Historia

sıkıştıran

Significados de "sıkıştıran" en diccionario inglés turco : 8 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	sıkıştıran	pressing adj.
2	General	sıkıştıran	compressing adj.
3	General	sıkıştıran	constricting adj.
4	General	sıkıştıran	constricted adj.
5	General	sıkıştıran	compressive adj.
6	General	sıkıştıran	straitening adj.
7	General	sıkıştıran	nipping adj.
8	General	sıkıştıran	superincumbent adj.

Significados de "sıkıştıran" con otros términos en diccionario inglés turco: 19 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	dört bir yandan sıkıştıran şey	besetter n.
2	General	ağı sıkıştıran ip	bridle n.
3	General	sıkıştıran kimse	squasher n.
4	General	kalbi sıkıştıran	heart-pounding adj.
Trade/Economic
5	Trade/Economic	borçlusunu sıkıştıran alacaklı	dun n.
Industry
6	Industry	taşıma sırasında yüklerin kaymasını önlemek için yükü sabitleyip sıkıştıran işçi	blocker n.
7	Industry	taşıma sırasında yüklerin kaymasını önlemek için yükü sabitleyip sıkıştıran işçi	bracer n.
8	Industry	yük vagonlarının şaft kovanlarını macun ile sıkıştıran demiryolu çalışanı	greaser n.
Technical
9	Technical	malzemeleri sıkıştıran makine	compress n.
10	Technical	patlatma deliğindeki barut yükünü sıkıştıran alet	beater n.
Textile
11	Textile	kumaş parlaklaştırıp sıkıştıran makine	beetler n.
Marine
12	Marine	yelkende orsayı sıkıştıran gargari halatı	cunningham n.
Anatomy
13	Anatomy	idrar yolunu sıkıştıran büzücü kas	urethral sphincter n.
14	Anatomy	idrar yolunu sıkıştıran büzücü kas	musculus sphincter urethrae n.
15	Anatomy	organı sıkıştıran kas	constrictor n.
Agriculture
16	Agriculture	tohum ekme makinesinde tohumların etrafındaki çamuru aşağı bastırıp sıkıştıran geniş kenarlı çark	presser wheel n.
Environment
17	Environment	çöpü sıkıştıran makine	compacter n.
Geology
18	Geology	sıkıştıran kazık	displacement pile n.
Archaic
19	Archaic	el ve ayak sıkıştıran aletle işkence etmek	boot v.