Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Historia
about someone or something
Significados de
"about someone or something"
en diccionario turco inglés : 2 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Idioms
1
Idioms
about someone or something
v.
birini/bir şeyi hiç umursamamak
2
Idioms
about someone or something
v.
biri/bir şey hiç umurunda olmamak
Significados de
"about someone or something"
con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
ask about someone or something
v.
(farklı kaynaklardan) soruşturmak
2
General
trouble oneself about someone or something
v.
birini/bir şeyi dert ederek kendini üzmek
3
General
trouble oneself about someone or something
v.
birisini/bir şeyi dert ederek düşünmek
Phrasals
4
Phrasals
brief (someone) about (someone or something)
v.
(birine bir kişi/konu hakkında) brifing vermek
5
Phrasals
brief (someone) about (someone or something)
v.
(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
6
Phrasals
brief (someone) about (someone or something)
v.
(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
7
Phrasals
brief (someone) about (someone or something)
v.
(birine bir kişi/konu hakkında) özet bilgi geçmek
8
Phrasals
brief (someone) about (someone or something)
v.
(birini bir kişi/konu hakkında) bilgilendirmek
9
Phrasals
brief someone about someone or something
v.
(birine bir kişi/konu hakkında) brifing vermek
10
Phrasals
brief someone about someone or something
v.
(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
11
Phrasals
brief someone about someone or something
v.
(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
12
Phrasals
brief someone about someone or something
v.
(birine bir kişi/konu hakkında) özet bilgi geçmek
13
Phrasals
brief someone about someone or something
v.
(birini bir kişi/konu hakkında) bilgilendirmek
14
Phrasals
brood about (someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) kara kara düşünmek
15
Phrasals
brood about (someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) çok fazla endişelenmek
16
Phrasals
brood about (someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) kendini yemek
17
Phrasals
brood about (someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) kendini yiyip bitirmek
18
Phrasals
brood about (someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) derin derin düşünmek
19
Phrasals
brood about (someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere gark olmak
20
Phrasals
brood about (someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere kapılmak
21
Phrasals
brood about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için üzülüp durmak/içine dert olmak
22
Phrasals
brood about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kurup durmak
23
Phrasals
brood about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) zihninde büyütmek
24
Phrasals
brood about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) merak etmek
25
Phrasals
brood about (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) takılıp kalmak
26
Phrasals
brood about someone or something
v.
(biri/bir şey hakkında) kara kara düşünmek
27
Phrasals
brood about someone or something
v.
(biri/bir şey hakkında) çok fazla endişelenmek
28
Phrasals
brood about someone or something
v.
(biri/bir şey hakkında) kendini yemek
29
Phrasals
brood about someone or something
v.
(biri/bir şey hakkında) kendini yiyip bitirmek
30
Phrasals
brood about someone or something
v.
(biri/bir şey hakkında) derin derin düşünmek
31
Phrasals
brood about someone or something
v.
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere gark olmak
32
Phrasals
brood about someone or something
v.
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere kapılmak
33
Phrasals
brood about someone or something
v.
(biri/bir şey) için üzülüp durmak/içine dert olmak
34
Phrasals
brood about someone or something
v.
(birini/bir şeyi) kurup durmak
35
Phrasals
brood about someone or something
v.
(birini/bir şeyi) zihninde büyütmek
36
Phrasals
brood about someone or something
v.
(birini/bir şeyi) merak etmek
37
Phrasals
brood about someone or something
v.
(birine/bir şeye) takılıp kalmak
38
Phrasals
chortle about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) kıkır kıkır gülmek
39
Phrasals
chortle about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) kıkırdamak
40
Phrasals
chortle about (someone or something)
v.
birine veya bir şeye kıkır kıkır gülmek
41
Phrasals
chortle about someone or something
v.
biri veya bir şey hakkında kıkır kıkır gülmek
42
Phrasals
chortle about someone or something
v.
kıkırdamak
43
Phrasals
chortle about someone or something
v.
birine kıkır kıkır gülmek
44
Phrasals
chuckle about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) kıkır kıkır gülmek
45
Phrasals
chuckle about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) kıkırdamak
46
Phrasals
chuckle about (someone or something)
v.
(birine veya bir şeye) kıkır kıkır gülmek
47
Phrasals
chuckle about someone or something
v.
biri veya bir şey hakkında kıkır kıkır gülmek
48
Phrasals
chuckle about someone or something
v.
biri veya bir şey hakkında kıkırdamak
49
Phrasals
chuckle about someone or something
v.
birine veya bir şeye kıkır kıkır gülmek
50
Phrasals
confer about (someone or something)
v.
birisiyle (bir konu ya da bir kişi) hakkında tartışmak
51
Phrasals
confer about (someone or something)
v.
birisiyle (bir mesele ya da bir kişi) hakkında müzakere etmek
52
Phrasals
confer about (someone or something)
v.
(bir konu ya da bir kişi) hakkında görüşmek
53
Phrasals
converse about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey) hakkında konuşmak
54
Phrasals
converse about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey) hakkında sohbet etmek
55
Phrasals
converse about (someone or something)
v.
(bir meseleyi) görüşmek
56
Phrasals
chat about (someone or something)
v.
(bir şey hakkında) sohbet etmek
57
Phrasals
chat about (someone or something)
v.
(bir şeyden) bahsetmek
58
Phrasals
chat about (someone or something)
v.
(bir şey hakkında) konuşmak
59
Phrasals
chat about someone or something
v.
(bir şey hakkında) sohbet etmek
60
Phrasals
chat about someone or something
v.
(bir şeyden) bahsetmek
61
Phrasals
chat about someone or something
v.
(bir şey hakkında) konuşmak
62
Phrasals
advise someone about someone or something
v.
(birine bir konu hakkında) tavsiyede bulunmak
63
Phrasals
advise someone about someone or something
v.
akıl vermek
64
Phrasals
advise someone about someone or something
v.
(birine bir konu hakkında) fikir vermek
65
Phrasals
advise someone about someone or something
v.
(birine bir konu hakkında) öğütte bulunmak
66
Phrasals
advise someone about someone or something
v.
nasihat etmek
67
Phrasals
approach someone about someone or something
v.
(birine bir konu hakkında) yanaşmak
68
Phrasals
approach someone about someone or something
v.
(birine bir konu hakkında) yaklaşmak
69
Phrasals
approach someone about someone or something
v.
(birinin bir konu hakkında) nabzını yoklamak/ağzını aramak
70
Phrasals
brief (someone) about (someone or something)
v.
(birini) bilgilendirmek
71
Phrasals
brief (someone) about (someone or something)
v.
kısa ve öz olarak durumu anlatmak
72
Phrasals
brief someone about someone or something
v.
(birini) bilgilendirmek
73
Phrasals
brief someone about someone or something
v.
kısa ve öz olarak durumu anlatmak
74
Phrasals
brood about (someone or something)
v.
kara kara düşünmek
75
Phrasals
brood about (someone or something)
v.
derin derin düşünmek
76
Phrasals
brood about (someone or something)
v.
arpacı kumrusu gibi düşünmek
77
Phrasals
brood about (someone or something)
v.
aklından çıkaramamak
78
Phrasals
brood about someone or something
v.
kara kara düşünmek
79
Phrasals
brood about someone or something
v.
derin derin düşünmek
80
Phrasals
brood about someone or something
v.
arpacı kumrusu gibi düşünmek
81
Phrasals
brood about someone or something
v.
aklından çıkaramamak
82
Phrasals
chat about someone or something
v.
laflamak
83
Phrasals
chat about someone or something
v.
hoşbeş etmek
84
Phrasals
chat about someone or something
v.
laklak etmek
85
Phrasals
chat about someone or something
v.
konuşmak
86
Phrasals
chat about someone or something
v.
muhabbet etmek
87
Phrasals
chortle about someone or something
v.
kıkırdamak
88
Phrasals
chortle about someone or something
v.
gülmek
89
Phrasals
chortle about someone or something
v.
kahkaha atmak
90
Phrasals
chortle about someone or something
v.
kendi kendine gülmek
91
Phrasals
chuckle about someone or something
v.
kıkırdamak
92
Phrasals
chuckle about someone or something
v.
gülmek
93
Phrasals
chuckle about someone or something
v.
kahkaha atmak
94
Phrasals
chuckle about someone or something
v.
kendi kendine gülmek
95
Phrasals
confer about (someone or something)
v.
müzakere etmek
96
Phrasals
confer about (someone or something)
v.
fikir alışverişinde bulunmak
97
Phrasals
confer about (someone or something)
v.
durumu görüşmek/tartışmak
98
Phrasals
confer with someone (about someone or something)
v.
müzakere etmek
99
Phrasals
confer with someone (about someone or something)
v.
fikir alışverişinde bulunmak
100
Phrasals
confer with someone (about someone or something)
v.
durumu görüşmek/tartışmak
101
Phrasals
confer (with someone) about someone or something
v.
müzakere etmek
102
Phrasals
confer (with someone) about someone or something
v.
fikir alışverişinde bulunmak
103
Phrasals
confer (with someone) about someone or something
v.
durumu görüşmek/tartışmak
104
Phrasals
cut up about (someone or something
v.
yıkılmış olmak
105
Phrasals
cut up about (someone or something
v.
(bir şey) çok dokunmak
106
Phrasals
cut up about (someone or something
v.
sarsılmak
107
Phrasals
cut up about (someone or something
v.
mahvolmak
108
Phrasals
cut up about (someone or something
v.
perişan olmak
109
Phrasals
cut up about (someone or something
v.
darmadağın olmak
110
Phrasals
cut up about (someone or something
v.
çok üzülmek
111
Phrasals
cut up about (someone or something
v.
kederli/ıstıraplı olmak
112
Phrasals
daydream about someone or something
v.
hayallere/hülyalara dalmak
113
Phrasals
daydream about someone or something
v.
düş kurmak
114
Phrasals
daydream about someone or something
v.
ayakta rüya görmek
115
Phrasals
fight about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) kavga etmek
116
Phrasals
fight about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) tartışmak
117
Phrasals
fight about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) münakaşa etmek
118
Phrasals
fight about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) sürtüşmek/bozuşmak
119
Phrasals
fight about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) anlaşamamak
120
Phrasals
fight (with) someone or something about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) kavga etmek
121
Phrasals
fight (with) someone or something about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) tartışmak
122
Phrasals
fight (with) someone or something about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) münakaşa etmek
123
Phrasals
fight (with) someone or something about (someone or something)
v.
(biri veya bir konu hakkında) sürtüşmek/bozuşmak
124
Phrasals
form (one's) own opinion (about someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) kendi karara varmak
125
Phrasals
form (one's) own opinion (about someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) kendi fikir edinmek/oluşturmak
126
Phrasals
form (one's) own opinion (about someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) kendi kanaate varmak
127
Phrasals
generalize about (someone or something)
v.
(biri veya bir şeyi) genellemek
128
Phrasals
generalize about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) genelleme yapmak
129
Phrasals
generalize about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) hüküm vermek
130
Phrasals
generalize about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) hükme varmak
131
Phrasals
generalize about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) çıkarımda bulunmak/anlam çıkarmak
132
Phrasals
groan about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) sızlanmak
133
Phrasals
groan about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) yakınmak
134
Phrasals
groan about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) mızmızlanmak
135
Phrasals
groan about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) dert yanmak
136
Phrasals
groan about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) şikayet etmek/söylenmek
137
Phrasals
needle someone about someone or something
v.
(birini bir konuda) iğnelemek
138
Phrasals
needle someone about someone or something
v.
iğneleyici söz söylemek
139
Phrasals
needle someone about someone or something
v.
dokundurmak
140
Phrasals
needle someone about someone or something
v.
laf sokmak
141
Phrasals
needle someone about someone or something
v.
kışkırtmak
142
Phrasals
needle someone about someone or something
v.
eleştirmek
143
Phrasals
needle someone about someone or something
v.
kuyruğuna basmak
144
Phrasals
notify someone about someone or something
v.
(birini bir konuda) bilgilendirmek
145
Phrasals
notify someone about someone or something
v.
(birine bir şeyi) bildirmek
146
Phrasals
notify someone about someone or something
v.
haberdar etmek/haber vermek
147
Phrasals
pester (one) about (someone or something)
v.
(birini bir konuda) bunaltmak
148
Phrasals
pester (one) about (someone or something)
v.
(birini bir konuda) usandırmak
149
Phrasals
pester (one) about (someone or something)
v.
(birini bir konuda) bıktırmak
150
Phrasals
pester (one) about (someone or something)
v.
(birini bir konuda) daraltmak
151
Phrasals
pester (one) about (someone or something)
v.
(birini bir konuda) bezdirmek
152
Phrasals
pester (one) about (someone or something)
v.
başının etini yemek
153
Phrasals
pester (one) about (someone or something)
v.
kafa ütülemek
154
Phrasals
pester (one) about (someone or something)
v.
musallat olmak/tebelleş olmak
155
Phrasals
pester (one) about (someone or something)
v.
rahatsız etmek/başına bela olmak
156
Phrasals
prattle (on) about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) saçma sapan konuşmak
157
Phrasals
prattle (on) about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) abuk sabuk konuşmak
158
Phrasals
prattle (on) about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) boş boş konuşmak
159
Phrasals
prattle (on) about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) kafa ütülemek
160
Phrasals
prattle (on) about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) kafa şişirmek
161
Phrasals
protest about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) şikayette bulunmak
162
Phrasals
protest about (someone or something)
v.
(birine veya bir şeye) itiraz etmek
163
Phrasals
protest about (someone or something)
v.
(birine veya bir şeye) karşı çıkmak
164
Phrasals
protest about (someone or something)
v.
(birine veya bir şeye) isyan etmek
165
Phrasals
protest about (someone or something)
v.
(birini veya bir şeyi) protesto etmek
166
Phrasals
protest about (someone or something)
v.
(birine veya bir şeye karşı) protestoya katılmak
167
Phrasals
question someone about someone or something
v.
birine bir konuda soru sormak
168
Phrasals
question someone about someone or something
v.
birine bir konuda soru yöneltmek
169
Phrasals
question someone about someone or something
v.
birini bir konuda sorguya çekmek
170
Phrasals
question someone about someone or something
v.
birini bir konuda sorgulamak
171
Phrasals
question someone about someone or something
v.
birini bir konuda ifadesini almak
172
Phrasals
question someone about someone or something
v.
tetkik etmek
173
Phrasals
quip about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) kafa bulmak
174
Phrasals
quip about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) espri yapmak
175
Phrasals
quip about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) alay etmek
176
Phrasals
quip about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) dalga geçmek
177
Phrasals
remonstrate about (someone or something) (with one)
v.
(birine bir konuda) yakınmak
178
Phrasals
remonstrate about (someone or something) (with one)
v.
(birine bir konuda) şikayette bulunmak
179
Phrasals
remonstrate about (someone or something) (with one)
v.
(birine bir konuda) sitem etmek
180
Phrasals
remonstrate about (someone or something) (with one)
v.
(birine bir konuda) karşı çıkmak
181
Phrasals
remonstrate about (someone or something) (with one)
v.
(biriyle bir konuda) tartışmak
182
Phrasals
see someone about someone or something
v.
(biriyle bir konu hakkında) görüşmek/müzakere etmek
183
Phrasals
see someone about someone or something
v.
(birine bir konu hakkında) danışmak/akıl sormak
184
Phrasals
see about someone or something
v.
(birini veya bir şeyi) incelemek/kontrol etmek/araştırmak
185
Phrasals
see about someone or something
v.
gözden geçirmek
186
Phrasals
theorize about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) tahminde bulunmak
187
Phrasals
theorize about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) yorumda bulunmak
188
Phrasals
theorize about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) üzerine düşünmek
189
Phrasals
theorize about (someone or something)
v.
(biri veya bir şey hakkında) varsayımda bulunmak
190
Phrasals
whisper about someone or something
v.
(biri veya bir şey hakkında) fısır fısır konuşmak
191
Phrasals
whisper about someone or something
v.
(biri veya bir şey hakkında) fiskos etmek
192
Phrasals
notify someone about someone or something
v.
birini bir konudan haberdar etmek
193
Phrasals
update someone about someone or something
v.
birini son gelişmelerle ilgili bilgilendirmek
194
Phrasals
carp at someone (about someone or something)
v.
birisine bir şey hakkında şikayette bulunmak
195
Phrasals
yammer about (someone or something)
v.
söylenip durmak
196
Phrasals
yammer about (someone or something)
v.
dırdır etmek
197
Phrasals
yammer about (someone or something)
v.
kafa şişirmek
198
Phrasals
yammer away about (someone or something)
v.
söylenip durmak
199
Phrasals
yammer away about (someone or something)
v.
dırdır etmek
200
Phrasals
yammer away about (someone or something)
v.
kafa şişirmek
201
Phrasals
yammer on (and on) about (someone or something)
v.
söylenip durmak
202
Phrasals
yammer on (and on) about (someone or something)
v.
dırdır etmek
203
Phrasals
yammer on (and on) about (someone or something)
v.
kafa şişirmek
204
Phrasals
yap about (someone or something)
v.
gürültülü ve anlamsızca konuşmak
205
Phrasals
yap about (someone or something)
v.
dırdır etmek
206
Phrasals
yap about (someone or something)
v.
kafa ütülemek
207
Phrasals
correspond about (someone or something)
v.
(birisi ya da bir şey) hakkında yazışmak
208
Phrasals
fight about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında anlaşmazlığa düşmek
209
Phrasals
fight about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında anlaşmazlık yaşamak
210
Phrasals
fight (with) someone or something about (someone or something)
v.
(biriyle bir şey/biri) hakkında anlaşmazlığa düşmek
211
Phrasals
fight (with) someone or something about (someone or something)
v.
(biriyle bir şey/biri) hakkında anlaşmazlık yaşamak
212
Phrasals
fight about someone or something
v.
biri/bir şey hakkında anlaşmazlığa düşmek
213
Phrasals
fight about someone or something
v.
biri/bir şey hakkında anlaşmazlık yaşamak
214
Phrasals
fight about someone or something
v.
biri/bir şey hakkında kavga etmek
215
Phrasals
fight about someone or something
v.
biri/bir şey hakkında tartışmak
216
Phrasals
fight about someone or something
v.
biri/bir şey hakkında münakaşa etmek
217
Phrasals
fight about someone or something
v.
biri/bir şey hakkında sürtüşmek
218
Phrasals
fight about someone or something
v.
biri bir şey hakkında bozuşmak, biri/bir şey hakkında anlaşamamak
219
Phrasals
yap away about (someone or something)
v.
şikayetlenmek
220
Phrasals
yap away about (someone or something)
v.
yakınıp durmak
221
Phrasals
yap on (and on) about (someone or something)
v.
şikayetlenmek
222
Phrasals
yap on (and on) about (someone or something)
v.
yakınıp durmak
223
Phrasals
feel someone out (about someone or something)
v.
birinin (biri veya bir şey hakkında) ağzını aramak/yoklamak
224
Phrasals
feel someone out (about someone or something)
v.
birinin (biri veya bir şey hakkında) nabzını yoklamak
225
Phrasals
feel someone out (about someone or something)
v.
birinin (biri veya bir şey hakkında) fikrini/görüşünü dolaylı yoldan öğrenmeye çalışmak
226
Phrasals
geek out about (someone or something)
v.
kendine özel ve başkaları arasında popüler olmayan bir hevesi/ilgisi hakkında heyecanlanmak
227
Phrasals
geek out about (someone or something)
v.
başkaları için önemi olmayan bir şeye sevinmek
228
Phrasals
geek out about (someone or something)
v.
başkalarının anlam veremediği bir şeye heyecanlanmak
229
Phrasals
geek out about (someone or something)
v.
kendi kendine sevinmek/heyecanlanmak
230
Phrasals
joke (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) espri yapmak
231
Phrasals
joke (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) şakalaşmak/şaka yapmak
232
Phrasals
joke (with someone) (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında biriyle karşılıklı) dalga geçmek
233
Phrasals
joke (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle karşılıklı biriyle/bir şeyle) alay etmek
234
Phrasals
joke (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle birini/bir şeyi) alaya almak
235
Phrasals
argue (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey üzerine) tartışmak
236
Phrasals
argue (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey üzerine) münakaşa etmek
237
Phrasals
argue (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey üzerine) kapışmak
238
Phrasals
argue (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey üzerine) ağız dalaşına girmek
239
Phrasals
ask around about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) çevrede soruşturmak
240
Phrasals
ask around about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) herkese sormak
241
Phrasals
ask around about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) çevresine sormak
242
Phrasals
ask around about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) sağa sola sormak
243
Phrasals
ask around about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) farklı kaynaklardan soruşturmak
244
Phrasals
ask about someone or something
v.
(birini/bir şeyi) çevrede soruşturmak
245
Phrasals
ask about someone or something
v.
(birini/bir şeyi) herkese sormak
246
Phrasals
ask about someone or something
v.
(birini/bir şeyi) çevresine sormak
247
Phrasals
ask about someone or something
v.
(birini/bir şeyi) sağa sola sormak
248
Phrasals
ask about someone or something
v.
(birini/bir şeyi) farklı kaynaklardan soruşturmak
249
Phrasals
beef about (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) şikayet etmek
250
Phrasals
beef about (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yakınmak
251
Phrasals
beef about (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) dert yanmak
252
Phrasals
beef about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında sızlanmak
253
Phrasals
bicker (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) didişmek
254
Phrasals
bicker (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) tartışmak
255
Phrasals
bicker (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) hırlaşmak
256
Phrasals
bicker (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) atışmak
257
Phrasals
bicker (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) takışmak
258
Phrasals
bicker (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) kavga etmek
259
Phrasals
bicker (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) ağız dalaşına girmek
260
Phrasals
bicker (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) münakaşa etmek
261
Phrasals
go on (and on) (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkındaki konuyu) uzattıkça uzatmak
262
Phrasals
go on (and on) (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) konuştukça konuşmak
263
Phrasals
go on (and on) (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) uzun uzadıya konuşmak
264
Phrasals
go on (and on) (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkındaki konuyu) sündürdükçe sündürmek
265
Phrasals
go on (and on) (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) bıktırana kadar konuşmak
266
Phrasals
boast about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında böbürlenmek
267
Phrasals
boast about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) övünmek
268
Phrasals
boast about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) gururlanmak
269
Phrasals
boast about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) iftihar etmek
270
Phrasals
bother about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında endişelenmek
271
Phrasals
bother about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için kaygılanmak
272
Phrasals
bother about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili canını sıkmak
273
Phrasals
bother about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) merak etmek
274
Phrasals
bother about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için üzülmek
275
Phrasals
bother about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için sıkıntıya girmek
276
Phrasals
bother about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) takmak
277
Phrasals
bother about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili zahmete girmek
278
Phrasals
bother about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) dert etmek
279
Phrasals
bother about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili sinirini bozmak
280
Phrasals
bother about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili rahatsız etmek
281
Phrasals
bother about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili rahat bırakmamak
282
Phrasals
bother about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili daraltmak
283
Phrasals
bother about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili rahat vermemek
284
Phrasals
bother about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili başını ağrıtmak
285
Phrasals
brag about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) övünmek
286
Phrasals
brag about (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) övünerek bahsetmek
287
Phrasals
brag about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) böbürlenmek
288
Phrasals
brag about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) gururlanmak
289
Phrasals
call around (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) birilerini aramak/birilerine telefon etmek
290
Phrasals
call around (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) bir dizi arama/görüşme yapmak
291
Phrasals
call around (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) farklı kişileri/bir dizi insanı aramak
292
Phrasals
call around (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) birçok kişiye telefon etmek
293
Phrasals
call around (about someone or something)
v.
sağı solu/birilerini arayıp (biri/bir şey hakkında) bilgi almak
294
Phrasals
call around (about someone or something)
v.
sağı solu/birilerini arayıp (birini/bir şeyi) sormak
295
Phrasals
care about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) çok sevmek
296
Phrasals
care about (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) çok düşkün olmak
297
Phrasals
care about (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) çok değer vermek
298
Phrasals
care about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) önemsemek
299
Phrasals
care about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) umursamak
300
Phrasals
care about (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) aldırmak
301
Phrasals
care about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgilenmek
302
Phrasals
care about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) iplemek
303
Phrasals
care about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) sallamak
304
Phrasals
carp about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) eleştirmek
305
Phrasals
carp about (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kusur bulmak
306
Phrasals
carp about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) azarlamak
307
Phrasals
carp about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yermek
308
Phrasals
carp about (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) şikayet etmek
309
Phrasals
catch hell (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) azar işitmek
310
Phrasals
catch hell (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) azarlanmak
311
Phrasals
catch hell (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) fırça yemek
312
Phrasals
get hell (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) azar işitmek
313
Phrasals
get hell (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) azarlanmak
314
Phrasals
get hell (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) fırça yemek
315
Phrasals
caution someone about someone or something
v.
birini birine/bir şeye karşı uyarmak
316
Phrasals
caution someone about someone or something
v.
birini biri/bir şey hakkında uyarmak
317
Phrasals
caution (one) about (someone or something)
v.
(birini birine/bir şeye) karşı uyarmak
318
Phrasals
caution (one) about (someone or something)
v.
(birini biri/bir şey) hakkında uyarmak
319
Phrasals
chatter about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında çene çalmak
320
Phrasals
chatter about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında sohbet etmek
321
Phrasals
chatter about (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) bahsetmek
322
Phrasals
chatter about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında konuşmak
323
Phrasals
chatter about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında laflamak
324
Phrasals
chatter about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında muhabbet etmek
325
Phrasals
comment about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) üzerine/hakkında yorum yapmak
326
Phrasals
comment about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında konuşmak
327
Phrasals
comment about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında fikrini söylemek
328
Phrasals
complain about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında şikayet etmek
329
Phrasals
complain about (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) şikayetçi olmak
330
Phrasals
complain about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında dert yanmak
331
Phrasals
complain about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili yakınmak
332
Phrasals
concern (oneself) about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında endişelenmek
333
Phrasals
concern (oneself) about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili kaygılanmak
334
Phrasals
concern (oneself) about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi kendine) dert edinmek
335
Phrasals
concern (oneself) about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) meşgul olmak
336
Phrasals
concerned about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili endişe duymak
337
Phrasals
concerned about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) merak etmek
338
Phrasals
concerned about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili kaygılanmak
339
Phrasals
concerned about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili kaygı duymak
340
Phrasals
confer with (one) about (someone or something)
v.
(biriyle birini/bir şeyi) müzakere etmek
341
Phrasals
confer with (one) about (someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında görüşmek
342
Phrasals
confer with (one) about (someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında konuşmak
343
Phrasals
confer with (one) about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili (birine) danışmak
344
Phrasals
confer with (one) about (someone or something)
v.
(biriyle birini/bir şeyi) ele almak
345
Phrasals
consult (with) someone (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) birine danışmak
346
Phrasals
consult (with) someone (about someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) birine başvurmak
347
Phrasals
consult (with) someone (about someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) biriyle görüşmek
348
Phrasals
consult (with) someone (about someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) birinden akıl almak
349
Phrasals
consult (with) someone (about someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) biriyle görüş alışverişinde bulunmak
350
Phrasals
consult (with) someone (about someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) birine akıl sormak
351
Phrasals
consult (with) someone (about someone or something)
v.
(biri/bir şey konusunda) birine akıl danışmak
352
Phrasals
converse with someone (about someone or something)
v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında konuşmak
353
Phrasals
converse with someone (about someone or something)
v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında sohbet etmek
354
Phrasals
converse with someone (about someone or something)
v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında görüşmek
355
Phrasals
converse (with someone) about someone or something
v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında konuşmak
356
Phrasals
converse (with someone) about someone or something
v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında sohbet etmek
357
Phrasals
converse (with someone) about someone or something
v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında görüşmek
358
Phrasals
converse about (someone or something) with (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında konuşmak
359
Phrasals
converse about (someone or something) with (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında sohbet etmek
360
Phrasals
converse about (someone or something) with (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında görüşmek
361
Phrasals
converse with (someone or something) about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında konuşmak
362
Phrasals
converse with (someone or something) about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında sohbet etmek
363
Phrasals
converse with (someone or something) about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında görüşmek
364
Phrasals
correspond with someone (about someone or something)
v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında yazışmak
365
Phrasals
correspond with someone (about someone or something)
v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında mektuplaşmak
366
Phrasals
correspond with someone (about someone or something)
v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında haberleşmek
367
Phrasals
correspond (with someone) about someone or something
v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında yazışmak
368
Phrasals
correspond (with someone) about someone or something
v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında mektuplaşmak
369
Phrasals
correspond (with someone) about someone or something
v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında haberleşmek
370
Phrasals
correspond with (one) about (someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında yazışmak
371
Phrasals
correspond with (one) about (someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında mektuplaşmak
372
Phrasals
correspond with (one) about (someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında haberleşmek
373
Phrasals
deliberate about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında düşünmek
374
Phrasals
deliberate about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) tartışmak
375
Phrasals
deliberate about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) müzakere etmek
376
Phrasals
deliberate about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) üzerinde/hakkında düşünüp taşınmak
377
Phrasals
disagree (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) aynı fikirde olmamak
378
Phrasals
disagree (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) hemfikir olmamak
379
Phrasals
disagree (with someone) (about someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) karşıt görüşlere sahip olmak
380
Phrasals
disagree (with someone) (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında birine) katılmamak
381
Phrasals
dream about (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) hayalini kurmak
382
Phrasals
dream about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) hayal etmek
383
Phrasals
dream about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) rüyasında görmek
384
Phrasals
drone on (about someone or something)
v.
(biri/bir şey hakkında) homurdanmak
385
Phrasals
drone on (about someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) söylenmek
386
Phrasals
embarrass someone about someone or something
v.
birini biri/bir şey konusunda utandırmak
387
Phrasals
embarrass someone about someone or something
v.
birini biri/bir şey hakkında utandırmak
388
Phrasals
embarrass someone about someone or something
v.
birini biri/bir şey konusunda mahcup etmek
389
Phrasals
enlighten (someone) about (someone or something)
v.
(birini biri/bir şey) hakkında aydınlatmak
390
Phrasals
enlighten (someone) about (someone or something)
v.
(birini biri/bir şey) hakkında bilgilendirmek
391
Phrasals
enquire about (someone or something) [uk]
v.
(biri/bir şey) hakkında soru sormak
392
Phrasals
enquire about (someone or something) [uk]
v.
(birini/bir şeyi) bilmek/öğrenmek istemek
393
Phrasals
expostulate about (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yakınmak
394
Phrasals
expostulate about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili hararetli bir tartışmaya girmek
395
Phrasals
feud about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında sürekli kavga etmek
396
Phrasals
feud about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak
397
Phrasals
feud with (someone) about (someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli kavga etmek
398
Phrasals
feud with (someone) about (someone or something)
v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak
399
Phrasals
forget about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) unutmak
400
Phrasals
forget about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) ihmal etmek
401
Phrasals
forget about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) önemsememek
402
Phrasals
forget about (someone or something)
v.
(birini/bir şey) yabana atmak
403
Phrasals
forget about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) aklından çıkar
404
Phrasals
forget about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) düşünme bile
405
Phrasals
fret about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili dokuz doğurmak
406
Phrasals
fret about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili içi içini yemek
407
Phrasals
fret about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) dert edinmek
408
Phrasals
fret about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili endişelenmek
409
Phrasals
fret about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kafaya takmak
410
Phrasals
fume about (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) sinirli olmak
411
Phrasals
fume about (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) hiddetlenmek
412
Phrasals
fume about (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kızmak
413
Phrasals
fume about (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) öfkeli olmak
414
Phrasals
fuss about someone or something
v.
birinden/bir şeyden şikayet edip durmak
415
Phrasals
fuss about someone or something
v.
birinden/bir şeyden yakınmak
416
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) şikayet etmek
417
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) yakınmak
418
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) söylenmek
419
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birini) azarlamak
420
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birini) paylamak
421
Phrasals
gossip about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında konuşmak
422
Phrasals
gossip about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında dedikodu yapmak
423
Phrasals
gossip about (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) dedikodusunu yapmak
424
Phrasals
gossip about (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) lafını etmek
425
Phrasals
gripe about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında sızlanmak
426
Phrasals
gripe about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında söylenmek
427
Phrasals
gripe about (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak
428
Phrasals
gripe about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında sürekli yakınmak
429
Phrasals
gripe about (someone or something) to (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine/bir şeye) sızlanmak
430
Phrasals
gripe about (someone or something) to (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine/bir şeye) söylenmek
431
Phrasals
gripe about (someone or something) to (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden birine/bir şeye) şikayet edip durmak
432
Phrasals
gripe about (someone or something) to (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine/bir şeye) sürekli yakınmak
433
Phrasals
gripe to (someone or something) about (someone or something)
v.
(birine/bir şeye biri/bir şey) hakkında sızlanmak
434
Phrasals
gripe to (someone or something) about (someone or something)
v.
(birine/bir şeye biri/bir şey) hakkında söylenmek
435
Phrasals
gripe to (someone or something) about (someone or something)
v.
(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak
436
Phrasals
gripe to (someone or something) about (someone or something)
v.
(birine/bir şeye biri/bir şey) hakkında sürekli yakınmak
437
Phrasals
grouse about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında şikayet etmek
438
Phrasals
grouse about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında şikayet edip durmak
439
Phrasals
grouse about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında söylenmek/söylenip durmak
440
Phrasals
grouse about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında sızlanmak/yakınmak
441
Phrasals
grumble about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında şikayet etmek
442
Phrasals
grumble about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında şikayet edip durmak
443
Phrasals
grumble about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında söylenmek/söylenip durmak
444
Phrasals
grumble about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında sızlanmak/yakınmak
445
Phrasals
harp on about (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) hakkında konuşup durmak
446
Phrasals
harp on about (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak
447
Phrasals
harp on about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) diline dolamak
448
Phrasals
harp on about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında söylenip durmak
449
Phrasals
harp on about (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) durmadan yakınmak
450
Phrasals
harp on about (someone or something)
v.
ısrarla (birinden/bir şeyden) bahsetmek
451
Phrasals
hear about someone or something
v.
biri/bir şey hakkında haber almak
452
Phrasals
hear about someone or something
v.
birine/bir şeye ne olduğunu öğrenmek/duymak
453
Phrasals
hear about someone or something
v.
biri/bir şey hakkındaki haberleri duymak
454
Phrasals
hear about someone or something
v.
birinden/bir şeyden haberi olmak/haberdar olmak
455
Phrasals
inquire about (someone or something) [us]
v.
(biri/bir şey) hakkında soru sormak
456
Phrasals
inquire about (someone or something) [us]
v.
(biri/bir şey) hakkında bilgi almak istemek
457
Phrasals
inquire about (someone or something) [us]
v.
(biri/bir şey) bilgi edinmeye çalışmak
458
Phrasals
inquire about (someone or something) [us]
v.
(birini/bir şeyi) sorup soruşturmak
459
Phrasals
inquire about (someone or something) [us]
v.
(birini/bir şeyi) araştırmak
460
Phrasals
inquire about (someone or something) [us]
v.
(birini/bir şeyi) soruşturmak
461
Phrasals
jabber about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında hızlı hızlı konuşmak
462
Phrasals
jabber about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında bıdı bıdı konuşmak
463
Phrasals
jabber about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında anlaşılmaz şekilde konuşmak
464
Phrasals
jabber about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında geyik yapmak
465
Phrasals
jabber about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında çene çalmak/gevezelik etmek
466
Phrasals
jabber about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında muhabbet etmek
467
Phrasals
jabber about (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) geyiğini/muhabbetini yapmak
468
Phrasals
jabber about (someone or something)
v.
havadan sudan konuşmak
469
Phrasals
jaw about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında çene çalmak
470
Phrasals
jaw about (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) dedikodusunu yapmak
471
Phrasals
jaw about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında boş boş konuşmak
472
Phrasals
jaw about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında konuşup durmak
473
Phrasals
jest about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) dalga geçmek/alay etmek
474
Phrasals
jest about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında şaka yapmak
475
Phrasals
jest about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili şaka/espri yapmak
476
Phrasals
know about (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) haberi olmak
477
Phrasals
know about (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) farkında olmak
478
Phrasals
know about (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) haberdar olmak
479
Phrasals
know about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) bilmek
480
Phrasals
laugh about someone or something
v.
birine/bir şeye gülmek
481
Phrasals
learn about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) öğrenmek
482
Phrasals
learn about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında bilgilenmek
483
Phrasals
learn about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında bir şey öğrenmek
484
Phrasals
learn about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında bir bilgiyi açığa çıkarmak
485
Phrasals
moan about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili söylenmek
486
Phrasals
moan about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında homurdanmak
487
Phrasals
moan about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili sızlanmak
488
Phrasals
moan about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili mızmızlanmak
489
Phrasals
moan about (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yakınmak
490
Phrasals
moralize about (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) ahlak bakımından değerlendirmek
491
Phrasals
moralize about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında ahlaki yargılarda bulunmak
492
Phrasals
mutter about (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili mırıldanmak
493
Phrasals
mutter about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında homurdanmak
494
Phrasals
mutter about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında söylenmek
495
Phrasals
niggle about (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak
496
Phrasals
niggle about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında mızmızlanmak
497
Phrasals
niggle about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında mır mır söylenmek
498
Phrasals
pout about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) yüzünden surat asmak/somurtmak
499
Phrasals
pout about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında dudak sarkıtmak
500
Phrasals
prattle about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkına çene çalmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of about someone or something
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy