come with (something)

Significados de "come with (something)" en diccionario turco inglés : 4 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Phrasals
1	Phrasals	come with (something) v.	beraberinde (bir şey) getirmek
This time the message came with another bit of news. Bu sefer mesaj yeni bir haberi beraberinde getirdi. More Sentences
2	Phrasals	come with (something) v.	(bir şey) getirmek
3	Phrasals	come with (something) v.	(bir şeyle) birlikte gelmek
4	Phrasals	come with (something) v.	(bir şeyle) gelmek

Significados de "come with (something)" con otros términos en diccionario inglés turco: 86 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	come to terms with something v.	üzücü bir olayı yavaş yavaş kabullenmek
Phrasals
2	Phrasals	come forward (with something) v.	(bir fikirle, bilgiyle) çıkagelmek
3	Phrasals	come forward (with something) v.	(bir fikirle, bilgiyle) ortaya çıkmak
4	Phrasals	come forward (with something) v.	(bir fikir, bilgi) getirmek
5	Phrasals	come clean (with someone) (about something) v.	birisine karşı dürüst olmak
6	Phrasals	come clean (with someone) (about something) v.	birisine dürüst olmak
7	Phrasals	come across with (something) v.	(bir şeyi) karşılamak
8	Phrasals	come across with (something) v.	(bir şeyi) yerine getirmek
9	Phrasals	come across with (something) v.	(bir şeyi) gerçekleştirmek
10	Phrasals	come across with (something) v.	(bir şeyi) yapmak
11	Phrasals	come across (with something) v.	(bir şeyi) vermek
12	Phrasals	come across (with something) v.	(bir şeyi) söylemek
13	Phrasals	come across (with something) v.	(bir bilgiyi) vermek
14	Phrasals	come down with (something) v.	(bir hastalığa) yakalanmak
15	Phrasals	come down with (something) v.	(bir hastalıktan) yatağa düşmek
16	Phrasals	come out with (something) v.	(bir şeyi) açık açık söylemek
17	Phrasals	come out with (something) v.	(bir şeyi) dobra dobra dile getirmek
18	Phrasals	come out with (something) v.	(bir şeyi) açıkça ortaya dökmek
19	Phrasals	come out with (something) v.	(bir şeyi) halka duyurmak/tanıtmak
20	Phrasals	come out with (something) v.	(bir şeyi) halka açmak/sunmak
21	Phrasals	come through (with something) v.	(bir şeyle) gelmek
22	Phrasals	come through (with something) v.	(bir şeyi) ulaştırmak
23	Phrasals	come through (with something) v.	(bir şeyi) getirmek
24	Phrasals	come through (with something) v.	(bir şeyi) teslim etmek
25	Phrasals	come through (with something) v.	(bir şeyi) söz verdiği gibi yapmak/teslim etmek
26	Phrasals	come through (with something) v.	sözünü tutmak
27	Phrasals	come up with someone or something v.	birini/bir şeyi bulmak
28	Phrasals	come up with (something) v.	(bir şey) bulmak
29	Phrasals	come up with (something) v.	(bir şey) üretmek
30	Phrasals	come up with (something) v.	(bir şey) akıl etmek
31	Phrasals	come up with (something) v.	(bir şey) düşünmek
32	Phrasals	come up with (something) v.	(bir şey) geliştirmek
33	Phrasals	come up with (something) v.	(bir şey) hasıl etmek
Idioms
34	Idioms	come to terms with something v.	bir olayı kabullenmeyi öğrenmek
35	Idioms	come to terms with something v.	bir olayı kabullenmek
36	Idioms	come to the position with (something) v.	(bir şeyle) bir iş pozisyonuna katkı sağlamak
37	Idioms	come to the position with (something) v.	bir iş pozisyonu için işe yarar bir beceri sunmak
38	Idioms	come to the position with (something) v.	bir pozisyona (bir şeyle, vasıfla, yetenekle) gelmek
39	Idioms	come clean (with somebody) (about something) v.	(birine karşı bir konuda) dürüst olmak
40	Idioms	come clean (with somebody) (about something) v.	(birine bir konuda) doğruyu söylemek
41	Idioms	come clean (with somebody) (about something) v.	(birine bir konuda) itirafta bulunmak
42	Idioms	come face to face with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) burun buruna gelmek
43	Idioms	come face to face with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya kalmak/gelmek
44	Idioms	come face to face with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek
45	Idioms	come face to face with something v.	(kötü bir durumla) karşılaşmak
46	Idioms	come face to face with something v.	(kötü bir durumla) yüz yüze gelmek
47	Idioms	come face to face with something v.	(kötü bir durumla) karı karşıya gelmek
48	Idioms	come face to face with something v.	(kötü bir durumla) yüzleşmek
49	Idioms	come out in the open with (something) v.	(bir şeyle, haberle) ortaya çıkmak
50	Idioms	come out in the open with (something) v.	(bir şeyle, haberle) gizlendiği yerden açığa çıkmak
51	Idioms	come out in the open with (something) v.	(bir şeyle, haberle) suskunluğunu bozmak
52	Idioms	come out in the open with something v.	bir şeyle, haberle ortaya çıkmak
53	Idioms	come out in the open with something v.	bir şeyle, haberle gizlendiği yerden açığa çıkmak
54	Idioms	come out in the open with something v.	bir şeyle, haberle suskunluğunu bozmak
55	Idioms	come out into the open with something v.	bir şeyle, haberle ortaya çıkmak
56	Idioms	come out into the open with something v.	bir şeyle, haberle gizlendiği yerden açığa çıkmak
57	Idioms	come out into the open with something v.	bir şeyle, haberle suskunluğunu bozmak
58	Idioms	come through (something) with flying colors v.	(bir şeyde) başarılı olmak
59	Idioms	come through (something) with flying colors v.	(bir şeyi) kazanmak
60	Idioms	come through (something) with flying colors v.	(bir şeyi) başarmak
61	Idioms	come through (something) with flying colors v.	(bir şeyde) muzaffer olmak
62	Idioms	come through (something) with flying colors v.	(bir şeyde) çok başarılı olmak
63	Idioms	come through (something) with flying colors v.	(bir şeyde) muvaffak olmak
64	Idioms	come through (something) with flying colors v.	zor bir işin üstesinden gelmek
65	Idioms	come through (something) with flying colors v.	zor bir işin altından kalkmak
66	Idioms	come through (something) with flying colors v.	sınavdan yüksek not almak
67	Idioms	come through (something) with flying colors v.	(sınav, müsabaka) çok iyi sonuçlar almak
68	Idioms	come to grips with (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) icabına bakmak
69	Idioms	come to grips with (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üstesinden gelmek
70	Idioms	come to grips with (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) çözmek
71	Idioms	come to grips with (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) anlamak
72	Idioms	come to grips with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) baş etmek
73	Idioms	come to terms with (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) icabına bakmak
74	Idioms	come to terms with (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üstesinden gelmek
75	Idioms	come to terms with (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) çözmek
76	Idioms	come to terms with (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) anlamak
77	Idioms	come to terms with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) baş etmek
78	Idioms	come to the job with (something) v.	(belirli bir yetenekle/deneyimle) gelmek
79	Idioms	come to the job with (something) v.	(belirli bir beceri/deneyim) sunmak
80	Idioms	come to the job with (something) v.	işe (belirli bir yeteneğini, deneyimini, niteliğini) katmak
81	Idioms	come to the job with (something) v.	(belirli bir yeteneğiyle, niteliğiyle) katkıda bulunmak
82	Idioms	come to the task with (something) v.	(bir şeyle) bir göreve/işe katkı sağlamak
83	Idioms	come to the task with (something) v.	bir iş/görev için işe yarar bir beceri sunmak
84	Idioms	come to the task with (something) v.	işe/göreve (belirli bir yeteneğini, deneyimini, niteliğini) katmak
85	Idioms	come to the task with (something) v.	bir işe/göreve (belirli bir yeteneğiyle, niteliğiyle) katkıda bulunmak
86	Idioms	come to the task with (something) v.	bir işe/göreve (bir şeyle, vasıfla, yetenekle) gelmek