Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | gündüzleri | in the daytime adv. |
General | gündüzleri | adays adv. |
General | gündüzleri | days adv. |
General | gündüzleri | daytimes adv. |
Phrases | ||
Phrases | gündüzleri | during the day expr. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | özellikle gündüzleri kullanılan oturma odası | morning room n. |
General | geceleri çalışıp gündüzleri uyuyan kimse | lychnobite n. |
Colloquial | ||
Colloquial | gündüzleri daha enerjik ve aktif olan kimse | day person n. |
Colloquial | gündüzleri daha verimli olan kimse | day person n. |
Media | ||
Media | gündüzleri çalışan gazete personeli | dayside n. |
Marine | ||
Marine | deniz feneri gibi üzerinde gündüzleri görünen işaretler | daymark n. |
Marine | deniz feneri vb. üzerinde gündüzleri görünen işaretler | daymark n. |
Zoology | ||
Zoology | abd'nin batısındaki kayalık ve dağlık yamaçlarda yaşayan, gündüzleri ortaya çıkan gri kahverengi bir kemirgen | american pika (ochotona princeps) n. |
Military | ||
Military | yalnızca açık hava koşullarında ve gündüzleri hedef vurmayı sağlayan ekipmanla donatılmış bir çeşit savaş uçağı | day air defense fighter n. |
Ornithology | ||
Ornithology | boz çaylak cinsine ait, gündüzleri aktif olan dört kuş türünden her biri | elanet n. |