be up to - Turco Inglés Diccionario
Historia

be up to

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "be up to" en diccionario turco inglés : 12 resultado(s)

Inglés Turco
General
be up to v. seçimine kalmak
be up to v. anlamak
be up to v. iş çevirmek
be up to v. üstesinden gelebilmek
be up to v. bağlı olmak (birine)
be up to v. düşmek (karar birine)
be up to v. bilmek
be up to v. yapabilmek
be up to v. sorumluluğunda olmak
be up to v. karar (birine) kalmış olmak
be up to v. iş karıştırmak
Phrasals
be up to v. hazırlıklı olmak

Significados de "be up to" con otros términos en diccionario inglés turco: 353 resultado(s)

Inglés Turco
General
be in something up to one's eyes v. yasadışı bir işin içinde olmak
be up to one's eyes in v. ile çok meşgul olmak
be up to no good v. halt karıştırmak
be up to date v. son modaya uymak
be up to date v. en son teknolojiye sahip olmak
be up to the mark v. istenilen derecede olmak
be up to par v. her zamanki seviyede olmak
be up to date v. gündemi takip etmek
be dressed up fit to kill v. iki dirhem bir çekirdek olmak
be up to date v. en son değişiklikleri kapsamak
be up to one's eyes in debt v. gırtlağına kadar borçlu olmak
be up to one's tricks v. acemilik etmek
be up to some mischief v. yaramazlık etmek
be up to one's ears in debt v. gırtlağına kadar borçlu olmak
be dressed up fit to kill v. çok süslenmiş olmak
be up to date v. en son gelişmelerden haberdar olmak
be in something up to one's eyes v. bir işe fena halde bulaşmış olmak
be unable to bear up under difficulties v. sıkıntıya gelememek
be up to some mischief v. şeytanlık düşünmek
be up to no good v. şeytanlık düşünmek
be unable to keep up v. dikiş tutturamamak
be up-to-date v. güncel olmak
be up to sample v. örneğe uygun olmak
be bred up to the law v. avukat olarak yetiştirilmek
one's time to be up v. zamanı dolmak
be up to somebody's choice v. tercihine kalmak
be in a hurry to grow up v. büyümek için acele etmek
be in a hurry to grow up v. büyümek için can atmak
be pressed up to the point of action v. harekete geçmek zorunda bırakılmak
be pressed up to the point of action v. harekete geçmeye mecbur kalacak şekilde baskı altında kalmak
be fined up to v. para cezasına çarptırılmak
Colloquial
be up to the eyebrows v. gırtlağına kadar işe gömülmek
be cracked up to be something v. olduğu anlaşılmak
be cracked up to be v. olduğu anlaşılmak
be all dressed up with nowhere to go v. giyinip kuşanıp ortada kalmak
be all dressed up with nowhere to go v. giyinip kuşanıp gidecek yeri olmamak
be all dressed up with nowhere to go v. hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
be all dressed up with nowhere to go v. bir şey için hazırlanıp gidememek
be all dressed up with nowhere to go v. hazır şekilde ortada kalmak
be all dressed up with nowhere to go v. hazırlandığı etkinlik gerçekleşmemek
be all dressed up with no place to go v. giyinip kuşanıp ortada kalmak
be all dressed up with no place to go v. giyinip kuşanıp gidecek yeri olmamak
be all dressed up with no place to go v. hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
be all dressed up with no place to go v. bir şey için hazırlanıp gidememek
be all dressed up with no place to go v. hazır şekilde ortada kalmak
be all dressed up with no place to go v. hazırlandığı etkinlik gerçekleşmemek
be all dressed up with nowhere to go v. giyinip kuşanıp ortada kalmak
be all dressed up with nowhere to go v. giyinip kuşanıp gidecek yeri olmamak
be all dressed up with nowhere to go v. hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
be all dressed up with nowhere to go v. bir şey için hazırlanıp gidememek
be all dressed up with nowhere to go v. hazır şekilde ortada kalmak
be all dressed up with nowhere to go v. hazırlandığı etkinlik gerçekleşmemek
be all dressed up with no place to go v. giyinip kuşanıp ortada kalmak
be all dressed up with no place to go v. giyinip kuşanıp gidecek yeri olmamak
be all dressed up with no place to go v. hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
be all dressed up with no place to go v. bir şey için hazırlanıp gidememek
be all dressed up with no place to go v. hazır şekilde ortada kalmak
be all dressed up with no place to go v. hazırlandığı etkinlik gerçekleşmemek
be not up to much v. o kadar iyi olmamak
be not up to much v. pek iyi olmamak
be not up to much v. hayal kırıklığı olmak
be not up to much v. beklendiği gibi olmamak
be not up to much v. yeterli olmamak
be not up to much v. yetersiz olmak
be up to (one) v. (birinin) sorumluluğu olmak
be up to (one) v. (birinin) işi olmak
be up to (one) v. (birine) kalmış olmak
be up to (one) v. (birinin) görevi olmak
be up to (one) v. (birinin) seçimi olmak
be up to (one) v. (birinin) tercihi olmak
be up to (one) v. (birinin) bileceği iş olmak
be up to (something) v. (bir şey) yapmak
be up to (something) v. (bir iş) üstünde olmak
be up to (something) v. (bir şeyle) uğraşmak
be up to (something) v. (bir şeyle) meşgul olmak
be up to (something) v. (bir şeyler/işler) çevirmek
be up to (something) v. muzırlık peşinde olmak
be up to (something) v. (bir dolap) çevirmek
be up to (something) v. (bir şeye) istekli olmak
be up to (something) v. (bir şeye) gönüllü olmak
be up to (something) v. (bir şeyi) yapabilecek olmak
be up to somebody v. birine kalmış olmak
be up to somebody v. birinin tercihi olmak
be up to somebody v. birinin seçimi olmak
be up to somebody v. birinin sorumluluğu olmak
be up to somebody v. birinin görevi olmak
be up to somebody v. birinin işi olmak
be up to something v. bir dümen çevirmek
be up to something v. bir işler çevirmek
not what it is cracked up to be expr. söylenildiği kadar iyi değil
what is cracked up to be expr. söylenildiği kadar
what is cracked up to be expr. sanıldığı kadar
Idioms
be up to no good v. film çevirmek
be up to ninety v. kafayı kaldıracak zaman bulamamak
be up to ninety v. başını kaldıramamak
be up to ninety v. aşırı yoğun olmak
be up to ninety v. çok meşgul olmak
be up to ninety v. başı çok kalabalık olmak
be up to chin in (something) v. boğazına/gırtlağına kadar batmak
be up to chin in (something) v. boğazına/gırtlağına kadar gömülmek
be up to chin in (something) v. boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak
be up to one's chin in (something) v. boğazına/gırtlağına kadar batmak
be up to one's chin in (something) v. boğazına/gırtlağına kadar gömülmek
be up to one's chin in (something) v. boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak
be up to ninety v. çok meşgul/işi olmak
be up to ninety v. başını kaşıyacak/kaşımaya vakti olmamak
be up to ninety v. işten başını kaldıramamak
be up to ninety v. başı kalabalık olmak
be up to ninety v. bir dünya işle uğraşmak
be up to ninety v. işlerle sıkışık durumda olmak
be up to ninety v. boğazına/gırtlağına kadar işlere gömülmek
be up to ninety v. başka bir şeye yetişememek
be up to ears in (something) v. boğazına/gırtlağına kadar batmak
be up to ears in (something) v. boğazına/gırtlağına kadar gömülmek
be up to ears in (something) v. boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak
be up to one's ears in (something) v. boğazına/gırtlağına kadar batmak
be up to one's ears in (something) v. boğazına/gırtlağına kadar gömülmek
be up to one's ears in (something) v. boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak
be up to your ears in something v. çok meşgul/işi olmak
be up to your ears in something v. başını kaşıyacak/kaşımaya vakti olmamak
be up to your ears in something v. işten başını kaldıramamak
be up to your ears in something v. bir dünya işle uğraşmak
be up to your ears in something v. işlerle sıkışık durumda olmak
be up to your ears in something v. boğazına/gırtlağına kadar işlere gömülmüş/batmış durumda olmak
be up to (one's) chin in (something) v. (bir şeye) boğazına kadar batmak
be up to (one's) chin in (something) v. … arasında kaybolmak
be up to (one's) chin in (something) v. (bir şeye) gömülmek
be up to doing something v. bir şeyi yapabilecek yeterlilikte/kabiliyette/yetkinlikte olmak
be up to one's eyes in work v. başını kaşıyacak vakti olmamak
be up to here with something v. bir şeyden gına gelmek
be up to doing something v. bir işi becerebilecek halde olmak
be up to doing something v. bir işin altından kalkabilecek durumda olmak
be up to something v. bir iş/şey peşinde olmak
be fed up to the back teeth v. canına tak etmek
be up to one's knees v. diz seviyesine kadar batmak
be up to something v. dolap çevirmek
be all dressed up and with nowhere to go v. hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
be all dressed up and nowhere to go v. hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
be up to no good v. fırıldak çevirmek
be up to here v. gırtlağına kadar gelmek
be all dressed up and with nowhere to go v. hazır şekilde ortada kalmak
be up to speed v. en son durumdan haberi olmak
be all dressed up and nowhere to go v. hazır şekilde ortada kalmak
be up to speed v. en son gelişmeleri bilir durumda olmak
be up to speed v. güncellenmiş (durumda) olmak
be up to the elbows v. gırtlağına kadar işe gömülmüş olmak
be facing up to realities v. gerçeklerle yüzleşmek
be up to speed v. haberdar/bilgisi olmak
be up to one's ears in debt v. gırtlağına kadar borca batmak
be up to the elbows v. işi başından aşkın olmak
not be up to much v. oldukça kötü/berbat/fena olmak
not be up to much v. o kadar iyi olmamak
be up to speed v. son gelişmelerden haberdar olmak
be up stumps and back to the pavilion v. tası tarağı toplayıp gider/gidelim/gitmek
be up to here v. (burasına) gelmek
be up to one's eyes in debt v. uçan kuşa borcu olmak
be dressed up to the nines v. (özellikle bir davet için) çok şık giyinmek
be up to one's eyeballs in something v. (yoğunluktan vb) bir şeye gömülmüş olmak
be up to one' ears in something v. (yoğunluktan vb) bir şeye gömülmüş olmak
be up to your eyes in something v. (yoğunluktan vb) bir şeye gömülmüş olmak
be up to your eyes in something v. (bir şeye) gırtlağına kadar batmış olmak
be up to the eyes in debt v. uçan kuşa borçlu olmak
be/get up to one's knees v. (yoğun bir iş vb) bir şeye gömülmek
be up to your chin in something v. (bir şeye) gırtlağına kadar batmış olmak
be up to one's ears in debt v. uçan kuşa borcu olmak
be up to one's eyeballs in something v. (bir şeye) gırtlağına kadar batmış olmak
be up to one' ears in something v. (bir şeye) gırtlağına kadar batmış olmak
be up to your chin in something v. (yoğunluktan vb) bir şeye gömülmüş olmak
be up to (one's) chin in (something) v. boğazına/gırtlağına kadar (bir şeyin) içinde olmak/kalmak
be up to (one's) chin in (something) v. çok fazla (bir şeyi) olmak
be up to (one's) chin in (something) v. (bir şeyin) içinde boğulmak
be up to (one's) chin in (something) v. (bir şeyden) başını kaldıramamak
be up to your ears in something v. boğazına/gırtlağına kadar bir şeyin içinde olmak/kalmak
be up to your ears in something v. çok fazla bir şeyi olmak
be up to your ears in something v. ilgilenecek çok fazla şeyi olmak
be up to your ears in something v. bir şeyin içinde boğulmak
be not all it's cracked up to be v. söylendiği kadar iyi olmamak
be not all it's cracked up to be v. sanıldığı kadar iyi olmamak
be not up to scratch v. pek iyi olmamak
be not up to scratch v. hayal kırıklığı olmak
be not up to scratch v. beklendiği gibi olmamak
be not up to scratch v. yeterli olmamak
be not up to scratch v. yetersiz olmak
be not up to scratch v. tatmin/memnun edici olmamak
be not up to snuff v. pek iyi olmamak
be not up to snuff v. hayal kırıklığı olmak
be not up to snuff v. beklendiği gibi olmamak
be not up to snuff v. yeterli olmamak
be not up to snuff v. yetersiz olmak
be not up to snuff v. tatmin/memnun edici olmamak
be not up to the mark v. pek iyi olmamak
be not up to the mark v. hayal kırıklığı olmak
be not up to the mark v. beklendiği gibi olmamak
be not up to the mark v. yeterli olmamak
be not up to the mark v. yetersiz olmak
be not up to the mark v. tatmin/memnun edici olmamak
be not what it's cracked up to be v. söylendiği kadar iyi olmamak
be not what it's cracked up to be v. sanıldığı kadar iyi olmamak
be up to (one's) (old) tricks v. (yine) muzırlık peşinde olmak
be up to (one's) (old) tricks v. (yine) yapacağını yapmak
be up to (one's) (old) tricks v. (yine) yaramazlık peşinde olmak
be up to (one's) (old) tricks v. (yine) haylazlık peşinde olmak
be up to (one's) (old) tricks v. (yine) düzenbazlık peşinde olmak
be up to your (old) tricks v. (yine) yapacağını yapmak
be up to your (old) tricks v. (yine) kaldığı yerden devam etmek
be up to your (old) tricks v. (yine) düzenbazlık peşine düşmek
be up to your (old) tricks v. (yine) marifetini göstermek
be up to (one's) eyes in (something) v. (bir şeylerin) içinde/arasında kaybolmak
be up to (one's) eyes in (something) v. (bir şeylerin) içinde boğulmak
be up to (one's) eyes in (something) v. (bir şeylerin) içine gömülmek
be up to (one's) eyes in (something) v. (bir şeylerin) altında ezilmek
be up to (one's) eyes in (something) v. (bir şeyler) boyunu/başını aşmak
be up to (one's) eyes in (something) v. çok fazla (bir şeyi) olmak
be up to (one's) eyes in (something) v. (bir şeyden) başını kaldıramamak
be up to (one's) eyes in (something) v. gırtlağına kadar (bir şeye) batmak/(bir şeyin) içinde olmak
be up to (one's) neck in (something) v. boğazına/gırtlağına kadar (bir şeye) gömülmek
be up to (one's) neck in (something) v. boğazına/gırtlağına kadar (bir şeye) batmak
be up to (one's) neck in (something) v. (bir şeylerin) içinde/arasında kaybolmak
be up to (one's) neck in (something) v. (bir şeylerin) içinde boğulmak
be up to (one's) neck in (something) v. (bir şeylerin) içine gömülmek
be up to (one's) neck in (something) v. (bir şeylerin) altında ezilmek
be up to (one's) neck in (something) v. (bir şeyler) boyunu/başını aşmak
be up to (one's) neck in (something) v. çok fazla (bir şeyi) olmak
be up to (one's) neck in (something) v. (bir şeyden) başını kaldıramamak
be up to your neck in something v. boğazına/gırtlağına kadar bir şeye gömülmek
be up to your neck in something v. bir şeylerin içinde/arasında kaybolmak
be up to your neck in something v. bir şeylerin içinde boğulmak
be up to your neck in something v. bir şeylerin içine gömülmek
be up to your neck in something v. bir şeylerin altında ezilmek
be up to your neck in something v. bir şeyler boyunu/başını aşmak
be up to your neck in something v. çok fazla bir şeyi olmak
be up to your neck in something v. bir şeyden başını kaldıramamak
be up to your neck in something v. boğazına/gırtlağına kadar bir şeye batmak
be up to your neck in something v. boğazına/gırtlağına kadar bir şeye bulaşmak
be in something up to your neck v. boğazına/gırtlağına kadar bir şeye gömülmek
be in something up to your neck v. bir şeylerin içinde/arasında kaybolmak
be in something up to your neck v. bir şeylerin içinde boğulmak
be in something up to your neck v. bir şeylerin içine gömülmek
be in something up to your neck v. bir şeylerin altında ezilmek
be in something up to your neck v. bir şeyler boyunu/başını aşmak
be in something up to your neck v. çok fazla bir şeyi olmak
be in something up to your neck v. bir şeyden başını kaldıramamak
be in something up to your neck v. boğazına/gırtlağına kadar bir şeye batmak
be in something up to your neck v. boğazına/gırtlağına kadar bir şeye bulaşmak
be up to (one's) old tricks v. yine yapacağını yapmak
be up to (one's) old tricks v. yine kaldığı yerden devam etmek
be up to (one's) old tricks v. yine düzenbazlık peşine düşmek
be up to (one's) old tricks v. yine marifetini göstermek
be up to (one's) old tricks v. yine muzırlık peşinde olmak
be up to (one's) old tricks v. yine yaramazlık peşinde olmak
be up to (one's) old tricks v. yine haylazlık peşinde olmak
be up to the mark v. beklentiyi karşılamak
be up to the mark v. istendiği gibi olmak
be up to the mark v. beklendiği gibi olmak
be up to the mark v. istenilen/beklenen düzeyde olmak
be up to your eyes in something v. bir şeylerin içinde/arasında kaybolmak
be up to your eyes in something v. bir şeylerin içinde boğulmak
be up to your eyes in something v. bir şeylerin içine gömülmek
be up to your eyes in something v. bir şeylerin altında ezilmek
be up to your eyes in something v. bir şeyler boyunu/başını aşmak
be up to your eyes in something v. çok fazla bir şeyi olmak
be up to your eyes in something v. bir şeyden başını kaldıramamak
be up to your eyes in something v. gırtlağına kadar bir şeye batmak/bir şeyin içinde olmak
be up to your eyeballs in something v. bir şeylerin içinde/arasında kaybolmak
be up to your eyeballs in something v. bir şeylerin içinde boğulmak
be up to your eyeballs in something v. bir şeylerin içine gömülmek
be up to your eyeballs in something v. bir şeylerin altında ezilmek
be up to your eyeballs in something v. bir şeyler boyunu/başını aşmak
be up to your eyeballs in something v. çok fazla bir şeyi olmak
be up to your eyeballs in something v. bir şeyden başını kaldıramamak
be up to your eyeballs in something v. gırtlağına kadar bir şeye batmak/bir şeyin içinde olmak
be up to your tricks v. yapacağını yapmak
be up to your tricks v. düzenbazlık peşinde olmak
be up to your tricks v. marifetini göstermek
be up to your tricks v. muzırlık peşinde olmak
be up to your tricks v. haylazlık peşinde olmak
be up to par v. beklenen düzeyde olmak
be up to par v. kabul edilebilir düzeyde olmak
be up to par v. yeterli düzeyde olmak
be up to par v. her zamankinden daha iyi olmak
be up to par v. her zamankinin üstünde olmak
be up to (one's) eyebrows in (something) v. (yoğunluktan) bir şeye gömülmüş olmak
be up to (one's) eyebrows in (something) v. (bir şeye) gırtlağına kadar batmış olmak
be up to (one's) eyebrows in (something) v. (bir şeye) boğazına/gırtlağına kadar batmak
be up to (one's) eyebrows in (something) v. (bir şeye) boğazına/gırtlağına kadar gömülmek
be up to (one's) eyebrows in (something) v. (bir şeye) boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak
be up to one's ears in v. gırtlağına kadar gömülmüş olmak
be up to one's ears in v. gırtlağına kadar batmış olmak
be up to one's ears in v. boğazına/gırtlağına kadar batmak
be up to one's ears in v. boğazına/gırtlağına kadar gömülmek
be up to one's ears in v. boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak
be up to one's eyes in v. gırtlağına kadar gömülmüş olmak
be up to one's eyes in v. gırtlağına kadar batmış olmak
be up to one's eyes in v. boğazına/gırtlağına kadar batmak
be up to one's eyes in v. boğazına/gırtlağına kadar gömülmek
be up to one's eyes in v. boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak
be up to one's eyebrows in v. gırtlağına kadar gömülmüş olmak
be up to one's eyebrows in v. gırtlağına kadar batmış olmak
be up to one's eyebrows in v. boğazına/gırtlağına kadar batmak
be up to one's eyebrows in v. boğazına/gırtlağına kadar gömülmek
be up to one's eyebrows in v. boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak
not all (someone or something) is cracked up to be v. söylendiği kadar iyi değil
not all (someone or something) is cracked up to be v. söylendiği kadar yok
not all (someone or something) is cracked up to be v. sanıldığı kadar iyi değil
not all (someone or something) is cracked up to be v. sanıldığı kadar yok
be up to scratch v. yeterli olmak
be up to scratch v. beklentiyi karşılamak
be up to scratch v. tatmin edici olmak
be up to scratch v. memnun edici olmak
not be all it's cracked up to be expr. söylenildiği kadar iyi değil
not what something is cracked up to be expr. sanıldığı kadar iyi değil
not be all it's cracked up to be expr. sanıldığı kadar iyi değil
not what something is cracked up to be expr. söylenildiği kadar iyi değil
be up to your/its old tricks expr. yine yapacağını yapmak
be up to your/its old tricks expr. yine marifetini göstermek
all it's cracked up to be expr. söylendiği kadar var
all it's cracked up to be expr. söylendiği kadar iyi
all it's cracked up to be expr. sanıldığı kadar iyi
all it's cracked up to be expr. söylendiği kadar var
all it's cracked up to be expr. söylendiği kadar iyi
all it's cracked up to be expr. sanıldığı kadar iyi
cracked up to be expr. sanıldığı gibi
cracked up to be expr. söylendiği gibi
cracked up to be something expr. bir şey olduğu söylenen
cracked up to be something expr. bir şey olduğu iddia edilen
cracked up to be something expr. bir şey olduğu anlaşılan
not all is cracked up to be expr. söylendiği kadar iyi değil
not all is cracked up to be expr. söylendiği kadar yok
not all is cracked up to be expr. sanıldığı kadar iyi değil
not all is cracked up to be expr. sanıldığı kadar yok
not all it's cracked up to be expr. söylendiği kadar iyi değil
not all it's cracked up to be expr. söylendiği kadar yok
not all it's cracked up to be expr. sanıldığı kadar iyi değil
not all it's cracked up to be expr. sanıldığı kadar yok
not everything (someone or something) is cracked up to be expr. söylendiği kadar iyi değil
not everything (someone or something) is cracked up to be expr. söylendiği kadar yok
not everything (someone or something) is cracked up to be expr. sanıldığı kadar iyi değil
not everything (someone or something) is cracked up to be expr. sanıldığı kadar yok
not what (someone or something) is cracked up to be expr. söylendiği kadar iyi değil
not what (someone or something) is cracked up to be expr. söylendiği kadar yok
not what (someone or something) is cracked up to be expr. sanıldığı kadar iyi değil
not what (someone or something) is cracked up to be expr. sanıldığı kadar yok
Speaking
be up to the task v. göreve uygun olmak
what do you want to be when you grow up? expr. büyüyünce ne olmak istiyorsun?
I want to be a stylist when I grow up expr. büyüyünce stilist olmak istiyorum
I want to be like him when I grow up expr. büyüyünce onun gibi olmak istiyorum
I want to be like him when I grow up expr. büyüdüğümde onun gibi olmak istiyorum
what it's cracked up to be expr. olması gerektiği gibi
not all it is cracked up to be expr. söylenildiği kadar iyi değil
Trade/Economic
be up to sample v. numuneye uygun olmak
be up to par v. saymaca değerini bulmak
Construction
matters to be taken into account while carrying out large repairs and renovations and setting up a brand new building n. yeniden yaptırılacak binalarda, büyük onarım ve tadilatlarda dikkat edilecek hususlar
Slang
I wasn't brought up in the woods to be scared by owls expr. (figüratif) demirden korksak trene binmezdik