about someone or something - Turco Inglés Diccionario
Historia

about someone or something



Significados de "about someone or something" en diccionario turco inglés : 2 resultado(s)

Inglés Turco
Idioms
about someone or something v. birini/bir şeyi hiç umursamamak
about someone or something v. biri/bir şey hiç umurunda olmamak

Significados de "about someone or something" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
General
ask about someone or something v. (farklı kaynaklardan) soruşturmak
trouble oneself about someone or something v. birini/bir şeyi dert ederek kendini üzmek
trouble oneself about someone or something v. birisini/bir şeyi dert ederek düşünmek
Phrasals
brief (someone) about (someone or something) v. (birine bir kişi/konu hakkında) brifing vermek
brief (someone) about (someone or something) v. (birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
brief (someone) about (someone or something) v. (birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
brief (someone) about (someone or something) v. (birine bir kişi/konu hakkında) özet bilgi geçmek
brief (someone) about (someone or something) v. (birini bir kişi/konu hakkında) bilgilendirmek
brief someone about someone or something v. (birine bir kişi/konu hakkında) brifing vermek
brief someone about someone or something v. (birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
brief someone about someone or something v. (birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
brief someone about someone or something v. (birine bir kişi/konu hakkında) özet bilgi geçmek
brief someone about someone or something v. (birini bir kişi/konu hakkında) bilgilendirmek
brood about (someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) kara kara düşünmek
brood about (someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) çok fazla endişelenmek
brood about (someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) kendini yemek
brood about (someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) kendini yiyip bitirmek
brood about (someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) derin derin düşünmek
brood about (someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere gark olmak
brood about (someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere kapılmak
brood about (someone or something) v. (biri/bir şey) için üzülüp durmak/içine dert olmak
brood about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) kurup durmak
brood about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) zihninde büyütmek
brood about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) merak etmek
brood about (someone or something) v. (birine/bir şeye) takılıp kalmak
brood about someone or something v. (biri/bir şey hakkında) kara kara düşünmek
brood about someone or something v. (biri/bir şey hakkında) çok fazla endişelenmek
brood about someone or something v. (biri/bir şey hakkında) kendini yemek
brood about someone or something v. (biri/bir şey hakkında) kendini yiyip bitirmek
brood about someone or something v. (biri/bir şey hakkında) derin derin düşünmek
brood about someone or something v. (biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere gark olmak
brood about someone or something v. (biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere kapılmak
brood about someone or something v. (biri/bir şey) için üzülüp durmak/içine dert olmak
brood about someone or something v. (birini/bir şeyi) kurup durmak
brood about someone or something v. (birini/bir şeyi) zihninde büyütmek
brood about someone or something v. (birini/bir şeyi) merak etmek
brood about someone or something v. (birine/bir şeye) takılıp kalmak
chortle about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) kıkır kıkır gülmek
chortle about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) kıkırdamak
chortle about (someone or something) v. birine veya bir şeye kıkır kıkır gülmek
chortle about someone or something v. biri veya bir şey hakkında kıkır kıkır gülmek
chortle about someone or something v. kıkırdamak
chortle about someone or something v. birine kıkır kıkır gülmek
chuckle about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) kıkır kıkır gülmek
chuckle about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) kıkırdamak
chuckle about (someone or something) v. (birine veya bir şeye) kıkır kıkır gülmek
chuckle about someone or something v. biri veya bir şey hakkında kıkır kıkır gülmek
chuckle about someone or something v. biri veya bir şey hakkında kıkırdamak
chuckle about someone or something v. birine veya bir şeye kıkır kıkır gülmek
confer about (someone or something) v. birisiyle (bir konu ya da bir kişi) hakkında tartışmak
confer about (someone or something) v. birisiyle (bir mesele ya da bir kişi) hakkında müzakere etmek
confer about (someone or something) v. (bir konu ya da bir kişi) hakkında görüşmek
converse about (someone or something) v. (biri veya bir şey) hakkında konuşmak
converse about (someone or something) v. (biri veya bir şey) hakkında sohbet etmek
converse about (someone or something) v. (bir meseleyi) görüşmek
chat about (someone or something) v. (bir şey hakkında) sohbet etmek
chat about (someone or something) v. (bir şeyden) bahsetmek
chat about (someone or something) v. (bir şey hakkında) konuşmak
chat about someone or something v. (bir şey hakkında) sohbet etmek
chat about someone or something v. (bir şeyden) bahsetmek
chat about someone or something v. (bir şey hakkında) konuşmak
advise someone about someone or something v. (birine bir konu hakkında) tavsiyede bulunmak
advise someone about someone or something v. akıl vermek
advise someone about someone or something v. (birine bir konu hakkında) fikir vermek
advise someone about someone or something v. (birine bir konu hakkında) öğütte bulunmak
advise someone about someone or something v. nasihat etmek
approach someone about someone or something v. (birine bir konu hakkında) yanaşmak
approach someone about someone or something v. (birine bir konu hakkında) yaklaşmak
approach someone about someone or something v. (birinin bir konu hakkında) nabzını yoklamak/ağzını aramak
brief (someone) about (someone or something) v. (birini) bilgilendirmek
brief (someone) about (someone or something) v. kısa ve öz olarak durumu anlatmak
brief someone about someone or something v. (birini) bilgilendirmek
brief someone about someone or something v. kısa ve öz olarak durumu anlatmak
brood about (someone or something) v. kara kara düşünmek
brood about (someone or something) v. derin derin düşünmek
brood about (someone or something) v. arpacı kumrusu gibi düşünmek
brood about (someone or something) v. aklından çıkaramamak
brood about someone or something v. kara kara düşünmek
brood about someone or something v. derin derin düşünmek
brood about someone or something v. arpacı kumrusu gibi düşünmek
brood about someone or something v. aklından çıkaramamak
chat about someone or something v. laflamak
chat about someone or something v. hoşbeş etmek
chat about someone or something v. laklak etmek
chat about someone or something v. konuşmak
chat about someone or something v. muhabbet etmek
chortle about someone or something v. kıkırdamak
chortle about someone or something v. gülmek
chortle about someone or something v. kahkaha atmak
chortle about someone or something v. kendi kendine gülmek
chuckle about someone or something v. kıkırdamak
chuckle about someone or something v. gülmek
chuckle about someone or something v. kahkaha atmak
chuckle about someone or something v. kendi kendine gülmek
confer about (someone or something) v. müzakere etmek
confer about (someone or something) v. fikir alışverişinde bulunmak
confer about (someone or something) v. durumu görüşmek/tartışmak
confer with someone (about someone or something) v. müzakere etmek
confer with someone (about someone or something) v. fikir alışverişinde bulunmak
confer with someone (about someone or something) v. durumu görüşmek/tartışmak
confer (with someone) about someone or something v. müzakere etmek
confer (with someone) about someone or something v. fikir alışverişinde bulunmak
confer (with someone) about someone or something v. durumu görüşmek/tartışmak
cut up about (someone or something v. yıkılmış olmak
cut up about (someone or something v. (bir şey) çok dokunmak
cut up about (someone or something v. sarsılmak
cut up about (someone or something v. mahvolmak
cut up about (someone or something v. perişan olmak
cut up about (someone or something v. darmadağın olmak
cut up about (someone or something v. çok üzülmek
cut up about (someone or something v. kederli/ıstıraplı olmak
daydream about someone or something v. hayallere/hülyalara dalmak
daydream about someone or something v. düş kurmak
daydream about someone or something v. ayakta rüya görmek
fight about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) kavga etmek
fight about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) tartışmak
fight about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) münakaşa etmek
fight about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) sürtüşmek/bozuşmak
fight about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) anlaşamamak
fight (with) someone or something about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) kavga etmek
fight (with) someone or something about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) tartışmak
fight (with) someone or something about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) münakaşa etmek
fight (with) someone or something about (someone or something) v. (biri veya bir konu hakkında) sürtüşmek/bozuşmak
form (one's) own opinion (about someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) kendi karara varmak
form (one's) own opinion (about someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) kendi fikir edinmek/oluşturmak
form (one's) own opinion (about someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) kendi kanaate varmak
generalize about (someone or something) v. (biri veya bir şeyi) genellemek
generalize about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) genelleme yapmak
generalize about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) hüküm vermek
generalize about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) hükme varmak
generalize about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) çıkarımda bulunmak/anlam çıkarmak
groan about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) sızlanmak
groan about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) yakınmak
groan about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) mızmızlanmak
groan about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) dert yanmak
groan about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) şikayet etmek/söylenmek
needle someone about someone or something v. (birini bir konuda) iğnelemek
needle someone about someone or something v. iğneleyici söz söylemek
needle someone about someone or something v. dokundurmak
needle someone about someone or something v. laf sokmak
needle someone about someone or something v. kışkırtmak
needle someone about someone or something v. eleştirmek
needle someone about someone or something v. kuyruğuna basmak
notify someone about someone or something v. (birini bir konuda) bilgilendirmek
notify someone about someone or something v. (birine bir şeyi) bildirmek
notify someone about someone or something v. haberdar etmek/haber vermek
pester (one) about (someone or something) v. (birini bir konuda) bunaltmak
pester (one) about (someone or something) v. (birini bir konuda) usandırmak
pester (one) about (someone or something) v. (birini bir konuda) bıktırmak
pester (one) about (someone or something) v. (birini bir konuda) daraltmak
pester (one) about (someone or something) v. (birini bir konuda) bezdirmek
pester (one) about (someone or something) v. başının etini yemek
pester (one) about (someone or something) v. kafa ütülemek
pester (one) about (someone or something) v. musallat olmak/tebelleş olmak
pester (one) about (someone or something) v. rahatsız etmek/başına bela olmak
prattle (on) about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) saçma sapan konuşmak
prattle (on) about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) abuk sabuk konuşmak
prattle (on) about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) boş boş konuşmak
prattle (on) about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) kafa ütülemek
prattle (on) about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) kafa şişirmek
protest about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) şikayette bulunmak
protest about (someone or something) v. (birine veya bir şeye) itiraz etmek
protest about (someone or something) v. (birine veya bir şeye) karşı çıkmak
protest about (someone or something) v. (birine veya bir şeye) isyan etmek
protest about (someone or something) v. (birini veya bir şeyi) protesto etmek
protest about (someone or something) v. (birine veya bir şeye karşı) protestoya katılmak
question someone about someone or something v. birine bir konuda soru sormak
question someone about someone or something v. birine bir konuda soru yöneltmek
question someone about someone or something v. birini bir konuda sorguya çekmek
question someone about someone or something v. birini bir konuda sorgulamak
question someone about someone or something v. birini bir konuda ifadesini almak
question someone about someone or something v. tetkik etmek
quip about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) kafa bulmak
quip about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) espri yapmak
quip about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) alay etmek
quip about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) dalga geçmek
remonstrate about (someone or something) (with one) v. (birine bir konuda) yakınmak
remonstrate about (someone or something) (with one) v. (birine bir konuda) şikayette bulunmak
remonstrate about (someone or something) (with one) v. (birine bir konuda) sitem etmek
remonstrate about (someone or something) (with one) v. (birine bir konuda) karşı çıkmak
remonstrate about (someone or something) (with one) v. (biriyle bir konuda) tartışmak
see someone about someone or something v. (biriyle bir konu hakkında) görüşmek/müzakere etmek
see someone about someone or something v. (birine bir konu hakkında) danışmak/akıl sormak
see about someone or something v. (birini veya bir şeyi) incelemek/kontrol etmek/araştırmak
see about someone or something v. gözden geçirmek
theorize about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) tahminde bulunmak
theorize about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) yorumda bulunmak
theorize about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) üzerine düşünmek
theorize about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) varsayımda bulunmak
whisper about someone or something v. (biri veya bir şey hakkında) fısır fısır konuşmak
whisper about someone or something v. (biri veya bir şey hakkında) fiskos etmek
notify someone about someone or something v. birini bir konudan haberdar etmek
update someone about someone or something v. birini son gelişmelerle ilgili bilgilendirmek
carp at someone (about someone or something) v. birisine bir şey hakkında şikayette bulunmak
yammer about (someone or something) v. söylenip durmak
yammer about (someone or something) v. dırdır etmek
yammer about (someone or something) v. kafa şişirmek
yammer away about (someone or something) v. söylenip durmak
yammer away about (someone or something) v. dırdır etmek
yammer away about (someone or something) v. kafa şişirmek
yammer on (and on) about (someone or something) v. söylenip durmak
yammer on (and on) about (someone or something) v. dırdır etmek
yammer on (and on) about (someone or something) v. kafa şişirmek
yap about (someone or something) v. gürültülü ve anlamsızca konuşmak
yap about (someone or something) v. dırdır etmek
yap about (someone or something) v. kafa ütülemek
correspond about (someone or something) v. (birisi ya da bir şey) hakkında yazışmak
fight about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında anlaşmazlığa düşmek
fight about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında anlaşmazlık yaşamak
fight (with) someone or something about (someone or something) v. (biriyle bir şey/biri) hakkında anlaşmazlığa düşmek
fight (with) someone or something about (someone or something) v. (biriyle bir şey/biri) hakkında anlaşmazlık yaşamak
fight about someone or something v. biri/bir şey hakkında anlaşmazlığa düşmek
fight about someone or something v. biri/bir şey hakkında anlaşmazlık yaşamak
fight about someone or something v. biri/bir şey hakkında kavga etmek
fight about someone or something v. biri/bir şey hakkında tartışmak
fight about someone or something v. biri/bir şey hakkında münakaşa etmek
fight about someone or something v. biri/bir şey hakkında sürtüşmek
fight about someone or something v. biri bir şey hakkında bozuşmak, biri/bir şey hakkında anlaşamamak
yap away about (someone or something) v. şikayetlenmek
yap away about (someone or something) v. yakınıp durmak
yap on (and on) about (someone or something) v. şikayetlenmek
yap on (and on) about (someone or something) v. yakınıp durmak
feel someone out (about someone or something) v. birinin (biri veya bir şey hakkında) ağzını aramak/yoklamak
feel someone out (about someone or something) v. birinin (biri veya bir şey hakkında) nabzını yoklamak
feel someone out (about someone or something) v. birinin (biri veya bir şey hakkında) fikrini/görüşünü dolaylı yoldan öğrenmeye çalışmak
geek out about (someone or something) v. kendine özel ve başkaları arasında popüler olmayan bir hevesi/ilgisi hakkında heyecanlanmak
geek out about (someone or something) v. başkaları için önemi olmayan bir şeye sevinmek
geek out about (someone or something) v. başkalarının anlam veremediği bir şeye heyecanlanmak
geek out about (someone or something) v. kendi kendine sevinmek/heyecanlanmak
joke (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) espri yapmak
joke (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) şakalaşmak/şaka yapmak
joke (with someone) (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında biriyle karşılıklı) dalga geçmek
joke (with someone) (about someone or something) v. (biriyle karşılıklı biriyle/bir şeyle) alay etmek
joke (with someone) (about someone or something) v. (biriyle birini/bir şeyi) alaya almak
argue (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey üzerine) tartışmak
argue (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey üzerine) münakaşa etmek
argue (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey üzerine) kapışmak
argue (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey üzerine) ağız dalaşına girmek
ask around about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) çevrede soruşturmak
ask around about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) herkese sormak
ask around about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) çevresine sormak
ask around about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sağa sola sormak
ask around about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) farklı kaynaklardan soruşturmak
ask about someone or something v. (birini/bir şeyi) çevrede soruşturmak
ask about someone or something v. (birini/bir şeyi) herkese sormak
ask about someone or something v. (birini/bir şeyi) çevresine sormak
ask about someone or something v. (birini/bir şeyi) sağa sola sormak
ask about someone or something v. (birini/bir şeyi) farklı kaynaklardan soruşturmak
beef about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) şikayet etmek
beef about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) yakınmak
beef about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) dert yanmak
beef about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında sızlanmak
bicker (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) didişmek
bicker (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) tartışmak
bicker (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) hırlaşmak
bicker (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) atışmak
bicker (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) takışmak
bicker (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) kavga etmek
bicker (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) ağız dalaşına girmek
bicker (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) münakaşa etmek
go on (and on) (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkındaki konuyu) uzattıkça uzatmak
go on (and on) (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) konuştukça konuşmak
go on (and on) (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) uzun uzadıya konuşmak
go on (and on) (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkındaki konuyu) sündürdükçe sündürmek
go on (and on) (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) bıktırana kadar konuşmak
boast about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında böbürlenmek
boast about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) övünmek
boast about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) gururlanmak
boast about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) iftihar etmek
bother about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında endişelenmek
bother about (someone or something) v. (biri/bir şey) için kaygılanmak
bother about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili canını sıkmak
bother about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) merak etmek
bother about (someone or something) v. (biri/bir şey) için üzülmek
bother about (someone or something) v. (biri/bir şey) için sıkıntıya girmek
bother about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) takmak
bother about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili zahmete girmek
bother about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) dert etmek
bother about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili sinirini bozmak
bother about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili rahatsız etmek
bother about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili rahat bırakmamak
bother about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili daraltmak
bother about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili rahat vermemek
bother about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili başını ağrıtmak
brag about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) övünmek
brag about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) övünerek bahsetmek
brag about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) böbürlenmek
brag about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) gururlanmak
call around (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) birilerini aramak/birilerine telefon etmek
call around (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) bir dizi arama/görüşme yapmak
call around (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) farklı kişileri/bir dizi insanı aramak
call around (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) birçok kişiye telefon etmek
call around (about someone or something) v. sağı solu/birilerini arayıp (biri/bir şey hakkında) bilgi almak
call around (about someone or something) v. sağı solu/birilerini arayıp (birini/bir şeyi) sormak
care about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) çok sevmek
care about (someone or something) v. (birine/bir şeye) çok düşkün olmak
care about (someone or something) v. (birine/bir şeye) çok değer vermek
care about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) önemsemek
care about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) umursamak
care about (someone or something) v. (birine/bir şeye) aldırmak
care about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgilenmek
care about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) iplemek
care about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sallamak
carp about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) eleştirmek
carp about (someone or something) v. (birine/bir şeye) kusur bulmak
carp about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) azarlamak
carp about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yermek
carp about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) şikayet etmek
catch hell (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) azar işitmek
catch hell (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) azarlanmak
catch hell (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) fırça yemek
get hell (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) azar işitmek
get hell (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) azarlanmak
get hell (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) fırça yemek
caution someone about someone or something v. birini birine/bir şeye karşı uyarmak
caution someone about someone or something v. birini biri/bir şey hakkında uyarmak
caution (one) about (someone or something) v. (birini birine/bir şeye) karşı uyarmak
caution (one) about (someone or something) v. (birini biri/bir şey) hakkında uyarmak
chatter about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında çene çalmak
chatter about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında sohbet etmek
chatter about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) bahsetmek
chatter about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında konuşmak
chatter about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında laflamak
chatter about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında muhabbet etmek
comment about (someone or something) v. (biri/bir şey) üzerine/hakkında yorum yapmak
comment about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında konuşmak
comment about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında fikrini söylemek
complain about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında şikayet etmek
complain about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) şikayetçi olmak
complain about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında dert yanmak
complain about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili yakınmak
concern (oneself) about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında endişelenmek
concern (oneself) about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili kaygılanmak
concern (oneself) about (someone or something) v. (birini/bir şeyi kendine) dert edinmek
concern (oneself) about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) meşgul olmak
concerned about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili endişe duymak
concerned about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) merak etmek
concerned about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili kaygılanmak
concerned about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili kaygı duymak
confer with (one) about (someone or something) v. (biriyle birini/bir şeyi) müzakere etmek
confer with (one) about (someone or something) v. (biriyle biri/bir şey) hakkında görüşmek
confer with (one) about (someone or something) v. (biriyle biri/bir şey) hakkında konuşmak
confer with (one) about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili (birine) danışmak
confer with (one) about (someone or something) v. (biriyle birini/bir şeyi) ele almak
consult (with) someone (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) birine danışmak
consult (with) someone (about someone or something) v. (biriyle/bir şeyle ilgili) birine başvurmak
consult (with) someone (about someone or something) v. (biriyle/bir şeyle ilgili) biriyle görüşmek
consult (with) someone (about someone or something) v. (biriyle/bir şeyle ilgili) birinden akıl almak
consult (with) someone (about someone or something) v. (biriyle/bir şeyle ilgili) biriyle görüş alışverişinde bulunmak
consult (with) someone (about someone or something) v. (biriyle/bir şeyle ilgili) birine akıl sormak
consult (with) someone (about someone or something) v. (biri/bir şey konusunda) birine akıl danışmak
converse with someone (about someone or something) v. biriyle (biri/bir şey) hakkında konuşmak
converse with someone (about someone or something) v. biriyle (biri/bir şey) hakkında sohbet etmek
converse with someone (about someone or something) v. biriyle (biri/bir şey) hakkında görüşmek
converse (with someone) about someone or something v. biriyle (biri/bir şey) hakkında konuşmak
converse (with someone) about someone or something v. biriyle (biri/bir şey) hakkında sohbet etmek
converse (with someone) about someone or something v. biriyle (biri/bir şey) hakkında görüşmek
converse about (someone or something) with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında konuşmak
converse about (someone or something) with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında sohbet etmek
converse about (someone or something) with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında görüşmek
converse with (someone or something) about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında konuşmak
converse with (someone or something) about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında sohbet etmek
converse with (someone or something) about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında görüşmek
correspond with someone (about someone or something) v. biriyle (biri/bir şey) hakkında yazışmak
correspond with someone (about someone or something) v. biriyle (biri/bir şey) hakkında mektuplaşmak
correspond with someone (about someone or something) v. biriyle (biri/bir şey) hakkında haberleşmek
correspond (with someone) about someone or something v. biriyle (biri/bir şey) hakkında yazışmak
correspond (with someone) about someone or something v. biriyle (biri/bir şey) hakkında mektuplaşmak
correspond (with someone) about someone or something v. biriyle (biri/bir şey) hakkında haberleşmek
correspond with (one) about (someone or something) v. (biriyle biri/bir şey) hakkında yazışmak
correspond with (one) about (someone or something) v. (biriyle biri/bir şey) hakkında mektuplaşmak
correspond with (one) about (someone or something) v. (biriyle biri/bir şey) hakkında haberleşmek
deliberate about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında düşünmek
deliberate about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) tartışmak
deliberate about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) müzakere etmek
deliberate about (someone or something) v. (biri/bir şey) üzerinde/hakkında düşünüp taşınmak
disagree (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) aynı fikirde olmamak
disagree (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) hemfikir olmamak
disagree (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) karşıt görüşlere sahip olmak
disagree (with someone) (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında birine) katılmamak
dream about (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) hayalini kurmak
dream about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) hayal etmek
dream about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) rüyasında görmek
drone on (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) homurdanmak
drone on (about someone or something) v. (biriyle/bir şeyle ilgili) söylenmek
embarrass someone about someone or something v. birini biri/bir şey konusunda utandırmak
embarrass someone about someone or something v. birini biri/bir şey hakkında utandırmak
embarrass someone about someone or something v. birini biri/bir şey konusunda mahcup etmek
enlighten (someone) about (someone or something) v. (birini biri/bir şey) hakkında aydınlatmak
enlighten (someone) about (someone or something) v. (birini biri/bir şey) hakkında bilgilendirmek
enquire about (someone or something) [uk] v. (biri/bir şey) hakkında soru sormak
enquire about (someone or something) [uk] v. (birini/bir şeyi) bilmek/öğrenmek istemek
expostulate about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) yakınmak
expostulate about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili hararetli bir tartışmaya girmek
feud about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında sürekli kavga etmek
feud about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak
feud with (someone) about (someone or something) v. (biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli kavga etmek
feud with (someone) about (someone or something) v. (biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak
forget about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) unutmak
forget about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) ihmal etmek
forget about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) önemsememek
forget about (someone or something) v. (birini/bir şey) yabana atmak
forget about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) aklından çıkar
forget about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) düşünme bile
fret about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili dokuz doğurmak
fret about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili içi içini yemek
fret about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) dert edinmek
fret about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili endişelenmek
fret about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) kafaya takmak
fume about (someone or something) v. (birine/bir şeye) sinirli olmak
fume about (someone or something) v. (birine/bir şeye) hiddetlenmek
fume about (someone or something) v. (birine/bir şeye) kızmak
fume about (someone or something) v. (birine/bir şeye) öfkeli olmak
fuss about someone or something v. birinden/bir şeyden şikayet edip durmak
fuss about someone or something v. birinden/bir şeyden yakınmak
give out (to one) about (someone or something) [ireland] v. (biri/bir şey) hakkında (birine) şikayet etmek
give out (to one) about (someone or something) [ireland] v. (biri/bir şey) hakkında (birine) yakınmak
give out (to one) about (someone or something) [ireland] v. (biri/bir şey) hakkında (birine) söylenmek
give out (to one) about (someone or something) [ireland] v. (biri/bir şey) hakkında (birini) azarlamak
give out (to one) about (someone or something) [ireland] v. (biri/bir şey) hakkında (birini) paylamak
gossip about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında konuşmak
gossip about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında dedikodu yapmak
gossip about (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) dedikodusunu yapmak
gossip about (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) lafını etmek
gripe about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında sızlanmak
gripe about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında söylenmek
gripe about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak
gripe about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında sürekli yakınmak
gripe about (someone or something) to (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında (birine/bir şeye) sızlanmak
gripe about (someone or something) to (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında (birine/bir şeye) söylenmek
gripe about (someone or something) to (someone or something) v. (birinden/bir şeyden birine/bir şeye) şikayet edip durmak
gripe about (someone or something) to (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında (birine/bir şeye) sürekli yakınmak
gripe to (someone or something) about (someone or something) v. (birine/bir şeye biri/bir şey) hakkında sızlanmak
gripe to (someone or something) about (someone or something) v. (birine/bir şeye biri/bir şey) hakkında söylenmek
gripe to (someone or something) about (someone or something) v. (birine/bir şeye birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak
gripe to (someone or something) about (someone or something) v. (birine/bir şeye biri/bir şey) hakkında sürekli yakınmak
grouse about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında şikayet etmek
grouse about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında şikayet edip durmak
grouse about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında söylenmek/söylenip durmak
grouse about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında sızlanmak/yakınmak
grumble about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında şikayet etmek
grumble about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında şikayet edip durmak
grumble about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında söylenmek/söylenip durmak
grumble about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında sızlanmak/yakınmak
harp on about (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) hakkında konuşup durmak
harp on about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak
harp on about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) diline dolamak
harp on about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında söylenip durmak
harp on about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) durmadan yakınmak
harp on about (someone or something) v. ısrarla (birinden/bir şeyden) bahsetmek
hear about someone or something v. biri/bir şey hakkında haber almak
hear about someone or something v. birine/bir şeye ne olduğunu öğrenmek/duymak
hear about someone or something v. biri/bir şey hakkındaki haberleri duymak
hear about someone or something v. birinden/bir şeyden haberi olmak/haberdar olmak
inquire about (someone or something) [us] v. (biri/bir şey) hakkında soru sormak
inquire about (someone or something) [us] v. (biri/bir şey) hakkında bilgi almak istemek
inquire about (someone or something) [us] v. (biri/bir şey) bilgi edinmeye çalışmak
inquire about (someone or something) [us] v. (birini/bir şeyi) sorup soruşturmak
inquire about (someone or something) [us] v. (birini/bir şeyi) araştırmak
inquire about (someone or something) [us] v. (birini/bir şeyi) soruşturmak
jabber about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında hızlı hızlı konuşmak
jabber about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında bıdı bıdı konuşmak
jabber about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında anlaşılmaz şekilde konuşmak
jabber about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında geyik yapmak
jabber about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında çene çalmak/gevezelik etmek
jabber about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında muhabbet etmek
jabber about (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) geyiğini/muhabbetini yapmak
jabber about (someone or something) v. havadan sudan konuşmak
jaw about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında çene çalmak
jaw about (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) dedikodusunu yapmak
jaw about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında boş boş konuşmak
jaw about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında konuşup durmak
jest about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) dalga geçmek/alay etmek
jest about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında şaka yapmak
jest about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili şaka/espri yapmak
know about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) haberi olmak
know about (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) farkında olmak
know about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) haberdar olmak
know about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) bilmek
laugh about someone or something v. birine/bir şeye gülmek
learn about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) öğrenmek
learn about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında bilgilenmek
learn about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında bir şey öğrenmek
learn about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında bir bilgiyi açığa çıkarmak
moan about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili söylenmek
moan about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında homurdanmak
moan about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili sızlanmak
moan about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili mızmızlanmak
moan about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) yakınmak
moralize about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) ahlak bakımından değerlendirmek
moralize about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında ahlaki yargılarda bulunmak
mutter about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili mırıldanmak
mutter about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında homurdanmak
mutter about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında söylenmek
niggle about (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak
niggle about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında mızmızlanmak
niggle about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında mır mır söylenmek
pout about (someone or something) v. (biri/bir şey) yüzünden surat asmak/somurtmak
pout about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında dudak sarkıtmak
prattle about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkına çene çalmak