Historia

ses çıkaran

Significados de "ses çıkaran" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	ses çıkaran	sonorous adj.
2	General	ses çıkaran	sonorific adj.

Significados de "ses çıkaran" con otros términos en diccionario inglés turco: 72 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	küt diye ses çıkaran vuruş	thwack n.
2	General	metalik ses çıkaran	jangler n.
3	General	bronzdan yapılma keskin ses çıkaran zil	krotala n.
4	General	eskiden özellikle tiyatrolarda oyuncuları yuhalamak amacıyla kullanılan ötürüldüğünde kedi çığlığına benzer bir ses çıkaran düdük	catcall n.
5	General	ağız dolusu ısırıkla ses çıkaran kimse	champer n.
6	General	gürültülü ses çıkaran patlama	thunge [dialect] n.
7	General	orta ses frekansı çıkaran hoparlör	midrange n.
8	General	anlamsız ses çıkaran kimse	yelper n.
9	General	köpek havlamasına benzer ses çıkaran kimse	yelper n.
10	General	yüksek ses çıkaran kimse	clanger n.
11	General	(kutu kapağı veya çıngırak gibi) ses çıkaran dilenci eşyası	clapper n.
12	General	yürürken ayaklarıyla metalik ses çıkaran at	clicker n.
13	General	yüksek ses çıkaran kimse	peeper n.
14	General	ses çıkaran oyuncak	squeaker n.
15	General	vücut bölümlerini birbirine sürterek ses çıkaran böcek	stridulator n.
16	General	sörf dalgası gibi ses çıkaran şey	surf n.
17	General	yumuşak ses çıkaran kıyafet giymek	rustle v.
18	General	üfleyerek ses çıkaran	piping adj.
19	General	net bir ses çıkaran	tinnient [obsolete] adj.
20	General	inler gibi ses çıkaran	wailful adj.
21	General	içi boş bir şeye çarpıyormuş gibi ses çıkaran	hollow adj.
22	General	çok ses çıkaran	multisonous adj.
23	General	devamlı belli belirsiz bir ses çıkaran	murmuring adj.
24	General	metalik ses çıkaran	iron adj.
25	General	dalga gibi ses çıkaran	fluctisonous adj.
26	General	net ve çınlamalı ses çıkaran	silver adj.
27	General	tiz bir ses çıkaran	squealing adj.
28	General	tiz ses çıkaran	squealing adj.
Colloquial
29	Colloquial	çok ses çıkaran	shouty adj.
Medical
30	Medical	(fizik muayenede) ses çıkaran tümör	sonorous tumor n.
Anatomy
31	Anatomy	vuruşlu muayenede kemik gibi ses çıkaran	osteal adj.
32	Anatomy	perküsyonda kemik gibi ses çıkaran	osteal adj.
Physics
33	Physics	ses çıkaran bir cismin etkisi	verberation n.
Marine Biology
34	Marine Biology	crangonidae familyasından, keskin bir ses çıkaran çeşitli küçük karideslere verilen ad	nipper n.
35	Marine Biology	su altında ses çıkaran balık	musical fish n.
36	Marine Biology	yakalandığında ses çıkaran balık	drummer n.
Zoology
37	Zoology	kuzey amerika kurbağalarının en büyüğü olan, boğuk ve yankılı ses çıkaran sucul tür	american bullfrog (rana catesbeiana) n.
38	Zoology	homurtulu bir ses çıkaran çeşitli balıklara verilen ad	grunter n.
39	Zoology	homurtulu ses çıkaran at	grunter n.
Linguistics
40	Linguistics	tek ses çıkaran iki harf olarak	digraphically adv.
Meteorology
41	Meteorology	(fırtına) ses çıkaran	squalling adj.
Geology
42	Geology	vurulduğunda metalik ses çıkaran bir fonolit çeşidi	clinkstone n.
Music
43	Music	org borusu içinde ses çıkaran maden parçası	vibrator n.
44	Music	zilin içindeki ses çıkaran top	jinglet n.
45	Music	insan sesine benzer ses çıkaran bir tür üflemeli çalgı	vocalion n.
46	Music	yumuşak ses çıkaran bir org düğmesi	voix céleste n.
47	Music	yumuşak ses çıkaran bir org düğmesi	vox angelica n.
48	Music	insan sesine benzer ses çıkaran elektro gitar pedalı	wah-wah pedal n.
49	Music	müzik aleti olarak kullanılıp esnetildiğinde kendine özgü bir ses çıkaran lif levha parçası	wobble board [australia] n.
50	Music	müzik aleti olarak kullanılıp esnetildiğinde kendine özgü bir ses çıkaran lif levha parçası	wokka board [australia] n.
51	Music	üfleme borusu ve klavyesi olan, obua benzeri ses çıkaran eski bir enstrüman	harmoniphon n.
52	Music	notaları veya oktavları ile belirtilen tuşlardan farklı olarak ses perdelerini çıkaran bir borulu org tuşu	mutation n.
53	Music	obua sesine benzer ses çıkaran borulu org tuşu	oboe n.
54	Music	(piyano, harp gibi) tel titreşimleri sonucu ses çıkaran müzik aleti	chordophone n.
55	Music	alman flütünden daha yüksek oktav aralığına sahip ses çıkaran küçük flüt	octave flute n.
56	Music	normal flütten daha yüksek oktav aralığına sahip ses çıkaran küçük flüt	octave flute n.
57	Music	devamlı tekdüze ses çıkaran enstrüman	drone n.
58	Music	müzik aletinin devamlı ve tekdüze ses çıkaran bölümü	drone n.
59	Music	gaydada alçak ses çıkaran borulardan biri	dronepipe n.
60	Music	yumuşak ses çıkaran bir org düğmesi	dulciana n.
61	Music	rönesans fagotuna benzer ses çıkaran org düğmesi	curtal n.
62	Music	(manuelde) 2' perdelik ses çıkaran metal org borusu	fifteenth n.
63	Music	(pedalda) 4' perdelik ses çıkaran metal org borusu	fifteenth n.
64	Music	sopranodan bir perde daha yüksek ses çıkaran bir müzik aleti	sopranino n.
65	Music	(manuelde) 2' perdelik ses çıkaran metal org borusu	super octave n.
66	Music	(pedalda) 4' perdelik ses çıkaran metal org borusu	super octave n.
67	Music	(manuelde) 2' perdelik ses çıkaran metal org borusu	superoctave n.
68	Music	(pedalda) 4' perdelik ses çıkaran metal org borusu	superoctave n.
Engineering
69	Engineering	titreşen çubuk yardımıyla ses çıkaran bir tür frekansölçer	vibrating reed n.
Ornithology
70	Ornithology	balta gibi ses çıkaran bir çobanaldatan	axebird [australia] n.
Entomology
71	Entomology	böceğin sürtünerek ses çıkaran kısmındaki kıvrımlı bölüm	file n.
72	Entomology	(böcek kanat veya bacaklarında) ses çıkaran pürüzlü bölge	scraper n.