küçük yer - Turco Inglés Diccionario
Historia

küçük yer



Significados de "küçük yer" en diccionario inglés turco : 3 resultado(s)

Turco Inglés
General
küçük yer tiny place n.
küçük yer corner n.
küçük yer span n.

Significados de "küçük yer" con otros términos en diccionario inglés turco: 100 resultado(s)

Turco Inglés
General
genellikle çocuklar için, yatacak yer hazırlamada kolaylık sağlayan küçük yatak cot n.
kitabın iç kapağına yapıştırılan adların ve değişik konularda resimlerin yer aldığı küçük boyutlu özgün yapıtlar exlibris n.
oklahoma eyaletinin merkezinde yer alan ve küçük kabilelerden oluşan kızıldereli konfederasyonunun bir üyesi caddo n.
(demiryolu hattı boyunca yer alan) küçük ve önemsiz kasaba whistle-stop n.
avuç içinde, parmakların altında yer alan ve el falcıları tarafından mizaca ve kişisel özelliklere dair bilgi verdiğine inanılan küçük et çıkıntısı mountain n.
(içinde yaşanan) küçük yer mousetrap n.
sığınak görevi bulunan veya sığınağa benzer küçük ve loş yer den n.
gizli işlerin çevrildiği küçük ve az aydınlatılmış yer den n.
kavşakta yer alıp çevre köylerin halkının toplanma yeri olan küçük yerleşim yeri crossroad n.
silah çakmak kilidinde yer alan küçük boşluk pan n.
taçta yer alan küçük toplar pearl n.
renkli zeminde yer alan küçük beyaz daire pearl n.
bir şehir veya yoğun nüfuslu mahallede yer alan oldukça küçük park pocket park n.
(küçük bir gölde) akıntının hızlandığı yer stickle [dialect] n.
Phrasals
(bir şey, bir yer, bir grup içerisinde) küçük küçük/kulaktan kulağa yayılmak ripple through (something) v.
Colloquial
büyük balık küçük balığı yer big fish eat little fish n.
Idioms
çok küçük bir yer no room to swing a cat [uk] n.
çok küçük bir yer no (or not) room to swing a cat n.
(içinde yaşanılan) küçük yer hole-in-the-wall n.
Politics
daha büyük bir oluşumun içinde yer alıp bütünden kopan ve bütünü temsil ettiğini iddia eden küçük grup rump n.
Architecture
tonoz çatıda yer alan küçük hilal biçimli açıklık lunette n.
sunak önünde yer alan küçük açıklık fenestella n.
sunak önünde yer alan küçük açıklık fenes-tella n.
korint düzenli abaküs kenarlarının ortasında yer alan küçük çiçek fleuron n.
iyon ve korint düzeninde sütunların altında yer alan ve yatay olarak kaideden daha küçük olan ikinci bir kaide scamillus n.
Construction
suyu taşıması için harpuştanın altında yer alan küçük oluk gorge n.
Marine
kontra babafingo direğinde yer alan küçük yelken royal n.
Mining
şut/chute kapılarında yer alan küçük eğim pocket n.
şut/chute kapılarında yer alan küçük çıkıntı pocket n.
Anatomy
orta kulakta yer alan ve kulak zarını korumak üzere gerilen küçük bir kas tensor tympani n.
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu third tonsil n.
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu tonsilla pharyngealis n.
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu tonsilla adenoidea n.
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu pharyngeal tonsil n.
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu luschka's tonsil n.
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu adenoid n.
alt çene kemiğinin ortasında yer alan küçük bir oyuk mandibular notch n.
beyinde yer alıp melatonin salgılayan koni biçimli küçük bir yapı conarium n.
beyinde yer alıp melatonin salgılayan koni biçimli küçük bir yapı pineal organ n.
vajina duvarında yer alan küçük mukus bezi paraurethral gland n.
vajina duvarında yer alan küçük mukus bezi skene's gland n.
yutak duvarında yer alan küçük boşluk pharyngeal recess n.
(birçok iki yaşamlı ve sürüngen ile bazı kuşlarda) nazal septum ve üst çene kemiği arasında yer alan küçük bir kemik septomaxillary n.
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapılara ait veya ilişkili hypohyal adj.
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapıları oluşturan hypohyal adj.
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapılara ait veya ilişkili basihyoid adj.
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapıları oluşturan basihyoid adj.
Biology
hücre içerisinde yer alan küçük partiküller ribosomes n.
bazı mantarların konidiyumları arasında yer alıp sonrasında parçalanarak yok olan küçük selüloz kitlesi disjunctor n.
Marine Biology
bazı kitonların kabuklarında yer alan küçük gözenekler micropore n.
cepola cinsinde yer alan küçük, basık bir deniz balığı ribbon fish n.
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapıları oluşturan basihyal adj.
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapılara ait veya ilişkili basihyal adj.
Astronomy
güneş sistemi'nin ucundaki kuiper kuşağı'nda yer alan küçük gezegen kuiper belt object n.
güneşin yörüngesindeki kuiper kuşağı'nda yer alan plüton'dan daha küçük boyuttaki donmuş cisim kuiper belt object n.
satürn'ün en dışta yer alan küçük uydusu phebe n.
Zoology
güney amerika'nın batısında yer alan küçük bir sıçan türü degu n.
eklembacaklıların plevral bölümünde yer alan çeşitli küçük ve sert kabuk parçaları pleurite n.
(bazı solucan ve yumuşakçalarda) ağzın üstündeki ilk segmentte yer alan küçük çıkıntı prostomium n.
Botanic
tehdit altındaki türler arasında yer alan, abd'nin oregon eyaletine özgü hardala benzeyen küçük bir bitki malheur wire lettuce (stephanomeria malheurensis) n.
bazidyomiset mantarların yer aldığı küçük bir takım lycoperdales n.
bazidyomiset mantarların yer aldığı küçük bir takım order lycoperdales n.
yalancı iğde ailesinde yer alan küçük bir tür hünnap christ's thorn n.
ballıbabagillerde yer alan aromatik küçük bir bitki türü dittany n.
donacidae familyasında yer alan küçük çift kabuklu bir yumuşakça cinsi donax n.
sedef otugillerde yer alan küçük bir avustralasya bitkisi correa n.
kökboyagiller familyasında yer alan büyük bir tropikal çalı veya küçük ağaç cinsi ixora n.
Geography
suda yer alan küçük ada veya kayalık çıkıntı cayo n.
yer örtücü bitkiler/küçük bitkiler groundcover n.
yer örtücü bitkiler/küçük bitkiler ground cover n.
kanada, alberta'da yer alan küçük bir köy ensign n.
hint okyanusu'nda yer alan, yaklaşık 1,200 adet küçük mercan adasından oluşan bir ada grubu maldive islands n.
batı hint adaları'nın güneydoğusunda ve küçük antiller'in güneyinde yer alan bir grup ada windward isles n.
kuzeybatı fransa'nın manş denizi'ne olan kıyısı açıklarında yer alan küçük bir ada mont-saint-michel n.
kuzeybatı fransa'nın manş denizi'ne olan kıyısı açıklarında yer alan küçük bir ada mont saint michel n.
bering boğazı'nda yer alıp abd-rusya sınırı ile idari olarak ayrılan iki küçük ada diomede islands n.
venedik lagünü'ndeki beş küçük adada yer alan ünlü bir venedik banliyösü murano n.
küçük derede yer alan vadi batch [dialect] [uk] n.
küçük derede yer alan vadi bache [dialect] [uk] n.
hindistan'ın kuzeybatısında yer alan küçük bir ada diu n.
amerika'nın michigan eyaletinde yer alan küçük bir şehir albion michigan n.
amerika'nın new york eyaletinde yer alan küçük bir şehir amsterdam ny n.
Military
şevin ön tarafında yer alan, düşmandan yansıyan ses dalgalarını ileten küçük galerilerden biri ecoute n.
Sport
dört yaşından küçük boğaların yer aldığı bir boğa güreşi novillada n.
(krikette) dikdörtgen oyun alanının ortasında yer alan küçük bölüm square n.
Theatre
new york'ta kafe, küçük salon gibi yerlerde yer alıp son derece deneysel ve resmi olmayan küçük ölçekli tiyatro yapımlarına ait off-off-broadway adj.
new york'ta kafe, küçük salon gibi yerlerde yer alıp son derece deneysel ve resmi olmayan küçük ölçekli tiyatro yapımları ile ilgili off-off-broadway adj.
Cinema
küçük/yan rollerde yer alan oyuncu spear-carrier n.
küçük/yan rollerde yer alan oyuncu spearcarrier n.
Ornithology
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler alula n.
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler bastard wing n.
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler spurious wing n.
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler winglet n.
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüylerle ilgili alular adj.
Entomology
bazı gerçek sineklerin ön antenlerinin üst kısmında yer alan küçük bölge lunule n.
böceklerin kanatlarında yer alan yarım ay veya hilal biçimli küçük nokta lunulet n.
pul kanatlıların çoğunun protoraksında yer alan iki küçük çıkıntıdan her biri scapula n.
(yaprak bitlerinde) karın bölgesinde yer alan küçük sifon siphonet [obsolete] n.
eklembacaklıların plevral bölümünde yer alan çeşitli küçük ve sert kabuk parçalarına ait pleural adj.
eklembacaklıların plevral bölümünde yer alan çeşitli küçük ve sert kabuk parçaları ile ilişkili pleural adj.