiğim kadarıyla neredeyse Ekim ayındayız ve Komisyon bu girişimleri başlatma niyeti göstermedi.
More Sentences
|
22 |
General |
(ay vb.) batmak |
sink v.
|
|
The full moon sank behind the tall skyscrapers.
Dolunay yüksek gökdelenlerin arkasında battı.
More Sentences
|
23 |
General |
ay |
lunar adj.
|
|
The lunar month is shorter than the calendar month.
Ay, takvim ayından daha kısadır.
More Sentences
|
24 |
General |
ay ışığının aydınlattığı |
moonlit adj.
|
|
They took a romantic walk along the moonlit beach.
Ay ışığının aydınlattığı sahilde romantik bir yürüyüş yaptılar.
More Sentences
|
25 |
General |
bu ay |
this month adv.
|
|
I will make those points when I am in Vietnam myself later this month.
Bu ayın sonlarında Vietnam'a gittiğimde bu noktalara değineceğim.
More Sentences
|
26 |
General |
ay ışığında |
in the moonlight adv.
|
|
The fairies danced in the moonlight.
Periler ay ışığında dans ettiler.
More Sentences
|
|
27 |
General |
geçen ay |
last month adv.
|
|
Last month, his sentence was confirmed by the Military Collegium of the Russian Supreme Court in Moscow.
Geçtiğimiz ay, cezası Moskova'daki Rus Yüksek Mahkemesi Askeri Collegium tarafından onaylandı.
More Sentences
|
28 |
General |
iki ay önce |
two months ago adv.
|
|
When one or two months ago the Commission presented its proposal for the first time, there was some doubt.
Bir ya da iki ay önce Komisyon teklifini ilk kez sunduğunda bazı şüpheler vardı.
More Sentences
|
29 |
General |
son ay |
last month adv.
|
|
The first president of the USA died on the last hour, of the last day, of the last week, of the last month, of the last year of the seventeen nineties.
ABD'nin ilk başkanı, on yedi doksanlı yılların son gününün, son haftasının, son ayının, son yılının son saatinde öldü.
More Sentences
|
30 |
General |
gelecek ay |
next month adv.
|
|
We look forward to seeing you next month for Question Time, after the holiday.
Tatilin ardından gelecek ay Soru-Yanıt bölümünde görüşmek üzere.
More Sentences
|
31 |
General |
üç ay sonra |
three months later adv.
|
|
Tom came back three months later.
Tom üç ay sonra geri geldi.
More Sentences
|
32 |
General |
önümüzdeki ay |
next month adv.
|
|
You told us that they are to join Eurocontrol next month and this is a positive step.
Bize önümüzdeki ay Eurocontrol'e katılacaklarını ve bunun olumlu bir adım olduğunu söylediniz.
More Sentences
|
33 |
General |
her ay |
every month adv.
|
|
More than 5,000 children are dying every month, according to UNICEF.
UNICEF'e göre her ay 5.000'den fazla çocuk ölüyor.
More Sentences
|
34 |
General |
her ay |
each month adv.
|
|
They thicken, break down, and bleed each month.
Her ay kalınlaşır, parçalanır ve kanarlar.
More Sentences
|
35 |
General |
ay |
ouch! interj.
|
|
Ouch!
Ay!
More Sentences
|
Phrases |
|
36 |
Phrases |
iki ay sonra |
two months later expr.
|
|
Nobody understands this, and neither do they understand why President Bush is offering evidence now, two months later.
Kimse bunu anlamıyor ve Başkan Bush'un neden iki ay sonra şimdi kanıt sunduğunu da anlamıyorlar.
More Sentences
|
Idioms |
|
37 |
Idioms |
ay sonunu getirmek |
make ends meet v.
|
|
Tom has to work harder than he used to to make ends meet.
Tom ay sonunu getirmek için eskisinden daha çok çalışmak zorunda.
More Sentences
|
Technical |
|
38 |
Technical |
ay modülü |
lunar module n.
|
|
In 1969, the United States won when Neil Armstrong and Buzz Aldrin landed the Lunar Module Eagle on the Moon's surface.
1969'da Neil Armstrong ve Buzz Aldrin, Ay Modülü Eagle'la ay yüzeyine indiğinde, Amerika Birleşik Devletleri galip geldi.
More Sentences
|
Computer |
|
39 |
Computer |
ay |
month of n.
|
|
Secondly, the extension to three months of the period in which application to the Fund must be made.
İkinci olarak, Fon'a başvurunun yapılması gereken sürenin üç aya uzatılması.
More Sentences
|
40 |
Computer |
ay |
moon n.
|
|
A moon is already shining.
Ay şimdiden parlıyor.
More Sentences
|
41 |
Computer |
her ay |
monthly adv.
|
|
I go monthly to the hairdresser.
Her ay kuaföre giderim.
More Sentences
|
Astronomy |
|
42 |
Astronomy |
ay |
the moon n.
|
|
As the Moon moves eastward away from the Sun in the sky, we see a bit more of the sunlit side of the Moon each night.
Ay gökyüzündeki Güneşten doğuya doğru hareket eder, biz her gece ayın güneşli tarafını biraz daha çok görürürüz.
More Sentences
|
Common Usage |
|
43 |
Common Usage |
(güneş/ay) tutulmak |
eclipse v.
|
|
General |
|
44 |
General |
ay |
luna n.
|
|
45 |
General |
güneş ile ay yılı arasındaki 11 günlük fark |
epact n.
|
|
46 |
General |
ay gün takvimi |
lunisolar calendar n.
|
|
47 |
General |
ay bilimci |
lunarian n.
|
|
48 |
General |
ay |
diana n.
|
|
49 |
General |
çok özel hava koşullarında güneş veya ay etrafında ışık çemberi |
halo n.
|
|
50 |
General |
ay gün presesyonu |
lunisolar precession n.
|
|
51 |
General |
ay |
crescent n.
|
|
52 |
General |
on iki ay |
twelvemonth n.
|
|
53 |
General |
ay karanlığı |
the dark of the moon n.
|
|
54 |
General |
ay yılı |
lunar year n.
|
|
55 |
General |
gücük ay |
february n.
|
|
56 |
General |
ay ayı |
lunar month n.
|
|
57 |
General |
ay ışığı |
moonshine n.
|
|
58 |
General |
ay ışını |
moonbeam n.
|
|
59 |
General |
kameri ay |
lunation n.
|
|
60 |
General |
ay balığı |
bluegill sunfish n.
|
|
61 |
General |
bir tür kuşdili birinci ses kelimenin sonuna getirilir ve ay eklenir |
pig latin n.
|
|
62 |
General |
ay manzarası |
moonscape n.
|
|
63 |
General |
ay hali |
menstruation n.
|
|
64 |
General |
ay çöreği |
crescent n.
|
|
65 |
General |
ay yıldız |
the star and crescent n.
|
|
66 |
General |
ay parçası |
a beauty n.
|
|
|
67 |
General |
ay haritası |
lunar map n.
|
|
68 |
General |
bundan bir ay sonra |
a month hence n.
|
|
69 |
General |
ay tutulması |
eclipse of the moon n.
|
|
70 |
General |
ay çöreği |
croissant n.
|
|
71 |
General |
ay gün yılı |
lunisolar year n.
|
|
72 |
General |
ay başı |
payday n.
|
|
73 |
General |
astronomide ay bilgisi uzmanı |
selenologist n.
|
|
74 |
General |
uzunlamasına ay şeklinde kabartıları olan |
selenodont n.
|
|
75 |
General |
musevi takviminde beşinci ay |
shevat n.
|
|
76 |
General |
ay çiçeği |
sunflower n.
|
|
77 |
General |
yeni ay |
crescent n.
|
|
78 |
General |
japonca ay |
japanese lunar n.
|
|
79 |
General |
korece ay |
korean lunar n.
|
|
80 |
General |
kalp ve ay |
heart and moon n.
|
|
81 |
General |
ibranice ay |
hebrew lunar n.
|
|
82 |
General |
ay yılının dördüncü ayı |
nissan n.
|
|
83 |
General |
çek-ayır |
pull-apart n.
|
|
84 |
General |
ay'a uzay uçuşu |
space flight to the moon n.
|
|
85 |
General |
ay taşı |
lunar rock n.
|
|
86 |
General |
28 günlük ay |
lunar month n.
|
|
87 |
General |
geçen ay |
previous month n.
|
|
88 |
General |
ay çevrimi |
metonic cycle n.
|
|
89 |
General |
ay çevrimi |
lunar cycle n.
|
|
90 |
General |
ay yürüyüşü |
moonwalking n.
|
|
91 |
General |
ay üssü alfa |
moonbase alpha n.
|
|
92 |
General |
dokuz ay on gün |
nine months and ten days n.
|
|
93 |
General |
ay faresi |
moonrat n.
|
|
94 |
General |
ay |
mth (month) n.
|
|
95 |
General |
büyüyen ay |
waxing moon n.
|
|
96 |
General |
küçülen ay |
waning moon n.
|
|
97 |
General |
ölü bir ay |
a dead month n.
|
|
98 |
General |
küçülen ay |
waning crescent n.
|
|
99 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
lift-sharing n.
|
|
100 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
car-sharing n.
|
|
101 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
carpool n.
|
|
102 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
rideshare n.
|
|
103 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
covoiturage n.
|
|
104 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
carpooling n.
|
|
105 |
General |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
ride-sharing n.
|
|
106 |
General |
ay dönümü |
month anniversary n.
|
|
107 |
General |
ay dönümü |
monthly anniversary n.
|
|
108 |
General |
ilk çeyrek ay sembolü |
first quarter moon symbol n.
|
|
109 |
General |
ay dönümü |
monthiversary n.
|
|
110 |
General |
parlak ay |
bright moon n.
|
|
111 |
General |
ay saati |
moondial n.
|
|
112 |
General |
ay batışı |
moonset n.
|
|
113 |
General |
kanlı ay |
blood moon n.
|
|
114 |
General |
ölümden bir ay sonraki anma töreni |
a month mind n.
|
|
115 |
General |
takvime gün, ay gibi bilgiler ekleme |
embolism n.
|
|
116 |
General |
hindu takviminde sekizinci ay |
kartik n.
|
|
117 |
General |
hindu takviminde sekizinci ay |
karttika n.
|
|
118 |
General |
başarılı ay |
banner month n.
|
|
119 |
General |
ay ışığı |
white lightning n.
|
|
120 |
General |
birisinin gerçek doğum gününden yaklaşık 6 ay önceki gün |
half-birthday n.
|
|
121 |
General |
miladi takvimdeki ayın ay takvimine göre fazla olan kısmı |
menstrual epact n.
|
|
122 |
General |
merhumu cenazeden bir ay veya bir yıl sonra ağıtla anma |
mind n.
|
|
123 |
General |
ay festivali |
moon festival n.
|
|
124 |
General |
ay festivali |
mid-autumn festival n.
|
|
125 |
General |
ay festivali |
mooncake festival n.
|
|
126 |
General |
ay |
buat n.
|
|
127 |
General |
hindistan'da kullanılan bir tür ay-gün takvimi |
hindoo calendar n.
|
|
128 |
General |
hindu takvimindeki her bir ay-gün ayı |
hindu calendar month n.
|
|
129 |
General |
ay |
moneth [obsolete] n.
|
|
130 |
General |
ay'ın evrelerinin tamamlanma süresine eşdeğer bir zaman birimi |
month n.
|
|
131 |
General |
ay ışığı |
moon n.
|
|
132 |
General |
ay'ın evrelerini gösteren saatin üzerindeki disk |
moon n.
|
|
133 |
General |
ay saati |
moon dial n.
|
|
134 |
General |
zamanı ay ışığı ile ölçmek için kullanılan kadran |
moon dial n.
|
|
135 |
General |
ay ışığına maruz kalınarak uyunduğu için ortaya çıktığı düşünülen akıl hastalığı |
moon-madness n.
|
|
136 |
General |
yalnızca ay'ın evreleri ile belirlenen ve doğrudan gözlemlenebilen ay |
moon month n.
|
|
137 |
General |
ay ışığı huzmesi |
moon ray n.
|
|
138 |
General |
ay ışığı huzmesi |
moon-ray n.
|
|
139 |
General |
ay'ın doğma vakti |
moonrise n.
|
|
140 |
General |
ay'ın yüzeyinin görüntüsü |
moonscape n.
|
|
141 |
General |
ay'ın yüzeyinin görüntüsü |
lunarscape n.
|
|
142 |
General |
ay'ın batma vakti |
moonset n.
|
|
143 |
General |
ayak figürleri ay yürüyüşüne benzeyen bir dans |
moonwalk n.
|
|
144 |
General |
(gökbilim) ay'ın yüzeyinde yürüyen astronot |
moonwalker n.
|
|
145 |
General |
ayak figürleri ay yürüyüşüne benzeyen dansı yapan kimse |
moonwalker n.
|
|
146 |
General |
ay'a tapınma |
moon-worship n.
|
|
147 |
General |
(yalnızca ay ışığında) uyurgezerlik |
lunambulism n.
|
|
148 |
General |
yarım ay şeklinde obje |
demilune n.
|
|
149 |
General |
yarım ay şeklinde yapı |
demilune n.
|
|
150 |
General |
gregoryen takviminde bir ay |
gregorian calendar month n.
|
|
151 |
General |
ay şeklinde büyük, tek omuzlu el çantası |
hobo n.
|
|
152 |
General |
ay'ın dolunay evresi |
complement n.
|
|
153 |
General |
ay ışığı mavisi |
infantry n.
|
|
154 |
General |
ön kısmı yarım ay kesimli olan bir topuklu ayakkabı modeli |
d'orsay n.
|
|
155 |
General |
ön kısmı yarım ay kesimli olan bir topuklu ayakkabı modeli |
d'orsay pump n.
|
|
156 |
General |
(hanedan armalarında) uçları sola dönük şekilde duran hilal ay |
increscent n.
|
|
157 |
General |
hindu takviminde beşinci ay |
sawan n.
|
|
158 |
General |
hindu takviminde beşinci ay |
sravana n.
|
|
159 |
General |
ay'ın evreleri |
phases of the moon n.
|
|
160 |
General |
ay haritası |
selenographic chart n.
|
|
161 |
General |
ay bilimi uzmanı |
selenographist n.
|
|
162 |
General |
ay falı |
selenomancy n.
|
|
163 |
General |
yarım ay şeklinde şey |
semilune n.
|
|
164 |
General |
hindu takviminde bir ay |
pus n.
|
|
165 |
General |
ay ile dünya'nın yörüngesinde yer alan astronomik oluşum |
sublunary [obsolete] n.
|
|
166 |
General |
doğmuş olmak (güneş/ay) |
be up v.
|
|
167 |
General |
kayar gibi görünmek (ay/bulut vb) |
ride v.
|
|
168 |
General |
bulutla örtülmek (güneş/ay) |
go in v.
|
|
169 |
General |
bitmiş olmak (hafta/ay) |
be out v.
|
|
170 |
General |
çıkmak (ay/güneş) |
be out v.
|
|
171 |
General |
çok alçalmak (güneş/ay) |
sink low v.
|
|
172 |
General |
doğmak (güneş/ay) |
rise v.
|
|
173 |
General |
(ay) küçülmek |
wane v.
|
|
174 |
General |
(ay) giderek büyümek |
wax v.
|
|
175 |
General |
bir ay izin almak |
take a month off v.
|
|
176 |
General |
birine altı ay ömür biçmek |
give someone six months to live v.
|
|
177 |
General |
ay sonunda/ay sonuna kadar ödemek |
pay by the end of the month v.
|
|
178 |
General |
altı ay ömrü kalmak |
have 6 months to live v.
|
|
179 |
General |
6 ay ömrü kalmak |
have 6 months to live v.
|
|
180 |
General |
ay ışığında görmek |
moon v.
|
|
181 |
General |
ay'ın yüzeyinde yürümek |
moonwalk v.
|
|
182 |
General |
ayak figürleri ay yürüyüşüne benzeyen dansı yapmak |
moonwalk v.
|
|
183 |
General |
ay'da veya kütle çekimin düşük olduğu başka bir yüzeyde yürüyormuşçasına sekerek yürümek |
moonwalk v.
|
|
184 |
General |
(güneş, ay) tutulmak |
obumbrate v.
|
|
185 |
General |
(güneş/ay) tutulmak |
dark [obsolete] v.
|
|
186 |
General |
altı ay ömrü kalmak |
have six months to live v.
|
|
187 |
General |
6 ay ömrü kalmak |
have six months to live v.
|
|
188 |
General |
doğmak (güneş, ay) |
rise v.
|
|
189 |
General |
ay ile ilgili |
lunar adj.
|
|
190 |
General |
gelecek ay içinde |
prox. adj.
|
|
191 |
General |
ay gün |
lunisolar adj.
|
|
192 |
General |
ay altında bulunan |
sublunar adj.
|
|
193 |
General |
ay ile ilgili |
lunarian adj.
|
|
194 |
General |
gelecek ay |
proximo adj.
|
|
195 |
General |
gelecek (ay, yıl) |
coming adj.
|
|
196 |
General |
yeni ay ve eski ay zamanları arasında |
interlunar adj.
|
|
197 |
General |
altı ay süren |
semiannual adj.
|
|
198 |
General |
bir ay süren |
monthly adj.
|
|
199 |
General |
ay çevresinde dönen |
circumlunar adj.
|
|
200 |
General |
ay çevresinde |
circumlunar adj.
|
|
201 |
General |
iki ay süren |
bimonthly adj.
|
|
202 |
General |
bir ay süren |
monthlong adj.
|
|
203 |
General |
altı ay süren |
semi-annual adj.
|
|
204 |
General |
ay ötesi |
superlunar adj.
|
|
205 |
General |
ay ötesi |
translunary adj.
|
|
206 |
General |
ay ötesi |
superlunary adj.
|
|
207 |
General |
ay ötesi |
translunar adj.
|
|
208 |
General |
ay ortası |
mid-month adj.
|
|
209 |
General |
ay üstü |
supralunar adj.
|
|
210 |
General |
tutulmamış (güneş/ay) |
uneclipsed adj.
|
|
211 |
General |
iki ay süren |
bimestrial adj.
|
|
212 |
General |
yarım ay şekline benzer |
meniscate adj.
|
|
213 |
General |
yarım ay şekline benzer |
meniscoid adj.
|
|
214 |
General |
bir ay süren |
month-long adj.
|
|
215 |
General |
ay gibi yuvarlak |
mooned adj.
|
|
216 |
General |
ay gibi yuvarlak |
moonish adj.
|
|
217 |
General |
ay ışığı ile aydınlanmış |
moonlight adj.
|
|
218 |
General |
ay ışığına ait |
moonlight adj.
|
|
219 |
General |
ay ile aydınlanmış |
moonlight adj.
|
|
220 |
General |
ay ışığında yapılan |
moonlight adj.
|
|
221 |
General |
ay ışığında meydana gelen |
moonlight adj.
|
|
222 |
General |
ay gibi |
moonlike adj.
|
|
223 |
General |
ay ışığı ile aydınlanmış |
moonshiny adj.
|
|
224 |
General |
ay ışığına benzer |
moonshiny adj.
|
|
225 |
General |
ay ışığı ile yıkanmış |
moon-splashed adj.
|
|
226 |
General |
ay ışığı ile kaplanmış |
moon-splashed adj.
|
|
227 |
General |
ay'a doğru |
moonward adj.
|
|
228 |
General |
ay'a ait |
moony adj.
|
|
229 |
General |
ay ile ilişkili |
moony adj.
|
|
230 |
General |
ay şeklinde |
moony adj.
|
|
231 |
General |
ay ışığının vurduğu |
moon-splashed adj.
|
|
232 |
General |
ay ışığı vuran |
moon-splashed adj.
|
|
233 |
General |
ay ışığı altında görülen/beliren/seçilen |
moon-splashed adj.
|
|
234 |
General |
yarım ay şeklinde |
demilune adj.
|
|
235 |
General |
ay ile ilgili |
selenian adj.
|
|
236 |
General |
ay ile ilgili |
selenic adj.
|
|
237 |
General |
ay gibi olan |
selenic adj.
|
|
238 |
General |
ay tarafından etkilenen |
selenitic adj.
|
|
239 |
General |
yarım ay şeklinde olan |
semilunary adj.
|
|
240 |
General |
yarım ay şeklinde olan |
semilunate adj.
|
|
241 |
General |
bir ay zarfında |
in a month adv.
|
|
242 |
General |
iki ay ara ile |
every two months adv.
|
|
243 |
General |
gelecek ay bugün |
this day month adv.
|
|
244 |
General |
iki ay ara ile |
bimonthly adv.
|
|
245 |
General |
ay başı |
first days of a month adv.
|
|
246 |
General |
her ay |
per mensem adv.
|
|
247 |
General |
geçtiğimiz ay |
last month adv.
|
|
248 |
General |
ay sonunda |
end of month adv.
|
|
249 |
General |
birkaç ay önce |
a few months ago adv.
|
|
250 |
General |
-den itibaren 2 ay içinde |
within two months from adv.
|
|
251 |
General |
-den itibaren iki ay içinde |
within 2 months as of adv.
|
|
252 |
General |
takiben bir ay içerisinde |
within a month following adv.
|
|
253 |
General |
takiben bir ay içinde |
within a month following adv.
|
|
254 |
General |
takiben bir ay zarfında |
within a month following adv.
|
|
255 |
General |
son on iki ay içerisinde |
in the last 12 months adv.
|
|
256 |
General |
her ay |
month by month adv.
|
|
257 |
General |
her ay |
month after month adv.
|
|
258 |
General |
ay başında |
at the beginning of the month adv.
|
|
259 |
General |
sadece iki ay önce |
only two months ago adv.
|
|
260 |
General |
ay'a doğru |
moonward adv.
|
|
261 |
General |
ay'a doğru |
moonwards adv.
|
|
262 |
General |
ay |
ah! interj.
|
|
263 |
General |
ay! |
argh interj.
|
|
264 |
General |
ay! |
woops interj.
|
|
265 |
General |
(dalga geçerek) ay çok sağ ol ya |
shucks interj.
|
|
266 |
General |
ay anlamına gelen ön ek |
selen- pref.
|
|
267 |
General |
yarım ay şeklinde anlamına gelen ön ek |
selen- pref.
|
|
268 |
General |
ay anlamına gelen ön ek |
seleni- pref.
|
|
269 |
General |
yarım ay şeklinde anlamına gelen ön ek |
seleni- pref.
|
|
270 |
General |
ay anlamına gelen ön ek |
seleno- pref.
|
|
271 |
General |
yarım ay şeklinde anlamına gelen ön ek |
seleno- pref.
|
|
272 |
General |
(ay) dolunay durumunda |
in her complement expr.
|
|
273 |
General |
ay |
mo. (month) abrev.
|
|
274 |
General |
ay ortası |
mom (middle of month) abrev.
|
|
275 |
General |
gelecek ay içinde |
prox abrev.
|
|
276 |
General |
önümüzdeki ay |
prox abrev.
|
|
277 |
General |
gelecek ay içinde |
prox. abrev.
|
|
278 |
General |
önümüzdeki ay |
prox. abrev.
|
|
Phrasals |
|
279 |
Phrasals |
(ay ışığı, gölge, ışık bir yere) düşmek/vurmak |
cast on v.
|
|
280 |
Phrasals |
bir olaydan sonra ...(ay/yıl vb) daha yaşamak |
linger on after something v.
|
|
281 |
Phrasals |
bir olaydan sonra ...(ay/yıl vb) daha yaşamak |
stay on after something v.
|
|
282 |
Phrasals |
(ay/güneş) batmak |
go down v.
|
|
283 |
Phrasals |
(roket) ay'a |
blast off v.
|
|
Phrases |
|
284 |
Phrases |
birbirini izleyen çeyrek (üç ay) |
q-o-q n.
|
|
285 |
Phrases |
ay da yeşil peynirden oluşuyor |
moon (is) made of green cheese, (and) the expr.
|
|
286 |
Phrases |
ay sonu değil ki |
it's not the end of the month expr.
|
|
287 |
Phrases |
iki ay ara ile |
at two month intervals expr.
|
|
288 |
Phrases |
iki ay sonra |
2 months later expr.
|
|
289 |
Phrases |
2 ay sonra |
two months later expr.
|
|
290 |
Phrases |
2 ay sonra |
2 months later expr.
|
|
Colloquial |
|
291 |
Colloquial |
üst üste iki altı ay |
double six n.
|
|
292 |
Colloquial |
ay hali |
aunt flo n.
|
|
293 |
Colloquial |
ay, güneş, yıldızlar çıkmak |
be out v.
|
|
294 |
Colloquial |
doğmak (güneş, ay) |
be out v.
|
|
295 |
Colloquial |
belirmek (güneş, ay) |
be out v.
|
|
296 |
Colloquial |
ortaya çıkmak (güneş, ay) |
be out v.
|
|
297 |
Colloquial |
ay sonuna kadar |
until the end of the month expr.
|
|
298 |
Colloquial |
altı ay boyunca haftada üç kere |
three times a week for six months expr.
|
|
299 |
Colloquial |
ay! |
whoops expr.
|
|
300 |
Colloquial |
ay inanmıyorum |
oh I don't believe expr.
|
|
301 |
Colloquial |
birkaç ay içerisinde |
in a few months expr.
|
|
302 |
Colloquial |
daha üzerinden iki ay bile geçmeden |
not two months later expr.
|
|
303 |
Colloquial |
geçen ay neredeyse her gün yağmur yağdı |
last month it rained almost every day expr.
|
|
304 |
Colloquial |
iki ya da üç ay |
two or three months expr.
|
|
305 |
Colloquial |
iki ya da üç ay |
2 or 3 months expr.
|
|
306 |
Colloquial |
3 ay önce |
three months ago expr.
|
|
307 |
Colloquial |
6 ay önce |
six months ago expr.
|
|
308 |
Colloquial |
2 ya da 3 ay |
2 or 3 months expr.
|
|
309 |
Colloquial |
2 ya da 3 ay |
two or three months expr.
|
|
310 |
Colloquial |
arka arkaya/üst üste birkaç ay |
months on end expr.
|
|
311 |
Colloquial |
ay/aman çok korktum |
I'm shaking expr.
|
|
312 |
Colloquial |
ay/aman çok korktum |
I'm shaking (in fear) expr.
|
|
Idioms |
|
313 |
Idioms |
kanlı ay |
blood moon n.
|
|
314 |
Idioms |
kanlı ay tutulması |
blood moon n.
|
|
315 |
Idioms |
ay'ın görünmeyen yüzü |
the far side n.
|
|
316 |
Idioms |
ay'ın dünya'ya bakmayan yüzü |
the far side n.
|
|
317 |
Idioms |
ay çıkınca tuhaf davranışlar sergilemek |
have a moonflaw in the brain v.
|
|
318 |
Idioms |
ay başından ay başına yaşamak |
live paycheck to paycheck [us] v.
|
|
319 |
Idioms |
ay sonunu zor getirmek |
live paycheck to paycheck [us] v.
|
|
320 |
Idioms |
kötü bir ay geçirmek |
have a bad month v.
|
|
321 |
Idioms |
ay'da mı yaşıyorsun? |
what planet are you on? expr.
|
|
322 |
Idioms |
biri ay'da mı/mars'ta mı yaşıyor? |
what planet is somebody on? expr.
|
|
323 |
Idioms |
bir gün, yıl, ay vb. önce |
before last expr.
|
|
324 |
Idioms |
arka arkaya (birkaç) ay |
for (some) months running expr.
|
|
325 |
Idioms |
ayın ilk sabahında uyanınca söylenen ve o ay boyunca şans getireceğine inanılan bir ifade |
rabbit, rabbit(, rabbit) expr.
|
|
Speaking |
|
326 |
Speaking |
ay inanmıyorum! |
no way! interj.
|
|
327 |
Speaking |
ay hiç sorma |
don't ask! interj.
|
|
328 |
Speaking |
ay! |
eina [south african] interj.
|
|
329 |
Speaking |
ay sonuna kadar |
before the month is out expr.
|
|
330 |
Speaking |
bütün bir ay gece gündüz |
day and night for a whole month expr.
|
|
331 |
Speaking |
bir yılda on iki ay var |
there are twelve months in a year expr.
|
|
332 |
Speaking |
bu ay hangi ay? |
what month is it? expr.
|
|
333 |
Speaking |
bu neredeyse bir ay önceydi |
that was almost a month ago expr.
|
|
334 |
Speaking |
bir yılda kaç ay vardır? |
how many months are there in a year? expr.
|
|
335 |
Speaking |
bir yılda 12 ay vardır |
there are 12 months in a year expr.
|
|
336 |
Speaking |
bir ay yokum |
I'm away for a month expr.
|
|
337 |
Speaking |
birkaç ay önce ayrıldık |
we broke up a few months ago expr.
|
|
338 |
Speaking |
bir ay yokum |
I am off for a month expr.
|
|
339 |
Speaking |
görüşmeyeli üç ay oldu |
it's been three months since we last saw each other expr.
|
|
340 |
Speaking |
görüşmeyeli üç ay oldu |
it's been three months since our last meeting expr.
|
|
341 |
Speaking |
gelecek ay benim evlilik yıl dönümüm |
it's my wedding anniversary next month expr.
|
|
342 |
Speaking |
önümüzdeki ay benim evlilik yıl dönümüm |
it's my wedding anniversary next month expr.
|
|
343 |
Speaking |
kirayı 3 ay geciktirdim |
I'm three months behind on my rent expr.
|
|
344 |
Speaking |
önümüzdeki on iki ay nereye seyahat etmeyi planlıyorsun? |
where do you plan to travel to in the next twelve months? expr.
|
|
345 |
Speaking |
kirayı üç ay geciktirdim |
I'm three months behind on my rent expr.
|
|
346 |
Speaking |
kiram 3 ay gecikti |
I'm three months behind on my rent expr.
|
|
347 |
Speaking |
kiram üç ay gecikti |
I'm three months behind on my rent expr.
|
|
348 |
Speaking |
sanki daha üç ay olmuş gibi |
it feels like three months expr.
|
|
349 |
Speaking |
teyzemin önümüzdeki ay bir bebeği olacak |
my aunt is going have a baby next month expr.
|
|
350 |
Speaking |
teyzem önümüzdeki ay doğum yapacak |
my aunt is going have a baby next month expr.
|
|
351 |
Speaking |
yaz tatili üç ay sürer |
summer vacation lasts three months expr.
|
|
352 |
Speaking |
1 yılda kaç ay var? |
how many months are there in a year? expr.
|
|
353 |
Speaking |
1 yılda kaç ay vardır? |
how many months are there in a year? expr.
|
|
Trade/Economic |
|
354 |
Trade/Economic |
bankaların borç verme eğilimini ölçmede kullanılan, üç ay vadeli devlet tahvili ile eurodolar arasındaki fark |
ted spread n.
|
|
355 |
Trade/Economic |
ay başı |
pay day n.
|
|
356 |
Trade/Economic |
ay dönüşü anomalisi |
intra-month anomaly n.
|
|
357 |
Trade/Economic |
ay dönüşü etkisi |
intra-month effect n.
|
|
358 |
Trade/Economic |
ay sonu |
end of month n.
|
|
359 |
Trade/Economic |
ay sonu kapanışı |
month end closing n.
|
|
360 |
Trade/Economic |
bir hafta vadeli miktar ve bir ay vadeli geleneksel repo ihaleleri |
one-week quantity and one-month traditional repo auctions n.
|
|
361 |
Trade/Economic |
bir sonraki ay |
the ensuing month n.
|
|
362 |
Trade/Economic |
cari ay |
present month n.
|
|
363 |
Trade/Economic |
cari ay |
the current month n.
|
|
364 |
Trade/Economic |
emekli olan kimsenin eşine emeklilik maaşı haricinde her ay ödenen ücret |
benefit supplementary n.
|
|
365 |
Trade/Economic |
gelecek ay |
the ensuing month n.
|
|
366 |
Trade/Economic |
ilk altı ay |
first half n.
|
|
367 |
Trade/Economic |
içinde bulunulan ay |
present month n.
|
|
368 |
Trade/Economic |
içinde bulunulan ay |
the current month n.
|
|
369 |
Trade/Economic |
içinde bulunulan ay |
instant month n.
|
|
370 |
Trade/Economic |
kısa vadeli hizmet sunumunu izleyen oniki ay içindeki personel sosyal hakları |
short-term employee benefits n.
|
|
371 |
Trade/Economic |
3 ay vadeli hazine bonosu |
3-month maturity treasury bill n.
|
|
372 |
Trade/Economic |
ana paranın bir kısmının her ay faizi ile birlikte geri ödenmesi şeklinde verilen ev kredisi |
repayment mortgage [uk] n.
|
|
373 |
Trade/Economic |
bir ay vadeli |
with one-month maturity adj.
|
|
374 |
Trade/Economic |
geçen ay |
ultimo adv.
|
|
375 |
Trade/Economic |
her ay |
per mensem adv.
|
|
376 |
Trade/Economic |
gelecek ay içinde |
proximo expr.
|
|
377 |
Trade/Economic |
1 ay 1 yıl arası |
over one month but no more than one year expr.
|
|
378 |
Trade/Economic |
son on iki ay |
ltm (last twelve months) abrev.
|
|
Law |
|
379 |
Law |
ay ile tayin olunan mehil |
limitation of time measured by month n.
|
|
380 |
Law |
imkb indeksi ay sonu kapanış değeri |
index of istanbul stock exchange by the end of month n.
|
|
381 |
Law |
altı ay hapis cezası |
zack n.
|
|
382 |
Law |
15-21 yaşları arasındaki birine verilen 4-18 ay arasındaki hapis cezası |
youth custody [uk] n.
|
|
383 |
Law |
geyik avının yasaklandığı ay |
fence month n.
|
|
384 |
Law |
her ay |
per mensem adv.
|
|
385 |
Law |
bugünden itibaren ay sonuna kadar |
before the end of the month expr.
|
|
Insurance |
|
386 |
Insurance |
nakliyat sigortasında 12 ay'dan kısa süreli sigorta |
short term n.
|
|
Advertising |
|
387 |
Advertising |
yayınından önceki ay |
month preceding n.
|
|
Technical |
|
388 |
Technical |
ay ile ilgilenen astronomi dalı |
selenology n.
|
|
389 |
Technical |
ay emekleci |
moon-crawler n.
|
|
390 |
Technical |
ay uzayı |
lunar space n.
|
|
391 |
Technical |
anomalistik ay |
anomalistic month n.
|
|
392 |
Technical |
ay yörüngesi |
lunar orbit n.
|
|
393 |
Technical |
ay şeklinde deney parçaları |
crescent test pieces n.
|
|
394 |
Technical |
ay yüzeyini inceleyen bilim dalı |
selenography n.
|
|
395 |
Technical |
ay anahtar |
crescent wrench n.
|
|
396 |
Technical |
ay anahtar |
adjustable wrench n.
|
|
397 |
Technical |
ay teleskopu |
moonscope n.
|
|
398 |
Technical |
ay uydusu |
lunar satellite n.
|
|
399 |
Technical |
ay uydusu |
moon satellite n.
|
|
400 |
Technical |
ay üssü |
lunar base n.
|
|
401 |
Technical |
suni ay ışığı |
artificial moonlight n.
|
|
402 |
Technical |
yarım ay kama |
half-moon key n.
|
|
403 |
Technical |
yarım ay flanş |
split support ring n.
|
|
404 |
Technical |
ay karesi |
square of the moon n.
|
|
405 |
Technical |
ay etkisi gerektiğinde tılsım olarak kullanılan bir gezegen karesi |
square of the moon n.
|
|
406 |
Technical |
ay etkisini güçlendirmek için faydalanılan sihirli bir kare |
square of the moon n.
|
|
Computer |
|
407 |
Computer |
ay |
mon n.
|
|
408 |
Computer |
ay tarihleri |
lunar dates n.
|
|
409 |
Computer |
ay adları |
month names n.
|
|
410 |
Computer |
ay listesi |
month list n.
|
|
411 |
Computer |
ay görünümü |
month view n.
|
|
412 |
Computer |
ay uzunluğu |
month length n.
|
|
413 |
Computer |
ay veya yıl |
month or year n.
|
|
414 |
Computer |
ay-günler |
month by days n.
|
|
415 |
Computer |
geçersiz ay |
invalid month n.
|
|
416 |
Computer |
gül ve ay |
rose and moon n.
|
|
417 |
Computer |
noktalı ay |
dotted crescent n.
|
|
418 |
Computer |
önceki ay |
previous month n.
|
|
419 |
Computer |
önümüzdeki ay |
nextmonth n.
|
|
420 |
Computer |
oyuncak ayı ve ay |
teddy and moon n.
|
|
421 |
Computer |
ay |
whoops expr.
|
|
422 |
Computer |
gün/hafta/ay |
day/week/month expr.
|
|
423 |
Computer |
gün/hafta/ay/yıl |
day/week/month/year (dwmy) expr.
|
|
424 |
Computer |
sayfa/ay |
page/month expr.
|
|
425 |
Computer |
sayfa/ay |
pages/month expr.
|
|
Telecom |
|
426 |
Telecom |
ay-gün çekimi |
lunisolar attraction n.
|
|
Architecture |
|
427 |
Architecture |
kapı üzerinde yer alan yarım ay biçimli boşluğu dolduran pencere |
lunette window n.
|
|
428 |
Architecture |
yarım ay şeklinde kemer oluşturan bir sıra paralel yarım tuğla veya küçük kemer taşı |
ring n.
|
|
Automotive |
|
429 |
Automotive |
ay yuvası |
yoke housing n.
|
|
430 |
Automotive |
ay-aktifsens |
i-activesense n.
|
|
431 |
Automotive |
ay disk |
moon disc n.
|
|
432 |
Automotive |
ay pim |
clevis pin n.
|
|
433 |
Automotive |
ay yatak |
thrust washer n.
|
|
434 |
Automotive |
ay-ilup |
i-eloop n.
|
|
435 |
Automotive |
ay-stop |
i-stop n.
|
|
436 |
Automotive |
yarım ay anahtar |
obstruction wrench n.
|
|
437 |
Automotive |
yarım ay kama |
woodruff key n.
|
|
438 |
Automotive |
yarım ay yıldız anahtar |
half moon wrench n.
|
|
439 |
Automotive |
yarı ay biçimi anahtar |
half-moon key n.
|
|
Aeronautic |
|
440 |
Aeronautic |
yarım ay şeklindeki kanat |
crescent wing n.
|
|
Marine |
|
441 |
Marine |
ayın yeni ay ve dolunay fazları |
syzygy n.
|
|
442 |
Marine |
ay gel-gitiyle oluşan düşük suların ortalama aralığı |
mean low water lunitidal interval n.
|
|
443 |
Marine |
ay gel-gitleri arasındaki aralık |
lunitidal interval n.
|
|
444 |
Marine |
ay hilal konumunda iken gözlenen küçük gel-git |
neap tide n.
|
|
445 |
Marine |
büyük yarım ay tepecik |
mega cusp n.
|
|
446 |
Marine |
nucumi ay |
sideral n.
|
|
447 |
Marine |
yarım ay bar |
cuspate bar n.
|
|
448 |
Marine |
yarım ay dil |
spit n.
|
|
449 |
Marine |
yarım ay dil |
cuspate spit n.
|
|
450 |
Marine |
ay yerberiyi geçtikten sonra meydana gelen bahar gelgitleri |
perigean tides n.
|
|
Mining |
|
451 |
Mining |
ay taşı |
moonstone n.
|
|
Medical |
|
452 |
Medical |
ay hali |
menses n.
|
|
453 |
Medical |
ay hali kanaması |
menstruation n.
|
|
454 |
Medical |
yarım ay |
semilunar adj.
|
|
Anatomy |
|
455 |
Anatomy |
el bileğinin yarım ay şeklindeki kemiği |
lunate bone n.
|
|
456 |
Anatomy |
el bileğinin yarım ay şeklindeki kemiği |
os lunatum n.
|
|
457 |
Anatomy |
el bileğinin yarım ay şeklindeki kemiği |
semilunar bone n.
|
|
458 |
Anatomy |
ay kemik |
lunate n.
|
|
459 |
Anatomy |
yarım ay biçimli semilunar kapak kenarı |
lunule n.
|
|
460 |
Anatomy |
yarım ay formunda vücut bölümü |
semilunar n.
|
|
461 |
Anatomy |
yarım ay kapakçıkları |
semilunar n.
|
|
462 |
Anatomy |
yarım ay biçimli bir kıkırdak doku türü |
semilunar cartilage n.
|
|
463 |
Anatomy |
yarım ay biçimli bir kıkırdak doku türü |
semilunar fibrocartilage n.
|
|
464 |
Anatomy |
yarım ay kapakçıkları |
semilunar valves n.
|
|
465 |
Anatomy |
ay şeklinde |
lunate adj.
|
|
Psychology |
|
466 |
Psychology |
güneş ve ay |
sol and luna n.
|
|
Pathology |
|
467 |
Pathology |
ay ışığına maruz kalınarak uyunduğu için ortaya çıktığı düşünülen geçici körlük veya görme bozukluğu |
moonblink n.
|
|
Veterinary |
|
468 |
Veterinary |
(at) ay körü |
lunatic adj.
|
|
Food Engineering |
|
469 |
Food Engineering |
0-12 ay arası bebek |
infant n.
|
|
Gastronomy |
|
470 |
Gastronomy |
ay böreği |
crescent-shaped börek n.
|
|
471 |
Gastronomy |
ay çöreği |
crescent roll n.
|
|
472 |
Gastronomy |
ay çöreği |
moon cake n.
|
|
Physics |
|
473 |
Physics |
ay çekim kuvveti |
lunar gravity n.
|
|
474 |
Physics |
ay ve dünya gibi bir gökcisminin kabuğunda yüksek kütle yoğunluğuna ve yüksek yerçekimi ivmesine sahip bölge |
mascon n.
|
|
Marine Biology |
|
475 |
Marine Biology |
güneş balığıgiller familyasından olan ay balığı ve siyah levrek gibi balık türlerine verilen ad |
centrarchid n.
|
|
476 |
Marine Biology |
güneş balığıgiller familyasından olan ay balığı ve siyah levrek gibi balık türlerine verilen ad |
sunfish n.
|
|
477 |
Marine Biology |
ay denizanası |
swimming jellyfish n.
|
|
478 |
Marine Biology |
ay denizanası |
aurelia aurita n.
|
|
479 |
Marine Biology |
ay denizanası |
moon jelly fish n.
|
|
480 |
Marine Biology |
ay denizanası |
saucer jelly n.
|
|
481 |
Marine Biology |
ay denizanası |
common jellyfish n.
|
|
482 |
Marine Biology |
ay denizanası |
moon jellyfish n.
|
|
483 |
Marine Biology |
ay-balığı |
opah n.
|
|
484 |
Marine Biology |
ay balığı |
bluegill (lepomis macrochirus) n.
|
|
485 |
Marine Biology |
ay balığı |
headfish (mola) n.
|
|
486 |
Marine Biology |
ay balığı |
moonfish n.
|
|
487 |
Marine Biology |
gözleri alnının üst kısmında yer alan ay balığına benzer bir balık |
lookdown n.
|
|
488 |
Marine Biology |
gözleri alnının üst kısmında yer alan ay balığına benzer bir balık |
lookdown fish n.
|
|
489 |
Marine Biology |
gözleri alnının üst kısmında yer alan ay balığına benzer bir balık |
selene vomer n.
|
|
490 |
Marine Biology |
ay balığı |
silver moonfish n.
|
|
Astronomy |
|
491 |
Astronomy |
genç ay kraterlerinden yayılan parlak çizgilerin her biri |
ray n.
|
|
492 |
Astronomy |
1961- 1965 arasında ayın fotoğraflarını çekmek üzere fırlatılan dokuz amerikan ay araştırma aracından herhangi biri |
ranger n.
|
|
493 |
Astronomy |
ay'ın evre değiştirmesi |
change n.
|
|
494 |
Astronomy |
ay'ın kısa ve parlak hilal biçiminde göründüğü zaman |
new phase of the moon n.
|
|
495 |
Astronomy |
gregoryen takvime göre yılın ay ve günlerini hesaplamanın mevcut yöntemi |
new style n.
|
|
496 |
Astronomy |
yarım ay evresi |
third quarter moon n.
|
|
497 |
Astronomy |
güneş veya ay tutulması sırasında ışığın tamamen kesildiği an |
totality n.
|
|
498 |
Astronomy |
tam ay tutulması |
total lunar eclipse n.
|
|
499 |
Astronomy |
kameri ay |
tropic month n.
|
|
500 |
Astronomy |
ay yüzeyinde bulunan bir krater |
tycho n.
|
|