cross to bear - Turco Inglés Diccionario
Historia

cross to bear

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "cross to bear" en diccionario turco inglés : 11 resultado(s)

Inglés Turco
Idioms
cross to bear n. tek başına göğüslenen/üstlenilen sorumluluk
cross to bear n. tek başına üstlenilen/göğüslenen yük
cross to bear n. yalnız başına yüklenilmek zorunda olunan sorumluluk/yük
cross to bear n. yalnız başına kaldırılmak zorunda olunan sorumluluk/yük
cross to bear n. yalnız başına çekilmesi gereken çile/dert
cross to bear n. çile
cross to bear n. dert
cross to bear n. ağır sorumluluk
cross to bear n. ağır yük
cross to bear n. zor sorumluluk
cross to bear n. altından kalkması güç durum

Significados de "cross to bear" con otros términos en diccionario inglés turco: 38 resultado(s)

Inglés Turco
Idioms
a cross to bear n. kabullenilmesi gereken sorun
a cross somebody has to bear n. kabullenilmesi gereken sorun
a cross to bear n. katlanılması gereken külfet
a cross somebody has to bear n. katlanılması gereken durum
a cross somebody has to bear n. katlanılması gereken külfet
a cross to bear n. katlanılması gereken durum
a cross somebody has to bear n. yerine getirilmesi gereken sorumluluk/zor durum
one's cross to bear n. birinin çilesi
one's cross to bear n. birinin derdi
one's cross to bear n. birinin ağır yükü/sorumluluğu
one's cross to bear n. birinin kabullenmesi gereken sorun
one's cross to bear n. birinin tek başına göğüslemesi/üstlenmesi/altından kalkması gereken sorumluluk
one's cross to bear n. birinin yalnız başına yüklenmesi gereken sorumluluk/yük
one's cross to bear n. birinin sırtındaki yük/sorumluluk
have a (heavy) cross to bear v. (ağır bir/bütün) yükü/sorumluluğu tek başına üstlenmek
have a (heavy) cross to bear v. (ağır bir/bütün) yükü/sorumluluğu tek başına sırtlanmak
have a (heavy) cross to bear v. (ağır bir/bütün) yükü/sorumluluğu tek başına yüklenmek
have a (heavy) cross to bear v. (ağır bir/bütün) yükü/sorumluluğu tek başına üzerine almak
have a (heavy) cross to bear v. (ağır bir/bütün) yükü/sorumluluğu tek başına omuzlamak
have a (heavy) cross to bear v. (ağır bir/bütün) yükü/sorumluluğu tek başına taşımak
have a (heavy) cross to bear v. (ağır bir/bütün) yük/sorumluluk (birine) kalmak
have (one's) cross to bear v. ağır bir yükün altına girmek
have (one's) cross to bear v. zor bir sorumluluk üstlenmek
have (one's) cross to bear v. altından kalkması güç bir sorumluluğu olmak
have (one's) cross to bear v. bütün sorumluluğu tek başına üstlenmek
have your cross to bear v. ağır bir yükün altına girmek
have your cross to bear v. zor bir sorumluluk üstlenmek
have your cross to bear v. altından kalkması güç bir sorumluluğu olmak
have your cross to bear v. bütün sorumluluğu tek başına üstlenmek
have a (heavy) cross to bear v. ağır bir yükün altına girmek
have a (heavy) cross to bear v. zor bir sorumluluk üstlenmek
have a (heavy) cross to bear v. altından kalkması güç bir sorumluluğu olmak
have a (heavy) cross to bear v. bütün sorumluluğu tek başına üstlenmek
have a cross to bear v. yükü/sorumluluğu tek başına üstlenmek
have a cross to bear v. yükü/sorumluluğu tek başına sırtlanmak
have a cross to bear v. yükü/sorumluluğu tek başına yüklenmek
have a cross to bear v. yükü/sorumluluğu tek başına üzerine almak
have a cross to bear v. yükü/sorumluluğu tek başına omuzlamak