Historia

the game

Significados de "the game" en diccionario turco inglés : 1 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	the game n.	sessiz sinema oyunu

Significados de "the game" con otros términos en diccionario inglés turco: 233 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	the name of the game n.	asıl sorun
2	General	name of the game n.	konunun özü
3	General	the game is up n.	oyun bitti
4	General	rules of the game n.	oyunun kuralları
5	General	in the rest of the game n.	oyunun geri kalanında
6	General	rest of the game n.	oyunun geri kalanı
7	General	rest of the game n.	maçın geri kalanı
8	General	laws of the game n.	oyunun kuralları
9	General	the most watched game of the week n.	haftanın en çok izlenen maçı
10	General	the game plan n.	oyun planı
11	General	the game philosophy n.	oyun felsefesi
12	General	the purpose of the game n.	oyunun amacı
13	General	game of the year (goty) n.	yılın oyunu
14	General	game of the year (goty) n.	senenin oyunu
15	General	not to play the game v.	mızıkçılık etmek
16	General	spoil the game v.	oyun bozmak
17	General	get out the game v.	oyundan çıkmak
18	General	play the game v.	dürüstçe hareket etmek
19	General	give the game away v.	ihanet etmek
20	General	call the game off v.	oyunu iptal etmek
21	General	play the game by the rules v.	oyunu kurallarına göre oynamak
22	General	play the glad game v.	polyannacılık oynamak
23	General	play the game by its rules v.	oyunu kurallarına göre oynamak
24	General	win the game v.	maçı kazanmak
25	General	win the game v.	maçı galip bitirmek
26	General	win the game v.	maçtan galip ayrılmak
27	General	win the game v.	maçı galibiyetle kapatmak
28	General	win the game v.	maçı galibiyetle tamamlamak
29	General	win the game v.	maçı galibiyetle bitirmek
30	General	win the game v.	maçı galip tamamlamak
31	General	entertain the children with a game v.	çocukları bir oyunla eğlendirmek
32	General	lose the game v.	oyunu kaybetmek
33	General	at the game adv.	iş üstünde
34	General	beyond the game adv.	oyunun ötesinde
35	General	ahead of the game adv.	avantajlı durumda
Phrases
36	Phrases	the game is up expr.	plan suya düştü
Proverb
37	Proverb	self-preservation is the name of the game	herkes önce kendini düşünmek zorunda
38	Proverb	self-preservation is the name of the game	herkes önce kendini düşünür
39	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz büyük resmi görür
40	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz olayın tamamını görür
41	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz daha objektif bir görüşe/anlayışa sahiptir
42	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz daha objektiftir
43	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz duruma daha objektif yaklaşır
44	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz daha geniş bir bakış açısına sahiptir
45	Proverb	onlookers see most of the game	olayın içerisinde olmayan biri daha geniş/objektif bir bakış açısı geliştirebilir
46	Proverb	onlookers see most of the game	dışarıdan bakan bir göz daha fazla şeyin farkına varabilir
47	Proverb	lookers-on see most of the game	dışarıdan bakanlar daha fazla şey görür
48	Proverb	lookers-on see most of the game	seyirciler daha fazla şey görür
Colloquial
49	Colloquial	spoil the game v.	oyunu bozmak
50	Colloquial	spoil the game v.	oyununu bozmak
51	Colloquial	ahead of the game adj.	rakiplerinden önde
52	Colloquial	oldest game in the world expr.	dünyadaki en eski oyun
53	Colloquial	let the game begin expr.	oyun başlasın
54	Colloquial	in the game expr.	oyunda
55	Colloquial	in the game expr.	oyunun içinde
56	Colloquial	in the game expr.	bir şeye aktif olarak katılan
57	Colloquial	in the game expr.	oyuna girmiş
58	Colloquial	in the game expr.	oyunda kazanma şansı hala olan
59	Colloquial	what's the game? expr.	neler oluyor?
60	Colloquial	what's the game? expr.	ne yapıyorsun?
61	Colloquial	what's the game? expr.	neyin peşindesin
62	Colloquial	what's the game? expr.	?
63	Colloquial	what's the game? expr.	amacın ne?
64	Colloquial	what's the game? expr.	ne planlıyorsun?
65	Colloquial	what's the game? expr.	asıl niyetin ne?
Idioms
66	Idioms	the numbers game n.	sayıları kullanma
67	Idioms	the numbers game n.	sayıları konuşturma
68	Idioms	the numbers game n.	sayıları kullanarak manipülasyon yapma
69	Idioms	the numbers game n.	sayıları kullanma
70	Idioms	the numbers game n.	sayıları konuşturma
71	Idioms	the numbers game n.	sayıları kullanarak manipülasyon yapma
72	Idioms	have the game in one's hand n.	kazanılması kesin olan şey
73	Idioms	the only game in town n.	türünün tek örneği
74	Idioms	the only game in town n.	(her hangi bir alanda) tek
75	Idioms	the only game in town n.	(her hangi bir alanda) rakipsiz
76	Idioms	the end of the ball game n.	yolun sonu
77	Idioms	the waiting game n.	beklemede olma
78	Idioms	the waiting game n.	beklemede kalma
79	Idioms	the waiting game n.	bekleyip görme
80	Idioms	the waiting game n.	işin sırasını bekleme
81	Idioms	the waiting game n.	bekle gör politikası
82	Idioms	the waiting game n.	bekleme taktiği
83	Idioms	the waiting game n.	en iyi sonucu görmek için uygulanan bekleme taktiği
84	Idioms	the numbers game n.	sayılarla düşünme
85	Idioms	the numbers game n.	sayısal olarak düşünme
86	Idioms	the numbers game n.	sayısal olarak değerlendirme
87	Idioms	the numbers game n.	sayısıyla değerlendirme
88	Idioms	the numbers game n.	sadece sayısını dikkate alma
89	Idioms	end of the ball game n.	yolun sonu
90	Idioms	end of the ball game n.	oyunun sonu
91	Idioms	give the game away v.	açığa çıkarmak
92	Idioms	give the game away v.	açık vermek
93	Idioms	play the glad game v.	aşırı iyimser olmak
94	Idioms	be ahead of the game v.	avantajlı durumda olmak
95	Idioms	remain ahead of the game v.	avantajlı durumda olmak
96	Idioms	stay ahead of the game v.	avantajlı durumda olmak
97	Idioms	get ahead of the game v.	avantajlı durumda olmak
98	Idioms	keep ahead of the game v.	avantajlı durumda olmak
99	Idioms	keep ahead of the game v.	avantajlı konumda olmak
100	Idioms	remain ahead of the game v.	avantajlı konumda olmak
101	Idioms	get ahead of the game v.	avantajlı konumda olmak
102	Idioms	stay ahead of the game v.	avantajlı konumda olmak
103	Idioms	be ahead of the game v.	avantajlı konumda olmak
104	Idioms	be new to the game v.	bir şeyde yeni olmak
105	Idioms	play the waiting game v.	beklemede kalmak
106	Idioms	play the waiting game v.	bekleyip görmek
107	Idioms	skin in the game v.	bir hedefi gerçekleştirmek uğruna maddi riske girmek
108	Idioms	have the game in one's hand v.	çantada keklik
109	Idioms	play the game v.	dürüst ve onurlu olmak
110	Idioms	back in the game v.	görevine dönmek
111	Idioms	play the game v.	kurallarına göre oynamak
112	Idioms	back in the game v.	oyuna dönmek
113	Idioms	give the game away v.	oyunu bozmak
114	Idioms	be new to the game v.	oyuna/duruma/işe yeni olmak
115	Idioms	teach the ins and outs of the game v.	oyunun püf noktalarını öğretmek
116	Idioms	have the game in one's hand v.	oyunun kaderini ellerinde tutmak
117	Idioms	have the game in one's hand v.	oyunun kaderinin elinde olması
118	Idioms	have a grip on the game v.	maça hakim olmak
119	Idioms	get ahead of the game v.	rakiplerinden daha avantajlı konumda olmak
120	Idioms	keep ahead of the game v.	rakiplerine göre daha avantajlı bir durumda olmak
121	Idioms	stay ahead of the game v.	rakiplerinden daha avantajlı durumda olmak
122	Idioms	remain ahead of the game v.	rakiplerine göre daha avantajlı bir durumda olmak
123	Idioms	stay ahead of the game v.	rakiplerinden avantajlı olmak
124	Idioms	be ahead of the game v.	rakiplerinden avantajlı olmak
125	Idioms	keep ahead of the game v.	rakiplerinden daha avantajlı konumda olmak
126	Idioms	be ahead of the game v.	rakiplerine göre daha avantajlı bir durumda olmak
127	Idioms	play the glad game v.	polyannacılık oynamak
128	Idioms	remain ahead of the game v.	rakiplerinden daha avantajlı konumda olmak
129	Idioms	stay ahead of the game v.	rakiplerine göre daha avantajlı bir durumda olmak
130	Idioms	keep ahead of the game v.	rakiplerinden avantajlı olmak
131	Idioms	remain ahead of the game v.	rakiplerine göre daha avantajlı bir konumda olmak
132	Idioms	be ahead of the game v.	rakiplerine göre daha avantajlı bir konumda olmak
133	Idioms	get ahead of the game v.	rakiplerine göre daha avantajlı bir konumda olmak
134	Idioms	get ahead of the game v.	rakiplerine göre daha avantajlı bir durumda olmak
135	Idioms	be ahead of the game v.	rakiplerinden daha avantajlı konumda olmak
136	Idioms	be ahead of the game v.	rakiplerinden daha avantajlı durumda olmak
137	Idioms	remain ahead of the game v.	rakiplerinden daha avantajlı durumda olmak
138	Idioms	stay ahead of the game v.	rakiplerinden daha avantajlı konumda olmak
139	Idioms	keep ahead of the game v.	rakiplerinden daha avantajlı durumda olmak
140	Idioms	get ahead of the game v.	rakiplerinden avantajlı olmak
141	Idioms	get ahead of the game v.	rakiplerinden daha avantajlı durumda olmak
142	Idioms	remain ahead of the game v.	rakiplerinden avantajlı olmak
143	Idioms	keep ahead of the game v.	rakiplerine göre daha avantajlı bir konumda olmak
144	Idioms	stay ahead of the game v.	rakiplerine göre daha avantajlı bir konumda olmak
145	Idioms	be ahead of the game v.	rakiplerinden önde olmak
146	Idioms	back in the game v.	tekrar faaliyete geçmek
147	Idioms	have skin in the game v.	bir amaçta/başarıda katkısı olmak
148	Idioms	have skin in the game v.	bir amaçta/başarıda parasal desteği olmak
149	Idioms	have skin in the game v.	çorbada tuzu olmak
150	Idioms	have skin in the game v.	çorbada tuzu bulunmak
151	Idioms	have/put skin in the game [us] v.	bir şeyin, projenin, etkinliğin başarısında/başarısızlığında katkısı olmak
152	Idioms	have/put skin in the game [us] v.	bir şeyin, projenin, etkinliğin başarısında/başarısızlığında payı olmak
153	Idioms	have/put skin in the game [us] v.	pay sahibi olmak
154	Idioms	play the same game (as somebody) v.	(birini) kendi silahıyla vurmak
155	Idioms	play the same game (as somebody) v.	(birine) onun yöntemlerini kullanarak karşılık vermek
156	Idioms	play the same game (as somebody) v.	kısasa kısas yapmak
157	Idioms	play the same game (as somebody) v.	misilleme yapmak
158	Idioms	play the same game (as somebody) v.	kana kan mücadele etmek
159	Idioms	play the same game (as somebody) v.	göze göz mücadele etmek
160	Idioms	play the same game (as somebody) v.	dişe diş mücadele etmek
161	Idioms	play the same game (as somebody) v.	yapılan kötülüğün karşılığını aynı biçimde vermek
162	Idioms	play the percentage game v.	eski istatistiklere/deneyimlere bakarak şansını artırmaya çalışmak
163	Idioms	play the percentage game v.	eski tecrübelerden veya verilerden yola çıkarak hareket etmek/karar vermek
164	Idioms	take the game to v.	rakibe karşı atağa geçmek/atak yapmak
165	Idioms	take the game to v.	rakibe yoğun bir şekilde hücum etmek
166	Idioms	take the game to v.	sert bir şekilde karşı rakibin üstüne gitmek
167	Idioms	take the game to v.	rakibin üstüne oynamak
168	Idioms	play the percentage game v.	başarılı olmak için ihtimalleri hesaplarken güvenli ve sistemli bir eylem planı tercih etmek
169	Idioms	be still in the game v.	hala oyunda olmak
170	Idioms	be still in the game v.	hala pes etmemiş/vazgeçmemiş olmak
171	Idioms	be still in the game v.	hala mücadelede olmak
172	Idioms	be still in the game v.	hala savaşmak
173	Idioms	be still in the game v.	engellere/zorluklara rağmen mücadeleye devam etmek
174	Idioms	be ahead of the game v.	önceden hazırlıklı olmak
175	Idioms	be ahead of the game v.	takvimin/programın ilerisinde olmak
176	Idioms	be ahead of the game v.	planların bir adım önünde olmak
177	Idioms	be not playing the game v.	uyum sağlamamak/göstermemek
178	Idioms	be not playing the game v.	oyunu kuralına göre oynamamak
179	Idioms	be not playing the game v.	adil davranmamak
180	Idioms	be not playing the game v.	kabul edilemez bir şekilde davranmak
181	Idioms	play the same game (as somebody) v.	birini kendi silahıyla vurmak
182	Idioms	play the same game (as somebody) v.	birine onun yöntemlerini kullanarak karşılık vermek
183	Idioms	play the same game (as somebody) v.	kısasa kısas yapmak
184	Idioms	play the same game (as somebody) v.	misilleme yapmak
185	Idioms	play the same game (as somebody) v.	yapılan kötülüğün karşılığını aynı biçimde vermek
186	Idioms	play the long game v.	geleceğe yatırım yapmak
187	Idioms	beat the devil at his own game v.	şeytana pabucunu ters giydirmek
188	Idioms	new to the game adj.	bir şeyde yeni
189	Idioms	new to the game adj.	oyunda/işte yeni
190	Idioms	new to the game adj.	bir şeye7işe yeni başlamış
191	Idioms	new to the game adj.	oyuna yeni girmiş
192	Idioms	new to the game adj.	bir alanda tecrübesiz
193	Idioms	on the game adj.	fahişelik yapan
194	Idioms	on the game adj.	fuhuş yapan
195	Idioms	the game is not worth the candle expr.	astarı yüzünden pahalı
196	Idioms	the end of the ball game expr.	buraya kadar
197	Idioms	the game is up expr.	oyun bitti
198	Idioms	the end of the ball game expr.	oyun bitti
199	Idioms	at this stage of the game expr.	sürecin bu evresinde
200	Idioms	the game is up expr.	planlarımız suya düştü
201	Idioms	the only game in town expr.	türünün en iyisi
202	Idioms	the game is not worth the candle expr.	uğraşmaya değmez
203	Idioms	at the top of one's game expr.	(formunun, sağlığının) zirvesinde
204	Idioms	at the top of game expr.	tepesinde
205	Idioms	at the top of game expr.	zirvesinde
206	Idioms	at the top of game expr.	en üst noktasında
207	Idioms	at the top of game expr.	doruk noktasında
208	Idioms	at the top of game expr.	doruğunda
Speaking
209	Speaking	the name of the game n.	ana fikir
210	Speaking	the secret to this game n.	bu oyunun püf noktası
211	Speaking	at this stage of the game expr.	bu safhada
212	Speaking	at this stage of the game expr.	bu evrede
213	Speaking	I'm out of the game expr.	ben bu işlerden elimi çektim
214	Speaking	work in pairs and play the vocabulary game. expr.	çiftler halinde kelime oyunu oynayın
215	Speaking	the game is over expr.	her şey bitti
216	Speaking	it's not whether you win or lose, it's how you play the game expr.	kazanman ya da kaybetmen önemli değil, asıl olan oyunu nasıl oynadığındır
217	Speaking	the name of the game expr.	oyunun adı
218	Speaking	the game is over expr.	oyun bitti
Trade/Economic
219	Trade/Economic	rules of the game n.	oyunun kuralları
Computer
220	Computer	you violated the game rules and your account is suspended expr.	oyun kurallarını ihlal ettiniz ve hesabınız askıya alındı
221	Computer	the game is loading, be patient please expr.	oyun yükleniyor lütfen biraz bekleyin
222	Computer	install the game expr.	oyunu yükle
Sport
223	Sport	discipline of the game n.	oyun disiplini
224	Sport	reading the game v.	oyunu okumak
Football
225	Football	turn the game around v.	maçı çevirmek
Card
226	Card	high, low, jack, and the game n.	bir tür iskambil oyunu
Slang
227	Slang	name of the game n.	önemli olan husus
228	Slang	name of the game n.	esas mesele
229	Slang	go on the game v.	fuhuş yapmak
230	Slang	be on the game v.	fahişelik yapmak
231	Slang	go on the game v.	fahişelik yapmak
British Slang
232	British Slang	on the game expr.	fahişelik yapan
Modern Slang
233	Modern Slang	anchorman (the drinking game) n.	bir tür içki oyunu