Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | syrian n. | suriyeli | ||
The Netherlands has a community of 12 000 Syrian Christians from Turkey who have fled to Western Europe over the years. Hollanda, Türkiye'den yıllar içinde Batı Avrupa'ya kaçan 12.000 Suriyeli Hristiyan'dan oluşan bir topluluğa sahiptir. More Sentences |
||||
General | syrian adj. | suriye | ||
Public opinion is increasingly calling for the total withdrawal of Syrian troops from Lebanon. Kamuoyu giderek artan bir şekilde Suriye askerlerinin Lübnan'dan tamamen çekilmesi çağrısında bulunuyor. More Sentences |
||||
General | syrian adj. | suriye´ye özgü | ||
General | syrian adj. | doğu kiliselerine özgü | ||
General | syrian adj. | doğu kiliselerine ait | ||
General | syrian adj. | (doğu kiliseleri) bizans döneminde kurulan | ||
General | syrian adj. | (doğu kiliseleri) pers döneminde kurulan | ||
General | syrian adj. | suriye'ye ait veya ilgili | ||
General | syrian adj. | suriye halkına özgü | ||
General | syrian adj. | suriye halkına ait veya ilgili | ||
General | syrian adj. | suriyelilere özgü | ||
General | syrian adj. | suriyelilere ait veya ilgili | ||
General | syrian adj. | suriye arapçasına özgü | ||
General | syrian adj. | suriye arapçasına ait veya ilgili | ||
Religious | ||||
Religious | syrian n. | suriye kilisesi üyesi |