gün içinde - Turco Inglés Diccionario

gün içinde

Significados de "gün içinde" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

Turco Inglés
General
gün içinde today adv.
gün içinde within today adv.

Significados de "gün içinde" con otros términos en diccionario inglés turco: 34 resultado(s)

Turco Inglés
General
birkaç gün içinde a few days adv.
I therefore place my confidence in the Irish electorate, which will be voting on the Treaty again in a few days.
Bu nedenle, birkaç gün içinde Antlaşmayı tekrar oylayacak olan İrlandalı seçmenlere güveniyorum.

More Sentences
tıraştan sonraki bir iki gün içinde uzayan sakal stubble n.
yıl içinde bazı ödemelerin yapıldığı dört gün quarter day n.
gün içinde gerekli olacak eşyaların taşındığı küçük bir sırt çantası daysack n.
gün içinde çalışan day adj.
bir iki gün içinde in a day or two adv.
birkaç gün içinde within a few days adv.
birkaç gün içinde in a few days adv.
tek bir gün içinde within a single day adv.
itibaren birkaç gün içinde within a few days from adv.
son birkaç gün içinde in the last few days adv.
en geç on gün içinde in ten days at the latest adv.
on dört gün içinde in a fortnight adv.
iki gün içinde in 2 days adv.
iki gün içinde in two days adv.
Phrases
aynı gün içinde in the same day expr.
aynı gün içinde within the same day expr.
iki gün içinde within the next two days expr.
o gün içinde during that day expr.
o gün içinde within that day expr.
Colloquial
gün içinde sürekli değişen hava şartları four seasons in one day n.
on dört gün içinde in a fortnight expr.
Idioms
gün içinde yapılan kısa şekerleme forty winks n.
Speaking
beş altı gün içinde döneceğim I'll be back in five or six days expr.
üç gün içinde öleceksin you will die within three days expr.
Trade/Economic
hızlı kar amacıyla aynı gün içinde alış satış yapma day-trade n.
on beş gün içinde within a fortnight expr.
Politics
bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! if some day you are compelled to defend your independence and your republic, you must not tarry to weigh the possibilities and circumstances of the situation before taking up your duty n.
belirli günlere yayılmış olan tasarı görüşmesinin belirlenen gün içinde bitmesi gereken bölümünün gün sonunda müzakereye kapanması closure by compartment n.
Computer
gün içinde izin ver days expr.
Literature
eserin tek bir olay örgüsünün olması, bir gün içinde ve tek bir yerde geçmesi gerektiği görüşü unity n.
Military
her biri en az dört saat süren ve tek bir gün içinde tamamlanan iki gayri faal görev eğitimi multiple inactive duty training periods n.
Theatre
oyunun tek bir olay örgüsünün olması, bir gün içinde ve tek bir yerde geçmesi gerektiği görüşü unity n.
Photography
içinde bir fotoğrafın gün ışığında işlenebildiği ışık geçirmez kap tank n.