dolaysız - Turco Inglés Diccionario
Historia

dolaysız



Significados de "dolaysız" en diccionario inglés turco : 15 resultado(s)

Turco Inglés
General
dolaysız immediate adj.
dolaysız point blank adj.
dolaysız direct adj.
dolaysız firsthand adj.
dolaysız face-to-face adj.
dolaysız point-blank adj.
dolaysız unequivocal adj.
dolaysız unequivocable adj.
dolaysız hearty adj.
dolaysız distinct adj.
dolaysız directly adv.
Colloquial
dolaysız point-blank adj.
Linguistics
dolaysız direct adj.
Archaic
dolaysız nigh adj.
Slang
dolaysız in-yer-face adj.

Significados de "dolaysız" con otros términos en diccionario inglés turco: 102 resultado(s)

Turco Inglés
General
dolaysız vergi direct tax n.
dolaysız arama yöntemi direct search method n.
yerel dışbükey dolaysız toplam locally convex direct sum n.
dolaysız anlatım direct speech n.
dolaysız/doğrudan yaklaşım straight-forward approach n.
dolaysız anlatım explicitation n.
dolaysız seyir highway n.
doğal ve dolaysız akış highway n.
seçmenin temel ve dolaysız çıkarlarının en iyi temsilcisi olduğuna inanılan, kırsalda ve taşrada yaşayan halk grass-roots n.
daha dolaysız olanı directer adj.
en dolaysız olanı directest adj.
dolaysız şekilde iletilen direct adj.
iki kişi arasında dolaysız iletişim içeren one on one [us] adj.
aşırı dolaysız overdirect adj.
dolaysız olarak point-blank adv.
dolaylı ya da dolaysız implicitly or explicitly adv.
Trade/Economic
çiftçinin gelir düzeyini korumak veya yükseltmek için hazineden yapılan dolaysız veya dolaylı ödemeler contestable market n.
dolaysız sorumluluk direct liability n.
dolaysız gözlem direct observation n.
dolaysız finansal kiralama direct lease n.
dolaysız masraf traceable cost n.
dolaysız yatırım direct investment n.
dolaysız masraflar direct costs n.
dolaysız dış yatırım foreign direct investment n.
dolaysız harcama direct expense n.
dolaysız ihracat direct exporting n.
dolaysız kotasyon outright quotation n.
dolaysız hizmet direct service n.
dolaysız kredi direct credit n.
dolaysız yabancı sermaye yatırımı foreign investment n.
dolaysız işçilik direct labour n.
dolaysız kur outright rate n.
dolaysız kontroller direct controls n.
dolaysız masraflar traceable cost n.
dolaysız kotasyon direct quote n.
dolaysız vergiler direct taxes n.
dolaysız madde direct material n.
dolaysız yabancı yatırım foreign direct investment n.
dolaysız vergi direct tax n.
dolaysız iktisap original acquisition n.
dolaysız dağıtım kanalı direct channel of distribution n.
dolaysız vergilendirme direct taxation n.
dolaysız maliyet direct cost n.
dolaysız satış direct selling n.
dolaysız yabancı yatırım direct foreign investment n.
dolaysız finansman direct financing n.
dolaysız emek direct labor n.
Law
dolaysız vergi direct tax n.
dolaysız neden direct cause n.
dolaylı ya da dolaysız mediate or immediate adj.
Politics
ingiltere'de majör dolaysız vergileri yönetip toplamaktan sorumlu bir hükümet organı ir n.
Technical
dolaysız televizyon uydusu direct broadcast satellite n.
Computer
dolaysız veri immediate data n.
dolaysız adres direct address n.
dolaysız ölçme direct measurement n.
dolaysız eylemli alet direct acting instrument n.
dolaysız adres immediate address n.
dolaysız komut direct instruction n.
dolaysız dalga direct wave n.
dolaysız ışın direct ray n.
Informatics
dolaysız veri komutu immediate instruction n.
dolaysız adres direct address n.
dolaysız adres immediate address n.
dolaysız veri immediate data n.
Telecom
dolaysız adres direct address n.
dolaysız veri komutu immediate instruction n.
Electric
dolaysız ısıtmalı katod direct heating cathode n.
dolaysız gerilim direct voltage n.
Television
dolaysız televizyon uydusu direct broadcast satellite n.
Construction
dolaysız maliyetler direct costs n.
Lighting
dolaysız aktiniksel etki direct actinic effect n.
dolaysız güneş ışınımı direct solar radiation n.
dolaylı-dolaysız aydınlatma general diffused lighting n.
dolaysız akı direct flux n.
dolaysız kamaşma direct glare n.
dolaysız aydınlatma direct lighting n.
dolaysız oran direct ratio n.
yarı dolaysız aydınlatma semi-direct lighting n.
Psychology
dolaysız algı direct perception n.
Math
dolaysız kanıt direct proof n.
dolaysız toplam direct sum n.
dolaysız çarpım direct product n.
dolaysız çarpım grubu internal direct sum n.
dolaysız çarpım öbeği internal direct sum n.
yerel dışbükey dolaysız toplam locally convex direct sum n.
bilinmeyen büyüklüklerin dolaysız aranması ile ilişkili cebir dalı zetetics n.
Linguistics
dolaysız durum direct case n.
dolaysız tümleç direct object n.
dolaysız nesne direct object n.
dolaysız sınav direct test n.
dolaysız anlatım direct speech n.
dolaysız kurucu immediate constituent n.
dolaysız söylem direct discourse n.
seçme, adlandırma, düşünme bildiren fiil ve dolaysız nesne objective complement n.
dolaysız anlatımla sorulan soru direct question n.
öznenin, dolaysız tümlecin veya fiile ait bir edatsal nesnenin işlevini gören yan cümle complement clause n.
öznenin, dolaysız tümlecin veya fiile ait bir edatsal nesnenin işlevini gören yan cümle complement sentence n.
hem dolaysız hem de dolaylı nesne alan bir geçişli fiil doubly transitive verb n.
hem dolaysız hem de dolaylı nesne alan bir geçişli fiil doubly transitive verb form n.
fiilin ifade ettiği eylemin hareketsiz, istemsiz, dolaysız nedenini belirten bir isim tamlamasının anlamıyla ilgili instrumental adj.
Philosophy
dolaysız bilgi intuition n.
dolaysız bilgi edinme intuition n.