yapmak amacıyla - Turco Inglés Diccionario
Historia

yapmak amacıyla



Significados de "yapmak amacıyla" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
Phrases
yapmak amacıyla with a view to doing expr.

Significados de "yapmak amacıyla" con otros términos en diccionario inglés turco: 33 resultado(s)

Turco Inglés
General
tuvaletin olmadığı durumlarda dışkı yapmak amacıyla kullanılan kova slop-pail n.
(zarı) hile yapmak amacıyla dönmeyecek şekilde masaya paralel atma slur [obsolete] n.
düzeltme yapmak amacıyla metni okumak hold v.
kandırmak amacıyla söylemek veya yapmak pull v.
(aborjin kültüründe) bir kimseyi hasta edip öldürmek amacıyla ritüel yapmak bone [obsolete] [australia] v.
entrika amacıyla plan yapmak cleck v.
(özellikle bir toplantı yapmak amacıyla birisiyle) tarih ve saat belirlemek/randevulaşmak book time with (someone) v.
Phrasals
eylem planı yapmak amacıyla problemi tekrar tekrar ele almak thrash over v.
kandırmak amacıyla yapmak/söylemek pull about v.
Phrases
-i yapmak amacıyla with a view to doing something expr.
-i yapmak amacıyla with an eye to doing something expr.
Idioms
gizli toplantılar yapmak amacıyla kullanılan buluşma yeri back room n.
yağcılık yapmak amacıyla yapılan konuşma sweet-talk n.
birinin taklidini yapmak (dalga geçmek amacıyla) do a take-off on someone v.
birinin taklidini yapmak (dalga geçmek amacıyla) do a takeoff on someone v.
(entrika amacıyla) plan yapmak hatch a plan v.
(hırsızlık yapmak amacıyla) bir yeri gözetlemek case the joint v.
-in taklidini yapmak (dalga geçmek amacıyla) do a takeoff on v.
(bir şey yapmak) amacıyla with an eye towards (doing) (something) expr.
Trade/Economic
özellikle ingiltere'de yeni mezunlara şirketlerinin reklamını yapmak amacıyla her yıl şirket mensuplarının üniversitelere yapmış olduğu ziyaret milk round n.
yabancı hükümetlerin veya resmi mali kurumların abd'de dolarla ödeme yapmak amacıyla federal rezerv bankası'nda tuttukları,genellikle çek hesabı şeklindeki fonlar foreign official deposits n.
kambiyo dalgalanmalarına karşı koruma amacıyla alım/satım yapmak hedge v.
Law
yetkilerini baskı yapmak amacıyla kullanan devlet memuru oppressor n.
dolandırma amacıyla üçüncü bir şahısla gizli anlaşma yapmak collude v.
Politics
ayin yapmak amacıyla yapılan gizli toplantı conventicle n.
Technical
kireç yapmak amacıyla kireçtaşını yakan kimse lime burner n.
Medical
tedavi amacıyla heparin uygulaması yapmak heparinize v.
tedavi amacıyla heparin uygulaması yapmak heparinise v.
Religious
kilise ve devlette reformlar yapmak amacıyla 1886 yılında kurulmuş amerikalı bir dini topluluğun öğretileri ve inançları koreshanity n.
Military
hoparlör çağrıları yapmak amacıyla kurulan yayım air-mobile dissemination system n.
Music
başkaldırı ve protesto amacıyla dans yapmak toy-toy v.
başkaldırı ve protesto amacıyla dans yapmak toyi-toyi v.
Modern Slang
flört etmek/seks yapmak amacıyla birini sosyal medyadan eklemek add shag v.