Historia

looked

Significados de "looked" con otros términos en diccionario inglés turco: 45 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	be looked at v.	bakılmak
2	General	be well-looked after v.	iyi bakılmak
3	General	be looked after v.	bakılmak
4	General	looked-for adj.	beklenen
5	General	looked-for adj.	istenen
6	General	looked-for adj.	umutla beklenen
Phrases
7	Phrases	having looked at expr.	...bakılırsa
8	Phrases	having looked at expr.	....bakıldığında
9	Phrases	have never looked back expr.	asla arkasına bakmadı
10	Phrases	have never looked back expr.	asla eski günlere geri dönmedi
11	Phrases	have never looked back expr.	eski günleri geride bıraktı, başarısını sürdürdü
12	Phrases	have never looked back expr.	başarısını hep devam ettirdi
13	Phrases	have never looked back expr.	aldı yürüdü
14	Phrases	have never looked back expr.	başarısına başarı kattı
15	Phrases	have not looked back expr.	asla arkasına bakmadı
16	Phrases	have not looked back expr.	asla eski günlere geri dönmedi
17	Phrases	have not looked back expr.	eski günleri geride bıraktı, başarısını sürdürdü
18	Phrases	have not looked back expr.	başarısını hep devam ettirdi
19	Phrases	have not looked back expr.	aldı yürüdü
20	Phrases	have not looked back expr.	başarısına başarı kattı
Idioms
21	Idioms	have never looked back v.	arkasına dönüp bakmamak
22	Idioms	have never looked back v.	dönmeyi bir daha hiç düşünmemek
23	Idioms	have never looked back v.	geçmişi hiç aklına getirmemek
24	Idioms	have never looked back v.	(planları
25	Idioms	have never looked back v.	kararları) bir daha gözden geçirmek zorunda kalmamak
26	Idioms	have never looked back v.	engellere takılmadan hızla ilerlemek
Speaking
27	Speaking	that's not looked on lightly expr.	bu hoş karşılanmaz
28	Speaking	we looked everywhere for you expr.	her yerde seni aradık
29	Speaking	she looked him in the eye expr.	gözlerinin içine baktı
30	Speaking	he looked her in the eye expr.	gözlerinin içine baktı
31	Speaking	she looked her in the eye expr.	gözlerinin içine baktı
32	Speaking	he looked him in the eye expr.	gözlerinin içine baktı
33	Speaking	he hasn't looked me in the eye since expr.	o zamandan bu yana yüzüme bakmadı
34	Speaking	you know who she looked like? expr.	kime benziyordu biliyor musunuz?
35	Speaking	she looked kind of sad expr.	morali bozuk gibiydi
36	Speaking	she looked kind of sad expr.	üzgün gibiydi
37	Speaking	she looked kind of sad expr.	üzgün gibi görünüyordu
38	Speaking	I felt so excited when I looked at the envelope expr.	zarfa baktığımda çok heyecanlandım
39	Speaking	I felt so excited when I looked at the envelope expr.	zarfa baktığım zaman çok heyecanlandım
40	Speaking	I felt so excited when I looked at the envelope expr.	zarfa bakınca çok heyecanlandım
Law
41	Law	looked-after adj.	ebeveynleri yerine devlet koruması altında büyütülen (çocuk)
Computer
42	Computer	looked up expr.	aranan
Social Sciences
43	Social Sciences	looked after children n.	koruma altındaki çocuk
Archaic
44	Archaic	ill-looked adj.	çirkin
45	Archaic	ill-looked adj.	kötü görünümlü