rüzgar gibi - Turco Inglés Diccionario
Historia

rüzgar gibi



Significados de "rüzgar gibi" en diccionario inglés turco : 10 resultado(s)

Turco Inglés
General
rüzgar gibi double-quick adj.
rüzgar gibi at a rare bat adv.
Idioms
rüzgar gibi as fast as your legs can carry you adv.
rüzgar gibi faster than a cat lapping chain lightning adv.
rüzgar gibi (as) swift as the wind adv.
rüzgar gibi like the wind expr.
rüzgar gibi at lightning speed expr.
rüzgar gibi with lightning speed expr.
rüzgar gibi at lightning speed expr.
rüzgar gibi with lightning speed expr.

Significados de "rüzgar gibi" con otros términos en diccionario inglés turco: 33 resultado(s)

Turco Inglés
General
rüzgar gibi gelen şey breeze n.
rüzgar gibi geçmek streak v.
rüzgar gibi gelmek breeze v.
rüzgar gibi gitmek zoom v.
rüzgar gibi geçmek fly by v.
rüzgar gibi hareket etmek zoom along v.
rüzgar gibi hareket etmek whizz along v.
rüzgar gülü gibi hızla dönmek pinwheel v.
Phrasals
(bir yeri) rüzgar gibi hızla gezmek breeze through (something) v.
yanından kırbaç/rüzgar/fırtına gibi geçmek whip by v.
rüzgar gibi gitmek/ilerlemek zoom along v.
rüzgar gibi geçmek zoom through v.
rüzgar gibi geçmek breeze through v.
Colloquial
rüzgar gibi atlet/sporcu speed merchant n.
(rüzgar) deli gibi esmek blow great guns v.
Idioms
rüzgar gibi geçmek go like the wind v.
rüzgar gibi koşmak run like the wind v.
rüzgar gibi koşmak run like the wind blows v.
rüzgar gibi koşmak pin back your ears v.
(birinin) yanından rüzgar gibi geçmek blow past (someone) v.
(birinin/bir şeyin) yanından rüzgar gibi geçmek breeze past (someone or something) v.
rüzgar gibi hareket etmek break the record v.
rüzgar gibi koşmak, gitmek go/run like the wind v.
rüzgar gibi geçmek, gitmek go/run like the wind v.
Technical
akıntı, rüzgar gibi nedenlerle bir gemi veya uçağın rotasından sapması drift n.
Automotive
rüzgar gibi giden blistering pace n.
Marine
gündüz ve geceleri saat başı rüzgar yönü, gemi yönü gibi bilgilerin girildiği açılır kapanır tahta pano log board n.
Environment
güneş enerjisi, rüzgar enerjisi gibi kaynakları kullanarak küçük ölçekli elektrik enerjisi üretimi microgeneration n.
Geography
kar, kum gibi maddeleri biriktiren rüzgar driftwind n.
esen rüzgar sebebiyle deniz gibi su kütlesinde meydana gelen çalkantı sea n.
Geology
yağmur, rüzgar veya don gibi toprak üstü faktörler tarafından değişime uğramamış (kayaç) fresh adj.
Sport
(rüzgar sörfü gibi) kokpitsiz teknede yapılan yelken sporu boardsailing n.
Archaic
rüzgar gibi esen janty adj.