mağaza - Turco Inglés Diccionario
Historia

mağaza



Significados de "mağaza" en diccionario inglés turco : 22 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
mağaza shop n.
mağaza store n.
General
mağaza locker n.
mağaza large store n.
mağaza shebang n.
mağaza magazine n.
mağaza emporium n.
mağaza store n.
mağaza joint n.
mağaza -ama suf.
mağaza -rama suf.
mağaza -arama suf.
mağaza -ama suf.
mağaza -orama suf.
Trade/Economic
mağaza tienda [spanish] n.
mağaza shop n.
mağaza emporium n.
mağaza outlet store n.
mağaza storehouse n.
mağaza store n.
mağaza duka [east africa] n.
Technical
mağaza store n.

Significados de "mağaza" con otros términos en diccionario inglés turco: 240 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
amiral mağaza flagship store n.
General
mağaza dekorasyonu store decoration n.
mağaza hırsızlığı shoplifting n.
aynı mağazalar zincirine bağlı mağaza chain store n.
mağaza yerleşimi store location n.
mağaza zinciri chain store n.
erkek giyimi satan mağaza haberdasher n.
mağaza soygunculuğu shoplift n.
kat görevlisi mağaza floorwalker n.
mağaza mağaza dolaşıp alışveriş yapma shopping spree n.
büyük mağaza warehouse n.
büyük mağaza departmental store n.
büyük mağaza department store n.
mağaza sahibi shopkeeper n.
içinde hemen hemen her şeyin satıldığı büyük mağaza department store n.
mağaza görevlisi shop staff n.
mağaza görevlisi shop assistant n.
butik mağaza boutique n.
mağaza düzenlemesi store arrangement n.
mağaza ağı store network n.
mağaza önü storefront n.
mağaza önü shopfront n.
zincir mağaza chain store n.
posta ile sipariş alan mağaza mail-order house n.
çok katlı mağaza multi-storey shop n.
mağaza mankeni lay figure n.
mağaza önünde durup içeriye müşteri çekmeye çalışan kimse barker n.
mağaza önünde durup içeriye müşteri çekmeye çalışan kimse booster n.
mağaza önünde durup içeriye müşteri çekmeye çalışan kimse plugger n.
mağaza önünde durup içeriye müşteri çekmeye çalışan kimse promoter n.
cadde üzerindeki mağaza store on the main street n.
cadde üzerindeki mağaza high street store n.
tezgahtarsız mağaza self service store n.
yeni dükkan/mağaza new shop n.
küçük yerlerde her şeyin satıldığı dükkan/mağaza corner store n.
mağaza görevlisi store clerk n.
kazıkçı mağaza clip joint n.
mağaza vitrini shop window (uk) n.
mağaza vitrini display window n.
mağaza vitrini store window (us) n.
mega mağaza superstore n.
mega mağaza supercenter n.
mega mağaza megastore n.
mega mağaza big-box store n.
büyük mağaza big box n.
mega mağaza big box n.
büyük mağaza big store n.
mağaza sayısı number of shops n.
sanal mağaza virtual store n.
internetten satış yapan mağaza online store n.
çevirimiçi mağaza online store n.
mağaza satış temsilcisi shop salesclerk n.
mağaza satış görevlisi shop salesclerk n.
mağaza satış temsilcisi shop assistant n.
mağaza satış görevlisi shop assistant n.
mağaza satış temsilcisi shop clerk n.
mağaza satış görevlisi shop clerk n.
mağaza satış temsilcisi salesperson n.
mağaza satış temsilcisi clerk. shop sales rep n.
mağaza satış görevlisi sales representative n.
mağaza satış temsilcisi sales representative n.
mağaza satış görevlisi clerk. shop sales rep n.
mağaza satış görevlisi salesperson n.
mağaza sahibi storeowner n.
küçük zincir mağaza, otel vb. chainlet [obsolete] n.
çeşitli ürünlerin satıldığı mağaza bazar n.
geleneksel fiziki mağaza/dükkan işletmeleri traditional brick and mortar businesses n.
mağaza tabelası storefront sign n.
kutuya benzeyen büyük zincir mağaza big-box n.
mağaza veya dükkana müşteri çeken kimse clicker [uk] n.
mağaza veya dükkana müşteri çeken kimse puller-in n.
erotik mağaza porn shop n.
şık mağaza salon n.
genç mağaza görevlisi erkek shop boy n.
mağaza binasının ön tarafında yer alan odalar shop front n.
mağaza hırsızı shopbreaker n.
mağaza hırsızlığı shopbreaking n.
mağaza görsel tasarım uzmanı shopfitter n.
mağaza dolusu shopful n.
erkek mağaza çalışanı shopman n.
mağaza soygunculuğu yapmak shoplift v.
mağaza açmak set up a shop v.
mağaza açmak open a shop v.
(özellikle mağaza veya yankesicilik) hırsızlığa karışmak boost v.
çok büyük mağaza olan big-box adj.
Colloquial
(mağaza) anons/hoparlör sistemi squawk box n.
ucuz ürünler satan mağaza five-and-ten [us] n.
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza op-shop [australia/new zealand] n.
mağaza görevlisi shoppy n.
Idioms
sadece nakit geçen mağaza cash only n.
ucuz ürünler satan mağaza five and ten n.
(mağaza/iş yeri) çok rağbet gören ve kalabalık bir yerde olmak be in the thick of something v.
(bir yer/mağaza vb) vızır vızır işlemek/çalışmak be buzzing with activity v.
mağaza çalışanları arasında potansiyel hırsız olabilecek biriyle ilgili uyarı amacıyla kullanılan bir ifade two pun ten [obsolete] expr.
mağaza çalışanları arasında potansiyel hırsız olabilecek biriyle ilgili uyarı amacıyla kullanılan bir ifade two upon ten [obsolete] [uk] expr.
Trade/Economic
sahibi veya yönetimi aynı olan kuruluşlar (otel, mağaza, sinema vb.) chain n.
anlaşmalı mağaza contracted shop n.
ana mağaza parent store n.
anlaşmalı mağaza contracted store n.
alışveriş merkezindeki en büyük mağaza anchor store n.
alışveriş merkezindeki en büyük mağaza draw tenant n.
bağımsız mağaza independent store n.
birleşik mağaza combination store n.
bir mağazalar zincirine bağlı olmayıp bireysel mülkiyet kapsamında faaliyet gösteren mağaza independent store n.
büyük mağaza warehouse n.
bir işletmenin kendi çalışanlarına yönelik mağaza company store n.
bir markanın belli bir alanda tek bir mağaza gibi sergilenmesi shop-in-shop n.
büyük mağaza department store n.
çeşitli malların satıldığı mağaza emporium n.
çok katlı mağaza department store n.
departmanlı büyük mağaza department store n.
envanterde görünen ancak stokta kalmamış bir ürünü ürün mağazaya geldiğinde müşteriye aynı fiyattan satmayı taahhüt eden mağaza onaylı kupon veya çek raincheck n.
erkek giyim eşyası satan mağaza haberdasher n.
envanterde görünen ancak stokta kalmamış bir ürünü ürün mağazaya geldiğinde müşteriye aynı fiyattan satmayı taahhüt eden mağaza onaylı kupon veya çek rain check n.
fiziksel mağaza brick and mortar shop n.
farklı türdeki pek çok malı satan büyük mağaza department store n.
genel mağaza bonded warehouse n.
gezici mağaza pop-up shop n.
gezici mağaza pop-up store n.
gezici mağaza pop-up retail n.
genel mağaza general store n.
kamuya ait depo veya mağaza public store n.
mağaza bakım şefi store head of maintenance n.
mağaza mevcudu goods on hand n.
mağaza konsepti store concept n.
mağaza düzenlemesi shopfitting n.
mağaza sahibi shop keeper n.
mal türüne göre uzmanlaşan mağaza single line store n.
mağaza şefi floor walker n.
mağaza kat görevlisi floorwalker n.
mağaza camekanı show window n.
mağaza masrafları ware charges n.
mağaza sorumlusu store manager n.
mağaza vitrini shop window (brit) n.
mağaza kredisi store credit n.
mağaza/perakendecinin markası store brand n.
mağaza idari kontrolörü store business controller n.
mağaza nezaret görevlisi floor walker n.
mağaza içinde ürünlerin raflarda ne şekilde teşhir edileceğini gösteren diyagram plan-o-grams n.
mağaza/perakendecinin markası own brand n.
mağaza yakınındaki yaya trafiği footfall n.
mağaza içi sipariş alıcısı inside order taker n.
mağaza ücreti ware charges n.
mağaza defteri stock book n.
mağaza içinde ürünlerin raflarda ne şekilde teşhir edileceğini gösteren diyagram plano-grams n.
mağaza kat görevlisi shopwalker n.
mağaza vitrini store window (usa) n.
mağaza yöneticisi store manager n.
mağaza vitrini show glass n.
mağaza idaresi store executives n.
mağaza vitrini show window n.
mağaza fiyatı retail price n.
mağaza sipariş görevlisi store head of service n.
mağaza müdürü tahmini store manager forecast n.
mağaza dışı perakende satış nonstore retailing n.
mağaza stok defteri stock book n.
mağaza yönetimi store management n.
mağaza markasını taşıyan ürünler own-branded products n.
mağaza camekanı show glass n.
mağaza müdürü store manager n.
mağaza komitesi shop committee n.
mağaza şefi chief clerk n.
mağaza teşhir planı floorset n.
mağaza içinde mağaza shop-in-shop n.
mağaza masrafları warehouse expenses n.
mağaza içinde ürünlerin raflarda ne şekilde teşhir edileceğini gösteren diyagram planogram n.
mağaza memur ücretleri warehouse salaries n.
mağaza zincirinden biri multiple shop n.
mağaza onay sorumlusu store head of services n.
müşteriye yol gösteren mağaza görevlisi shopwalker n.
müşteriye yol gösteren mağaza görevlisi floorwalker n.
merkez mağaza central store n.
outlet mağaza outlet store n.
portatif mağaza pop-up retail n.
posta ile mal siparişi alan departmanli mağaza mail order house n.
portatif mağaza pop-up store n.
perakende mağaza zinciri retail store chain n.
portatif mağaza pop-up shop n.
satıcı mağaza owner store n.
sadece tek tip ürün satan mağaza specialty store n.
sanayi ürünleri satan mağaza industrial magazine n.
seyyar mağaza runaway shop n.
sigortalı mağaza bonded warehouse n.
sınai mağaza industrial magazine n.
tasfiyesi gereken malları satan mağaza outlet store n.
umumi mağaza public warehouse n.
umumi mağaza warehouse n.
ucuz fiyatla birçok çeşit ürün satılan mağaza variety store n.
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza hospice shop n.
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza second-hand store n.
vitrin (mağaza vb) store window (usa) n.
vitrin (mağaza vb) retail display n.
vitrin (mağaza vb) shop window (brit) n.
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza charity shop n.
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza thrift shop n.
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza resale shop n.
yalnız postayla çalışan mağaza mail order house n.
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza op shop n.
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza thrift store n.
(bir alışveriş merkezinin) belkemiğini oluşturan mağaza anchor store n.
mağaza satış ücreti hallage [obsolete] n.
fiziki mağaza bricks and mortar n.
mağaza müşteri hesabı budget account n.
zincir mağaza multiple [uk] n.
zincir mağaza multiple store [uk] n.
pop-up mağaza pop-up n.
geçici mağaza pop-up n.
sanal mağaza webshop n.
sanal mağaza web store n.
büyük mağaza supermart n.
fiziki bir mağaza ile ilgili brick-and-mortar adj.
fiziki mağaza olan brick-and-mortar adj.
fiziki bir mağaza ile ilgili bricks-and-mortar adj.
fiziki mağaza olan bricks-and-mortar adj.
pop-up mağaza ile ilgili pop-up adj.
geçici mağaza ile ilgili pop-up adj.
Law
mağaza hırsızlığı shoplifting n.
mağaza hırsızlığı shop lifting n.
mağaza hırsızlığı commercial burglary n.
mağaza önünde durup içeriye müşteri çekmeye çalışan kimse barker n.
Institutes
mağaza işçileri, dağıtımcıları ve bağlı çalışanları sendikası usdaw (union of shop, distributive, and allied workers) n.
Advertising
mağaza içi sergileme interior display n.
mağaza içi teşhir interior display n.
ürünün mağaza vitrininde teşhiri counter-display n.
Technical
(maden, mağaza) açmak broach v.
(maden, mağaza) zorla girmek broach v.
Computer
mağaza bulucu store locater n.
uygulamanın resmi mağaza yerine başka sitelerden indirilmesi sideloading n.
uygulamayı resmi mağaza yerine başka sitelerden indirmek sideload v.
Construction
kagir mağaza binası brick store building n.
Woodworking
ahşap mağaza binası wooden store building n.
Forestry
günlük kampta bulunan küçük mağaza van n.
Military
askeri eşya satılan mağaza army store n.
genel mağaza usulü ikmal merkezi self-service supply centre n.
Abbreviation
abd donanması'na ait ve donanma tarafından işletilen bir perakende mağaza zinciri nex n.
deniz veya hava üssünde çalışan hükümet yetkililerine satış yapan mağaza zinciri bx (base exchange) n.
Slang
mağaza hırsızlığı five finger discount n.
mağaza hırsızlığı five fingered discount n.
posta yoluyla ve mağaza zinciri üzerinden satış yapan "montgomery ward & company" isimli şirket için kullanılan bir takma/kısaltma isim monkey wards n.
mağaza görevlisi counterjumper n.