|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
General |
|
1 |
General |
kayıp kişileri arayan dedektifler |
missing persons detectives n.
|
|
2 |
General |
(kişi veya kişileri) kaydetme |
embarkment n.
|
|
3 |
General |
bir ucu birine/bir şeye, diğer ucu da yükselebilen ve alçak uçan bir hava aracının yakalayıp havalandırdığı büyük bir balona bağlı kablo (askeri veya gizli servislerin kişileri tehlikeli durumlardan kurtarmak için kullandığı bir yöntem) |
skyhook n.
|
|
4 |
General |
genellikle anekdotlara dayanan veya samimi bir dille yazılmış, odağına yazarın şahsen tanıdığı kişileri ve tanık olduğu olay veya dönemleri alan otobiyografik yazı |
memoir n.
|
|
5 |
General |
seçkin bir grubun belirli din, ırk, uluslara mensup kişileri gruba kabul etmemek üzere yaptıkları yazısız anlaşma |
gentleman's agreement n.
|
|
6 |
General |
seçkin bir grubun belirli din, ırk, uluslara mensup olan kişileri gruba kabul etmemek üzere yaptıkları yazısız anlaşma |
gentlemen's agreement n.
|
|
7 |
General |
kötü ruhların kişileri ele geçirebildiklerini öne süren öğreti |
demonianism [obsolete] n.
|
|
8 |
General |
kötü ruhların kişileri ele geçirebildiklerini öne süren öğreti |
demoniasm n.
|
|
9 |
General |
tarihsel kişileri sembolize eden sanat eseri |
iconography n.
|
|
10 |
General |
önemli kişileri taklit eden kimse |
impressionist n.
|
|
11 |
General |
kişileri telefonlara cevap vermek üzere görevlendirmek |
man the phones v.
|
|
12 |
General |
bir oyunda yarışacak kişileri seçmek |
choose sides v.
|
|
13 |
General |
şüpheli ahlaki karaktere sahip kişileri içeren |
mixed adj.
|
|
14 |
General |
roman dillerinden alınmış kelimelerde bahsi geçen olay, dönem veya kişileri ifade eden son ek |
-ade suf.
|
|
Phrasals |
|
15 |
Phrasals |
yetenekli, istenen, uygun kişileri seçip diğerlerini ayırmak/elemek |
winnow from (something) v.
|
|
16 |
Phrasals |
yetenekli, istenen, uygun kişileri aradan seçmek |
winnow from (something) v.
|
|
17 |
Phrasals |
yetenekli, istenen, uygun kişileri diğerlerinden ayırmak |
winnow from (something) v.
|
|
18 |
Phrasals |
yetersiz kişileri temizlemek |
wash out v.
|
|
19 |
Phrasals |
istenmeyen, güvenilmez kişileri aradan çıkarmak |
winnow away v.
|
|
|
20 |
Phrasals |
istenmeyen, güvenilmez kişileri/şeyleri aradan çıkararak grubu küçültmek |
winnow away v.
|
|
21 |
Phrasals |
istenmeyen, güvenilmez kişileri/şeyleri aradan çıkartarak grubu daraltmak |
winnow away v.
|
|
22 |
Phrasals |
istenmeyen, güvenilmez kişileri/şeyleri eleyerek grubu küçültmek |
winnow away v.
|
|
23 |
Phrasals |
istenmeyen, güvenilmez kişileri/şeyleri ayıklayarak grubu küçültmek |
winnow away v.
|
|
24 |
Phrasals |
istenmeyen, güvenilmez kişileri/şeyleri dışarıda bırakarak grubu daraltmak |
winnow away v.
|
|
25 |
Phrasals |
uymayan, istenmeyen kişileri/şeyleri ayırarak grubu küçültmek |
winnow away v.
|
|
26 |
Phrasals |
(biri/bir şey hakkında) farklı kişileri/bir dizi insanı aramak |
call around (about someone or something) v.
|
|
27 |
Phrasals |
farklı kişileri/numaraları aramak |
ring around v.
|
|
28 |
Phrasals |
farklı kişileri/numaraları aramak |
ring round v.
|
|
Phrases |
|
29 |
Phrases |
sahipsiz/korumasız kişileri ezmek kolay |
it is easy to find a stick to beat a dog expr.
|
|
Proverb |
|
30 |
Proverb |
güçlü bir ekonomi tüm işletmeleri ve kişileri kalkındırır |
a rising tide lifts all boats
|
|
Colloquial |
|
31 |
Colloquial |
rahatsız edici kişileri engellemek için e-posta hesabında oluşturulan bir filtre |
bozo filter n.
|
|
32 |
Colloquial |
içkili bir ortamda ayık kalıp alkollü kişileri arabayla bırakacak olan kişi |
designated driver n.
|
|
33 |
Colloquial |
hüküm giymiş kişileri asarak ölüme mahkum etme veya olağandışı derecede sert cezalara çarptırmakla ün salmış hakim |
hanging judge n.
|
|
34 |
Colloquial |
ana akım zevklere, ilgi alanlarına ve bakış açılarına sahip kişileri tanımlamak için kullanılan ifade |
normie n.
|
|
35 |
Colloquial |
ve diğer/öbür kişileri |
and those expr.
|
|
Idioms |
|
36 |
Idioms |
perde arkasındaki kişileri |
the boys in the back room n.
|
|
37 |
Idioms |
perde arkasındaki kişileri |
the backroom boys n.
|
|
38 |
Idioms |
yalnız belli bir sendikaya üye kişileri çalıştıran fabrika, işyeri |
a closed shop n.
|
|
39 |
Idioms |
ünlü kişileri tanıyormuş gibi yapma |
name dropping n.
|
|
|
40 |
Idioms |
en sonuncu kişisi/kişileri |
the last of the lot n.
|
|
41 |
Idioms |
uzlaşsınlar diye kişileri aynı odaya kapatmak |
closet someone with someone v.
|
|
42 |
Idioms |
yapılan işle ilgili gelişmelerden söz konusu kişi ya da kişileri de haberdar etmek |
keep someone in the loop v.
|
|
43 |
Idioms |
yükselirken yardım aldığı kişileri inkar etmek |
kick someone down the ladder v.
|
|
44 |
Idioms |
klasik/kanaatkar bakış açısına sahip olduğu düşünülen kişileri şaşırtmak |
épater les bourgeois v.
|
|
45 |
Idioms |
klasik/kanaatkar bakış açısına sahip olduğu düşünülen kişileri şok etmek |
épater les bourgeois v.
|
|
46 |
Idioms |
sorunlu/yetersiz kişileri veya grupları defetmek |
clean house v.
|
|
47 |
Idioms |
sorunlu/yetersiz kişileri veya grupları temizlemek |
clean house v.
|
|
48 |
Idioms |
istenmeyen/gereksiz kişileri görevden almak |
clean house [us] v.
|
|
49 |
Idioms |
(kişileri/şeyleri) kökten temizlemek |
make a clean sweep (of something) v.
|
|
50 |
Idioms |
kişileri ayırt edebilmek |
keep people straight v.
|
|
51 |
Idioms |
kişileri birbirinden ayırt edebilmek |
keep people straight v.
|
|
Trade/Economic |
|
52 |
Trade/Economic |
kişileri hedef tutan eğitim |
individual training n.
|
|
53 |
Trade/Economic |
sektörün önde gelen kişileri |
movers and shakers n.
|
|
Law |
|
54 |
Law |
kişileri söz tutum ve davranışlarla rahatsız eden ve para vermeyi zorlayan dilencilik biçimi |
aggressive panhandling n.
|
|
Politics |
|
55 |
Politics |
kayıp kişileri araştırma gezici merkezi |
mobile center for investigating disappeared persons n.
|
|
Institutes |
|
56 |
Institutes |
birleşik krallık'ta gönüllü çalışmak isteyen kişileri uygun gönüllü kuruluşlarla eşleştiren bir kuruluş |
volunteer bureau [uk] n.
|
|
Media |
|
57 |
Media |
ilgi veya sempati uyandırma amacıyla kişileri duygusal yönden ele alan habercilik |
human interest n.
|
|
58 |
Media |
ilgi veya sempati uyandırma amacıyla kişileri duygusal yönden ele alan habercilik |
human-interest n.
|
|
Computer |
|
59 |
Computer |
kullanıcıların sevmedikleri ve iletişim kurmak istemedikleri kişileri listeleyebildiği web sitesi türü |
anti-social networking site n.
|
|
60 |
Computer |
kişileri ver |
export contact expr.
|
|
61 |
Computer |
kişileri seç |
select contacts expr.
|
|
62 |
Computer |
kişileri bul |
find people expr.
|
|
Television |
|
63 |
Television |
önceden prova edilmemiş ortamlarda doğal etkileşime giren kişileri ve hikayelerini içeren (yapım) |
reality adj.
|
|
Psychology |
|
64 |
Psychology |
entelektüel kişileri cinsel açıdan çekici bulan kişi |
sapiosexual n.
|
|
Social Sciences |
|
65 |
Social Sciences |
feminen olarak algılanan kişileri daha değersiz görme |
femmephobia n.
|
|
Education |
|
66 |
Education |
özel durumlarda okulları veya kişileri ulusal müfredat gerekliliklerinden muaf tutan bir hüküm |
disapplication [uk] n.
|
|
Religious |
|
67 |
Religious |
(şintoizm'de) doğa olaylarını ve bazen de özel yetenekli kişileri mesken tuttuğuna inanılan kutsal ruhlar |
kami n.
|
|
68 |
Religious |
kötü ruhların kişileri ele geçirebildiklerini öne süren öğreti |
demonianism n.
|
|
Philosophy |
|
69 |
Philosophy |
çeşitli kişileri aynı anda ilgilendiren |
intersubjective adj.
|
|
Wagering |
|
70 |
Wagering |
yarışmada 1inci 2inci ve 3üncü gelecek kişileri doğru bilme üzerine yapılan bahis |
tiercé n.
|
|
71 |
Wagering |
yarışmada 1inci 2inci ve 3üncü gelecek kişileri doğru bilme üzerine yapılan bahis |
tricast n.
|
|
72 |
Wagering |
yarışmada 1inci 2inci ve 3üncü gelecek kişileri doğru bilme ve sıralamayı doğru bilme üzerine yapılan bahis |
trifecta n.
|
|
Slang |
|
73 |
Slang |
başarılı/işi kıvıran kişileri çekemeyen kimse |
playa hata n.
|
|
74 |
Slang |
kadınlarla takılma konusunda başarılı kişileri çekemeyen/kıskanan kimse |
playa hata n.
|
|
75 |
Slang |
özellikle internette kışkırtıcı, tartışmalı veya ofansif şeyler yaparak veya söyleyerek havalı olmaya çalışan kişileri tanımlamak için kullanılan ifade |
edgelord n.
|
|
76 |
Slang |
tembel, sosyal açıdan beceriksiz veya sosyal hayattan yoksun olarak görülen kişileri eleştirmek için kullanılan aşağılayıcı terim |
basement dweller n.
|
|
77 |
Slang |
bir durumu inkar eden veya sahte umutlar besleyen kişileri tanımlamak için kullanılan argo sözcük |
hopium n.
|
|
Modern Slang |
|
78 |
Modern Slang |
boyu kendisininkinden farklı olan kişileri çekici bulma |
anasteemaphilia n.
|
|
79 |
Modern Slang |
boyu kendi boyundan daha uzun veya daha kısa olan kişileri çekici bulma |
anasteemaphilia n.
|
|
|
80 |
Modern Slang |
kendiyle arasında boy farkı olan kişileri çekici bulma |
anasteemaphilia n.
|
|