yararlanan

Significados de "yararlanan" en diccionario inglés turco : 4 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	yararlanan	beneficiary n.
Trade/Economic
2	Trade/Economic	yararlanan	beneficiary n.
Law
3	Law	yararlanan	beneficiary n.
Linguistics
4	Linguistics	yararlanan	beneficiary n.

Significados de "yararlanan" con otros términos en diccionario inglés turco: 25 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	yararlanan kimse	beneficiary n.
2	General	demiryollarında, renkli ışıklar yerine kol hareketinden yararlanan işaret	semaphore n.
3	General	arazi yasası programından yararlanan kimse	homesteader n.
4	General	temel ifade aracı olarak ampul, güneş ve lazer ışınından yararlanan bir heykel formu	light sculpture n.
5	General	yoldan yararlanan kimse	road user n.
6	General	lütuftan yararlanan	bountied adj.
7	General	resmen üye olmaksızın üyelik ayrıcalıklarından yararlanan	courtesy adj.
Trade/Economic
8	Trade/Economic	kamu hizmetlerinden yararlanan kimselerin	benefit principle n.
9	Trade/Economic	mülkiyet hakkı başkasına ait olsa bile o maldan tam olarak yararlanan kimse	beneficial owner n.
10	Trade/Economic	mülk sahibi gibi yararlanan kimse	beneficial owner n.
11	Trade/Economic	en çok kayırılan ulus kaydından yararlanan bir ülkeye ait	most-favored-nation adj.
12	Trade/Economic	en çok kayırılan ulus kaydından yararlanan bir ülkeyle ilgili	most-favored-nation adj.
Law
13	Law	borçtan yararlanan	obligee n.
14	Law	irtifak hakkından yararlanan gayrimenkul	dominant tenement n.
15	Law	sigorta poliçesinden yararlanan şahıs	beneficiary n.
16	Law	vasiyetten yararlanan kimse	devisee n.
17	Law	yasal olarak sahibi olmasa da ilgili mülkten yararlanan şahsın sahip olduğu yararlanma hakları	equitable interests n.
18	Law	mülkten tam olarak yararlanan sahip	beneficial owner adj.
Politics
19	Politics	yararlanan dışındaki	non-beneficiary adj.
Computer
20	Computer	açıklardan yararlanan yazılım	exploit n.
21	Computer	icq açığından yararlanan yazılım	icq exploit n.
Medical
22	Medical	çeşitli kaynaklardan yararlanan hekim	eclectic physician n.
Social Sciences
23	Social Sciences	bir bölgeye yeni gelmiş olup yerlilere aldırmadan bölgenin sunduğu imkanlardan yararlanan varlıklı kimse	white settler n.
Military
24	Military	zırhlı araçlardan yararlanan (birimler)	armoured adj.
25	Military	zırhlı araçlardan yararlanan (birimler)	armored adj.