kızarmış - Turco Inglés Diccionario
Historia

kızarmış



Significados de "kızarmış" en diccionario inglés turco : 14 resultado(s)

Turco Inglés
General
kızarmış bloodshot adj.
kızarmış grilled adj.
kızarmış roast adj.
kızarmış angry adj.
kızarmış red adj.
kızarmış roasted adj.
kızarmış fried adj.
kızarmış bleary adj.
kızarmış blotchy adj.
kızarmış reddened adj.
kızarmış lobster adj.
kızarmış rosier adj.
kızarmış rosy adj.
Gastronomy
kızarmış toasted adj.

Significados de "kızarmış" con otros términos en diccionario inglés turco: 145 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kızarmış ekmek (dilim halinde) toast n.
General
kızarmış balık fish fry n.
kızarmış patates french fries n.
kızarmış hamur tatlısı crumpet n.
kızarmış kömür gleed n.
küp biçiminde doğranmış kızarmış ekmek (çorbaya konulan) crouton n.
kızarmış et parçası roast n.
kızarmış yumurta fried egg n.
yağda kızarmış şekerli çörek doughnut n.
kızarmış ekmek toast n.
kızarmış ekmek toasted bread n.
kızarmış ekmek üzerine kırılmış iki yumurta adam and eve on a raft n.
kırmızı/kızarmış gözler red eyes n.
kızarmış ekmek fried bread n.
yağda kızarmış şekerli çörek donut n.
kızarmış ekmek dilimi toss [scottish] n.
(yemek) kızarmış yüzey birsle n.
ödülün kızarmış piliç olduğu çekiliş chook raffle n.
kızarmış et rost [obsolete] n.
kızarmış ekmek dilimi rouse [obsolete] n.
yüzü kızarmış ablush adj.
kızarmış göz bleary adj.
soğuktan kızarmış şişmiş chilblained adj.
yüzü kızarmış flushed adj.
(göz) kızarmış bleary adj.
yüzü kızarmış red-faced adj.
kızarmış göz blear-eyed adj.
kızarmış göz bleary-eyed adj.
nar gibi kızarmış golden roast/roasted adj.
yüzü kızarmış abashed adj.
yüzü kızarmış abawed adj.
yüzü kızarmış reddened adj.
çevresi kızarmış red-rimmed adj.
soğuktan eli ayağı kızarmış kibed adj.
soğuktan eli ayağı kızarmış kiby adj.
gözü kızarmış blear-eyed adj.
yüzü kızarmış blushful adj.
yüzü kızarmış hectic adj.
yüzü kızarmış hectic adj.
yüzü kızarmış scarlet adj.
kızarmış bir halde blearily adv.
Colloquial
üzerine malt sirkesi dökülmüş kızarmış balık ve patates greasies [new zealand] n.
(bir şeyden dolayı) yüzü kızarmış flushed with (something) adj.
(bir şeyden) yüzü kızarmış flushed with (something) adj.
yüzüm kızarmış olmalı (boy,) is my face red! expr.
yüzüm kızarmış olmalı! is my face red! expr.
yüzüm kızarmış mı! is my face red! expr.
Idioms
utançtan kızarmış surat a red face n.
yüzü kızarmış red in the face adj.
utançtan, sinirden, sıcaktan yanakları kızarmış (as) red as a beetroot adj.
(utançtan, güneşten, fiziksel hareketten) kızarmış red as a beet adj.
yüzü kızarmış red as a beet adj.
pancar gibi kızarmış red as a beet adj.
(utançtan) yüzü kızarmış red as a beetroot adj.
pancar gibi kızarmış red as a beetroot adj.
nar gibi kızarmış as brown as a berry expr.
yüzüm kızarmış mı! (boy,) is my face red! expr.
(biri) utancından kulaklarına kadar kızarmış (one's) ears are red expr.
Technical
kızarmış biber fried green pepper n.
(metal) kızarmış red-hot adj.
Medical
kızarmış gözlü sore-eyed adj.
Gastronomy
kızarmış şerit bifteklerden oluşan acılı meksika yemeği carne asada n.
erimiş peynir ve birayla yapılan sosun kızarmış ekmeğe dökülmesiyle yapılan gal yemeği rarebit n.
kızarmış köfte cecils n.
kızarmış tortilla ekmeği arasına et, peynir, doğranmış sebze ve yeşillik koyularak hazırlanan yemek chalupa n.
malezya kızarmış pirinci nasi goreng n.
kızarmış pirincin yanında başka malzemelerle servis edildiği malezya menşeli bir yemek nasi goreng n.
kızarmış ekmek dilimi koyma aparatı toast rack n.
kızarmış tostu suya batırıp süzerek yapılan su toast water n.
bir tür kızarmış erişte yemeği chow mein n.
çorba ile sunulan küçük kızarmış ekmek parçası crouton n.
çifte kızarmış muz dilimleri tostones n.
çifte kızarmış muz dilimleri patacones n.
ekmek kırıntılarıyla yapılan baharatlı bir yemek (kızarmış hindi ile yenilen) dressing n.
fransız usulü kızarmış ekmek french toast n.
italyan usulü kızarmış ekmek crostini n.
kızarmış patates fries n.
kızarmış piliç roasted chicken n.
kızarmış et roasted meat n.
kızarmış dondurma fried ice cream n.
kızarmış patates chips n.
kızarmış ekmek dilimi toast n.
kızarmış tavuk fried chicken n.
kızarmış domuz derisi pork rinds n.
kızarmış domuz derisi cracklings n.
kızarmış jambon kabuğu crackling n.
kızarmış piliç roast chicken n.
kızarmış ekmek üzerine fırnda kızartılmış fasulye baked beans on toast n.
kızarmış ekmek üzerine fırnda kızartılmış fasulye beans on toast n.
kızarmış ekmek toasted bread n.
kızarmış küçük ekmek parçası crouton n.
tereyağlı kızarmış ekmek buttered toast n.
üzerine malt sirkesi dökülmüş kızarmış balık ve patates fish and chips n.
yumurtanın sarısına batırılıp pişirilmiş kızarmış ekmek eggs and soldiers n.
yumurta, domuz pastırması, kızarmış ekmek ve çay veya kahve ile yapılan zengin kahvaltı english breakfast n.
kızarmış küçük ve yassı kek bake [caribbean] n.
kızarmış domuz kabukları chicharrones n.
üzerine malt sirkesi dökülmüş kızarmış balık ve patates machi chips [hinglish] n.
kızarmış etten çıkan su jus n.
kızarmış beyaz ekmek white toast [canada] n.
sütlü bir sos ile servis edilen kızarmış tavuk maryland chicken n.
kızarmış tam buğday ekmeği brown toast [canada] n.
muz püresi, sarımsak ve kızarmış domuz etiyle yapılan bir porto riko yemeği mofongo n.
sarımsak, zeytinyağı ve kızarmış domuz etiyle baharatlanıp kızartılan yeşil muz veya manyokun püre haline getirilmesiyle yapılan bir karayip yemeği mofongo n.
krepe sarılarak servis edilen ve wok tavada kızarmış sebze, yumurta, et veya balıktan oluşan bir çin yemeği moo shu n.
krepe sarılarak servis edilen ve wok tavada kızarmış sebze, yumurta, et veya balıktan oluşan bir çin yemeği moo-shu n.
yumurta ve kızarmış soğandan oluşan baharatlı bir yemek moonshine n.
kızarmış tereyağlı ekmek veya pilav üzerinde servis edilen newburg soslu ıstakoz lobster a la newburg n.
kızarmış tereyağlı ekmek veya pilav üzerinde servis edilen newburg soslu ıstakoz lobster newburg n.
kızarmış pilav chinese fried rice n.
kızarmış pilav fried rice n.
kızarmış ekmek dilimi rusk n.
pastırma dilimlerine sarılıp kızarmış ekmek üzerinde servis edilen ekşi kuru erik devils-on-horseback n.
sütlü kızarmış ekmek milk toast n.
kızarmış domuz derisi pork rind n.
kızarmış domuz derisi cipsi pork rind n.
kızarmış domuz derisi cipsi pork scratchings n.
kızarmış mısır ekmeği hamuru corn dab n.
kızarmış mısır ekmeği hamuru corn dodger n.
kızarmış mısır ekmeği hamuru dodger n.
kızarmış mısır ekmeği hamuru corndodger [dialect] n.
ana malzemesi kızarmış balık olan yemek fish fry n.
şeker, portakal kabuğu rendesi ve az miktarda portakal suyu ile hazırlanan tereyağlı kızarmış ekmek orange toast n.
bir kızarmış piliç markası oven stuffer® n.
bir kızarmış piliç markası oven stuffer roaster® n.
kızarmış şey scrump [dialect] [uk] n.
kızarmış domuz cipsi scruncheon [canada] n.
kızarmış domuz cipsi scrunchion [canada] n.
kızarmış ekmek veya pilav üzerinde servis edilen newburg soslu deniz mahsulü seafood newburg n.
kızarmış fasulye ile doldurulmuş yassı tortilla bean tostada n.
kızarmış ve şekerli olarak servis edilen yassı oval bir çörek beaver tail® n.
çubukta kızarmış sosis pogo n.
sütlü, kızarmış ekmek soft toast v.
peynirli kızarmış ekmek welsh rabbit v.
içi az pişmiş olan kızarmış et rare-roasted adj.
vog tavada kızarmış stir-fried adj.
kızarmış soğanlı patatese ilişkin lyonnaise adj.
(asya mutfağında) vok tavada kızarmış baharatlı yemeklere uygulanan drunken adj.
Slang
kızarmış kişi crispy critter n.
(büfede, restoranda) kızarmış ekmek siparişi down n.
utançtan kızarmış (as) red as a beetroot [uk] adj.
pancar gibi kızarmış (as) red as a beetroot [uk] adj.
yüzü pancar gibi kızarmış (as) red as a beetroot [uk] adj.
kızarmış ekmek üzerinde down adv.
Star Wars
tan-tek'in kızarmış yağlı bantha kaburgaları tan-tek's roast-basted bantha ribs n.