arkeolojik - Turco Inglés Diccionario

arkeolojik

Significados de "arkeolojik" en diccionario inglés turco : 7 resultado(s)

Turco Inglés
General
arkeolojik archaeological adj.
The motorway, as currently planned, will bury this site before an archaeological dig has been carried out.
Şu anda planlandığı şekliyle otoyol, arkeolojik bir kazı yapılmadan önce bu alanı gömecektir.

More Sentences
Archaeology
arkeolojik archaeological adj.
The motorway, as currently planned, will bury this site before an archaeological dig has been carried out.
Otoyol, şu anda planlandığı gibi, arkeolojik bir kazı yapılmadan önce bu alanı gömecektir.

More Sentences
General
arkeolojik archeological adj.
arkeolojik archaeologic adj.
arkeolojik archeologic adj.
Archaeology
arkeolojik archeological adj.
Abbreviation
arkeolojik archaeol adj.

Significados de "arkeolojik" con otros términos en diccionario inglés turco: 88 resultado(s)

Turco Inglés
General
arkeolojik araştırma archaeological research n.
Also forgotten are so many other aspects, such as archaeological research.
Ayrıca arkeolojik araştırmalar gibi pek çok başka husus da unutulmuştur.

More Sentences
arkeolojik alan site n.
This archaeological site was damaged during the war.
Bu arkeolojik alan savaş sırasında hasar gördü.

More Sentences
Archaeology
arkeolojik alan archeological site n.
Ancient archeological sites are under threat in Syria.
Suriye'deki antik arkeolojik alanlar tehdit altında.

More Sentences
General
arkeolojik bulgu archaeological find n.
kazı (arkeolojik) dig n.
arkeolojik kazı yeri archaeological site n.
arkeolojik kazı archaeological excavation n.
arkeolojik kalıntı archaeological remains n.
arkeolojik kazı archaeological dig n.
arkeolojik kanıt archaeological evidence n.
arkeolojik kazı yerleri archaeological sites n.
arkeolojik bölge archaeological area n.
sualtı arkeolojik kalıntısı underwater archaeological remains n.
arkeolojik çevreler archaeological circles n.
arkeolojik alanı yok ederek tarihi eser toplayan kimse pothunter n.
(özellikle arkeolojik kazıda bulunan) kırık çömlek parçası potshard n.
arkeolojik kazılarda çıkan hayvan kalıntılarını inceleyen bilim dalı archaeozoology n.
arkeolojik kazılarda çıkan hayvan kalıntılarını inceleyen bilim dalı zooarchaeology n.
arkeolojik kazılarda çıkan hayvan kalıntılarını inceleyen bilim dalı zooarcheology n.
arkeolojik kazılarda çıkan hayvan kalıntılarını inceleyen bilim dalı faunal analysis n.
arkeolojik olarak archeologically adv.
arkeolojik olarak archaeologically adv.
Politics
arkeolojik mirasın korunmasına dair avrupa sözleşmesi european convention on the protection of the archaeological heritage n.
Chemistry
karbonun eski organik, jeolojik ve arkeolojik örneklerin yaşını belirlemede kullanılan radyoaktif izotopu carbon 14 n.
eski organik, jeolojik ve arkeolojik örneklerin yaşını belirlemede kullanılan radyoaktif karbon izotopu carbon-14 n.
Biology
arkeolojik anlamı veren ön ek archaeo- pref.
arkeolojik anlamı veren ön ek archeo- pref.
Social Sciences
eski asur'un kültürü, tarihi ve arkeolojik kalıntılarının incelenmesi assyriology n.
Archaeology
eski organik, jeolojik ve arkeolojik örneklerin yaşını belirlemede kullanılan metot carbon-14 dating n.
isviçre'deki neuchâtel gölü'nün doğu ucunda bulunan arkeolojik bölge la tène n.
arkeolojik buluntu archaeological find n.
arkeolojik buluntu archeological find n.
bir kültürün ayırt edici özelliklerini taşıdığı düşünülen arkeolojik bölge type site n.
arkeolojik kalıntıların incelenip sınıflandırılması typology n.
bir kültürün ayırt edici özelliklerini taşıdığı düşünülen arkeolojik bölge type station n.
arkeolojik kazı yeri archaeological sit n.
arkeolojik araştırma archaeological research n.
arkeolojik araştırma archeological research n.
arkeolojik araştırmalar archaeological researches n.
arkeolojik çalışma archaeological work n.
arkeolojik eser artifact n.
arkeolojik eser artefact n.
arkeolojik jeoloji archaeological geology n.
arkeolojik keşifler archaeological expeditions n.
arkeolojik şehirlerde mezarlıkların ve toplu mezar yerlerinin bulunduğu bölgeye verilen isim necropolis n.
ırak'ta arkeolojik bölge qal'at jarmo n.
tarihi eserlerin yüzeylerini ve kenarlarını yakından inceleyerek işlevlerini tanımlamak amacıyla kullanılan bir arkeolojik bir yöntem use-wear analysis n.
yıkılmış veya çürümüş parçalardan faydalanarak antik kentlerin arkeolojik olarak yeniden oluşturulması anastylosis n.
kamboçya'nın kuzeybatısında bulunan önemli bir arkeolojik alan angkor n.
arkeolojik kazı alanlarında bulunan bitki kalıntılarının analizi ve yorumlanması archaeobotany n.
arkeolojik kazı alanlarında bulunan bitki kalıntılarının analizi ve yorumlanması archeobotany n.
arkeolojik kalıntıları inceleyip yorumlarken arkeoloji bilimi ve modern teknolojinin kullanımı archaeological science n.
arkeolojik kalıntıları inceleyip yorumlarken arkeoloji bilimi ve modern teknolojinin kullanımı archaeometry n.
arkeolojik kalıntıları inceleyip yorumlarken arkeoloji bilimi ve modern teknolojinin kullanımı archeometry n.
arkeolojik kalıntıları inceleyip yorumlarken arkeoloji bilimi ve modern teknolojiden faydalanan kimse archaeometrist n.
arkeolojik alanlarda bulunan hayvan kalıntılarının analizi ve yorumlanması archaeozoology n.
arkeolojik alanlarda bulunan hayvan kalıntılarının analizi ve yorumlanması archeozoology n.
arkeolojik alanlarda bulunan hayvan kalıntılarının analizi ve yorumlanması archaezoology n.
topraktan çıkartılmış arkeolojik kalıntı archeological remains n.
kanada'da bir arkeolojik kazı yeri l'anse aux meadows n.
tanganika gölü'nün güneydoğu kıyısında bulunan bir arkeolojik sit alanı kalambo falls n.
(mısır'ın el minye şehrinin doğusunda yer alan) arkeolojik kazı alanı oxyrhynchus n.
bazı oluşumların meydana gelmesi nedeniyle diğer arkeolojik kalıntıların yer almadığı zaman dilimini yansıtan kesit cut n.
arkeolojik eserin sahip olduğu işlev veya kültürel anlamına dair önemli ipuçları veren buluntu yeri context n.
arkeolojik alanları birbirinden ayıran özellikler topluluğu culture n.
insan yaşamının varlığını gösteren arkeolojik bulgu feature n.
kuzeydoğu louisiana'da tarihi ve arkeolojik bir bölge poverty point n.
arkeolojik araştırmalarda yaygın kullanılan bir manyetometre tipi fluxgate n.
arkeolojik araştırmalarda yaygın kullanılan bir manyetometre tipi fluxvalve n.
hopewell arkeolojik sit alanından çıkarılmış kazık benzeri bir kemik buluntu skewer n.
modern teknolojiyle yapılan arkeolojik keşif çalışması prospection n.
arkeolojik numunenin menşe yeri provenance n.
arkeolojik numunenin menşe yeri provenience n.
arkeolojik kazı öncesi toprağa açılan sondaj sondage n.
(kazı alanında) arkeolojik kalıntının bulunduğu katman stratum n.
karbon 12 ve karbon 14 izotoplarını kullanarak eski organik, jeolojik ve arkeolojik örneklerin yaşını belirlemek carbon-date v.
avrupa'daki en eski paleolitik döneme ait iki yüzlü taş baltalarla bilinen arkeolojik sit alanı (abbeville) ile ilgili abbevillian adj.
zengin defineler ve eserlerin bulunduğu la tène arkeolojik alanının adını alan avrupa'nın demir çağına ait la tène adj.
Geography
alaska’da içerisinde eskimo ve atabask arkeolojik sit alanları bulunan ulusal park lake clark national park n.
şu an arkeolojik sit alanı olan halabiye'ye roma dönemi'nde verilen isim zenobia n.
ürdün'ün kuzeybatısında ölü deniz'in kuzeybatı kıyısına yakın bir arkeolojik sit alanı khirbet qumran n.
alaska'da dağlık ve ormanlık arazileri, arkeolojik sit alanları, tundraları ve kum çölleri bulunan bir ulusal park kobuk valley national park n.
kuzey orta mısır'da arkeolojik kalıntıları ile ünlü bir kent fayum n.
Anthropology
arkeolojik demografi paleodemography n.
arkeolojik demografi prehistoric demography n.
arkeolojik demografi archaeological demography n.
Archeology
arkeolojik kazı alanı excavation n.
arkeolojik kazı alanı dig n.