inveigle - Turco Inglés Diccionario
Historia

inveigle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "inveigle" en diccionario turco inglés : 20 resultado(s)

Inglés Turco
General
inveigle v. kandırmak
inveigle v. ayartmak
inveigle v. bağlama çekmek
inveigle v. aldatmak
inveigle v. baştan çıkarmak
inveigle v. teşvik edip bulaştırmak
inveigle v. aklını çelmek
inveigle v. (kötü bir şey için) kandırmak
inveigle v. tatlı dille aklını çelmek
inveigle v. tatlı dille sevgisini kazanmak
inveigle v. tatlılıkla ikna etmek
inveigle v. kurnazlıkla (bir şeyi yapmaya) ikna etmek
inveigle v. kötü bir şey için ayartmak
inveigle v. allem edip kallem edip kandırmak
inveigle v. kötü bir şeye teşvik etmek
inveigle v. pohpohlayarak teşvik etmek
inveigle v. pohpohlamak
inveigle v. tatlılıkla etkilemek
Law
inveigle v. iğfal etmek
inveigle v. teşvik etmek

Significados de "inveigle" con otros términos en diccionario inglés turco: 21 resultado(s)

Inglés Turco
Phrasals
inveigle into v. aklını çelmek
inveigle someone out of something v. birini kandırıp bir şeyinden etmek
inveigle someone out of something v. birinin aklını çelip bir şeyinden etmek
inveigle someone out of something v. birini hileyle/üçkağıtla bir şeyinden etmek
inveigle someone out of something v. birinin bir şeyini dolandırmak
inveigle something out of someone v. birini kandırıp bir şeyini almak/ele geçirmek
inveigle something out of someone v. birinin aklını çelip bir şeyini almak/ele geçirmek
inveigle something out of someone v. birinden hileyle/üçkağıtla bir şeyini elinden almak
inveigle something out of someone v. birinin bir şeyini dolandırmak
inveigle (someone) into (something) v. (birini bir şey yapmaya) kandırmak
inveigle (someone) into (something) v. (birini bir şey yapmaya) ayartmak
inveigle (someone) into (something) v. (bir şey yapması için birinin) aklını çelmek
inveigle (someone) into (something) v. (birini kurnazlıkla bir şey yapmaya) ikna etmek
inveigle (someone) into (something) v. (birini bir şey) için baştan çıkarmak
inveigle out of v. kandırıp (bir şeyinden) etmek
inveigle out of v. aklını çelip (bir şeyinden) etmek
inveigle out of v. hileyle/üçkağıtla (bir şeyinden) etmek
inveigle out of v. (bir şeyini) dolandırmak
inveigle out of v. kandırıp (bir şeyini) almak/ele geçirmek
inveigle out of v. aklını çelip (bir şeyini) almak/ele geçirmek
inveigle out of v. hileyle/üçkağıtla (bir şeyini) elinden almak