sönmüş - Turco Inglés Diccionario
Historia

sönmüş



Significados de "sönmüş" en diccionario inglés turco : 8 resultado(s)

Turco Inglés
General
sönmüş extinguished adj.
sönmüş dead adj.
sönmüş gone out adj.
sönmüş out adj.
sönmüş extinct adj.
sönmüş put out adj.
Technical
sönmüş burned-out adj.
Construction
sönmüş calcined adj.

Significados de "sönmüş" con otros términos en diccionario inglés turco: 70 resultado(s)

Turco Inglés
General
sönmüş yanardağ extinct volcano n.
sönmüş kireç dead lime n.
yıkılmış/sönmüş hayaller broken dreams n.
sönmüş mum fitili snast n.
çimentolu bileşik oluşturmak için sönmüş kireçle reaksiyona giren toz halindeki silisli alüminli madde puzzolan n.
esasen puzolan ve sönmüş kireçten oluşan harç puzzolan n.
çimentolu bileşik oluşturmak için sönmüş kireçle reaksiyona giren toz halindeki silisli alüminli madde puzzolana n.
esasen puzolan ve sönmüş kireçten oluşan harç puzzolana n.
sönmüş olmak be out v.
sönmüş hale gelmek slack v.
sönmüş (kireç) slaked adj.
sönmüş (yanardağ) dormant adj.
hevesi sönmüş dejected adj.
sönmüş bir şekilde deflatedly adv.
hevesi sönmüş bir halde dejectedly adv.
Colloquial
gözünün feri sönmüş/kaçmış glass-eyed adj.
gözünün feri sönmüş/kaçmış glassy-eyed adj.
Idioms
gözlerinin feri sönmüş olmak the light has gone out of one's eyes v.
yıldızı sönmüş washed-up adj.
yıldızı sönmüş someone's sun is set expr.
Speaking
sigaran sönmüş your cigarette is out expr.
Technical
havaya maruz kalarak sönmüş kireç air-slacked lime n.
havada sönmüş kireç air-slaked lime n.
sönmüş kireç dead lime n.
sönmüş balçık calcined ganister n.
sönmüş kireç slaked lime n.
sönmüş kireç slacked lime n.
sönmüş kireç lime hydrate n.
sönmüş kireç caustic lime n.
sönmüş dalga damped wave n.
sönmüş kireç hydrated lime n.
sönmüş lastik flat n.
sönmüş kireçle tepkimeye girerek çimentolu bileşik oluşturan toz halindeki silisli veya alüminli maddeler pozsony n.
yarısı sönmüş semicalcined n.
havaya maruz kalarak sönmüş air-slacked adj.
su ile sönmüş hydrated adj.
Construction
sönmüş kireç hydrated lime n.
sönmüş kireç slacked lime n.
sönmüş kireç air-slaked lime n.
sönmüş kireç slack lime n.
havaya maruz kalarak sönmüş air-slacked adj.
Aeronautic
sönmüş roket ünitesinin çıkarılarak atılması işlemi staging n.
Mining
sönmüş kok mıcırı breeze n.
(sönmüş kireçte) yanmamış kireç taşı core n.
(sönmüş kireçte) fazla yanmış kireç taşı core n.
Chemistry
sönmüş kireç causting lime n.
17. yüzyılda popüler bir kozmetik ürünü olarak kullanılan sönmüş talk pudrasıyla hazırlanmış bir ilaç oil of talc n.
Environment
sönmüş volkan dormant volcano n.
Geography
sönmüş yanardağ passive volcano n.
sönmüş yanardağ extinct volcano n.
yeni zelanda'daki sönmüş bir volkan egmont n.
peru'nun güneyinde bir sönmüş volkan el misti n.
kenya ve uganda sınırındaki sönmüş bir volkan elgon n.
kenya ve uganda sınırındaki sönmüş bir volkan elgon mount n.
orta kafkaslar'da gürcistan'ın kuzeyinde sönmüş bir yanardağ kazbek n.
orta kafkaslar'da gürcistan'ın kuzeyinde sönmüş bir yanardağ kazbek mount n.
kenya'nın merkezinde sönmüş bir yanardağ kenya mount n.
kamçatka yarımadası'nda sönmüş bir yanardağ klyuchevskaya n.
güney meksika'da, meksiko ile veracruz arasında yer alan ve ülkenin en yüksek zirvesi olma özelliğini gösteren sönmüş bir yanardağ mount orizaba n.
meksika'da sönmüş bir yanardağ mt orizaba n.
ekvador'da sönmüş bir yanardağ chimborazo n.
meksika'nın güneydoğusunda bir sönmüş volkan orizaba n.
meksika'da bir sönmüş volkan pico de orizaba n.
meksika'nın merkezinde sönmüş bir yanardağ ixtaccihuatl n.
meksika'nın merkezinde sönmüş bir yanardağ ixtacihuatl n.
meksika'nın merkezinde sönmüş bir yanardağ iztaccihuatl n.
Geology
sönmüş volkanın ağzını kapatan ve çevresindeki kayaların aşınmasıyla ortaya çıkan katı lav bloğu neck n.
sönmüş volkan extinct volcano n.
sönmüş (yanardağ) extinct adj.
Slang
feri sönmüş devoid of ink expr.