Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | açıkları | offshore waters n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | bütçe açıkları | budget deficits n. |
General | somali açıkları | off the coast of somalia n. |
General | kanundaki açıkları kullanmak | game v. |
General | karadeniz açıkları | off the coast of black sea adv. |
Colloquial | ||
Colloquial | vergi indirimi veya yasalardaki açıkları kullanarak kazanç sağlayan şirket/yönetici | corporate welfare bum n. |
Idioms | ||
Idioms | (bir anlaşmanın, tartışmanın, sözleşmenin) çok büyük açıkları/zayıf yönleri olması | can drive a truck through something expr. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | borçla finanse edilen bütçe açıkları | debt-financed budget deficits n. |
Trade/Economic | bütçe açıkları | budget deficits n. |
Trade/Economic | geçici bütçe açıkları | transitory budget deficits n. |
Trade/Economic | optimal bütçe açıkları | optimal budget deficits n. |
Trade/Economic | yapısal bütçe açıkları | structural budget deficits n. |
Politics | ||
Politics | bilgi açıkları | information gaps n. |
Politics | cari hesap açıkları | current account deficits n. |