sararak - Turco Inglés Diccionario

sararak

Significados de "sararak" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

Turco Inglés
General
sararak roundaboutedly adv.
sararak roundaboutly adv.

Significados de "sararak" con otros términos en diccionario inglés turco: 30 resultado(s)

Turco Inglés
General
kumaşa sararak tedavi pack n.
vahşi hayvanların etrafını sararak gerçekleştirilen bir av yöntemi surround n.
vahşi hayvanları etrafını sararak avlama surround n.
kol ve bacaklarını sararak tırmanmak swarm v.
sararak tırmandırmak upswarm v.
paket kağıdına sararak sunmak wrapper (up) v.
sıkıca yapışık durması için sararak sabitlemek barnacle v.
sararak kaldırmak clew v.
ağla sararak webbing adv.
(iç çamaşırı, peruk) cildi sararak intimately adv.
Phrasals
(birini/bir şeyi) pamuklara sararak sakınmak handle (someone or something) with gloves v.
Idioms
pamuklara sararak sakınmak treat with kid gloves v.
pamuklara sararak sakınmak handle with kid gloves v.
(birini/bir şeyi) pamuklara sararak sakınmak treat (someone or something) with kid gloves v.
Textile
önü vücudu sararak kapatılan kuşaklı hırka ballet-wrap cardigan n.
Marine
teknede bulunan uzun ipi sararak (düzgün bir şekilde) depolamak cheese down v.
sicim sararak bağlamak seize v.
Medical
gözü sararak retinadan ayıran şeffaf membran hyaloid n.
Anatomy
bazı sinir liflerini sararak izole eden miyelin tabakası medullary sheath n.
bazı sinir liflerini sararak izole eden miyelin tabakası corona n.
Gastronomy
yağlı kağıt veya folyoya sararak (pişirme) en papillotte adv.
Biology
etraflarını sararak istilacı mikroorganizmaları ve atıkları sindiren hücre scavenger cell n.
Astronomy
bir yıldızın etrafını sararak muazzam miktarda enerji kullanabilen teorik dev bilgisayar sistemi matrioshka brain n.
güneş'in etrafını panellerle sararak onun tüm enerjisini toplaması amacıyla inşa edilen teorik dev yapı dyson swarm n.
güneş'in etrafını komple sararak onun tüm enerjisini toplaması amacıyla inşa edilen teorik dev yapı dyson sphere n.
Botanic
çiçekli bitkilerin tohumunda bulunan ve embriyoyu sararak besin sağlayan doku endosperm n.
Tobacco
filtrenin dışındaki hem filtre birimini sararak bir arada tutan hem de sigarayla bağlantısını sağlayan kağıt kısım tipping paper n.
Printery
renklendirme kağıtlarını ince beyaz kağıtlara sararak üzerindeki işaretlerin kopya kalemi veya daktilo ile aktarıldığı, birden fazla kopyanın aynı anda yapılmasını sağlayan bir metot manifold writing n.
Archaic
peçeteye sararak gizlemek napkin v.
kumaşları sararak kıvırmak tuck v.