bazik - Turco Inglés Diccionario

bazik

Significados de "bazik" en diccionario inglés turco : 4 resultado(s)

Turco Inglés
Technical
bazik alkaline adj.
bazik basic adj.
Chemistry
bazik alkalizate [obsolete] adj.
bazik basic adj.

Significados de "bazik" con otros términos en diccionario inglés turco: 127 resultado(s)

Turco Inglés
Industry
bazik malzemeden yapılmış fırın veya dönüştürücü ile yapılan (işlem, ürün) basic adj.
Technical
bazik oksit basic oxide n.
bazik tuğla basic brick n.
bazik yağ alkaline oil n.
bazik oksijen fırını basic oxygen furnace n.
bazik anidrü basic anhydride n.
bazik oksijen konvertörü basic oxygen converter n.
bazik kurşun kromat basic lead chromate n.
bazik solvent basic solvent n.
bazik pik demir basic pig n.
bazik boyarmaddeler basic dyes n.
bazik refrakter astar basic refractory lining n.
bazik kaya basic rock n.
bazik pik demiri basic pig iron n.
bazik amino asit histidine n.
bazik refrakterler basic refractories n.
bazik asetat subacetate n.
bazik elektrot basic electrode n.
bazik cüruf basic slag n.
bazik refrakter malzeme basic refractory material n.
bazik çözücü basic solvent n.
bazik boyalar basic dyes n.
bazik çözelti basic solution n.
bazik oksijen çelik üretimi basic oxygen steelmaking n.
bazik çelik basic steel n.
bazik tuz basic salt n.
bazik kurşun kromat chrome red n.
bazik refrakter döküm malzemesi basic refractory castable material n.
bazik oksijen süreci basic oxygen process n.
katranlı bazik refrakterler tar-bearing beasic refractories n.
toplam bazik azot total base nitrogen n.
zift bağlı bazik tuğla pitch bonded basic brick n.
bazik demir basic iron n.
bazik bakır karbonat blue verditer n.
demir yüksek fırınından çıkan bir tür bazik cüruf scouring cinder n.
bazik astarlı basic lined adj.
Construction
bazik refrakter tuğla basic refractory brick n.
Dyeing
trifenilmetandan elde edilen bazik, asidik, mordan asit ve direkt boyalara verilen ad triarylmethane dye n.
kurşun molibdat veya bazik kurşun kromattan oluşan pigment american vermilion n.
bazik boya basic color n.
bazik boya basic colour n.
bazı bazik azobenzen bileşiklerinden elde edilen kahverengi bir boya maddesi markası vesuvine® n.
toludin içeren ham anilinin oksidasyonu sonucu ilk olarak sentetik anilin boya olarak elde edilen ve eskiden ipek boyamada kullanılan, fenazinden türetilen bazik bir mor boya mauve n.
bazik kurşun kromattan oluşan birkaç pigmente verilen ad persian red n.
ahşap ve ipek üzerinde kullanılan kırmızı veya pembe renkli sentetik ve bazik boya grubuna ait boyarmadde rhodamine n.
bazik boyayla boyanabilen basichromatic adj.
Mining
bazik magnezyum ve manganez silikattan oluşan bir mineral tirodite n.
bazik kayaçlar basic rocks n.
bazik manganez arsenattan oluşan bir mineral synadelphite n.
Medical
bazik fibroblast büyüme faktörü basic fibroblast growth factor (bfgf) n.
kırmızı kan hücrelerinin bazik leke granülleriyle anormal bir şekilde beneklenmesi basophilia n.
bazik ve az aside dönüşmüş basified adj.
Pharmaceutics
toprak bakterisinden türetilen bazik bir polipeptit antibiyotik tyrocidin n.
toprak bakterisinden türetilen bazik bir polipeptit antibiyotik tyrocidine n.
gram negatif bakterilere karşı etkili bazik polipeptit toksik bir antibiyotik türü polymyxin n.
bazik yapılı bir antibiyotik maddesi streptothricin n.
Food Engineering
çay yapraklarında mevcut olan bazik, acı kristalli bir bileşik theophylline n.
Chemistry
azot içeren bazik bileşik nitrogen base n.
azot içeren bazik bileşik nitrogenous base n.
asidik veya bazik bir hidrojenin tamamıyla değiştirilmesiyle oluşan tuz neutral salt n.
asidik ya da bazik özellikte olmama neutrality n.
prokain ile kimyasal olarak yakından ilişkili olan bir kristal bazik ester tetracaine n.
dört azot atomlu zincir içeren bazik bir bileşik serisi (ya da türevleri) tetrazole n.
sülfine benzeyen bir dizi kompleks bazik sülfür bileşiğinden herhangi biri thetin n.
5 üyeli bir halkadan oluşan, piridin benzeri kokusu olan renksiz bazik bir sıvı thiazole n.
sülfine benzeyen bir dizi kompleks bazik sülfür bileşiğinden herhangi biri thetine n.
bazik alüminyum demir silikattan oluşan, klorit ailesinden bir mineral thuringite n.
bazik fosfattan oluşan bir mineral tinticite n.
sulu ve bazik alüminyum klorür ile sülfattan oluşan bir mineral trudellite n.
sulu bazik kurşun bakır fosfattan oluşan bir mineral tsumebite n.
bakırın bazik bir vanadatı turanite n.
bazik silikat subsilicate n.
bazik kurşun kromat basic lead chromate n.
bazik boya basic dye n.
bazik oksitler basic oxydes n.
bazik oksitler basic oxides n.
bazik krom sülfat basic chromium sulphate n.
bazik çözelti basic solution n.
bazik kaplama basic lining n.
bazik solvent basic solvent n.
bazik tuz basic salt n.
fırının bazik bileşikler ile kaplaması basic lining n.
kurşun asetat bazik lead acetate basic n.
bazik proses basic process n.
asit (çözünür) tuzlarından nötr veya bazik (çözünmez) tuzlara dönüştürülmüş fosforik asit reverted phosphoric acid n.
bazik magmatik kayaçların önemli bir bileşeni olan magnezyum demir silikat grupları chrysolite n.
bazik malzeme ile astarlanmış fırında yapılan işlem basic process n.
bazik bir kristal bileşik indazole n.
izomer yapıda sıvı bazik bir amino türevi fenetol türü phenetidin n.
fazla bazik sülfat subsulphate n.
içeriğinde sülfür eş değeri bulunduran bazik bileşik subsulphide n.
bazik hale getirmek alkalify v.
bazik hale gelmek alkalify v.
bazik hale getirmek basify v.
bazik hale gelmek alkalinize v.
bazik hale getirmek alkalizate [obsolete] v.
bazik özellikler taşımayan nonbasic adj.
bazik atom veya radikallerle yer değiştirebilen dört hidrojen atomu içeren tetraacid adj.
bazik atom veya radikallerle yer değiştirebilen dört hidrojen atomuna sahip (asit) tetrabasic adj.
monoasidin dört molekülü ile reaksiyona girebilen (baz ve bazik tuz) tetrabasic adj.
bazik malzeme ile astarlanmış fırında yapılan işlem ile ilişkili basic adj.
bazik malzeme ile astarlanmış fırında yapılan basic adj.
elektropozitif; bazik basylous adj.
(asit) bazik atomlar veya radikallerle yer değiştirebilen beş hidrojen atomu olan pentabasic adj.
(özellikle asitler için) bazik atom veya radikallerle yer değiştirebilen beş hidrojen atomu içeren pentacid adj.
asidik ya da bazik olmayan bir şekilde neutrally adv.
Biology
bazik veya asidik boyalarla boyanabilen temel fagositik lökosit neutrophile n.
hücresel yapıların bazik boyalara yatkınlığı basophilia n.
asidik veya bazik boyalarla çok veya tamamen boyanmayan, ancak nötr boyalarla kolayca boyanabilen (hücre) neutrophilic adj.
bazik boyayla kolayca boyanan (hücre) basophil adj.
bazik boyayla kolayca boyanan (hücre) basophile adj.
bazik boyayla kolayca boyanan (hücre) basophilic adj.
Botanic
bazik cüruf thomas slag n.
bazik cüruf thomas phosphate n.
Environment
bazik konglomera basal conglomerate n.
Geography
başlıca bazik volkanik kayaçlar main basic volcanic rocks n.
Geology
bazik ve sulu magnezyum sülfat, manganez ve çinkodan oluşan bir mineral torreyite n.
kahverengimsi kırmızı renkli bazik manganez arsenattan oluşan bir mineral allactite n.
pembe manganez bazik silikatından oluşan bir mineral alleghanyite n.
alunit ile alüminyum ve sodyumun bazik izomorf sülfatından oluşan bir mineral almeriite n.
alunit ile alüminyum ve sodyumun bazik izomorf sülfatından oluşan bir mineral natroalunite n.
kalsiyum, iki değerlikli demir, magnezyum ve sodyumun sulu bazik silikatından oluşan bir mineral aloisiite n.
bazik şist basic schist n.
bazik tuz subsalt n.
bazik toprak basic soil n.
bazik kayaç basic rock n.
Archaic
sulu yapıda bazik demir arsenat içeren bir mineral siderite n.