yönelten

Significados de "yönelten" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General

1	General	belirli bir cevaba yönelten soru	leading question n.
2	General	petrol gibi sıvıları çevredeki kayaç tabakalarının içine yönelten basınç	drive n.
3	General	yönelten kimse	orientator n.
4	General	yönelten kimse	orienter n.
5	General	yönelten kimse	putter n.
6	General	itaat etmeye yönelten	authoritative adj.
Phrases

7	Phrases	eleştiri yönelten kişiyi geçmişte benzer bir şey yapmış olmakla suçlayarak kendini aklama çabası	tu quoque n.
Colloquial

8	Colloquial	hedefe yönelten itici güç	traction n.
9	Colloquial	suçlu kimseyi suça yönelten sebeplerle ilgili yapım	whydunnit n.
10	Colloquial	suçlu kimseyi suça yönelten sebeplerle ilgili yapım	whydunit n.
Idioms

11	Idioms	belirli bir cevaba yönelten soru	a leading question n.
12	Idioms	tanığa belirli bir cevaba yönelten soru sormak	lead a witness v.
13	Idioms	tanığa belirli bir cevaba yönelten soru sormak	lead the witness v.
Trade/Economic

14	Trade/Economic	bir mal veya hizmeti satın almaya yönelten nedenler	buying motives n.
Textile

15	Textile	boya banyosuna eklenen ve boya çözeltisindeki rengi sudan ayrıştırıp kumaşa yönelten bileşen ya da sıvı	electrolyte n.
Anatomy

16	Anatomy	metatalamusun inferior kolikulustan sinir sinyallerini alıp işitme korteksine yönelten parçası	medial geniculate body n.
Fishery

17	Fishery	balıkları havuza yönelten ağ	leader n.