altında yatan - Turco Inglés Diccionario
Historia

altında yatan



Significados de "altında yatan" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
altında yatan underlying adj.
General
altında yatan behind adj.

Significados de "altında yatan" con otros términos en diccionario inglés turco: 48 resultado(s)

Turco Inglés
General
(bir durumun vb) altında yatan nedenler underlying results n.
(bir durumun vb) altında yatan sonuçlar underlying results n.
altında yatan sebep underlying reason n.
altında yatan sır underlying secret n.
altında yatan anlam core meaning n.
altında yatan neden the underlying reason n.
altında yatan sebep the underlying reason n.
altında yatan sebep the underlying cause n.
altında yatan neden the underlying cause n.
problemin altında yatan sebep the underlying reason (for the problem) n.
altında yatan/temelindeki mantık underlying logic n.
altında yatan anlam undermeaning n.
altında yatan his undersense n.
bir şeyin altında yatan amaç meaning n.
yaratıcı bir işin altında yatan veya sembolik olarak kendini gösteren tema mythoi n.
toprağın altında yatan (ölü) belowground adj.
normal seviyenin altında yatan sea-level adj.
Phrasals
(bir şeyin) altında yatan neden/sebep olmak lay behind (something) v.
(bir şeyin) altında yatan anlamı bulmaya çalışmak read into (something) v.
Phrases
birinin görüşünün/bakış açısının altında yatan şey where one is coming from expr.
birinin görüşünün/bakış açısının altında yatan şey where someone is coming from expr.
birinin söylediği şeyin altında yatan inançları, fikirleri, kişiliği where somebody is coming from expr.
Proverb
düşman iyi davranıyorsa bunun altında yatan bit yeniğinden şüphelenmeli beware the greeks bearing gifts
düşmanın iyiliğinin altında yatan niyete dikkat edilmeli beware the greeks bearing gifts
düşman iyi davranıyorsa bunun altında yatan bit yeniğinden şüphelenmeli fear the greeks bearing gifts
düşmanın iyiliğinin altında yatan niyete dikkat edilmeli fear the greeks bearing gifts
düşman iyi davranıyorsa bunun altında yatan bit yeniğinden şüphelenmeli fear the greeks bearing gifts
düşmanın iyiliğinin altında yatan niyete dikkat edilmeli fear the greeks bearing gifts
Colloquial
bunun altında yatan bir durum/neden var that's saying something expr.
Idioms
ününün altında yatan neden someone's claim to fame n.
sorunun/meselenin altında yatan neden the root of the issue n.
altında yatan temel/yapı warp and woof n.
altında yatan bir sıkıntı/problem a catch to it n.
(birinin) yaptığı deliliğin altında yatan mantıklı/haklı neden/amaç method in (one's) madness n.
görüneni değil altında yatan/içini/özünü görmeye/anlamaya çalışmak look beneath the surface v.
altında yatan anlamı anlamak read between the lines v.
(bir şeyi yapmanın) altında yatan nedeni anlamak see the point in (doing) (something) v.
(birinin) sözlerinin altında yatan imayı/kinayeyi anlamak catch (one's) drift v.
sözlerinin altında yatan imayı/kinayeyi anlamak catch/get somebody's drift v.
bunun altında yatan bir hikaye var thereby hangs a tale expr.
bunun altında yatan bir hikaye var herein lies a tale expr.
bunun altında yatan bir hikaye var therein lies a tale expr.
bunun altında yatan bir hikaye var thereby lies a tale expr.
bunun altında yatan (bir neden) var therein lies (something) expr.
Law
suçlu davranışı altında yatan sebep motive n.
Literature
yaratıcı bir işin altında yatan veya sembolik olarak kendini gösteren tema mythos n.
Philosophy
metafiziğin altında yatan felsefi veya kuramsal ilke metaphysic n.
Geology
tortul kayaçlar ve altında yatan aşınmış magmatik ya da metamorfik kayaçlar arasındaki temas yüzeyi nonconformity n.