shade - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
shade gölge n.
  • If you reduce the contrast in a photo, you will have less shade and more light.
  • Bir fotoğraftaki kontrastı azaltırsanız, elinizde daha az gölge ve daha fazla ışık olur.
  • Don't put this plant in direct sunlight; it likes the shade.
  • Bu bitkiyi doğrudan güneş ışığına koymayın; gölgeyi sever.
  • He who approaches a good tree will find himself in good shade.
  • İyi bir ağaca yaklaşan kendini iyi bir gölgede bulur.
Show More (6)
shade ton (renge ait) n.
  • Her skirt was a dark shade of pink.
  • Eteği pembenin koyu bir tonundaydı.
  • That's a nice shade of blue.
  • Mavinin güzel bir tonu.
  • That's a nice shade of blue.
  • O, mavinin güzel bir tonu.
Show More (2)
shade ışıktan korumak v.
  • I shade my eyes from sun shine.
  • Gözlerimi güneş ışığından koruyorum.
  • I shade my eyes from sun shine.
  • Ben gözlerimi güneş ışığından korurum.
Show More (-1)
shade gölge yapmak v.
  • Mary stood with her hand shading her eyes.
  • Mary, eliyle gözlerine gölge yaparak duruyordu.
  • Paul stood with his hand shading his eyes.
  • Paul ellerini gözlerine gölge yaparak durdu.
Show More (-1)
shade gölgelendirnek v.
  • He shaded in the shadows in the drawing.
  • Çizimdeki karanlık kısımları gölgelendirdi.
Show More (-2)
shade (gözüne) elini siper etmek v.
  • She shaded her eyes and spotted the fox.
  • Elini gözlerine siper etti ve tilkiyi gördü.
Show More (-2)
shade abajur n.
  • The shade of the lamp was covered in dust.
  • Abajur tozla kaplanmıştı.
Show More (-2)
shade güneşten korumak v.
  • Mary stood with her hand shading her eyes.
  • Mary, eliyle gözlerini güneşten koruyarak dikildi.
Show More (-2)