etrafı çevrili - Turco Inglés Diccionario
Historia

etrafı çevrili



Significados de "etrafı çevrili" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

Turco Inglés
General
etrafı çevrili enclosed adj.
Latin
etrafı çevrili clausum n.

Significados de "etrafı çevrili" con otros términos en diccionario inglés turco: 60 resultado(s)

Turco Inglés
General
etrafı çevrili çayır paddock n.
etrafı çevrili yer corral n.
içinde binalar bulunan etrafı duvarla çevrili yer compound n.
etrafı çevrili yer confined space n.
etrafı çevrili alan precinct n.
etrafı binalarla çevrili alan piazza n.
etrafı kazık çitle çevrili yer stockade n.
etrafı çevrili güvenlikli yaşam alanı gated community n.
etrafı çevrili güvenlikli site gated community n.
etrafı duvarla çevrili şehir walled city n.
(tutsakların tutulduğu) etrafı çitlerle çevrili kapalı alan compound n.
etrafı telle çevrili alanda oynanan bir tür kriket cage cricket n.
etrafı çitle çevrili arazi tye [obsolete] n.
etrafı çevrili alan enclosed spaces n.
etrafı çevrili alan enclosure n.
etrafı çevrili yer enclosure n.
polinezyalılarca ibadet, kurban etme veya diğer törenler için kullanılan etrafı çevrili tapınak alanı marai n.
sığır, at gibi hayvanları kapalı tutmak için kullanılan etrafı çevrili alan brake n.
özellikle spor için kullanılan etrafı korkuluklarla çevrili alan list [obsolete] n.
etrafı çevrili yer immure [obsolete] n.
etrafı kapalı veya çitlerle çevrili alan inclosure n.
etrafı çevrili yer closure [obsolete] n.
etrafı çevrili küçük tarla pingle [dialect] n.
etrafı çitle çevrili alan paddock [australia] n.
etrafı çevrili küçük alan parrock [uk] n.
vahşi hayvanların tutulduğu kafes veya etrafı çevrili avlu seraglio n.
etrafı çevrili olmak be surrounded by v.
etrafı çevrili olmak be surrounded with v.
etrafı çitle çevrili yere kapatmak paddock v.
etrafı denizle çevrili seagirt adj.
etrafı buzlarla çevrili (gemi) icebound adj.
etrafı palmiyelerle çevrili palm-fringed adj.
etrafı denizlerle çevrili sea-girt adj.
etrafı ormanla çevrili surrounded by a forest adj.
Idioms
(kuş) etrafı çevrili yerden kaçmak fly the coop v.
Law
(genellikle etrafı çevrili) özel mülk close n.
(ingiliz hukuku) av hayvanlarının bulunduğu etrafı çevrili kraliyet arazisi park n.
Textile
etrafı sarı kumaşla çevrili mavi-gri fötr şapka puggry n.
Construction
bir yapının içinde kalan etrafı çevrili açık alan yard n.
Lighting
lambasının etrafı silindir şeklindeki fresnel mercekleri ile çevrili fener fresnel lamp n.
Agriculture
çiftliğin yanında bulunan ekinlerin muhafaza edildiği etrafı çevrili alan haggard [dialect] n.
pazarda çiftlik hayvanlarına ayrılmış etrafı çevrili alan salering n.
koyun veya sığırların konulduğu etrafı çevrili alan fold yard [uk] n.
Breeding
çiftlik hayvanlarını besleyip semirtmek için kullanılan, etrafı çevrili çıplak arazi drylot n.
(tarım arazilerinde) koyunların etrafı çevrili alanlarda tutulması folding n.
etrafı çevrili tuzaklı alan cubby n.
(koyunları) toplayıp etrafı çevrili bir yere doğru gütmek wear [scotland] v.
(hayvanı) etrafı çevrili küçük bir alana kapatmak parrock v.
Forestry
etrafı çevrili ağaçlık alan hag [dialect] [uk] n.
Social Sciences
polinezyalılarca ibadet, kurban etme veya diğer törenler için kullanılan etrafı çevrili tapınak alanı marae n.
(eskiden güney afrika'da) siyahi işçiler için yaşam alanları bulunduran etrafı çevrili alan compound n.
History
irlanda'da etrafı çitle çevrili açık hava okulu hedge-school [ireland] n.
Archaeology
neolitik döneme özgü etrafı çevrili bir tür toprak yapı cursus n.
Environment
spor faaliyetlerinde kullanılan etrafı çevrili geniş alan park n.
Geography
etrafı kara ile çevrili sığ su lagoon n.
etrafı sazlar veya çimenlerle çevrili bir kaynak ojo n.
Military
etrafı çevrili saha enceinte n.
etrafı gözlemlemeyi ve doğrudan atışı kısıtlayacak şekilde topografik özelliklerle çevrili alan compartment n.
Sport
yarış bittikten sonra atların semerinin çıkarıldığı ve ödüllerin verildiği etrafı çevrili alan unsaddling enclosure n.
etrafı çevrili alan court n.