acil - Turco Inglés Diccionario
Historia

acil



Significados de "acil" en diccionario inglés turco : 25 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
acil immediate adj.
acil urgent adj.
General
acil pressing n.
acil exigent adj.
acil insistent adj.
acil instant adj.
acil dire adj.
acil crying adj.
acil emergency adj.
acil importunate adj.
acil burning adj.
acil direful adj.
acil urgent adj.
acil necessitous adj.
acil tite [obsolete] adj.
acil emergent adj.
acil hurry-up adj.
acil on the line adj.
acil important adj.
acil pressive [obsolete] adj.
acil poignant adj.
Colloquial
acil red ball adj.
Trade/Economic
acil urgent adj.
Technical
acil urgent adj.
Medical
acil stat adj.

Significados de "acil" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
acil toplantıyı çağırmak call the meeting at short notice v.
acil toplantıya çağırmak call the meeting on short notice v.
acil toplantıya çağırmak call the meeting at short notice v.
acil toplantıyı çağırmak call the meeting on short notice v.
acil olarak urgently adv.
acil olarak immediately adv.
acil olarak promptly adv.
General
acil çıkış emergency exit n.
acil müdahale emergency action n.
acil durum operasyon binası emergency operations facility n.
acil vaka emergency n.
acil servis casualty n.
acil durum kartı emergency response card n.
acil durum planlama alanı emergency planning area n.
acil çıkış kapısı emergency door n.
acil durum süreci emergency procedure n.
acil durum alarm sistemi emergency alert system n.
acil kredi emergency service n.
acil durum müdahale aracı emergency response vehicle n.
acil ihtiyaç urgent need n.
acil işareti emergency signal n.
dışarıdan gelmiş acil durum müdahale ekibi foreign emergency response team n.
acil durum state of emergency n.
acil ihtiyaç tespiti rapid needs assessment n.
acil durum haritalandırma disaster emergency mapping n.
acil durum yayın sistemi emergency broadcast system n.
acil durum destek görevi emergency support function n.
ulusal acil durum koordinasyon merkezi national emergency coordination center n.
acil durum destek ekibi emergency support team n.
acil bakım emergency maintenance n.
acil tıp hizmetleri emergency medical service n.
acil dönem eminent domain n.
acil odası emergency room n.
elzem acil durum görevi essential emergency function n.
acil durum sığınağı emergency shelter n.
acil müdahale ekibi rapid response team n.
acil görev emergency work n.
acil frekans emergency frequence n.
acil durdurma düğmeleri emergency stop buttons n.
acil servis casualty ward n.
acil durum politikası emergency policy n.
otoyol kenarlarındaki acil durak yerleri hard shoulder n.
acil çıkış kapısı emergency exit n.
acil durum düzeni emergency function n.
yerel acil durum planlama komitesi local emergency planning committee n.
kaza ve acil servis bölümü accident and emergency department n.
acil durum müdahale seviyesi emergency action level n.
acil servis casualty department n.
acil durum planı emergency plan n.
acil ihtiyat emergency reserve n.
acil durum yardımı emergency supply n.
hastalık veya diğer acil durumlar nedeniyle gezmenin yabancı bir ülkeden kendi ülkesine getirilmesi repatriation n.
acil durum planlama alanı contingency planning zone n.
hastanede acil servis emergency ward n.
bütünleşik acil durum yönetimi integrated emergency management n.
ulusal acil durum planı national contingency plan n.
acil durum hizmetleri emergency services n.
acil durum malumatı emergency information n.
acil iniş emergency landing n.
acil durum çalışanı emergency worker n.
acil durum yönetimi emergency management n.
acil çıkış mandalı panic bar n.
acil durum erken dönemi emergency phase n.
acil durum iniş yolu landing strip n.
acil müdahale planı emergency response plan n.
acil durum operasyon planı emergency operations plan n.
acil durum sınıflandırması emergency classification n.
acil durum talimatı emergency instructions n.
acil tedavi emergency treatment n.
acil servis emergency n.
acil müdahale planlama alanı emergency response planning area n.
acil durum medya merkezi emergency news center n.
acil durum müdahale ekibi emergency response team n.
acil durum operasyon merkezi emergency operations center n.
acil durum planlaması emergency planning n.
genel acil durum general emergency n.
acil durum hazırlığı emergency preparedness n.
acil yönetimi emergency management n.
acil görev urgent task n.
acil bir durum a state of emergency n.
acil durum müdahale ekibinin öncü kısmı emergency response team advance element n.
acil durum emergency case n.
acil durum emergency n.
acil hal urgent situation n.
acil eylem urgent action n.
acil destek immediate support n.
acil çıkış yönü emergency exit n.
acil durum yönetimi disaster management n.
acil tıbbi müdahale immediate medical response n.
acil nakit immediate cash n.
acil ödeme immediate payment n.
acil yardım hizmetleri immediate support services n.
acil çıkış kapısı kolu panic exit device n.
acil çıkışı emergency exit n.
acil ünitesi emergency unit n.
acil durum tatbikatı emergency drill n.
acil önlemler urgent measures n.
acil durum butonu emergency button n.
acil istek urgent request n.
acil talep urgent request n.
acil durum exigency n.
acil arama emergency call n.
acil işler emergency work n.
acil durum kapısı emergency door n.
acil durum şeridi emergency lane n.
acil durum aydınlatması emergency lighting n.
acil başvuru urgent application n.
acil ihtiyaç emergency n.
acil telefon emergency telephone n.
acil durum emergency situation n.
acil yanıt immediate response n.
acil bakım immediate care n.
acil ikaz emergency warning n.
acil ikaz immediate warning n.
acil ikaz urgent warning n.
acil uyarı urgent warning n.
acil uyarı immediate warning n.
acil uyarı emergency warning n.
acil olarak salıverme urgent release n.
acil operasyon urgent operation n.
acil operasyon immediate operation n.
acil durum çekici emergency hammer n.
acil yardım immediate aid n.
acil yardım çağrısının kaynağı source of the distress call n.
acil bir toplantı an emergency meeting n.
acil doğum birthing emergency n.
acil müdahale merkezi emergency response center n.
acil e-posta urgent e-mail n.
acil çözüm urgent/quick solution n.
acil çözüm immediate solution n.
acil durum maliyet merkezi emergency cost center n.
sekonder acil servis triajı secondary emergency room triage n.
acil deprem çantası earthquake emergency kit n.
acil yardım/müdahale çalışanı ambulance technician n.
acil yardım/müdahale çalışanı emergency medical technician n.
acil yardım/müdahale çalışanı emt n.
(çözülmesi gereken) acil sorunlar immediate concerns n.
acil halledilmesi gereken işler/sorunlar immediate concerns n.
acil müdahale timi quick response team n.
acil durum çıkışı emergency exit n.
acil durum çıkış kapısı fire escape n.
acil durum çıkış kapısı emergency exit n.
acil durum paketi emergency pack n.
acil/hızlı kaçış quick getaway n.
acil durum kartı emergency card n.
acil tahliye emergency evacuation n.
acil durum planı contingency plan n.
başbakanlık afet ve acil durum yönetimi başkanlığı prime minister's disaster relief agency n.
acil durum toplanma noktası emergency assembly point n.
acil eylem prompt action n.
acil müdahale prompt action n.
acil konu urgent matter n.
acil konu matter of urgency n.
acil çözüm veya ilgi bekleyen bir konu burning issue n.
acil çağrı alarm call n.
acil durum merkezinde ihbarlarını karşılayan kişi (itfaiyecilik) call taker (fire brigade) n.
acil önlemler immediate measures n.
acil durum çantası go bag n.
acil durum sinyali gönderen cihaz/sistem call alarm n.
acil ihtiyaç pressing need n.
ulusal acil durum national emergency n.
acil durum eylem planı emergency action plan n.
acil durum ışığı emergency light n.
acil durum müdahale prosedürü emergency response procedure n.
acil durum senaryosu emergency scenario n.
s.o.s 'ten önce kullanılan acil yardım kodu c q d n.
acil toplantı emergency meeting n.
acil durum emergent [obsolete] n.
acil onarım band aid n.
acil durum yedeği jack-at-a-pinch n.
acil durumda birinin yerini alan kimse jack-at-a-pinch n.
acil tıp merkezi urgicenter n.
acil durumlar veya ufak yaralanmalara müdahale eden tıbbi kuruluş urgicenter n.
acil ihtiyaçlar veya küçük alımlar için kenarda tutulan para mad money n.
acil tamir quicky n.
(pul koleksiyonculuğunda) cape üçgenlerinin 1861'de basılan acil baskısı woodblock n.
acil müdahale maturity [obsolete] n.
(uçakta) acil çıkış kapısı hatch n.
tatillerde de açık olup geç saatlere kadar kapanmayan, acil ihtiyaç maddeleri bulunduran ve görece yüksek fiyattan satış yapan bir tür perakendeci mini-mart n.
acil durum breach n.
acil mesaj brief [obsolete] n.
acil durum müdahale ekiplerine verilen eğitimde yaralanmaları veya hastalıkları simüle etmek için model kullanma moulage n.
acil durum aracı sireni yelper n.
acil gönderilen mesaj dispatch [us] n.
acil gönderilen mesaj despatch [uk] n.
kullanılmayan, eski, aşınmış malzemelerin acil durumlarda kullanılmak üzere tutulduğu yer graveyard n.
acil ihtiyaç immediacy n.
acil eylem politikası veya uygulaması immediatism n.
kolluk görevlilerinin emir almadan tutuklama ve arama yapmasını gerektiren acil durum circumstance n.
acil istek dun n.
ebeveynler için acil durum irtibat numarası p911 n.
acil vaka pinch n.
onaylanmış tedarik hedefini ve ekonomik maksatla alıkonma stokunu aşan fakat bazı acil durumlarda kullanılmak üzere elde tutulan malzemeler contingency retention stock n.
(abd'de) federal acil durum yönetim komisyonu ferc (federal emergency regulatory commission) n.
acil durum pend [dialect] [uk] n.
acil şifa speedy recovery n.
acil duruma hazırlıklı olma code red n.
acil durum çıkışı fire exit n.
acil durum çözümü sheet anchor n.
acil ilgilenilmeyi gerektirme pressure n.
daha acil meseleler more pressing matters n.
acil durumlarda güvenilen kimse standby n.
acil durum sudden [obsolete] n.
acil durum çantası survival kit n.
acil şifalar dilemek wish somebody a quick recovery v.
acil ihtiyacı olmak be urgently in need of v.
acil durum ilan etmek declare a state of emergency v.
acil ihtiyaç duymak be in urgent need of v.
acil serviste ölmek die in the er v.
yerinden (mahalinden) acil durumlara müdahale etmek respond to emergencies on-site v.
zorunlu/mecburi/acil iniş yapmak make an emergency landing v.
acil iniş yapmak make an emergency landing v.
acil durumda (birinin) yerini almak backstop v.
ulusal acil durum ilan etmek declare national emergency v.
ulusal acil durum ilan etmek declare a national emergency v.
(acil durumlarda) alışılmışın dışında kullanmak press v.
(avcı-önleme uçağına) acil kalkış yaptırmak scramble v.
acil çözüme ihtiyaç duymak cry v.
acil durum sinyali göndermek sos v.
çok acil very urgent adj.
acil değil non-urgent adj.
acil (yiyecek vb) çabuk ve kolay hazırlanabilen instant adj.
acil durumda olmayan noncrucial adj.
acil olmayan nonurgent adj.
acil öneme sahip blistering adj.
acil müdahaleye uygun hurry-up adj.
afet gibi acil durumlarda kişiye ücretsiz verilen compassionate adj.
maksimum kaynak kullanılarak acil durum koşullarını en kısa sürede yerine getiren crash adj.
acil çıkış koluna ait panic adj.
acil çıkış kolu olan panic adj.
acil durum sonrası döneme ait postemergency adj.
acil durum sonrası dönem ile ilgili postemergency adj.
acil durum sonrası dönemde gelişen postemergency adj.
yalnızca acil ihtiyaçlarla ilgili day-to-day adj.
yalnızca acil arzularla ilgili day-to-day adj.
acil durumlarda eyleme geçmek için tasarlanmış flying adj.
acil durumlar için bekleyen shadow adj.
acil önem taşıyan pressing adj.
acil bir şekilde cryingly adv.
acil olarak burningly adv.
acil olarak urgently adv.
acil olarak desperately adv.
acil nakit olarak down adv.
Phrases
acil lüzum halinde in case of emergency adv.
acil durumda in case of emergency adv.
acil bir durumda in case of emergency adv.
hemen/acil/aniden verilen karar on the spot decision expr.
sadece acil durumlarda kullanılır emergency use only expr.
sadece acil durumlar için emergency use only expr.
acil çağrıyla at (very) short notice expr.
acil çağrı üzerine at (very) short notice expr.
Colloquial
ambulans ya da polis aracı gibi acil servis araçları blues and twos [uk] n.
afet ve acil durum çantası bob [bug-out bag] n.
acil durum çantası bug-out bag n.
acil bir durum olursa diye just in case something happens n.
ani kararlar/acil karar almalar shortsighted shortcuts n.
acil durumlar için kenara ayrılmış az miktarda para mad money n.
acil ihtiyaç durumları için ayrılan az miktarda para mad money n.
çakarlı ve sirenli acil durum aracı blues and twos [uk] n.
acil durum çantası bob (bug-out bag) n.
çalışanın acil durumlarda alabileceği bir günlük izin duvet day n.
acil ve şiddetli bir şekilde cezalandırmak short sharp shock v.
acil olarak sharpish adv.
acil bir şeyler olursa just in case something happens expr.
acil cevaplayın reply urgently expr.
acil lüzum halinde in case of emergency expr.
Idioms
acil servis araçlarının siren ve çakar ışıkları blues and twos n.
acil durum görevlilerinin eğitim tatbikatlarında kurbanı canlandıran kişi crisis actor n.
acil durum tatbikatlarında kazazede rolünü oynayan kişi crisis actor n.
acil ihtiyaç a crying need n.
acil ihtiyaç crying need (for someone or something) n.
acil durum ox-in-the-ditch n.
acil ilgilenilmesi gereken durum ox-in-the-ditch n.
acil bir durum the ox is in the ditch n.
acil ilgilenilmesi gereken bir durum the ox is in the ditch n.
acil müdahale olarak savaş alanında yapılan ameliyat meatball surgery n.
savaşa alanında yaralının hayatını kurtarmak için acil ve hızlı şekilde uygulanan cerrahi işlem/müdahale meatball surgery n.
acil durumda kullanılacak birikim safety net n.
acil konu/sorun/mesele the burning question n.
acil ihtiyaç crying need n.
acil durumlarla uğraşmak fight fires v.
acil durumlara koşturmak fight fires v.
acil konularla boğuşmak fight fires v.
acil durumlarla uğraşmak put out a fire v.
günlük işler dışında acil durumlara koşturmak put out a fire v.
acil konularla boğuşmak put out a fire v.
acil durumlarla uğraşmak put out the fire v.
günlük işler dışında acil durumlara koşturmak put out the fire v.
acil konularla boğuşmak put out the fire v.
acil durumlarla uğraşmak put out fires v.
acil konularla boğuşmak put out fires v.
acil konularla boğuşmak put out fires v.
acil frene basmak slam (on) the brake v.
acil frene basmak slam (on) the brakes v.
(sorumluluk) acil gündeminde olmak have on one's plate v.
acil durumda at a pinch expr.
acil durumda in a pinch expr.
acil durumda at a pinch expr.
acil durumda at a push expr.
acil durumda in a pinch expr.
acil bir durumda at a push [uk/australia] expr.
Speaking
acil şifalar dilerim get well soon n.
acil şifalar dilerim I hope you get well soon n.
acil bir işi çıkmış he had a business emergency expr.
acil bir işim var I have something urgent to do expr.
acil cevap bekliyoruz we are awaiting your immediate reply expr.
acil cevap bekliyoruz we are awaiting your urgent reply expr.
acil cevap bekliyoruz we are awaiting your prompt reply expr.
acil durumunuz nedir? what is your emergency? expr.
acil iniş yaptık we made an emergency landing expr.
acil olan nedir? what's urgent? expr.
acil şifalar dilerim I wish you a quick recovery expr.
acil şifalar dileriz get well soon expr.
acil şifalar dileriz we hope you get well soon expr.
acil şifalar dileriz we wish you a quick recovery expr.
acil şifalar diliyorum I wish you a quick recovery expr.
acil şifalar diliyorum I hope you get well soon expr.
acil şifalar diliyorum get well soon expr.
acil şifalar diliyoruz get well soon expr.
acil şifalar diliyoruz we wish you a quick recovery expr.
acil şifalar diliyoruz we hope you get well soon expr.
ne kadar acil? how urgent? expr.
ondan acil bir telefon geldi there was an urgent call from him expr.
Trade/Economic
acil durum yetkileri emergency powers n.
acil likidite desteği special liquidity scheme n.
acil ekonomik i̇stikrar yasası emergency economic stabilization act n.
acil telefon numaraları emergency numbers n.
acil ödeme immediate payment n.
acil durum yedeği contingency reserve n.
acil kredi emergency credit n.
acil telefon numaraları emergency telephone numbers n.
acil nakit ihtiyacı immediate cash need n.
acil durum state of emergency n.
acil durumda temas kurulacak kişi emergency contact name n.
acil durumda temas kurulacak kişiler emergency contact names n.
acil durumda temasa geçilecek kişi emergency contact name n.
acil durumda temasa geçilecek kişiler emergency contact names n.
acil durumda ulaşılacak kimse emergency contact name n.
acil durumda ulaşılacak kimseler emergency contact names n.
acil finansman emergency financing n.
acil hedefler ultimate targets n.
acil ihtiyaç urgent need n.
acil istek urgent request n.
acil nakit gereksinimi immediate cash need n.
acil numaralar emergency telephone numbers n.
acil numaralar emergency numbers n.
acil servis emergency service n.
acil talep urgent request n.
acil telefonlar emergency numbers n.
acil telefonlar emergency telephone numbers n.
acil teslim immediate delivery n.
fed'in acil kredilendirme için kullandığı sistem primary dealer credit facility n.
tatillerde de açık olan ve geç saatlere kadar açık bulunan, acil ihtiyaç maddeleri bulunduran, göreceli olarak yüksek fiyattan satış yapan bir tür perakendeci convenience store n.
acil durum yedeği emergency substitute n.
acil yedek ürünü emergency substitute n.
fon tahsis edilen fakat acil durum operasyonu nedeniyle yükümlü olunmayacak maliyetler offset costs n.
acil istek dunner n.
acil bir durumda in case of emergency expr.
acil cevap veriniz please reply urgently expr.
Law
acil alaka immediate interest n.
acil defin emergency interment n.
acil defnetme emergency interment n.
acil durum hakemi emergency arbitrator n.
mahkemenin yargılama sırasındaki acil konularda derhal karar verme hakkı summary jurisdiction adj.
Politics
ingiliz parlamentosunda sayının artmasını gerektiren acil durumlarda devreye giren ilave üye recruiter n.
acil finansman mekanizması emergency financing mechanism n.
acil durum önlemleri emergency measures n.
acil eylem planı urgent action plan n.
acil eylem planı immediate action plan n.
acil durum mevzuatı emergency legislation n.
acil durum müdahalesi emergency response n.
acil durum programı emergency program n.
acil durum planlaması contingency planning n.
acil yardım kurtarma hizmetleri emergency rescue n.
akdeniz bölgesel deniz kirliliği acil müdahale merkezi regional marine pollution emergency response centre for the mediterranean sea n.
acil durum sığınağı emergency shelter n.
acil eylem planı emergency action plan n.
acil eylem planı contingency plan n.
acil müdahale istasyonları emergency intervention stations n.
acil durum yardım talebi emergency appeal n.
acil durum planları contingency plans n.
acil boşalan mevki emergency vacancy n.
acil durum state of emergency n.
acil durum urgent case n.
acil durum bakanlığı emergency ministry n.
acil durum yardımı emergency relief n.
acil durum yardımı emergency assistance n.
acil durum yardımı emergency aid n.
acil durum yönetimi genel müdürlüğü general directorate of emergency management n.
acil durum yönetimi müdürlüğü directorate of emergency management n.
acil durumlar bakanlığı ministry of emergency situations n.
acil ek ödenek kanun tasarısı urgent deficiency bill n.
acil ek ödenek sağlamak amacıyla hazırlanan kanun tasarısı urgent deficiency bill n.
acil eylem urgent action n.
acil eylem immediate action n.
acil ihtiyaç flagrant necessity n.
acil müdahale gücü rapid reaction force n.
acil önlem immediate prevention n.
acil önlem gerektiren durum cases that require immediate action n.
acil önlemler emergency measures n.
acil sınır müdahale timi rapid intervention border team n.
başbakanlık afet ve acil durum yönetimi başkanlığı prime ministry disaster and emergency management presidency n.
dürüstlük acil hattı integrity hotline n.
iit bilgisayar acil müdahale ekibi oic computer emergency response team n.
insani acil durum humanitarian emergency n.
radyolojik acil durum radiological emergency n.
radyolojik acil durum alanı radiological emergency area n.
türkiye acil sel ve deprem iyileştirme projesi turkey emergency flood and earthquake recovery project n.
acil durum kilit personeli emergency-essential employee n.
birleşmiş milletler acil durum gücü unef (united nations emergency force) n.
birleşmiş milletler acil durum kuvveti unef (united nations emergency force) n.
abd savunma bakanlığı'nın yasal bir görev olarak genelkurmay başkanına her yıl gönderdiği, acil durum planlaması için izlenecek politikaları içeren yazılı kılavuz contingency planning guidance n.
abd savunma bakanlığı'nın yasal bir görev olarak genelkurmay başkanına her yıl gönderdiği, acil durum planlaması için izlenecek politikaları içeren yazılı kılavuz cpg (contingency planning guidance) n.
acil durum planlama toplantısı council of war n.
tüm federal acil durum hazırlığı ve uygulamaları hususunda tek hesap verilebilirlik noktası olarak çalışan birleşik devletler'e bağlı bağımsız bir kurum federal emergency management agency n.
acil durumda in case of urgency expr.
(ingiltere'de) kriz acil durum komitesi cobra (cabinet office briefing room) abrev.
Institutes
afet ve acil durum yönetimi başkanlığı (afad) disaster and emergency management presidency n.
afet ve acil durum yönetim merkezi disaster and emergency management center n.
acil durum yönetimi merkezi emergency management center n.
afet ve acil durum yönetimi disaster and emergency management administration n.
federal acil durum yönetim kurumu (fema) federal emergency management agency n.
il afet ve acil durum müdürlüğü provincial disaster and emergency directorate n.
türkiye acil durum yönetimi genel müdürlüğü general directorate of turkish emergency management n.
birleşmiş milletler uluslararası çocuklara acil yardım fonu united nations international children's emergency fund n.
federal acil durum yönetim kurumu fema (federal emergency management agency) n.
federal acil durum yönetim kurumu fera (federal emergency relief administration) n.
Insurance
evin onarımını üstüne alan acil hizmet sigortası homecare n.
(özellikle yoksul veya sigortasız hastalara) acil durum tedavisi vermeyi reddedip başka hastaneye sevk etme dumping n.
Media
acil servis kadrosu emergency department staff n.
acil olmayan evergreen adj.
Technical
acil onarımlar için kullanılan pratik tel veya benzeri araç number eight wire n.
acil durum anahtarı emergency switch n.
acil tahliye kanalı emergency discharge channel n.
acil durum güç kaynağı emergency power supply n.
acil durdurma düğmeleri emergency stop buttons n.
acil durum kurtarması emergency recovery n.
acil durum yayın sistemi emergency broadcasting system n.
acil durum yayın sistemi emergency broadcast system n.
acil stop düğmesi emergency stop button n.
acil durum devreleri emergency circuits n.
acil durum şalteri emergency switch n.
acil servis arama emergency services call n.
acil durumlara hazırlık ve müdahale emergency preparedness and response n.
acil durum işaretleri emergency signals n.
acil düğmesi emergency button n.
acil soğutma sistemi emergency cooling system n.
acil çekme tertibatı emergency towing equipment n.
acil durdurma düğmesi emergency stop button n.
acil durum planlaması contingency planning n.
acil durumlarda durdurma teçhizatı emergency stop equipment n.
acil durum potası emergency ladle n.
acil durdurma butonları emergency stop buttons n.
acil durdurma sistemi emergency shutdown system n.
acil müdahale ekipmanı emergency response equipment n.
acil kullanım ve hasta nakil ventilatörleri emergency and transport ventilators n.
acil durum aydınlatması emergency lighting n.
acil durum düğmesi emergency button n.
acil durum savağı emergency spillway n.
acil adres kartı emergency addressee card n.
acil aydınlatma emergency lighting n.
acil çıkış kapısı kolu panic exit device n.
acil dolusavak escape spillway n.
acil durdurma emergency shutdown n.
acil durdurma quick stop n.
acil durdurma emergency stop n.
acil durdurma butonu emergency stop button n.
acil durdurma çubuğu emergency shutdown rod n.
acil durum butonu emergency button n.
acil durum butonu emergency pushbutton n.
acil durum demiri sheet anchor n.
acil durum demiri waist anchor n.
acil durum direksiyonu emergency steering n.
acil durum durdurucusu emergency stop n.
acil durum jeneratörü emergency generator n.
acil durum kablosu emergency cable n.
acil durum kablosu emergency cable n.
acil durum kalıbı emergency mould n.
acil durum kiti emergency kit n.
acil durum oluğu emergency launder n.
acil durum paraşütü emergency parachute n.
acil durum yayını emergency broadcasting n.
acil durum yolu emergency route n.
acil duruş emergency stop n.
acil gereksinim deposu emergency storage n.
acil gereksinim suyu emergency water n.
acil hizmet çağrısı emergency services call n.
acil kapama yapısı emergency closing structure n.
acil kurtarma diski emergency repair disk n.
acil müdahale ekibi emergency team n.
acil stop butonu ems button n.
duyulabilir acil tahliye sinyali audible emergency evacuation signal n.
el veya ayakla çalışan acil çıkış kapı tertibatları emergency exit devices operated by a lever handle or push pad n.
güvenlik hizmeti için acil durum güç beslemesi emergency power supply for safety service n.
mekanik mandallama fonksiyonlu elektrikli acil durdurma cihazı electrical emergency stop device with mechanical latching function n.
uzaktan acil güç kapama remote emergency power off (repo) n.
acil kurtarma emergency repair n.
acil onarım emergency repair n.
geçici çözüm olarak veya acil durumlarda zorluk gideren mekanik alet doctor n.
acil durumda nükleer reaktörün kapatılması scram n.