Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | britanyalı | briton n. | ||
You, as a Briton, know better than anybody else how important precedents are. Siz bir Britanyalı olarak emsal kararların ne kadar önemli olduğunu herkesten daha iyi biliyorsunuz. More Sentences |
||||
General | britanyalı | british adj. | ||
Everyone is aware that the privatisation of British Rail has led to a series of disasters. Herkes British Rail'in özelleştirilmesinin bir dizi felakete yol açtığının farkındadır. More Sentences |
||||
General | britanyalı | englishman n. | ||
General | britanyalı | brit n. | ||
General | britanyalı | bakra adj. | ||
General | britanyalı | britannic adj. | ||
Slang | ||||
Slang | britanyalı | limejuicer [dated] [us] n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | büyük britanyalı | briton n. |
General | britanyalı kimse | bakra n. |
General | taşeron olmayıp işverenin kendi işgücünün bir parçası olan britanyalı işçiler | direct labour n. |
General | afrika kökenli britanyalı | afro-british adj. |
Abbreviation | ||
Abbreviation | britanyalı genç sanatçılar | yba (young british artist) n. |
Slang | ||
Slang | britanyalı erkek | limejuicer [dated] [us] n. |