dominant - Turco Inglés Diccionario
Historia

dominant

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "dominant" en diccionario turco inglés : 51 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
dominant adj. baskın
dominant adj. hakim
dominant adj. egemen
General
dominant n. baskın karakter
dominant n. başat karakter
dominant n. (cinsellikte) dominant taraf
dominant n. (bdsm ilişkide) baskın taraf
dominant adj. yeğin
dominant adj. galip
dominant adj. başat
dominant adj. dominant
dominant adj. hükmeden
dominant adj. nüfuzlu
dominant adj. etken
dominant adj. mütehakkim
dominant adj. egemen
dominant adj. tesirli
dominant adj. hükümran
dominant adj. üstün
dominant adj. yüksek
dominant adj. hakim olan
dominant adj. irtifak hakkı bulunan
dominant adj. baskın türe ait
dominant adj. baskın tür ile ilgili
dominant adj. ekolojik açıdan baskın gelen
dominant adj. (tür) baskın gelen
Politics
dominant egemen
Technical
dominant egemen
Medical
dominant n. hakim özellik
Biology
dominant n. başat karakter
dominant n. baskın organizma
dominant n. (komünitede) baskın ögeleri belirleyen organizma
dominant adj. başat
dominant adj. dominant
dominant adj. hakim
dominant adj. (aynı embriyoda diğer bölümlere kıyasla) daha baskın büyüyen
dominant egemen
Marine Biology
dominant adj. baskın (tür)
Astrology
dominant adj. etkileyen
dominant adj. domine eden
dominant adj. etkisi altına alan
dominant adj. baskılayan
dominant adj. baskın gelen
Botanic
dominant n. en uzun orman ağacı
Forestry
dominant adj. (orman ağacı) uzunluğu ile öne çıkan
Religious
dominant n. (kilise ilahilerinde) temel baskın nota
dominant n. baskın ses
Music
dominant n. dizinin beşinci sesi
dominant n. çeken ses
dominant n. dominant ses
dominant adj. baskın (nota)

Significados de "dominant" en diccionario inglés turco : 8 resultado(s)

Turco Inglés
General
dominant dominant adj.
dominant imperial adj.
dominant imperious adj.
dominant dominative adj.
dominant predominate adj.
dominant prepollent adj.
dominant prepotent adj.
Biology
dominant dominant adj.

Significados de "dominant" con otros términos en diccionario inglés turco: 110 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
dominant trend n. hakim eğilim
General
dominant wind n. etkin rüzgar
practices and dominant positions n. danışma kurulu
dominant norms n. egemen normlar
dominant classes n. egemen sınıflar
dominant wind n. baskın
dominant classes n. hakim sınıflar
dominant powers n. egemen güçler
dominant character n. başat karakter
male-dominant society n. erkek egemen toplum
abuse of a dominant position n. hakim durumun suistimali
dominant position n. hakim durum
right-brain dominant people n. sağ beyni baskın insanlar
left-brain dominant people n. sol beyni baskın insanlar
dominant personality n. baskın kişilik
dominant structure n. baskın/hakim yapı
dominant element n. başat öge
dominant factor n. başat öğesi
dominant factor n. başat öge
dominant element n. başat öğesi
dominant hand n. yazarken kullandığınız el
dominant hand n. baskın el
dominant culture n. hakim kültür
dominant position n. baskın konum
become a dominant player in the market v. piyasada hakim olmak
become dominant v. dominant olmak
be dominant v. dominant olmak
become dominant v. hakimiyet kurmak
make (something/someone) dominant (over) v. hakim kılmak
be dominant v. baskın olmak
male-dominant adj. erkek egemen
Trade/Economic
dominant asset n. baskın menkul
dominant firm n. baskın firma
dominant strategy n. bir oyuncu için diğer oyuncunun stratejisi ne olursa olsun en iyi olan strateji
dominant player n. hakim oyuncu
dominant leader n. müesseseye hakim olan lider
dominant leader n. müesseseyi yöneten kimse
dominant firm n. önder firma
dominant user n. ana kullanıcı
Law
dominant owner n. ayni irtifak sahibi
dominant property n. hakim mülk
dominant estate n. hakim gayrimenkul
dominant tenement n. hakim gayrimenkul irtifak hakkı
guidelines on the assessment of exclusionary abusive conduct by dominant undertakings n. hâkim durumdaki teşebbüslerin dışlayıcı kötüye kullanma niteliğindeki davranışlarının değerlendirilmesine i̇lişkin kılavuz
dominant owner n. hakim gayrimenkul sahibi
dominant tenement n. irtifak hakkından yararlanan gayrimenkul
Politics
dominant storey n. ana tabaka
dominant party n. başat parti
dominant power n. başat güç
dominant class n. egemen sınıf
male dominant n. erkek egemen
dominant ideology n. egemen ideoloji
dominant leader n. egemen lider
dominant ideology n. hakim ideoloji
abuse of dominant position n. hakim durumun kötüye kullanılması
dominant leader n. hakim lider
advisory committee on restrictive practices and dominant positions n. sınırlayıcı uygulamalar ve hakim durumlar danışma kurulu
Technical
dominant mode n. baskın mod
dominant wave n. baskın dalga
dominant soil fraction n. hakim zemin dağılımı
dominant wavelength n. hakım dalga boyu
Computer
dominant user concept n. ana kullanıcı konsepti
dominant closed loop poles n. baskın kapalı döngü kutupları
dominant mode n. temel kip
Informatics
dominant frequency n. başat frekans
dominant mode n. başat kip
Telecom
dominant closed loop poles n. baskın kapalı döngü kutupları
abuse of dominant position n. hakim durumun kötüye kullanılması
Electric
dominant mode n. baskın mod
dominant wavelength n. hakim dalga boyu
dominant mode n. temel kip
Lighting
dominant wavelength n. baskın dalga boyu
Marine
dominant waves n. baskın dalgalar
Medical
cerebral autosomal dominant arteriopathy with subcortical infarcts and leukoencephalopathy n. cadasil sendromu
dominant-recessive inheritance n. dominant resesif geçiş
hand choice and dominant eye n. el tercihi ve dominant göz
cerebral autosomal dominant arteriopathy with subcortical infarcts and leukoencephalopathy n. ilerleyici subkortikal demanslara yol açan ve tekrarlayan iskemik felçlere neden olan otozomal dominant geçiş gösteren bir hastalık
autosomal dominant auditory pigmentary syndrome n. işitme kaybı ile seyreden otozomal dominant sendrom
autosomal dominant disorder n. otozomal dominant bozukluk
autosomal dominant n. otozomal dominant
an autosomal dominant inherited genetic disease n. otozomal baskın aktarılan genetik hastalık
disease with an autosomal dominant inheritance pattern n. otozomal dominant geçişli hastalık
autosomal dominant polycystic kidney disease n. otozomal dominant polikistik böbrek hastalığı
adpkd (autosomal dominant polycystic kidney disease) n. otozomal baskın polikistik böbrek hastalığı
Psychology
dominant personality n. baskın kişilik
non-dominant hemisphere n. baskın olmayan yarımküre
dominant adult n. baskın yetişkin
autosomal dominant n. otozomal baskın
Physiology
dominant hemisphere n. baskın yarım küre
Pathology
autosomal dominant disease n. otozomal dominant hastalık
autosomal dominant disease n. baskın mutant bir genin bir otozom üzerinde meydana getirdiği hastalık
Optics
kjer’s dominant optic atrophy n. kjer dominant optik atrofisi
Physics
dominant wave n. baskın dalga
Chemistry
dominant color n. baskın renk
Biology
dominant species n. baskın tür
dominant gene n. başat gen
dominant species n. başat tür
dominant gene n. baskın gen
x-linked dominant inheritance n. x kromozomu üzerindeki baskın bir genin yavrulara etki ettiği kalıtsal model
dominant allele n. baskın alel
dominant allele n. dominant alel
dominant allele n. aynı fenotipi yaratan alel
Marine Biology
dominant year class n. baskın yıl sınıfı
Botanic
dominant vegetation n. hakim bitki örtüsü
Linguistics
dominant language n. baskın dil
Geography
dominant wind direction n. hakim rüzgar yönü
Military
dominant terrain n. hakim arazi
Music
dominant chord n. dominant akor
dominant seventh chord n. dominant yedili akor
dominant seventh n. dominant yedili akor