Hundreds of thousands of people have gathered for anti-war demonstrations across the European Union.
Avrupa Birliği genelinde yüz binlerce insan savaş karşıtı gösteriler için bir araya geldi.
I have no sympathy for anti-Americanism or anti-anyone-else-ism, for that matter.
Amerikan karşıtlığı ya da başka bir şey karşıtlığına sempati duymuyorum.
Members should all acknowledge the campaign by the anti-racist movement throughout Europe.
Tüm üyeler, Avrupa çapında ırkçılık karşıtı hareketin yürüttüğü kampanyayı takdir etmelidir.
The latter in fact deals wholesale in the most fantastic anti-Israeli and anti-Western stories and/or accusations.
Sonuncusu aslında en fantastik İsrail ve Batı karşıtı hikayeler ve/veya suçlamalarla toptan ilgilenmektedir.
Remember that anti-lock braking systems fitted as standard will be part of this package.
Standart olarak takılan kilitlenmeyi önleyici fren sistemlerinin bu paketin bir parçası olacağını unutmayın.
The Turkish legal system does not contain general legislation on anti-corruption measures.
Türk hukuk sistemi, yolsuzluğa karşı tedbirler konusunda genel mevzuat içermez.
We must push our demand for majority decision-making when it comes to anti-discrimination. Ayrımcılıkla mücadele konusunda çoğunluğun karar almasına yönelik talebimizi zorlamalıyız.
I regret that the financial provision for anti-poverty programmes is still inadequate. Yoksullukla mücadele programları için ayrılan mali kaynağın hala yetersiz olmasından üzüntü duyuyorum.