Historia

can it!

Significados de "can it!" en diccionario turco inglés : 6 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Colloquial
1	Colloquial	can it! exclam.	sus!
2	Colloquial	can it! exclam.	kes sesini!
3	Colloquial	can it! exclam.	kapa çeneni!
4	Colloquial	can it! exclam.	kapat şu konuyu artık!
Speaking
5	Speaking	can it! expr.	kes artık!
6	Speaking	can it! expr.	kapa çeneni!

Significados de "can it!" con otros términos en diccionario inglés turco: 144 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	can make it v.	başarabilmek
Phrases
2	Phrases	it can be said that expr.	denebilir ki
3	Phrases	as it can be seen expr.	görülebileceği gibi
4	Phrases	as it can be seen expr.	görülebildiği üzere
5	Phrases	as it can be seen expr.	görülebileceği üzere
6	Phrases	it can be expected that expr.	umulabilir ki
Proverb
7	Proverb	he can dish it but he can't take it expr.	başkalarını eleştirir ama kendisinin eleştirilmesinden hoşlanmaz
8	Proverb	you can lead a horse to water, but you can't make it drink	birine şans verebilirsin ama o şansı kullanması için zorlayamazsın
9	Proverb	If anything can go wrong it will	bir iş ters gidecekse gider
10	Proverb	you can lead a horse to water but you can't make it drink	zorla güzellik olmaz
Colloquial
11	Colloquial	can it v.	susmak
12	Colloquial	can it v.	çenesini kapamak
13	Colloquial	can it v.	sesini kesmek
14	Colloquial	can it v.	konuyu kapamak
15	Colloquial	can it v.	konuşmayı kesmek
16	Colloquial	can it v.	sessiz olmak
17	Colloquial	can it v.	gürültüyü kesmek
18	Colloquial	can you beat it/that? expr.	bunu geçebilir misin?
19	Colloquial	can you beat it/that? expr.	(bu teklifin, fiyatın) daha altında/üstünde verebilir misin?
20	Colloquial	can you beat it/that? expr.	inanılır gibi değil
21	Colloquial	can you beat it/that? expr.	olur şey değil
22	Colloquial	can you beat it/that? expr.	inanabiliyor musun?
23	Colloquial	can you beat it/that? expr.	düşünebiliyor musun?
24	Colloquial	can you beat it/that? expr.	hiç aklına gelir miydi?
25	Colloquial	can you beat it/that? expr.	kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi
26	Colloquial	can you beat it/that? expr.	kimin aklına gelirdi?
27	Colloquial	can you beat it/that? expr.	insan hayret etmekten kendini alamıyor
28	Colloquial	can you beat it/that? expr.	şaşırtıcı/ilginç değil mi?
29	Colloquial	find it if you can expr.	bul bulabilirsen
30	Colloquial	come on you can do it expr.	haydi bunu yapabilirsin
31	Colloquial	if (one) can help it expr.	mecbur kalmadıkça/olmadıkça
Idioms
32	Idioms	can find it in one's heart v.	doğası gereği hazır olmak
33	Idioms	want so bad one can taste it v.	çok istemek
34	Idioms	can find it in one's heart v.	doğası gereği istekli olmak
35	Idioms	need so bad one can taste it v.	çok istemek
36	Idioms	can find it in one's heart v.	gönlü olmak
37	Idioms	can find it in one's heart v.	istemek
38	Idioms	need (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeye) çok ihtiyaç duymak
39	Idioms	need (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeye) gerçekten çok gereksinim duymak
40	Idioms	need (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeye) rüyalarına girecek kadar çok ihtiyaç duymak
41	Idioms	need (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeye) hayalinde dokunabilecek kadar çok ihtiyaç duymak
42	Idioms	want so bad (that) (one) can taste it v.	çok istemek
43	Idioms	want so bad (that) (one) can taste it v.	dayanılmaz şekilde istemek/ihtiyaç duymak
44	Idioms	want (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeyi) çok/aşırı derecede istemek
45	Idioms	want (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeyi) dayanılmaz şekilde istemek
46	Idioms	want (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeye) dayanılmaz şekilde ihtiyaç duymak
47	Idioms	if you don't like it, you can lump it expr.	beğensen de bir beğenmesen de
48	Idioms	can take it to the bank! expr.	bana inanabilirsin!
49	Idioms	can take it to the bank! expr.	dediğim doğru!
50	Idioms	if you can help it expr.	mecbur kalmadıkça/olmadıkça
51	Idioms	not if you can help it expr.	mecbur kalmadıkça/olmadıkça
52	Idioms	can take it to the bank! expr.	sana garanti ediyorum!
53	Idioms	(one) can whistle for it expr.	(biri) avucunu yalar
54	Idioms	(one) can whistle for it expr.	(biri) avucunu yalasın
55	Idioms	(one) can whistle for it expr.	(biri) üstüne bir bardak soğuk su içsin
56	Idioms	(one) can whistle for it expr.	(biri) rüyasında görür
57	Idioms	can take it to the bank expr.	bana inanabilirsin
58	Idioms	can take it to the bank expr.	dediğim doğru
59	Idioms	can take it to the bank expr.	sana garanti ediyorum
60	Idioms	can take it to the bank expr.	bundan emin olabilirsin
61	Idioms	(one) can dish it out, but (one) can't take it expr.	(biri) başkalarına hakaretini/öfkesini/eleştirilerini kusar, fakat aynısı kendine yapılınca kaldıramaz
62	Idioms	(one) can dish it out, but (one) can't take it expr.	(biri) karşısındakine her şeyi söyler, fakat kendine gelince kaldıramaz
63	Idioms	(one) can dish it out, but (one) can't take it expr.	(biri) karşısındakine her türlü hakareti/eleştiriyi yapar, fakat kendisine yapılınca hoşuna gitmez
64	Idioms	not if one can help it expr.	mecbur kalmadıkça/olmadıkça
65	Idioms	not if one can help it expr.	biri kabul etmedikçe
66	Idioms	so bad one can taste it expr.	çok fazla (istemek, ihtiyaç duymak)
67	Idioms	so bad one can taste it expr.	aşırı derecede (istemek, ihtiyaç duymak)
68	Idioms	so bad one can taste it expr.	dayanılmaz şekilde (istemek, ihtiyaç duymak)
69	Idioms	(you can) take it from me expr.	bana inan
70	Idioms	(you can) take it from me expr.	bana güven
71	Idioms	(you can) take it from me expr.	bana inanabilirsin/güvenebilirsin
72	Idioms	(you can) take it from me expr.	tecrübelerime dayanarak söylüyorum
73	Idioms	you can like it or lump it expr.	ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin
74	Idioms	you can like it or lump it expr.	işte hendek işte deve
Speaking
75	Speaking	nice work if you can get it n.	başarabilirsen ne ala
76	Speaking	can we just drop it? expr.	artık bu konuyu kapatsak?
77	Speaking	you can have it expr.	al senin olsun
78	Speaking	you can take it expr.	alabilirsin
79	Speaking	I can only dream about it expr.	bunun sadece hayalini kurabilirdim
80	Speaking	can you rewind it just a little bit? expr.	biraz başa sarabilir misin?
81	Speaking	can you or can't you do it? expr.	bunu yapabilir misin yapamaz mısın?
82	Speaking	there's really nothing that you can do about it expr.	bu konuda gerçekten yapabileceğin hiçbir şey yok
83	Speaking	you can keep it if you like expr.	beğendiysen sende kalabilir
84	Speaking	how can I help it? expr.	benim elimden ne gelir?
85	Speaking	it is all I can do expr.	bütün yapabileceğim bu
86	Speaking	can you handle it? expr.	bunun üstesinden gelebilir misin?
87	Speaking	can you tell me what it means? expr.	bana bunun ne anlama geldiğini söyleyebilir misin?
88	Speaking	can you do it for me? expr.	bunu benim için yapar mısın?
89	Speaking	only one that can do it expr.	bunu yapabilecek tek kişi
90	Speaking	I can prove it to you expr.	bunu sana kanıtlayabilirim
91	Speaking	I can find a way to stop it expr.	bunu sona erdirmenin bir yolunu bulabilirim
92	Speaking	I don't know if i can handle it expr.	başa çıkabilir miyim bilmiyorum
93	Speaking	can I try it on? expr.	bunu üzerimde deneyebilir miyim?
94	Speaking	can ı try it on? expr.	bunu üzerimde deneyebilir miyim?
95	Speaking	it can wait a couple of days expr.	birkaç gün beklemesi sorun yaratmayacaktır
96	Speaking	I don't know what i can do about it expr.	bunun hakkında ne yapabileceğimi bilmiyorum
97	Speaking	if there's a rule you can bend it expr.	bir kural varsa onu esnetebilirsin
98	Speaking	there isn't anything they can do about it expr.	bu konuda yapabilecekleri hiçbir şey yok
99	Speaking	can you handle it? expr.	bunu kaldırabilir misin?
100	Speaking	it can be tried expr.	denenebilir
101	Speaking	if it isn't far I can walk there expr.	çok uzak değil ise oraya yürüyebilirim
102	Speaking	can you wrap it as a gift? expr.	hediye paketi yapabilir misiniz?
103	Speaking	can you spell it? expr.	heceler misin?
104	Speaking	it can speak for itself expr.	görünce anlaşılıyor zaten
105	Speaking	not if I can help it expr.	elimden gelse yaptırmam
106	Speaking	you can have it back expr.	geri alabilirsin
107	Speaking	can you keep this box until I call for it next week? expr.	haftaya isteyene kadar bu kutuyu saklar mısın?
108	Speaking	can you spell it? expr.	heceleyebilir misin?
109	Speaking	can you keep this box until I call for it next week? expr.	haftaya arayana kadar bu kutuyu saklar mısın?
110	Speaking	İf you can dream it you can do it expr.	eğer hayal edebiliyorsan yapabilirsin
111	Speaking	İf you can dream it you can do it expr.	hayal edebiliyorsan yapabilirsin
112	Speaking	I can feel it in my bones expr.	içime doğuyor
113	Speaking	I can feel it in my bones expr.	içime doğdu
114	Speaking	can you believe it? expr.	inanabiliyor musunuz?
115	Speaking	you can do it whenever you want expr.	istediğin zaman yapabilirsin
116	Speaking	if you can believe it expr.	inanır mısın
117	Speaking	can you believe it? expr.	inanabiliyor musun?
118	Speaking	if you can believe it expr.	insanın inanası gelmiyor
119	Speaking	where can I find it? expr.	nereden bulabilirim?
120	Speaking	how can I say that it is dead expr.	öldüğünü nasıl söylerim
121	Speaking	I can take it or leave it expr.	olsa da olur olmasa da olur
122	Speaking	how can I say that it is dead expr.	nasıl söylerim öldüğünü
123	Speaking	how bad can it be expr.	ne kadar kötü olabilir
124	Speaking	who can it be? expr.	kim olabilir?
125	Speaking	I promise I can fix it expr.	söz veriyorum düzelteceğim
126	Speaking	I can imagine how hard it was for you expr.	senin için ne kadar zor olduğunu/geçtiğini hayal edebiliyorum
127	Speaking	where do you think I can find it? expr.	sence nerede bulabilirim?
128	Speaking	can I read it to you? expr.	sana okuyabilir miyim?
129	Speaking	can you say it again? expr.	tekrar söyler misin?
130	Speaking	can you repeat it? expr.	tekrarlayabilir misiniz?
131	Speaking	can you repeat it? expr.	tekrar eder misin?
132	Speaking	can you fix it? expr.	tamir edebilir misin?
133	Speaking	can you repeat it? expr.	tekrarlayabilir misin?
134	Speaking	can you call it? expr.	telefonumu çaldırır mısın?
135	Speaking	I can go pro if I stick with it expr.	üstüne düşersem profesyonel olabilirim
136	Speaking	can you just get past it? expr.	unutamaz mısın şunu?
137	Speaking	I can deal with it expr.	üstesinden gelebilirim
138	Speaking	you can whistle for it expr.	üstüne bir bardak soğuk su iç
139	Speaking	you don't think I can do it? expr.	yapamayacağımı mı sanıyorsun?
140	Speaking	I can handle it expr.	üstesinden gelirim
141	Speaking	I'd like to see how far I can push it expr.	nereye kadar zorlayabilirim görmek isterim
142	Speaking	I would like to see how far I can push it expr.	nereye kadar zorlayabilirim görmek isterim
Slang
143	Slang	can you dig it expr.	çaktın mı (anlamak)
144	Slang	tell him he can take his job and shove it up his arse! expr.	söyle ona alsın işini kıçına soksun