satmak için - Turco Inglés Diccionario
Historia

satmak için



Significados de "satmak için" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
Colloquial
satmak için on spec expr.

Significados de "satmak için" con otros términos en diccionario inglés turco: 43 resultado(s)

Turco Inglés
General
laboratuvarlara satmak için kedi çalan kişi catnapper n.
laboratuvarlara satmak için kedi çalan kişi catnaper n.
(gazete veya dergilere satmak için) ünlüleri fotoğraflamaya çalışan serbest fotoğrafçı paparazzo n.
satmak için almak have for sale v.
piyasaya sürülen malların tümünü daha yüksek fiyata satmak için toplamak forestall the market v.
(ayrı satmak için derginin belirli bölümünü) fazladan basmak overrun v.
para için ruhunu satmak prostitute v.
Phrasals
borçları kapatmak için (borçlunun) mallarını satmak sell out v.
kullanılmadığı için satmak sell away v.
Colloquial
bir ev alıp karlı bir şekilde satmak için onarıp tekrar dizayn etmek flip n.
bir ev alıp karlı bir şekilde satmak için dönüştürmek flip n.
Idioms
bir kase çorba için doğum hakkını satmak sell (one's) birthright for a mess of pottage v.
bir kase çorba için doğum hakkını satmak sell (one's) birthright for a bowl of soup v.
(para karşılığında seks için) bedenini satmak sell (one's) body v.
bir kase çorba için doğum hakkını satmak sell (one's) birthright for a bowl of soup v.
kendi çıkarları için birini satmak sell (one) down the river v.
hızlıca gelir/fayda elde etmek için aileden kalan değerli şeyleri satmak sell the family silver v.
kendi çıkarı için başkasını satmak feed (someone) to the wolves v.
kendi çıkarları için birini satmak sell someone down the river v.
hızlı/kısa süreli kazanç için kendini satmak sell oneself v.
para için kendini satmak/küçültmek sell oneself v.
(genelde bir şey satmak/pazarlamak için) müşteriyi istenmeyen şekilde rahatsız etmek/aramak cold call v.
satıcının ürün satmak için yaptığı baskıya maruz kalmak get the hard sell v.
satıcının ürün satmak için yaptığı baskıya maruz kalmak get a hard sell v.
(bir şeyi) üç kuruş için satmak sell (something) for a mess of pottage v.
(bir şeyi) bir kase çorba için satmak sell (something) for a mess of pottage v.
(bir şey satmak, oy toplamak, bilgi toplamak için) kapı kapı dolaşma/gezme on the knocker expr.
Trade/Economic
bir menkul değeri piyasada teklif edilen en iyi fiyattan satmak veya satın almak için borsa bankerine verilen emir at the market n.
satmak için elde tutulan menkul kıymetler held for sale securities n.
yalnızca belirli zamanlarda içki satmak için verilen ruhsat occasional licence [uk] n.
yatırımcının kar ettiği halde normal gelir vergilerine tabi olmak için yatırımını satmak istememesi locked-in n.
hızlıca küçük karlar elde etmek için alıp satmak scalp v.
satmak için yetiştirilen (mahsul) truck adj.
Technical
mal satmak için kullanılan makine vending machine n.
mal satmak için kullanılan makine dispenser n.
Agriculture
sebzeler (satmak için yetiştirilen) truck n.
Social Sciences
vücutlarını kadavra olarak satmak için insanları öldürme burkism n.
History
(i. dünya savaşında) devlet tahvilini satmak için kısa konuşma yapan kimse four-minute man n.
Slang
birini para için satmak sell someone out for money v.
birisini para için satmak sell someone out for money v.
birisini para için satmak sell someone for money v.
birini para için satmak sell someone for money v.
para için yeteneğini satmak whore out v.