düşünceler - Turco Inglés Diccionario

düşünceler

Significados de "düşünceler" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

Turco Inglés
General
düşünceler thoughts n.
I would like to add some of my own thoughts on Algeria.
Cezayir ile ilgili bazı düşüncelerimi de eklemek istiyorum.

More Sentences
Trade/Economic
düşünceler considerations n.
I believe that for these to be at the forefront of our considerations is a good thing.
Bunların düşüncelerimizin ön saflarında yer almasının iyi bir şey olduğuna inanıyorum.

More Sentences

Significados de "düşünceler" con otros términos en diccionario inglés turco: 47 resultado(s)

Turco Inglés
General
yanlış düşünceler misconceptions n.
Sami had a lot of misconceptions about Islam.
Sami'nin İslam konusunda birçok yanlış düşüncesi vardı.

More Sentences
Colloquial
kötü düşünceler bad thoughts n.
Sami never had bad thoughts about Islam or Muslims.
Sami'nin İslam ya da Müslümanlar hakkında hiçbir zaman kötü düşünceleri olmadı.

More Sentences
düşünceler ve dualar thoughts and prayers n.
My thoughts and prayers are with all those who were affected by this terrible tragedy.
Düşüncelerim ve dualarım bu korkunç trajediden etkilenen herkesle birlikte.

More Sentences
General
hristiyanlıkta dine aykırı düşünceler christian heresies n.
sonradan akla gelen düşünceler second thoughts n.
imkansız düşünceler impossible thoughts n.
devrim niteliğinde düşünceler revolutionary ideas n.
zihninden sürekli şehvetli düşünceler geçirme carnal-mindedness n.
derin ve anlamlı düşünceler reflections n.
doğal arzu veya içgüdülerin yol açtığı davranış ve düşünceler naturalism n.
dünyevi olmayan düşünceler alemi dream world n.
rahatsız eden düşünceler inquietudes n.
kaygılı düşünceler inquietudes n.
huzur kaçıran düşünceler inquietudes n.
iç düşünceler inside n.
ayrık düşünceler zinciri şeklinde ilerleyen yaratıcı düşünme prosedürü divergent thinker n.
tutucu düşünceler fogeyism n.
tutucu düşünceler fogyism n.
özgür düşünceler freethinking n.
aptal düşünceler stodge n.
üst tabakayı yansıtan düşünceler bütünü superstructure n.
(aklını) düşünceler ile meşgul etmek possess [obsolete] v.
serbestçe dolaşan (düşünceler vb.) ranging adj.
derin düşünceler içerecek şekilde thoughtful adj.
Phrasals
(duygular, düşünceler) üstüne çökmek close in v.
(duygular, düşünceler) çepeçevre sarmak close in v.
(duygular, düşünceler) üstüne çökmek close in on (one) v.
(duygular, düşünceler) çepeçevre sarmak close in on (one) v.
Phrases
sadece yapıcı düşünceler good vibes only expr.
Colloquial
düşünceler yerine hislere dayanan karar gut call n.
Idioms
hayal mahsülü düşünceler/fikirler flight of fancy/imagination/fantasy n.
ortak düşünceler common ground n.
içindeki/derin düşünceler the inner man/woman n.
içsel düşünceler the inner man/woman n.
bir grup tarafından benimsenmiş teoriler/düşünceler a school of thought n.
arka arkaya gelen düşünceler a train of thought n.
düşünceler içerisinde kaybolmuş absorbed in thought adj.
Trade/Economic
satın alma sürecinde tüketicinin markaya dair bildiği ve farkında olduğu tüm olumlu düşünceler/duygular seti consideration set n.
satın alma sürecinde tüketicinin markaya dair bildiği ve farkında olduğu tüm olumlu düşünceler/duygular seti evoked set n.
Politics
çağdaş siyasal düşünceler contemporary political ideas/thoughts n.
Informatics
güvenilen güven üzerine düşünceler reflections on trusting trust n.
Psychology
otomatik düşünceler automatic thoughts n.
Education
siyasal düşünceler tarihi history of political thought n.
Religious
dine aykırı düşünceler üzerine yazılan ilmi eser heresiology n.
Philosophy
hermetik öğretilere sayalı düşünceler sistemi hermetism n.
Art
eserde duygu ve düşünceler yerine nesnelere vurgu yapma objectivism n.
Slang
birinin nasıl düşünceler içinde olduğu where someone is at expr.