| Inglés | Turco | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | desensitise v. | hassasiyetini azaltmak |
| General | desensitise v. | desensitize etmek |
| General | desensitise v. | duyarsızlaştırmak |
| General | desensitise v. | uyuşturmak |
| Technical | ||
| Technical | desensitise v. | duyarlılığını gidermek |
| Inglés | Turco | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | desensitise [uk] v. | bazı hislere karşı duyarsız hale getirmek |
| General | desensitise [uk] v. | acımasızlık, adaletsizlik ve yozlaşmaya duyarsız hale getirmek |
| Medical | ||
| Medical | desensitise [uk] v. | duyarsızlaştırmak |
| Medical | desensitise [uk] v. | daha az duyarlı hale getirmek |
| Psychology | ||
| Psychology | desensitise [uk] v. | aşırı korkuyu kişiyi gerçekte veya hayali olarak duruma veya nesneye maruz bırakarak azaltmak |
| Psychology | desensitise [uk] v. | (psikoterapi gibi yöntemlerle) duygusal yükten arındırmak |
| Printing | ||
| Printing | desensitise [uk] v. | (fotoğraf malzemesini) ışınıma daha az duyarsız veya tamamen duyarsız hale getirmek |
| Printing | desensitise [uk] v. | (ofset plakasının) belirli bölümlerini mürekkep tutmaz hale getirmek |
| Chemistry | ||
| Chemistry | desensitise [uk] v. | (patlayıcının) tetikleyicilere olan duyarlılığını azaltmak |
| Biology | ||
| Biology | desensitise [uk] v. | (bireyi) belirli bir antijene karşı duyarsız hale getirmek |
