bir his - Turco Inglés Diccionario
Historia

bir his



Significados de "bir his" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
Idioms
bir his a gut feeling n.

Significados de "bir his" con otros términos en diccionario inglés turco: 93 resultado(s)

Turco Inglés
General
papaz efendi (irlanda'da his/your/their ile kullanılan bir unvan) reverence n.
belirli bir his vibe n.
aniden ve şiddetle belirme (bir his) surge n.
his (bir şeyin dokununca uyandırdığı) feel n.
kötü bir şeyler olacağına dair içinde bir his olma impending sense of doom n.
kötü bir şeyler olacağına dair içinde bir his olma sense of impending doom n.
sabunsu bir his veren yumuşak ve kompakt bir talk çeşidi soaprock n.
sabunsu bir his veren yumuşak ve kompakt bir talk çeşidi soap-rock n.
beslemek (belirli bir his) bear v.
birdenbire içini kaplamak (bir his vb) surge up v.
ortaya çıkmak (bir his) spring v.
iğrenç bir his veren grizzly adj.
Phrasals
(bir duygu/his) yavaş yavaş sarmak/bürümek steal over someone v.
(birine bir duygu/his) göndermek go out to (someone) v.
içinde (bir his) uyandırmak strike (something) into v.
içinde bir his uyandırmak strike into v.
(birinde) kötü/hoş olmayan bir his yaratmak jar on (one) v.
bir his, düşünce her zaman biriyle olmak carry (something) with (one) v.
(birine/bir şeye bir his) basmak close in on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi bir his) sarmak close in on (someone or something) v.
(birinin) içini bir his doldurmak flow over (someone) v.
birine/bir şeye karşı bir his beslemek/duymak harbor something against someone or something v.
birine/bir şeye karşı bir his beslemek/duymak harbor (something) toward (someone or something) v.
karşı bir his beslemek/duymak harbor against v.
(bir duygu/his) yavaş yavaş sarmak/bürümek steal over v.
bir his kaplamak wash over v.
(birini/bir grubu) bir his kaplamak/sarmak wash over (someone or something) v.
(birine/bir gruba) bir his çökmek wash over (someone or something) v.
Phrases
hemen hemen herkesin bildiği bir his that feel when expr.
hemen hemen herkesin bildiği bir his that feeling when expr.
Colloquial
tuhaf bir his funny feeling n.
acayip bir his funny feeling n.
garip bir his funny feeling n.
hakkında belirli bir his içinde olmak feel somehow about v.
Idioms
(biri/bir şey) hakkında bir his a feeling about (someone or something) n.
(birine/bir şeye) dair bir his/sezgi a feeling about (someone or something) n.
içinde kötü bir his olma a sinking feeling n.
kötü bir his a sinking feeling n.
bir şey olacağına dair bir his a sinking feeling n.
kötü bir şey olacağına dair bir/o his a sinking feeling n.
kötü bir his/o kötü his that sinking feeling n.
kötü bir şey olacağına dair bir/o his that sinking feeling n.
kötü bir his a sinking feeling n.
bir şey olacağına dair bir his a sinking feeling n.
kötü bir his that sinking feeling n.
bir şey olacağına dair bir his that sinking feeling n.
(bir durumun ne olduğuna/olacağına) dair bir his the feeling (that) (something is/will be the case) n.
(bir şey olduğuna/olacağına) dair bir his the feeling (that) (something is/will be the case) n.
(bir durumun ne olduğuna/olacağına) dair bir his a feeling (that) (something is/will be the case) n.
(bir şey olduğuna/olacağına) dair bir his a feeling (that) (something is/will be the case) n.
(bir duruma) dair bir his feeling (that something is the case) n.
(bir şey olacağına) dair bir his feeling (that something is the case) n.
(bir duruma) dair bir his a feeling about something n.
(bir şey olacağına) dair bir his a feeling about something n.
kötü bir his a sinking feeling n.
(biri veya bir konu hakkında) belirli bir his içinde olmak feel (some emotion) about (someone or something) v.
biri veya bir konu hakkında belirli bir his içinde olmak feel somehow about someone or something v.
bir his kaplamak wash over someone v.
(hakkında) içinde bir his olmak have a hunch that something is the case v.
(hakkında) içinde bir his olmak have a hunch about something v.
(birinde bir his) uyandırmak pique (one's) (emotion) v.
içinde bir his olmak have the feeling v.
içinde bir şeyin doğru olduğuna dair his olmak get/have the feeling (that...) v.
içinde bir şeye dair bir his olmak get/have the feeling (that...) v.
içinde (bir şeye dair) bir his olmak have a sneaking suspicion v.
içinde kötü bir his olmak get that sinking feeling v.
içinde kötü bir his olmak have that sinking feeling v.
içinde kötü bir his olmak get a sinking feeling v.
içinde kötü bir his olmak have a sinking feeling v.
içinde bir his olmak get/have the feeling v.
içinde bir şeye dair bir his olmak get/have the feeling v.
(biri/bir şey hakkında) içinde bir his olmak have a hunch (about someone or something) v.
(hakkında) içinde bir his olmak have a hunch that is the case v.
Speaking
bu nasıl bir his? what does it feel like? expr.
bu nasıl bir his? what's that like? expr.
bu sefer içimde iyi bir his var I got a good feeling this time expr.
bu nasıl bir his? how does that feel? expr.
içime kötü bir his doğuyor something feels off expr.
içimde bir his var I have a feeling that expr.
içimde (şöyle ... olacakmış gibi) bir his var I just have this feeling expr.
içimde bir his var I have a feeling expr.
içimde kötü bir his var I have a very bad feeling about it expr.
yalnızlığın nasıl bir his olduğunu bilirim I know how it feels to be alone expr.
Physiology
idrarın boşaltılmasına benzer bir his vesical tenesmus n.
Dermatology
derideki bir alana uygulanan kuvvet sonucu algılanan his pressure sensation n.
Geology
pürüzsüz, yağlı bir his veren ve dile yapışan bir tür kil rock soap n.
Slang
iyi bir duygu/his kick n.
çok güzel bir şeye bakınca gelen his eyegasm n.
içimde kötü bir his var my spider-sense is tingling expr.
içimde kötü bir his var my spidey-sense is tingling expr.
Modern Slang
içimde kötü bir his a bad taste in my mouth n.
kişinin kendi içinde yaşadığı tuhaf bir his/an acid moment n.
kişinin gerçeklik algısıyla oynayan tuhaf bir an/his acid moment n.