morning - Turco Inglés Diccionario
Historia

morning

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "morning" en diccionario turco inglés : 11 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
morning adj. sabah
General
morning n. sabah vakti
morning n. başlama
morning n. başlangıç
morning n. seher
morning n. sabah
morning n. gün doğumu
morning n. şafak
morning interj. iyi sabahlar!
morning interj. günaydın!
Colloquial
morning interj. günaydın

Significados de "morning" con otros términos en diccionario inglés turco: 392 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
morning person n. sabah insanı
General
morning gown n. sabahlık
morning after n. akşamdan kalmışlık
late morning n. kuşluk
early morning n. seher
morning room n. oturma odası
morning sickness n. hamilelikte sabah bulantısı
morning coat n. ceketatay
morning dress n. jaketatay ve çizgili pantolon
tomorrow morning n. yarın sabah
morning room n. özellikle gündüzleri kullanılan oturma odası
morning star n. sabah yıldızı
morning coat n. jaketatay
person who works on a morning shift n. sabahçı
the morning star n. sabah yıldızı
morning prayer n. sabah duası
morning stiffness n. sabah sertliği
morning sickness n. sabah bulantısı
early morning hour n. sabahın erken saatleri
morning azan n. sabah ezanı
morning wind n. seheryeli
early morning wind n. seheryeli
morning fun n. sabah keyfi
morning joy n. sabah keyfi
next morning n. ertesi sabah
morning chill n. sabah serinliği
mid-morning n. kuşluk vakti
mid-morning n. kuşluk
morning dress n. frak
morning session n. sabah oturumu
morning-room n. sabah odası
morning tea n. sabah çayı
morning erection n. sabah ereksiyonu
wee hours of the morning n. sabahın erken saatleri
morning twilight n. sabah alaca karanlığı
beginning of morning nautical twilight n. sabah alaca karanlık başlangıcı
morning twilight n. gün ağarması
morning after pill n. doğum kontrol hapı
morning gymnastics n. sabah jimnastiği
morning bells n. sabah zilleri
morning of the explosion n. patlama sabahı
the morning after death n. ölümden sonraki sabah
meal consumed early in the morning n. sahur
morning traffic n. sabah trafiği
morning program n. sabah programı
morning television n. sabah televizyonu
morning suit n. özellikle düğün vb. gibi davetlerde giyilen resmi kıyafet
morning suit n. (özellikle düğün vb. gibi davetlerde giyilen) resmi elbise/smokin/takım elbise
morning meal n. sabah öğünü
morning meal n. sabah yemeği
morning sports n. sabah sporu
morning star n. seher yıldızı
morning star n. çivili gürz
sunday morning n. pazar sabahı
christmas morning n. noel sabahı
morning jogging n. sabah koşusu
morning running n. sabah koşusu
morning run n. sabah koşusu
morning after pill n. ertesi gün hapı
my morning coffee n. sabah kahvem
morning joy n. sabah neşesi
the other morning n. geçen sabah
morning [scotland] n. kahvaltıdan önce içilen alkollü içki
morning [scotland] n. kahvaltıdan önce yenen hafif yemek
morning breath n. uyuduktan sonra ağızda oluşan kötü koku
morning breath n. ağız kokusu
morning breath n. nefes kokusu
morning glory n. etkileyici başlayıp etkisini hızla yitiren kimse veya şey
morning time n. sabah
morning time n. şafak ile öğle arasındaki zaman dilimi
coffee morning n. kahve servis edilen bağış etkinliği
morning patrol n. sabah devriyesi
work till morning v. sabahlamak
stay awake till morning v. sabahlamak
not to live till the morning v. sabaha çıkmamak
have a fun morning v. sabah keyfi yapmak
morning comes v. sabah olmak
perform morning prayer v. sabah namazı kılmak
stay awake till morning v. sabahı bulmak
wake up in the morning v. sabah kalkmak
monday-morning-quarterback v. önceki deneyimlere göre eleştirmek
mid-morning adj. sabahın ortasına ait
mid-morning adj. sabahın ortasıyla ilgili
mid-morning adj. sabahın ortasında olan
mid-morning adj. sabahın ortasında gerçekleşen
morning-after adj. bir olayın sonrasına ait
morning-after adj. bir olayın sonrasında meydana gelen
early in the morning adv. sabah erkenden
in the morning adv. sabahları
early in the morning adv. sabah sabah
from morning till night adv. sabahtan akşama kadar
in the morning adv. sabahleyin
early in the morning adv. sabahın köründe
towards morning adv. sabaha karşı
towards morning adv. sabaha doğru
in the morning adv. sabah
every morning adv. sabahları
all morning adv. sabah boyunca
from morning to night adv. sabahtan akşama kadar
this morning adv. bu sabah
at this time of (the morning) adv. bu saatte
at this time of the morning adv. sabah sabah
at this time of the morning adv. sabahın bu saatinde
every morning adv. her sabah
twice daily once in the morning and once in the evening adv. sabah bir akşam bir olmak üzere günde iki kere
twice daily once in the morning and once in the evening adv. sabah 1 akşam 1 olmak üzere günde 2 kere
tomorrow morning adv. yarın sabah
all morning adv. tüm sabah
all morning adv. bütün sabah
by the morning adv. sabahleyin
good morning interj. günaydın
good morning interj. günaydın!
in the morning expr. yarın
Phrases
as of today morning expr. bugün sabah itibari ile
as of this morning expr. bu sabah itibariyle
as of this morning expr. bugün sabah itibariyle
as of today morning expr. bugün sabah itibariyle
in the morning expr. sabah olunca
of a morning/afternoon/evening expr. sabahları/öğleden sonraları/akşamları
of a morning/afternoon/evening expr. sabah saatlerinde/akşam üzeri saatlerde/akşam saatlerinde
of a morning/afternoon/evening expr. sabah bir ara/öğleden sonra bir ara/akşam bir ara
Proverb
good morning after supper geçti borun pazarı sür eşeğini niğde'ye
morning dreams come true sabah görülen rüya gerçekleşir
morning dreams come true sabaha yakın görülen rüya tez zamanda çıkar
red sky in the morning, shepherd's warning kızıl doğan gün, kötü hava habercisi
(early) morning dreams come true sabaha karşı görülen rüya tez zamanda çıkar
(early) morning dreams come true sabah erken görülen rüya gerçek olur
Colloquial
morning after pill n. ertesi gün hapı
good morning everybody n. günaydın millet
morning delivery n. sabah servisi
morning, noon, and night n. sabah/öğle ve akşam/gece
morning service n. sabah servisi
since the morning n. sabahtan beri
tomorrow morning n. yarın sabah
monday morning quarterback n. önceki deneyimlerine göre başka birinin yaptıklarını eleştiren kimse
monday-morning quarterbacking n. önceki deneyimlerine göre başka birinin yaptıklarını eleştiren kimse
the morning after n. mahmurluk
the morning after n. aşırıya kaçma sonrası oluşan etkiler
wait for morning v. sabahı beklemek
great day in the morning! expr. aman tanrım!
top of the morning expr. günaydın!
good morning beautiful woman expr. günaydın güzel kadın
good morning everybody expr. herkese günaydın
good morning everyone expr. herkese günaydın
at 3:00 in the morning expr. sabahın üçünde
in the wee small hours of the morning expr. sabahın ilk ışıklarıyla
come early in the morning expr. sabah erken gel
three in the morning expr. saat sabahın üçü
in the interim between her/his morning and afternoon classes expr. sabah ve öğleden sonraki dersleri arasında
between her/his morning and afternoon classes expr. sabah ve öğleden sonraki dersleri arasında
same thing i told you this morning expr. sabah söylediğim gibi
just like any other morning expr. tıpkı diğer sabahlar gibi
tomorrow morning bright and early expr. yarın sabah erkenden
good morning after supper expr. uyan da balığa gidelim
the early hours (of the morning) expr. sabahın ilk saatleri
the early hours (of the morning) expr. sabahın erken saatleri
not be all morning expr. tüm sabah değil
good morning expr. uyan da balığa gidelim
Idioms
a morning person n. sabah kuşu
a morning person n. erkenci
a morning person n. sabah insanı
small hours of the morning n. gecenin geç saatleri
a monday morning quarterback n. iş işten geçtikten sonra öğüt veren kimse
that monday morning feeling n. pazartesi sendromu
a nonday morning quarterback [us] n. her şey olup bittikten sonra öneride bulunan kimse
a nonday morning quarterback [us] n. olmuş bitmiş şey hakkında yorum yapan/ahkam kesen kimse
the wee small hours (of the night/morning) n. sabahın ilk saatleri
the wee small hours (of the night/morning) n. sabahın ilk ışıkları
the wee small hours (of the night/morning) n. sabahın erken saatleri
not be all morning v. bütün/tüm sabah sürmemek
not be all morning v. bütün sabahını/öğleden öncenin tümünü almamak/meşgul etmemek
not be all morning v. bütün/tüm sabahını (bir şeyle) geçirmemek
not be all morning v. oyalanmamak
not be all morning v. hızlı/çabuk olmak/davranmak
not be all morning v. acele etmek
not be all morning v. bütün sabahı almamak
not be all morning v. bütün sabahı kaplamamak
not be all morning v. eğleşmemek
not be all morning v. bütün sabahı harcamak
not take all morning v. bütün sabahını almamak
not take all morning v. bütün sabah sürmemek
not take all morning v. sabah pek vaktini almamak
be/take all day, morning v. bütün/tüm gün, sabah sürmek
be/take all day, morning v. bütün günü, sabahı almak
be/take all day, morning v. çok sürmek
(not) be all day, morning (to do something) v. (bir şeyi yapmak) bütün gün, sabah sürmemek
(not) be all day, morning (to do something) v. (bir şeyi yapmak) bütün günü, sabahı almamak
(not) be all day, morning (to do something) v. (bir şeyi yapmak) çok sürmemek
(not) take all day, morning (to do something) v. (bir şeyi yapmak) bütün gün, sabah sürmemek
(not) take all day, morning (to do something) v. (bir şeyi yapmak) bütün günü, sabahı almamak
(not) take all day, morning (to do something) v. (bir şeyi yapmak) çok sürmemek
of a morning adv. sabahları
of a morning adv. sabah vakitleri
of a morning adv. sabah bir ara
(you've) got to get up pretty early in the morning to (do something) expr. kırk fırın ekmek yemen lazım
gotta get up pretty early in the morning to (do something) expr. kırk fırın ekmek yemen lazım
(you've) got to get up pretty early in the morning to (do something) expr. canını dişine katman lazım
gotta get up pretty early in the morning to (do something) expr. canını dişine katman lazım
(you've) got to get up pretty early in the morning to (do something) expr. sen giderken ben dönüyordum
gotta get up pretty early in the morning to (do something) expr. sen giderken ben dönüyordum
(you've) got to get up pretty early in the morning to (do something) expr. gidilecek çok yolun var
gotta get up pretty early in the morning to (do something) expr. gidilecek çok yolun var
gotta get up pretty early in the morning to do something expr. kırk fırın ekmek yemen lazım
red sky in the morning, shepherd's warning expr. kızıl gün doğumu, unutma montunu
red sky in the morning, shepherd's warning expr. gün doğumunda hava kızıllaşırsa ertesi günün soğuk olacağı anlamında bir söz
gotta get up pretty early in the morning to expr. için kırk fırın ekmek yemen lazım
gotta get up pretty early in the morning to expr. için canını dişine katman lazım
gotta get up pretty early in the morning to expr. sen giderken ben dönüyordum
gotta get up pretty early in the morning to expr. için gidilecek çok yolun var
gotta get up pretty early in the morning to expr. için erkenden hazırlanmalısın
Formal
good morning! interj. sabahlar hayrolsun!
Speaking
I brush my teeth every morning expr. ben her sabah dişlerimi fırçalarım
call me in the morning expr. beni sabah ara
I got up early this morning expr. bu sabah erken kalktım
I called this morning expr. bu sabah aramıştım
Icame this morning expr. bu sabah geldim
you gotta get up pretty early in the morning to do something expr. bir şeyler yapmak için erkenden hazırlanmalısın
what happened this morning expr. bu sabah olanlar
he studied in his room silently this morning expr. bu sabah odasında sessizce çalıştı
he turned himself in this morning expr. bu sabah teslim oldu
he called this morning asking me how my arm was expr. bu sabah beni arayıp kolumun nasıl olduğunu sordu
I woke up late this morning expr. ben bu sabah geç kalktım
I brush my teeth every morning expr. dişlerimi her sabah fırçalarım
I didn't wake up late yesterday morning expr. dün sabah geç uyanmadım
good morning how are you today expr. günaydın bugün nasılsın
I take a shower every morning expr. her sabah duş alırım
I wash my face every morning expr. her sabah yüzümü yıkarım
good morning sweetheart expr. günaydın tatlım
I go to school every morning expr. her sabah okula giderim
top o the morning to you! expr. günaydın!
I came back the next morning expr. ertesi sabah geri döndüm
top of the morning to you! expr. günaydın!
good morning honey expr. günaydın tatlım
good morning how are you expr. günaydın nasılsınız
the morning it all began expr. her şeyin başladığı sabah
good morning how are you expr. günaydın nasılsın
top of the morning to you expr. günaydın
I wake up early every morning expr. her sabah erken kalkarım
I brush my teeth every morning expr. her sabah dişlerimi fırçalarım
good morning expr. iyi sabahlar
I remember the first morning expr. ilk sabahı hatırlıyorum
what a beautiful morning expr. ne güzel bir sabah
he runs every morning expr. o her sabah koşar
is it morning there expr. orada sabah mı
she runs every morning expr. o her sabah koşar
did she phone you this morning? expr. sizi bu sabah telefonla aradı mı?
did he phone you this morning? expr. sizi bu sabah telefonla aradı mı?
I woke up early in the morning expr. sabah erkenden kalktım
I get up at 7 o'clock in the morning expr. sabah yedide kalkarım
did she call you this morning? expr. size bu sabah telefon açtı mı?
did he phone you this morning? expr. sana bu sabah telefon açtı mı?
did he call you this morning? expr. sizi bu sabah telefonla aradı mı?
did she phone you this morning? expr. seni bu sabah telefonla aradı mı?
good morning to you too expr. sana da günaydın
did he phone you this morning? expr. seni bu sabah telefonla aradı mı?
did she phone you this morning? expr. size bu sabah telefon açtı mı?
did she call you this morning? expr. sana bu sabah telefon açtı mı?
did she phone you this morning? expr. sana bu sabah telefon açtı mı?
did he call you this morning? expr. sana bu sabah telefon açtı mı?
did he phone you this morning? expr. size bu sabah telefon açtı mı?
did he call you this morning? expr. size bu sabah telefon açtı mı?
I get up at nine o'clock in the morning expr. sabah saat dokuzda kalkarım
what time do you get up in the morning? expr. sabah kaçta kalkıyorsun?
you were supposed to be here at eight in the morning expr. sabah 8'de burada olacaktınız
did she call you this morning? expr. seni bu sabah telefonla aradı mı?
did she call you this morning? expr. sizi bu sabah telefonla aradı mı?
you were supposed to be here at eight in the morning expr. sabah 8'de burada olmalıydınız
I followed you this morning expr. sabah seni takip ettim
I have breakfast in the morning expr. sabah kahvaltı yaparım
it is very early in the morning expr. sabah çok erken (şu anda)
see you in the morning expr. sabah görüşürüz
I went to school in the morning expr. sabah okula gittim
first thing in the morning expr. sabah ilk iş
did he call you this morning? expr. seni bu sabah telefonla aradı mı?
do you wash your face every morning? expr. yüzünü her sabah yıkar mısın?
top of the morning to you expr. sabah şerifleriniz hayırlı olsun
I get up in the morning and wash my hands and face expr. sabah kalkar elimi yüzümü yıkarım
Trade/Economic
morning loan n. günlük işlemlerinin gerçekleştirilmesi için borsa acentelerine verilen borç
morning loan n. günlük borç
morning shift n. sabah vardiyası
Media
morning news n. sabah haberleri
morning news n. sabah kuşağı haberleri
morning show n. sabah programı
early-morning adj. sabah erken saatlerde yayınlanan
Technical
fat-crested morning glory spillway n. geniş kretli morning glori dolusavak
Computer
morning format n. saat gösterimi için sabah biçimi
early morning n. sabah erken
morning session n. sabah oturumu
morning format n. sabah biçimi
Textile
morning coat n. sabahlık
morning dress n. evde giyilen bir kadın elbisesi
morning dress n. ev elbisesi (kadın)
Marine
morning watch n. sabah vardiyası
morning watch n. (4:00-8:00 arası) sabah nöbeti
Medical
morning after pills n. ertesi sabah hapı
morning after pills n. ertesi gün hapı
morning cough n. sabah öksürüğü
Pharmaceutics
morning-after pill n. ertesi gün hapı
morning-after adj. ertesi gün hapıyla ilgili
morning-after adj. ilişki sonrası hamileliği önlemek için alınan (hap)
Optics
morning glory anomaly n. gündüz sefası anomalisi
Gastronomy
morning tea [australia/new zealand] n. bir fincan çay ile yenilen kuşluk vakti atıştırmalığı
morning tea [australia/new zealand] n. bir fincan çay ile yenilen öğle atıştırmalığı
Astronomy
astronomical morning twilight n. astronomik gün ağarması
astronomical morning twilight n. astronomik sabah alaca karanlığı
morning star n. venüs
the morning star n. venüs
morning star n. çulpan
morning star n. zühre
the morning star n. çulpan
the morning star n. zühre
morning star n. çolpan
morning star n. çulpan
morning star n. zühre
the morning star n. çolpan
the morning star n. çulpan
the morning star n. zühre
Botanic
beach morning glory n. florida ile teksas arasındaki kum tepelerinde yetişen bir tür gündüzsefası
red morning-glory (ipomoea coccinea) n. doğu abd'ye özgü, kırmızı çiçekleri olan tek yıllık bir bitki
morning glory bush n. gündüzsefası cinsi çalımsı bir bitki
wild morning-glory n. boru çiçeği
morning glory family n. boru çiçeği familyası
morning glory n. çadırçiçeği
wild morning glory n. çadırçiçeği
wild morning glory n. çit sarmaşığı
morning glory n. gündüzsefası
wild morning-glory n. hamıza
morning glory n. ipomoea purpurea
wild morning-glory n. kahkaha çiçeği
morning glory n. kahkahaçiçeği
wild morning-glory n. kahkahaçiçeği
morning glory n. tarla sarmaşığı
wild morning-glory n. tarla sarmaşığı
wild morning-glory n. yabani yulaf
yellow morning glory n. kahkahaçiçeğigiller familyasından bir sarmaşık
japanese morning glory (ipomoea nil) n. kahkaha çiçeği
japanese morning glory (ipomoea nil) n. gündüzsefası
beach morning glory (ipomoea pes-caprae) n. florida ile teksas arasındaki kıyılardaki kum tepeciklerinde yetişen çok yıllık bir bitki
wild morning glory (convolvulus arvensis) n. çit sarmaşığı
wild morning glory (convolvulus arvensis) n. kaplumbağaotu
wild morning glory (convolvulus arvensis) n. kuzusarmaşığı
morning star (mentzelia aurea) n. kaliforniya'ya özgü gösterişli sarı çiçekleri olan yıllık bir ot
morning-glory n. gündüzsefası veya ilgili cinslerden olan mavi, pembe veya beyaz çiçekleri öğleden sonra kapanan çeşitli tropikal bitkilere verilen ad
morning-glory family n. boru çiçeği familyası
morning-glory family n. sarmaşıkgiller familyası
imperial japanese morning glory (ipomoea imperialis) n. ipomoea nil çiçeğinden melezlenen bir bitki
common morning glory n. gündüz sefası
common morning glory n. orta amerika'ya özgü, mavi çiçekli tırmanıcı bir ot
common morning glory n. kahkaha çiçeği
common morning glory n. boru şeklinde mavi, mor, pembe veya beyaz çiçekleri bulunan tek yıllık pantropik tırmanıcı bir ot
common morning glory n. tropikal bölgelere özgü huni şeklinde mavi, mor, pembe veya beyaz çiçekleri olan tırmanıcı bir bitki
common morning glory n. orta amerika'ya özgü mavi çiçekleri olan bir veya çok yıllık tırmanıcı bir ot
wild morning glory n. kuzu sarmaşığı
wild morning glory n. çit sarmaşığı
wild morning glory n. kahkaha çiçeği
wild morning-glory n. kaplumbağa otu
wild morning-glory n. avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetişen, beyaz veya pembe çiçekli çok yıllık tırmanıcı bir bitki
morning glory adj. boru çiçeği familyasına ait veya ilgili
morning glory adj. sarmaşıkgiller familyasına ait veya ilgili
morning-glory adj. boru çiçeği familyasına ait veya ilgili
morning-glory adj. sarmaşıkgiller familyasına ait veya ilgili
Religious
morning service n. sabah ayini
morning prayer n. sabah duası
morning prayer n. kilise tarafından ayin için belirlenen yedi zamandan ikincisi
morning prayer n. batı avrupa kilisesi'nde sabah duası
Geography
morning sun n. iowa eyaletinde şehir
begin morning civil twilight n. deniz şafağından sonraki zaman dilimi
begin morning nautical twilight n. sabah uygun koşullar altında askeri operasyonların sınırlı da olsa yapılabildiği zaman dilimi
bmct (begin morning civil twilight) abrev. deniz şafağından sonraki zaman dilimi
bmnt (begin morning nautical twilight) abrev. sabah uygun koşullar altında askeri operasyonların sınırlı da olsa yapılabildiği zaman dilimi
Meteorology
morning fog n. sabah sisi
morning glory n. silindir şeklindeki hareketli bulut
Military
morning report n. bölük günlük yoklaması
morning sun n. sabah topu
morning gun n. sabah topu
morning gun n. askeri tesislerde yürüyüşten önce silah ateşlenmesi
Sport
good morning n. omuzlarda jimnastik değneği ile belden aşağı bükülüp tekrar dik pozisyona geçilen bir egzersiz
Wagering
morning line n. oran tahmini
Music
morning music n. sabah müziği
Ornithology
morning glory n. başlıklı ördek
Slang
morning wood n. sabah ereksiyonu
morning wood n. sabah ereksiyonu (özellikle uykuda)
morning missile n. sabah ereksiyonu
morning missile n. uykudayken istemsiz bir şekilde olup uyandığında da süren sabah ereksiyonu
morning missile n. istemsiz şekilde gerçekleşen sabah ereksiyonu
morning tent n. sabah ereksiyonu
morning tent n. uykudayken istemsiz bir şekilde olup uyandığında da süren sabah ereksiyonu
morning tent n. istemsiz şekilde gerçekleşen sabah ereksiyonu
morning glory n. (argo) sabah antrenmanlarında iyi performans sergileyip yarışlarda kötü koşan at
morning y'all expr. hepinize günaydın
British Slang
morning after the night before n. iki gece öncesinin içki mahmurluğu
morning glory n. sabah ereksiyonu