|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
General |
|
1 |
General |
araçların tamponuna yapıştırılan ve bir mesaj ileten yazı |
bumper sticker n.
|
|
2 |
General |
ışık ileten kristal |
allochromatic crystal n.
|
|
3 |
General |
bilgiyi ileten |
disseminator n.
|
|
4 |
General |
fikir, kültürel standart veya benzeri maddi olmayan şeyleri ileten kimse |
middleman n.
|
|
5 |
General |
hareketi düzeneğe ileten vasıta |
motive power n.
|
|
6 |
General |
dişe karşı yerleştirilerek işitme sinirine ses ileten bir alet |
dentiphone n.
|
|
7 |
General |
(satın alma) teklifi başkasına ileten kimse |
offerer n.
|
|
8 |
General |
telgraf veya radyo mesajlarını ileten veya alan kimse |
operator n.
|
|
9 |
General |
müzakere odasında üyeler arası mesaj ileten çalışan |
page [canada] n.
|
|
10 |
General |
içeri ileten |
afferent adj.
|
|
11 |
General |
ısı ileten |
calefactory adj.
|
|
12 |
General |
ısı ileten |
calefactive adj.
|
|
13 |
General |
merkeze ileten |
afferent adj.
|
|
14 |
General |
manyetizma ileten |
magnetiferous adj.
|
|
15 |
General |
geri ileten |
revehent adj.
|
|
|
16 |
General |
sağ el yönünde gücü ileten |
right-hand adj.
|
|
17 |
General |
mesaj ileten |
internuncial adj.
|
|
18 |
General |
ileten anlamı veren son ek |
-ory suf.
|
|
Colloquial |
|
19 |
Colloquial |
genel dinleyicinin ilgisini çekmeyen ancak hedef dinleyiciye mesajı ileten sözcük veya deyim |
dog whistle n.
|
|
Trade/Economic |
|
20 |
Trade/Economic |
(satın alma) teklifi başkasına ileten kimse |
offeror n.
|
|
Technical |
|
21 |
Technical |
elektrik ileten metal tel |
conductor n.
|
|
22 |
Technical |
elektrik ileten |
electrolyte n.
|
|
23 |
Technical |
itip çekerek çift yönlü hareket ileten kablo |
push pull cable n.
|
|
24 |
Technical |
mikrodalgaları ileten ve yönlendiren cihaz |
waveguide n.
|
|
25 |
Technical |
sürtünme kuvveti ile hareketi ileten kavrama |
friction coupling n.
|
|
26 |
Technical |
tekrar ileten |
retransmitter n.
|
|
27 |
Technical |
telefon kablosu ve elektrik ileten diğer kabloları destekleyen çelik kablo |
messenger cable n.
|
|
28 |
Technical |
telefon kablosu ve elektrik ileten diğer kabloları destekleyen çelik kablo |
messenger wire n.
|
|
29 |
Technical |
sadece tek bir darbeyi ileten radar |
monopulse n.
|
|
30 |
Technical |
ateşleme fitiline bağlı olup yükün tutuşmasını sağlarken bir yandan patlama dalgasını diğer yüke ileten cihaz |
detonating cord amplifier n.
|
|
31 |
Technical |
daktilonun vuruşunu ileten bakır parçası |
drive n.
|
|
32 |
Technical |
gelen havayı odada farklı yönlere ileten cihaz |
diffuser n.
|
|
33 |
Technical |
mesaj veya bilgi ileten saptanabilir fiziksel büyüklük veya impuls |
signal n.
|
|
34 |
Technical |
kereste deposu şefinin emirlerini kütükleri indirmede kullanılan vincin mühendisine işaretlerle ileten ağaç kesim işçisi |
signalman n.
|
|
35 |
Technical |
ısı ileten |
diathermic adj.
|
|
|
36 |
Technical |
ısı ileten |
diathermanous adj.
|
|
37 |
Technical |
ısıyı derhal ileten |
transcalent adj.
|
|
38 |
Technical |
ısı ileten |
diathermous adj.
|
|
39 |
Technical |
elektriği ileten |
power adj.
|
|
Computer |
|
40 |
Computer |
veriyi dijital titreşimler halinde ileten telefon hattı |
sdsl (symmetric digital subscriber line) abrev.
|
|
Informatics |
|
41 |
Informatics |
bilgiyi elektronik formatta ileten iletişim teknolojisi tasarımı ve yapımı |
digital communications technology n.
|
|
Telecom |
|
42 |
Telecom |
sadece gönderen/ileten uydu yer istasyonu |
transmit-only satellite earth station n.
|
|
43 |
Telecom |
belirli bir ses frekansını ileten telefon |
monotelephone n.
|
|
Electric |
|
44 |
Electric |
elektrik akımı ileten kablo |
feed cable n.
|
|
45 |
Electric |
ters ileten triyot tiristör |
reserve conducting triode thyristor n.
|
|
46 |
Electric |
uzak noktalara elektrikle doğru zamanı ileten bir cihaz |
chronopher n.
|
|
Mechanic |
|
47 |
Mechanic |
dönme hareketini ileten episiklik konik dişli dizisi |
jack-in-a-box n.
|
|
48 |
Mechanic |
dönme hareketini ileten episiklik konik dişli dizisi |
compensating gearing n.
|
|
49 |
Mechanic |
hareketi bir zincir dişlisinden diğerine ileten sonsuz zincir |
gearing chain n.
|
|
Radio |
|
50 |
Radio |
jeneratör çıkışını yüksek enerji darbeleri şeklinde alarak antene ileten radyo devresi |
tank circuit n.
|
|
Automotive |
|
51 |
Automotive |
esnek veya sert bir kılıf içinde çalışan ve çekme hareketlerini ileten çelik tel |
bowden cable n.
|
|
52 |
Automotive |
motordan aldığı gücü direksiyona ileten mekanizma |
drive line system n.
|
|
53 |
Automotive |
motordan fana güç ileten kayış |
fan belt n.
|
|
Railway |
|
54 |
Railway |
vagonların iki ucundaki çekme takımlarını birleştirip treni çekecek kuvveti ileten çubuk |
drawrod n.
|
|
Medical |
|
55 |
Medical |
impulsu merkezi sinir sistemine ileten sinir lifi |
afferent fiber n.
|
|
56 |
Medical |
uyarıları kaslara ve salgı bezlerine ileten sinir hücresi |
efferent nerve n.
|
|
57 |
Medical |
uyarıları beynin veya omurganın dışına ileten nöron |
efferent neuron n.
|
|
58 |
Medical |
beyin sapında bulunan arteriyel sistemdeki çizgisiz kaslara motor sinirleri ileten ana bölge |
vasomotor center n.
|
|
59 |
Medical |
kan ileten |
sanguiferous adj.
|
|
60 |
Medical |
uyarıyı merkezi sinir sistemine ileten sinirle ilgili |
neurosensor adj.
|
|
Anatomy |
|
61 |
Anatomy |
uyarılan alandan her yöne sinir sinyallerini ileten ve sinir sistemini oluşturan nöron ağı |
nerve net n.
|
|
62 |
Anatomy |
ön beynin arka kısmında yer alan ve duyusal uyarıları kortekse ileten, büyük, oval, gri madde kitlesi |
thalamus n.
|
|
63 |
Anatomy |
neuraxon (sinir uyarılarının ileten sinir lifi) u kaplayan tabaka |
neurilema n.
|
|
64 |
Anatomy |
sinir uyarılarının ileten sinir lifi |
neuraxon n.
|
|
65 |
Anatomy |
alt dudağın venöz kanını fasiyal vene ileten bir kol |
vena labialis inferior n.
|
|
66 |
Anatomy |
alt dudağın venöz kanını fasiyal vene ileten bir kol |
inferior labial vein n.
|
|
67 |
Anatomy |
alt dudağın venöz kanını fasiyal vene ileten bir kol |
vena labialis superior n.
|
|
68 |
Anatomy |
alt dudağın venöz kanını fasiyal vene ileten bir kol |
superior labial vein n.
|
|
69 |
Anatomy |
uyarıları beyinden veya omurilikten dışarıya ileten sinir hücresi |
motor nerve fiber n.
|
|
70 |
Anatomy |
sinir hücresinin impulsları hücre gövdesine ileten, çok dallı ve nispeten kısa olan protoplazmik çıkıntıları |
dendrite n.
|
|
71 |
Anatomy |
impulsu merkezi sinir sistemine ileten nöron lifi |
dendrite n.
|
|
72 |
Anatomy |
nöronun başka nöronlardan aldığı impulsları kendi gövdesine ileten ağaç benzeri çıkıntıları |
dendrites n.
|
|
73 |
Anatomy |
neuraxon (sinir uyarılarının ileten sinir lifi) u kaplayan tabaka ile ilgili |
neurilemmal adj.
|
|
74 |
Anatomy |
nöronun başka nöronlardan aldığı impulsları kendi gövdesine ileten ağaç benzeri çıkıntılarına ait |
dendritic adj.
|
|
75 |
Anatomy |
nöronun başka nöronlardan aldığı impulsları kendi gövdesine ileten ağaç benzeri çıkıntıları ile ilişkili |
dendritic adj.
|
|
|
76 |
Anatomy |
nöronun başka nöronlardan aldığı impulsları kendi gövdesine ileten ağaç benzeri çıkıntılarına benzer |
dendritic adj.
|
|
Psychology |
|
77 |
Psychology |
doğaüstü kaynaklardan kişilere düşünce/enerji ileten kimse |
channeler n.
|
|
78 |
Psychology |
doğaüstü kaynaklardan kişilere düşünce/enerji ileten kimse |
channeller n.
|
|
Physiology |
|
79 |
Physiology |
sinir hücresinin uyarıları ileten kısmı |
effector n.
|
|
80 |
Physiology |
kanı damarlara ileten kalp hareketleri |
ballistics n.
|
|
81 |
Physiology |
sinir sinyallerini duyu organından merkezi sinir sistemine ileten nöron |
sensory neuron n.
|
|
82 |
Physiology |
duyu ileten |
aesthesodic adj.
|
|
83 |
Physiology |
uyarıları ileten |
aesthesodic adj.
|
|
84 |
Physiology |
merkezi sinir sisteminden uyarıları uzağa ileten |
centrifugal adj.
|
|
85 |
Physiology |
merkezi sinir sistemine ileten |
centripetal adj.
|
|
86 |
Physiology |
kilüsü bağırsaktan lenf dolaşımına ve torasik kanala ileten lenf damarlarıyla ilgili |
lacteal adj.
|
|
87 |
Physiology |
kilüsü bağırsaktan lenf dolaşımına ve torasik kanala ileten lenf damarlarıyla ilgili |
lactean adj.
|
|
88 |
Physiology |
sinir sinyallerini normal yönün tersine ileten |
antidromic adj.
|
|
89 |
Physiology |
vücut yüzeyindeki etkileri omurgaya ileten |
esodic adj.
|
|
Physics |
|
90 |
Physics |
diğer atomaltı parçacıklara etkiyen veya kuvveti birinden diğerine ileten atomaltı parçacık |
mediator n.
|
|
91 |
Physics |
parçacığı sabit hızda ileten bir tür kılıf |
drift tube n.
|
|
92 |
Physics |
ısı ileten |
diathermic adj.
|
|
93 |
Physics |
ısı ileten |
diathermanous adj.
|
|
94 |
Physics |
ısı ileten |
diabatic adj.
|
|
Chemistry |
|
95 |
Chemistry |
suda çözündüğünde elektrik akımı ileten kimyasallar |
electrolytes n.
|
|
Biology |
|
96 |
Biology |
hücrenin dışından iç kısmına sinyal ileten (reseptör) yapı |
transducer n.
|
|
97 |
Biology |
genleri hücrelere ileten taşıyıcı |
transducing vector n.
|
|
98 |
Biology |
genleri hücrelere ileten taşıyıcı |
gene delivery vector n.
|
|
Marine Biology |
|
99 |
Marine Biology |
balığın her iki yanında ve deri içinde uzanan sudaki titreşimleri sinir sistemine ileten duyu organı |
lateral line n.
|
|
Botanic |
|
100 |
Botanic |
bitkinin tüm kısımlarına sentezlenmiş besin maddesi ileten doku |
bast fiber n.
|
|
101 |
Botanic |
bitki özsuyunu ileten boru |
sap tube n.
|
|
Agriculture |
|
102 |
Agriculture |
yapraktan asmanın diğer kısımlarına besin maddelerini ileten uç uca eklenmiş hücreler |
phloem n.
|
|
Religious |
|
103 |
Religious |
batı afrika inancında ruhlar dünyasından insanlara mesaj ileten ruh |
orisha n.
|
|
104 |
Religious |
batı afrika inancında ruhlar dünyasından insanlara mesaj ileten ruh |
orixa n.
|
|
Meteorology |
|
105 |
Meteorology |
anemometre, barometre, termometre ile belirlenen atmosferik koşulları otomatik olarak merkezi istasyona ileten bir cihaz |
meteorometer n.
|
|
Military |
|
106 |
Military |
jeneratördeki açısal hareketi veya pozisyonu motora ileten cihaz |
selsyn n.
|
|
107 |
Military |
şevin ön tarafında yer alan, düşmandan yansıyan ses dalgalarını ileten küçük galerilerden biri |
ecoute n.
|
|
Hunting |
|
108 |
Hunting |
mermiyi şarjörden yatağa ileten rampa |
feer ramp n.
|
|
109 |
Hunting |
tetiğin hareketini horoza ileten ilk parç |
trigger bar n.
|
|
110 |
Hunting |
hafif silahlarda tetiğin hareketini kurma parçasına ileten ateşleme mekanizması |
connector n.
|
|
Art |
|
111 |
Art |
izleyicilerin sıcaklık, hareket ve dokuyu hissetmelerini sağlayarak, elle tutulur bir yanılsamayı ileten unsurlar |
tactile values n.
|
|
Music |
|
112 |
Music |
rüzgar kesiciyle titreşimleri bloğa ileten org borusu |
flute pipe n.
|
|
113 |
Music |
basınçlı havayı ileten org tuşu |
serpent n.
|
|
114 |
Music |
rezonatör bir enstrümanın tel titreşimlerini köprüden rezonatör konisine birden fazla noktada ileten parçası |
spider n.
|
|
Photography |
|
115 |
Photography |
fotoğrafları elektrikle ileten bir aygıt markası |
telephoto® n.
|
|
Mythology |
|
116 |
Mythology |
(yunan mitolojisinde) apollon'un kehanetlerini ileten rahibe |
pythia n.
|
|
Archaic |
|
117 |
Archaic |
mesaj ileten kimse |
nunciate n.
|
|
Engineering |
|
118 |
Engineering |
(bilgisayar bağlantısı) aynı anda farklı kanallarca bitleri ileten |
parallel adj.
|
|