|
- We can, in this context, only give a few wise lessons and leave it at that.
- Bu bağlamda, sadece birkaç akıllıca ders verebilir ve bu kadarla yetinebiliriz.
- Enlargement of the Union is just a few years away.
- Birliğin genişlemesine sadece birkaç yıl kaldı.
- I will not go into all these areas but highlight a few.
- Bu alanların hepsine girmeyeceğim ancak birkaçının altını çizeceğim.
- A personal example of this is the earthquake which took place in Italy a few years ago.
- Bunun kişisel bir örneği, birkaç yıl önce İtalya'da meydana gelen depremdir.
- I would like to mention a few particular points.
- Birkaç özel noktaya değinmek istiyorum.
- My intention here is to simply give a few brief details.
- Buradaki amacım sadece birkaç kısa ayrıntı vermektir.
- Mr Medina Ortega, we need to straighten a few things out.
- Bay Medina Ortega, birkaç şeyi düzeltmemiz gerekiyor.
- Allow me to say a few words on two other points.
- Diğer iki nokta hakkında da birkaç söz söylememe izin verin.
- It concerns the early warning the Commission proposed to the Council a few months ago.
- Bu, Komisyon'un birkaç ay önce Konsey'e önerdiği erken uyarı ile ilgilidir.
- However, there are a few points on which I differ.
- Ancak benim farklı düşündüğüm birkaç nokta var.
- I have a few direct questions for you, Minister.
- Size doğrudan birkaç sorum var Sayın Bakan.
- A few months ago, most of the political leaders quite simply denied the existence of Echelon.
- Birkaç ay önce, siyasi liderlerin çoğu Echelon'un varlığını basitçe inkar etti.
- Finally, let me say a few words about Bulgaria and Romania.
- Son olarak, Bulgaristan ve Romanya hakkında birkaç söz söylememe izin verin.
- This is a case that has been open not only for a few months, but for a few years.
- Bu sadece birkaç aydır değil, birkaç yıldır devam eden bir davadır.
- I would propose a few amendments, namely 10, 13 and 16 with regard to cheques.
- Çeklerle ilgili olarak 10, 13 ve 16 numaralı maddelerde birkaç değişiklik öneriyorum.
- I too should like to start with a few words of thanks.
- Ben de sözlerime birkaç teşekkürle başlamak istiyorum.
- I will stop there and thank you for listening, as there are a few people who have been waiting a very long time already.
- Burada duracağım ve beni dinlediğiniz için teşekkür edeceğim zira çok uzun süredir bekleyen birkaç kişi var.
- A few weeks later, we did the best that we could.
- Birkaç hafta sonra elimizden gelenin en iyisini yaptık.
- I have a few more questions, but time is running out.
- Birkaç sorum daha var ama zaman azalıyor.
- I would like to make a few comments on texts that I think are somewhat ambiguous.
- Biraz muğlak olduğunu düşündüğüm metinler hakkında birkaç yorum yapmak istiyorum.
- That is how, in only a few months, the consumer ends up with a loss of EUR 500 million.
- Bu şekilde sadece birkaç ay içerisinde tüketici 500 milyon Avro zarara uğratılmaktadır.
- I have a few comments.
- Benim birkaç yorumum var.
- I therefore have a few questions.
- Bu nedenle birkaç sorum olacak.
- I have a few brief comments to make regarding single-hull ships.
- Tek gövdeli gemilerle ilgili birkaç kısa yorum yapmak istiyorum.
- This morning you recognised that you need to take a few classes.
- Bu sabah birkaç ders almanız gerektiğini kabul ettiniz.
- There are already signs that quite a few big companies will be removing these allergens from their cosmetics.
- Şimdiden birkaç büyük şirketin bu alerjenleri kozmetik ürünlerinden çıkaracağına dair işaretler var.
- A few other amendments have also been tabled, which allow for adoption at first reading.
- İlk okumada kabul edilmesine izin verilen birkaç başka değişiklik de masaya yatırıldı.
- As the problems have been aired, let me draw your attention to just a few points.
- Sorunlar dile getirildiği için, sadece birkaç noktaya dikkatinizi çekmeme izin verin.
- In the context of quite a few summits, the EU has said that something must happen.
- Birkaç zirve bağlamında AB bir şeyler olması gerektiğini söyledi.
- It was only a few weeks ago that we debated their first reading and had a plenary vote on them.
- Sadece birkaç hafta önce ilk okumalarını tartıştık ve genel kurulda oyladık.
- I have a few critical comments to make.
- Yapmam gereken birkaç eleştirel yorum var.
- I should like to say a few words about Chechnya, to which we attach particular importance.
- Özel önem atfettiğimiz Çeçenistan hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- This is not just about a few cows and sheep.
- Bu sadece birkaç inek ve koyunla ilgili değil.
- With a few aggregates, GDP, GNP, consumption, income, capital formation, etc.
- Birkaç büyüklükle, GSYİH, GSMH, tüketim, gelir, sermaye oluşumu vb.
- I want to pick up a few specific points in relation to issues that he has kindly incorporated in the final report.
- Nihai rapora nazikçe dahil ettiği konularla ilgili olarak birkaç spesifik noktaya değinmek istiyorum.
- It may close a few loopholes, but open up others.
- Birkaç boşluğu kapatabilir ama diğerlerini açabilir.
- There should be a few absolutely vital and sensitive documents which are made available to this smaller circle.
- Bu küçük çevreye sunulan kesinlikle hayati ve hassas birkaç belge olmalıdır.
- This also applies to a few more areas.
- Bu aynı zamanda birkaç alan için daha geçerli.
- These countries are dependent on a few products that they can export.
- Bu ülkeler ihraç edebilecekleri birkaç ürüne bağımlı durumdalar.
- I would, however, like to make a few clarifications on this matter.
- Ancak bu konuda birkaç açıklama yapmak istiyorum.
- We were able to make a few improvements to this draft regulation.
- Bu taslak yönetmelik üzerinde birkaç iyileştirme yapabildik.
- The end result will be that if the Commission continues to fail to act, bees will be extinct in a few years' time.
- Sonuç olarak, Komisyon harekete geçmemeye devam ederse, arıların nesli birkaç yıl içinde tükenecektir.
- I should like to say a few words about this report.
- Bu rapor hakkında birkaç şey söylemek istiyorum.
- The answer is, two things, a few clichés and a reprieve.
- Cevap iki şey, birkaç klişe ve bir erteleme.
- I shall, therefore, restrict myself to discussing a few aspects of this complex issue.
- Bu nedenle, kendimi bu karmaşık konunun birkaç yönünü tartışmakla sınırlayacağım.
- Again, with the exception of a few areas, certification of the accounts is withheld.
- Yine, birkaç alan haricinde, hesapların tasdiki saklı tutulmaktadır.
- President, our spokesman will be speaking for our Group later, but I also have a few comments to make at this stage.
- Başkanım, sözcümüz daha sonra Grubumuz adına konuşacak ancak bu aşamada benim de birkaç yorumum olacak.
- Nevertheless, I should like to make a few observations with regard to this plan.
- Bununla birlikte bu planla ilgili birkaç gözlemde bulunmak istiyorum.
- This is not just about a few cows and sheep.
- Bu sadece birkaç inek ve koyundan ibaret değildir.
- Israeli society is more right-wing today than it was a few years ago.
- İsrail toplumu bugün birkaç yıl öncesine göre daha sağcı.
- But, I should like to make a few general observations in particular.
- Ancak, özellikle birkaç genel gözlemde bulunmak istiyorum.
- It is usually fairly good, but with a few drawbacks.
- Genellikle oldukça iyidir ancak birkaç dezavantajı vardır.
- A few wealthy individuals compared with millions living in hunger.
- Açlık içinde yaşayan milyonlarla karşılaştırıldığında birkaç zengin birey.
- However, I am also disappointed by what the presidency had to say and I should like to ask a few specific questions.
- Bununla birlikte, Başkanlığın söyledikleri beni de hayal kırıklığına uğrattı ve birkaç özel soru sormak istiyorum.
- Let me quickly run through just a few points regarding the 2003 budget procedure.
- 2003 bütçe prosedürüne ilişkin birkaç noktayı hızlıca gözden geçirmeme izin verin.
- I was born in Austria, only a few miles from Bratislava, the capital of modern Slovakia.
- Ben Avusturya'da, modern Slovakya'nın başkenti Bratislava'dan sadece birkaç mil uzakta doğdum.
- Let me say a few brief words about cyclamic acid.
- Siklamik asit hakkında birkaç kısa söz söylememe izin verin.
- This fact, however, does not prevent me from making a few comments.
- Ancak bu gerçek benim birkaç yorum yapmamı engellemiyor.
- In a few cases it has been common practice for some time to supply the raw ingredients to treat the patient.
- Birkaç vakada, hastayı tedavi etmek için ham maddeleri tedarik etmek bir süredir yaygın bir uygulama olmuştur.
- As we reach the end of this debate, I would like to add a few thoughts to those of my colleagues.
- Bu tartışmanın sonuna gelirken, meslektaşlarımın düşüncelerine birkaç düşünce eklemek istiyorum.
- We should, though, not lose sight of the fact that there are a few good things to report on this area.
- Yine de bu alanda rapor edilecek birkaç iyi şey olduğu gerçeğini gözden kaçırmamalıyız.
- There are a few problem areas which I should like to highlight.
- Altını çizmek istediğim birkaç sorunlu alan var.
- I should like to focus on just a few points, because many things have already been said.
- Sadece birkaç noktaya odaklanmak istiyorum, zira birçok şey zaten söylendi.
- I shall just make a few comments on the circulation of films.
- Filmlerin dolaşımı konusunda sadece birkaç yorum yapacağım.
- That was voted down by Parliament only a few months ago.
- Bu karar sadece birkaç ay önce Parlamento tarafından reddedildi.
- I shall conclude with a few words about the Internet revolution.
- Sözlerimi İnternet devrimi hakkında birkaç kelime ile bitireceğim.
- So at this stage we need to lay down a few basic principles and priorities for the future CFP.
- Dolayısıyla bu aşamada gelecekteki OBP için birkaç temel ilke ve öncelik belirlememiz gerekiyor.
- I hope that the debate will convince a few more people.
- Umarım bu tartışma birkaç kişiyi daha ikna eder.
- I would also like to say a few words about ex post financial control.
- Ayrıca nihai mali kontrol hakkında da birkaç söz söylemek istiyorum.
- I would like to say a few words on Parliament's own share of this frontloading.
- Parlamento'nun bu ön yüklemedeki kendi payı hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- I should like to make a few observations about the Council reforms and the problem of illegal immigrants.
- Konsey reformları ve yasadışı göçmenler sorunu hakkında birkaç gözlemde bulunmak istiyorum.
- Finally, I should like to say a few words about controlled access to information for patients.
- Son olarak, hastaların bilgiye kontrollü erişimi hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- These are only a few initiatives; there are still many more around which Europe could work.
- Bunlar sadece birkaç girişim; Avrupa'nın üzerinde çalışabileceği daha pek çok girişim var.
- I also devoted a few sections to the D4-D5 building.
- D4-D5 binasına da birkaç bölüm ayırdım.
- I should nevertheless like to take this opportunity to make a few remarks.
- Yine de bu vesileyle birkaç açıklama yapmak isterim.
- Now a few remarks on financial allocations.
- Şimdi mali tahsisler hakkında birkaç açıklama.
- The accessibility guidelines recommendation from the Commission a few weeks ago is another example here.
- Birkaç hafta önce Komisyon'dan gelen erişilebilirlik kılavuzları tavsiyesi de bunun bir başka örneğidir.
- We must take the opportunity of the Prestige oil tanker disaster to make a few observations.
- Prestige petrol tankeri felaketini fırsat bilerek birkaç gözlemde bulunmalıyız.
- The fabric of Turkey's government contains a few Haider-type personalities.
- Türkiye'nin hükümet yapısında birkaç Haider tipi şahsiyet bulunmaktadır.
- I would like to make a few final comments.
- Son olarak birkaç yorum yapmak istiyorum.
- Allow me to make a few remarks on the other paragraphs.
- İzin verirseniz diğer paragraflar hakkında da birkaç açıklama yapmak istiyorum.
- There are not a vast number of articles to argue about, only a few key institutional issues.
- Tartışılacak çok sayıda makale yok, sadece birkaç temel kurumsal mesele var.
- A few problems remain, however, especially for small-scale fishing and traditional fishing.
- Bununla birlikte, özellikle küçük ölçekli balıkçılık ve geleneksel balıkçılık için birkaç sorun devam etmektedir.
- I would like to bring a few minor aspects to the fore.
- Birkaç küçük hususu ön plana çıkarmak istiyorum.
- Was it the case that every other person who was moved under that package had only a few hours notice of that move?
- Bu paket kapsamında taşınan diğer herkesin bu taşınmadan yalnızca birkaç saat önce haberdar edilmesi söz konusu muydu?
- Allow me finally to say a few words about simplification.
- Son olarak basitleştirme hakkında birkaç söz söylememe izin verin.
- I would also like to say a few words about the non-proliferation and disarmament policy.
- Yayılmanın önlenmesi ve silahsızlanma politikası hakkında da birkaç söz söylemek istiyorum.
- The Gothenburg Summit of a few weeks ago was about sustainability, including the decision to comply with Kyoto.
- Birkaç hafta önce yapılan Göteborg Zirvesi, Kyoto'ya uyum kararı da dahil olmak üzere sürdürülebilirlikle ilgiliydi.
- Just a few weeks ago the BBC TV programme Panorama exposed a scandal connected with poultry.
- Daha birkaç hafta önce BBC TV programı Panorama, kümes hayvanları ile ilgili bir skandalı ortaya çıkardı.
- We hope, as does the Commission, that it will be operational in a few months' time.
- Komisyon gibi biz de bu prosedürün birkaç ay içinde işler hale geleceğini umuyoruz.
- In a few years' time, we shall be neighbours with the Republic of Moldavia.
- Birkaç yıl içinde Moldavya Cumhuriyeti ile komşu olacağız.
- I want to focus on a few other detailed points.
- Diğer birkaç detaylı noktaya odaklanmak istiyorum.
- I just have a few reservations with regard to the name.
- Sadece isimle ilgili birkaç çekincem var.
- This fact, however, does not prevent me from making a few comments.
- Ancak bu gerçek benim birkaç yorum yapmama engel değil.
- I should also like to say a few words about the future.
- Gelecek hakkında da birkaç söz söylemek isterim.
- Finally, just a few words about the possibilities offered by exhaust-gas cleaning.
- Son olarak, egzoz gazı temizliğinin sunduğu olanaklar hakkında birkaç söz.
- I would like to take a few moments to confirm what I said earlier and provide some more detailed answers.
- Daha önce söylediklerimi teyit etmek ve biraz daha ayrıntılı cevaplar vermek için birkaç dakikanızı ayırmak istiyorum.
- In a few weeks, there will be an Afghan constitution.
- Birkaç hafta içinde bir Afgan anayasası olacak.
- Unfortunately, to that extent, nothing has changed in the European Union despite a few courageous reports.
- Ne yazık ki birkaç cüretkar rapora rağmen Avrupa Birliği'nde hiçbir şey değişmedi.
- In a few weeks' time there will be an Afghan constitution.
- Birkaç hafta içinde bir Afgan anayasası olacak.
- The answer is, two things, a few clichés and a reprieve.
- Yanıt olarak iki şey söylenebilir: Birkaç klişe ve bir erteleme.
- These are a few examples of territorial objectives.
- Bunlar bölgesel hedeflere birkaç örnektir.
- My group would like to make a few observations with regard to the proposed system.
- Grubum önerilen sistemle ilgili birkaç gözlemde bulunmak istiyor.
- I should like to make a few more additional comments, starting with Indonesia.
- Endonezya ile başlayarak birkaç ilave yorumda daha bulunmak istiyorum.
- If I may, however, just make a few comments on the method.
- Ancak izninizle yöntem hakkında birkaç yorum yapmak istiyorum.
- I would like to make a few points to clarify the content.
- İçeriğe açıklık getirmek için birkaç noktaya değinmek istiyorum.
- Allow me to make only a few comments on these amendments and our reasons for rejecting them.
- İzninizle bu değişiklikler ve bunları reddetme nedenlerimiz hakkında sadece birkaç yorum yapmak istiyorum.
- Indeed, just a few years ago, many of the candidate countries were governed by dictatorships.
- Gerçekten de sadece birkaç yıl önce aday ülkelerin birçoğu diktatörlüklerle yönetiliyordu.
- Two years after the disaster, only a few projects had been rubberstamped.
- Felaketten iki yıl sonra sadece birkaç proje onaylanmıştı.
- I have made a few technical adjustments which are in line with the Council of Ministers' preliminary position.
- Bakanlar Kurulu'nun ön pozisyonu ile uyumlu birkaç teknik düzeltme yaptım.
- The report is one-sided and condemns only a few states that do not recognise women's rights.
- Rapor tek taraflıdır ve sadece kadın haklarını tanımayan birkaç devleti kınamaktadır.
- Time constraints prevent us from mentioning more than just a few points.
- Zaman kısıtlamaları birkaç noktadan daha fazlasına değinmemizi engelliyor.
- There are only a few amendments which I am unfortunately unable to accept.
- Ne yazık ki kabul edemeyeceğim sadece birkaç değişiklik var.
- Allow me to say a few words about employment strategy.
- İstihdam stratejisi hakkında birkaç söz söylememe izin verin.
- I therefore foresee major problems when, after a few years, the financial balance sheet is drawn up.
- Bu nedenle, birkaç yıl sonra mali bilanço hazırlandığında büyük sorunlar yaşanacağını öngörüyorum.
- It is not even true to say that a few specific elements are necessary.
- Birkaç spesifik unsurun gerekli olduğunu söylemek bile doğru değil.
- I have a few specific questions about development policy for the Commission.
- Komisyona kalkınma politikası hakkında birkaç özel sorum var.
- The environment is more important at this stage than a few hundred jobs.
- Çevre bu aşamada birkaç yüz işten daha önemlidir.
- There are a few points I would like to comment on.
- Yorum yapmak istediğim birkaç nokta var.
- So you keep a few Ministers waiting - it could be worse!
- Yani birkaç bakanı bekletiyorsunuz - daha kötüsü de olabilirdi!
- In this light, there are a few observations to be made about the agreement.
- Bu çerçevede, anlaşmayla ilgili olarak birkaç gözlemde bulunmak istiyorum.
- I should like to single out a few key points.
- Birkaç kilit noktaya değinmek istiyorum.
- This House agreed what was really quite a good strategy a few weeks ago.
- Bu Meclis birkaç hafta önce oldukça iyi bir stratejiyi kabul etti.
- After that introductory comment, may I also hand out a few bouquets.
- Bu giriş konuşmasından sonra birkaç buket de ben dağıtabilir miyim?
- I hope this response will set a few pointers for the future.
- Umarım bu yanıt gelecek için birkaç ipucu verir.
- I say I hope that will be the case because the deadline for amendments on this dossier closed only a few minutes ago.
- Umarım böyle olur diyorum çünkü bu dosyada değişiklik yapılması için tanınan süre sadece birkaç dakika önce doldu.
- Only a few provisions have proved to be open to multiple interpretations.
- Sadece birkaç hükmün çoklu yorumlara açık olduğu kanıtlanmıştır.
- I shall cite just a few.
- Sadece birkaç tanesinden bahsedeceğim.
- I want to say a few words about the opinion of the Committee on Budgetary Control regarding this report.
- Bütçe Kontrol Komitesi'nin bu rapora ilişkin görüşü hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- I should like to make a few observations.
- Birkaç gözlemde bulunmak istiyorum.
- Just a few words on the Supplementary and Amending Budget No 3.
- Ek ve Tadil Bütçesi No 3 hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- Allow me to conclude with a few points which should be made at this time of institutional deliberations.
- Kurumsal müzakerelerin yapıldığı bu dönemde belirtilmesi gereken birkaç hususla sözlerime son vermeme izin verin.
- This position cannot simply be changed by means of a few formalities.
- Bu durum birkaç formalite ile değiştirilemez.
- I should like to mention a few other points that are important because none of them have been fully achieved.
- Önemli olan birkaç noktadan daha bahsetmek istiyorum çünkü bunların hiçbirine tam olarak ulaşılamadı.
- I should like to bring to your attention a few other matters.
- Birkaç hususu daha dikkatinize sunmak isterim.
- This report proposes a few paths that we could take.
- Bu rapor, izleyebileceğimiz birkaç yol önermektedir.
- My group has tabled a few amendments at second reading.
- Grubum ikinci oturumda birkaç değişiklik önergesi sundu.
- This is reminiscent of East Timor only a few months ago.
- Bu durum sadece birkaç ay önceki Doğu Timor'u anımsatmaktadır.
- However we will review it in a few years in the light of experience.
- Ancak birkaç yıl içinde deneyimler ışığında bunu gözden geçireceğiz.
- You said a few nice friendly things that could easily have been copied from a daily paper.
- Günlük bir gazeteden kolayca kopyalanabilecek birkaç güzel dostane şey söylediniz.
- I should now like to say a few words about terrorism.
- Şimdi terörizm hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- I should like to qualify these principles by making a few comments on some of the individual issues.
- Bazı münferit konulara ilişkin birkaç yorum yaparak bu ilkeleri nitelendirmek istiyorum.
- For example, we were discussing Paraguay just a few minutes ago.
- Örneğin, birkaç dakika önce Paraguay'ı tartışıyorduk.
- It can be easily measured using data from only a few take-offs.
- Sadece birkaç kalkıştan elde edilen veriler kullanılarak kolayca ölçülebilir.
- There are just a few points that I want to address.
- Değinmek istediğim sadece birkaç nokta var.
- In my opinion, a few factors are of crucial significance in this.
- Bence bu konuda birkaç faktör çok önemlidir.
- Let me now answer a few points that were raised this evening.
- Şimdi bu akşam gündeme gelen birkaç noktaya cevap vermeme izin verin.
- There are a few amendments seeking to change this and we will oppose them.
- Bunu değiştirmeyi amaçlayan birkaç değişiklik var ve bunlara karşı çıkacağız.
- The European Union was founded through the efforts of just a few countries, and you see how we are today.
- Avrupa Birliği sadece birkaç ülkenin çabalarıyla kuruldu ve bugün ne durumda olduğumuzu görüyorsunuz.
- I am still left with a few questions, but I believe we are on the right track.
- Hâlâ kafamda birkaç soru işareti var ancak doğru yolda olduğumuza inanıyorum.
- I will stop there and thank you for listening, as there are a few people who have been waiting a very long time already.
- Burada duracağım ve beni dinlediğiniz için teşekkür edeceğim, zira zaten çok uzun süredir bekleyen birkaç kişi var.
- Allow me to say a few words about Estonia, that fascinating little country on the Baltic.
- Baltık Denizi'ndeki o büyüleyici küçük ülke Estonya hakkında birkaç söz söylememe izin verin.
- We can return to them in a few years’ time.
- Birkaç yıl içinde bunlara geri dönebiliriz.
- Here are a few considerations.
- İşte birkaç husus.
- Therefore, let me conclude with a few more words on the ratification of the Treaty of Nice.
- Bu nedenle Nice Antlaşması'nın onaylanmasına ilişkin birkaç söz daha söyleyerek sözlerime son vermek istiyorum.
- We have had a 90% decrease in consumption in just a few months.
- Sadece birkaç ay içinde tüketimde %90'lık bir düşüş yaşadık.
- For us, with a few exceptions, it was not a success.
- Bizim için, birkaç istisna dışında, bir başarı değildi.
- I should like to make a few remarks about this.
- Bu konuda birkaç açıklama yapmak istiyorum.
- This initial finding leads me to make a few additional comments, however.
- Ancak bu ilk bulgu beni birkaç ek yorum yapmaya yöneltiyor.
- I should like to home in on a few points.
- Birkaç noktaya değinmek istiyorum.
- I will make a few brief and concise observations.
- Kısa ve öz birkaç gözlemde bulunacağım.
- It was made in March 1999, just a few months before the launch of the supplier of Trisystem.
- Bu değişiklik Mart 1999'da Trisystem tedarikçisinin piyasaya sürülmesinden sadece birkaç ay önce yapılmıştı.
- This House agreed what was really quite a good strategy a few weeks ago.
- Bu Meclis birkaç hafta önce oldukça iyi bir strateji üzerinde anlaşmaya varmıştır.
- I would now like to make a few observations about the content.
- Şimdi içerikle ilgili birkaç gözlemde bulunmak istiyorum.
- I have noticed that there are not just a few minor linguistic errors.
- Sadece birkaç küçük dil hatası olmadığını fark ettim.
- Let me say a few bitter words as an Austrian.
- Bir Avusturyalı olarak birkaç acı söz söylememe izin verin.
- A few months ago we talked about the prohibition of the newspaper in the Basque country.
- Birkaç ay önce Bask bölgesinde gazetenin yasaklanmasından bahsetmiştik.
- I would, however, like to make a few clarifications on this matter.
- Bununla birlikte, bu konuda birkaç açıklama yapmak istiyorum.
- We will see, but we have a political dynamic which nobody would have expected a few months ago.
- Göreceğiz ama birkaç ay önce kimsenin beklemeyeceği bir siyasi dinamiğe sahibiz.
- We cannot just be content with a few short battles.
- Sadece birkaç kısa savaşla yetinemeyiz.
- In a few months, the UN inspectors will tell us whether Iraq really does have military weaponry.
- Birkaç ay içinde BM denetçileri bize Irak'ın gerçekten askeri silahlara sahip olup olmadığını söyleyecek.
- Unfortunately, they have not been heard sufficiently, not to mention listened to, except by a few left-wing Members.
- Ne yazık ki, birkaç sol görüşlü Üye dışında bu çabalar yeterince duyulmadı, hatta dinlenmedi bile.
- This initial finding leads me to make a few additional comments, however.
- Ancak bu ilk bulgu beni birkaç ilave yorum yapmaya yöneltmektedir.
- The Commission then found a few more reports.
- Komisyon daha sonra birkaç rapor daha buldu.
- Unfortunately, they have not been heard sufficiently, not to mention listened to, except by a few left-wing Members.
- Ne yazık ki, birkaç sol görüşlü Üye dışında, bırakın dinlenmeyi, yeterince duyulmadılar bile.
- Indeed, just a few years ago, many of the candidate countries were governed by dictatorships.
- Gerçekten de, sadece birkaç yıl önce aday ülkelerin birçoğu diktatörlüklerle yönetiliyordu.
- I saw a few boats landing at Parliament this week and notified the security service.
- Bu hafta Parlamentoya birkaç teknenin yanaştığını gördüm ve durumu güvenlik birimlerine bildirdim.
- I would like to go back over a few matters briefly.
- Birkaç konuya kısaca değinmek istiyorum.
- Parliament attempted at second reading to reverse this situation, but unfortunately lacked a few votes to do so.
- Parlamento ikinci okumada bu durumu tersine çevirmeye çalıştı, ancak ne yazık ki bunu yapmak için birkaç oy eksikti.
- I should now like to say a few words about the relationship between the Union and the Bank.
- Şimdi Birlik ile Banka arasındaki ilişki hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- I will tell you a few things we should do.
- Size yapmamız gereken birkaç şeyi söyleyeceğim.
- Proper discussions will be opened on these issues at Monterrey in a few weeks' time.
- Birkaç hafta içinde Monterrey'de bu konular üzerine uygun tartışmalar yapılacaktır.
- Let me say a few words about this Agency, which was created in 1997.
- 1997'de kurulan bu Ajans hakkında birkaç söz söylememe izin verin.
- Just a few brief words on the content of the Directive.
- Direktifin içeriğine ilişkin kısa birkaç söz söylemek istiyorum.
- I will confine myself to mentioning a few key points.
- Kendimi birkaç kilit noktaya değinmekle sınırlayacağım.
- We have tabled a few amendments on this score.
- Bu konuda birkaç değişiklik önergesi verdik.
- They are no less valid because only a few delegates participated.
- Sadece birkaç delege katıldığı için daha az geçerli değiller.
- I suppose we will take note of it but only in a few hours’ time, I fear.
- Sanırım bunu not alacağız ama korkarım sadece birkaç saat içinde.
- I would therefore like to take this opportunity to say a few things for future reference.
- Bu vesileyle gelecekte referans olması için birkaç şey söylemek istiyorum.
- When, a few months ago, we began work on the 2003 Budget, there was a large estimated deficit in category 5.
- Birkaç ay önce 2003 Bütçesi üzerinde çalışmaya başladığımızda, 5. kategoride büyük bir açık tahmini vardı.
- Many want a statute in order to improve an image tarnished by the abuses of a few.
- Pek çok kişi, birkaç kişinin suiistimalleri nedeniyle zedelenen imajı düzeltmek için bir tüzük istiyor.
- It is a pity he is not here today; I think he too would have had a few comments to make here.
- Ne yazık ki bugün burada değil; sanırım onun da burada yapacak birkaç yorumu olurdu.
- Sovereignty only rests with a few Member States that boast their own constitutional structure.
- Egemenlik sadece kendi anayasal yapılarına sahip olan birkaç Üye Devlete aittir.
- I would simply like to reiterate a few points, which some of our leaders now seem to have forgotten.
- Bazı liderlerimizin artık unutmuş göründüğü birkaç noktayı tekrarlamak istiyorum.
- We need a few other safeguards to protect people from the hazards of modern living.
- İnsanları modern yaşamın tehlikelerinden korumak için birkaç güvenceye daha ihtiyacımız var.
- This morning you recognised that you need to take a few classes.
- Bu sabah birkaç ders almanız gerektiğini fark ettiniz.
- I should like to make a few comments on Turkey.
- Türkiye hakkında birkaç yorum yapmak istiyorum.
- Just a few words about the next point on the agenda.
- Gündemdeki bir sonraki konu hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- But, surprise, surprise, the devil is in the detail and needless to say, fault can be found on a few counts.
- Ancak, sürpriz, sürpriz, şeytan ayrıntıda gizlidir ve söylemeye gerek yok, birkaç konuda hata bulunabilir.
- I shall therefore dwell on a few points that complement what has just been said.
- Bu nedenle, az önce söylenenleri tamamlayan birkaç nokta üzerinde duracağım.
- This particularly affects the small ports, with only a few hundred thousand euros in turnover.
- Bu durum özellikle cirosu sadece birkaç yüz bin Euro olan küçük limanları etkilemektedir.
- I will, however, make a few comments.
- Ancak ben birkaç yorum yapacağım.
- Unfortunately, the Evans report, give or take a few exceptions, follows in exactly the same vein.
- Ne yazık ki Evans raporu, birkaç istisna dışında, tamamen aynı çizgide ilerliyor.
- I should like to use the time left to draw a few general conclusions.
- Kalan süreyi birkaç genel sonuç çıkarmak için kullanmak istiyorum.
- However, I do have a few questions in this respect.
- Bununla birlikte, bu konuda birkaç sorum var.
- We do not want a few states to be deprived of their veto right, as it were, when we come to revise the Treaty.
- Antlaşmayı gözden geçirmeye geldiğimizde, birkaç devletin veto hakkından mahrum bırakılmasını istemiyoruz.
- However, we are fated to spend at least a few more minutes in conversation.
- Ancak, kaderimizde en azından birkaç dakika daha sohbet etmek var.
- It is just as well that this is the second reading, when we should have just been fine-tuning a few positions.
- Sadece birkaç tutum üzerinde ince ayar yapmamız gerekirken, bunun ikinci okuma olması iyi oldu.
- Many thanks for giving me a few minutes' speaking time.
- Bana birkaç dakikalık konuşma süresi verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
- I would, however, like to make a few comments.
- Bununla birlikte, birkaç yorum yapmak istiyorum.
- I am suggesting, however, a few amendments.
- Bununla birlikte, birkaç değişiklik öneriyorum.
- Many want a statute in order to improve an image tarnished by the abuses of a few.
- Pek çok kişi, birkaç kişinin suistimalleri nedeniyle zedelenen imajı düzeltmek için bir tüzük istiyor.
- Parliament requested this a few years ago and the Commission is now meeting this request.
- Parlamento bunu birkaç yıl önce talep etti ve Komisyon şimdi bu talebi karşılıyor.
- In this light, there are a few observations to be made about the agreement.
- Bu bilgiler ışığında, anlaşmaya ilişkin birkaç gözlemde bulunmak mümkündür.
- Of course it makes sense not to reshuffle all the portfolios of the existing Commission just for a few months.
- Elbette mevcut Komisyonun tüm portföylerini sadece birkaç aylığına değiştirmemek mantıklıdır.
- On behalf of the ELDR Group, I have therefore tabled a few amendments that should make this possible.
- Bu nedenle ELDR Grubu adına, bunu mümkün kılacak birkaç değişiklik önergesi sundum.
- I would now like to say a few words on quantity management.
- Şimdi de miktar yönetimi hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- Nevertheless, this first attempt at building a policy has also taught us a few lessons.
- Bununla birlikte bir politika oluşturmaya yönelik bu ilk girişim bize birkaç ders de verdi.
- However, over the next few months a few more harsh words and a lot of hard talk will take place.
- Bununla birlikte, önümüzdeki birkaç ay içinde birkaç sert söz ve çok sayıda sert konuşma daha gerçekleşecek.
- My group has tabled a few amendments at second reading.
- Grubum ikinci okumada birkaç değişiklik önergesi sundu.
- Allow me a few words on the controversial issue on which views were divided for a long time.
- Uzun süredir görüş ayrılıklarının yaşandığı tartışmalı konu hakkında birkaç söz söylememe izin verin.
- Moreover, a review will take place in a few years' time.
- Ayrıca, birkaç yıl içinde bir gözden geçirme yapılacaktır.
- I would like the Commission to give us a few answers on this.
- Komisyon'un bu konuda bize birkaç cevap vermesini istiyorum.
- Permit me to make a few more comments on the subject of registration and authorisation.
- Kayıt ve yetkilendirme konusunda birkaç yorum daha yapmama izin verin.
- I think we have to give very serious answers to a few questions here.
- Burada birkaç soruya çok ciddi cevaplar vermemiz gerektiğini düşünüyorum.
- Now a few words about interoperability.
- Şimdi birlikte çalışabilirlik hakkında birkaç kelime.
- There are though, a few things in all these columns of figures that we need to discuss.
- Yine de, tüm bu rakam sütunlarında tartışmamız gereken birkaç şey var.
- I would like to make a few final points.
- Son olarak birkaç noktaya değinmek istiyorum.
- Our opinion sets out a few points from our area of activity on which we would like clarification.
- Görüşümüz, faaliyet alanımızla ilgili olarak açıklığa kavuşturulmasını istediğimiz birkaç noktayı ortaya koymaktadır.
- I would first like to make a few observations about the key points.
- öncelikle kilit noktalar hakkında birkaç gözlemde bulunmak istiyorum.
- I would like to list a few issues in no particular order.
- Belirli bir sıralama olmaksızın birkaç hususu sıralamak istiyorum.
- I have a few direct questions for you, Minister.
- Size doğrudan birkaç sorum olacak Sayın Bakan.
- What we hear is in any case not so positive in a few respects.
- Duyduklarımız her halükarda birkaç açıdan pek olumlu değil.
- There are a lot of examples, but I will give a few here to the House.
- Çok sayıda örnek var, ancak burada Meclis'e birkaç örnek vereceğim.
- I wish to close with a few words about Turkey.
- Türkiye hakkında birkaç kelime ile kapatmak istiyorum.
- I should like to say a few quick words.
- Kısa birkaç şey söylemek istiyorum.
- The Belder report contains a few concrete pointers in this respect.
- Belder raporu bu konuda birkaç somut işaret içermektedir.
- I should like to make a few technical remarks about the report.
- Raporla ilgili birkaç teknik açıklama yapmak istiyorum.
- I will give you a few reasons why we are concerned.
- Size neden endişe duyduğumuza dair birkaç neden sunacağım.
- I would finally like to say a few words about security policy.
- Son olarak güvenlik politikası hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- In other words, there are a few people who never miss a chance to turn everything against Strasbourg.
- Başka bir deyişle her şeyi Strazburg'un aleyhine çevirme fırsatını kaçırmayan birkaç kişi var.
- I should now like to take a few minutes to deal with each in turn.
- Şimdi birkaç dakikamı ayırarak her bir konuya sırayla değinmek istiyorum.
- So that we might remember what we are dealing with, I will reiterate a few facts about climatic warming.
- Ne ile karşı karşıya olduğumuzu hatırlayabilmemiz için iklimsel ısınma ile ilgili birkaç gerçeği tekrarlayacağım.
- That is why we need to build in a few extra clauses.
- Bu nedenle birkaç ilave madde daha eklememiz gerekiyor.
- I should like to make a few more additional comments, starting with Indonesia.
- Endonezya'dan başlayarak birkaç ilave yorum daha yapmak istiyorum.
- We were therefore very shocked to hear the claims made in connection with Eurostat a few months ago.
- Bu nedenle birkaç ay önce Eurostat ile ilgili olarak ortaya atılan iddiaları duyduğumuzda çok şaşırdık.
- I would also like to agree with the other speakers who have highlighted a few specific points in these reports.
- Bu raporlardaki birkaç spesifik noktanın altını çizen diğer konuşmacılara da katılmak isterim.
- I would like to add a few words on the International Convention on the Protection of the Alps.
- Alplerin Korunmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme hakkında birkaç söz eklemek istiyorum.
- Those are a few ideas that we are not keen to abandon.
- Bunlar, terk etmek istemediğimiz birkaç fikirdir.
- I would like to make a few comments.
- Birkaç yorum yapmak istiyorum.
- This proposal was not accepted by Parliament by a few votes, and is naturally not included in the final document.
- Bu öneri Parlamento tarafından birkaç oy farkla kabul edilmemiştir ve doğal olarak nihai belgede yer almamaktadır.
- There are a few other international NGOs which boast sound structures and can offer aid.
- Sağlam yapılara sahip olan ve yardım sunabilen birkaç uluslararası STK daha vardır.
- That is a big difference from the debate about leaded and unleaded petrol that we had a few years ago.
- Bu, birkaç yıl önce yaşadığımız kurşunlu ve kurşunsuz benzin tartışmasından büyük bir farklılıktır.
- Let me give a few examples of what I mean.
- Ne demek istediğime dair birkaç örnek vereyim.
- I have heard a few people make some very valid comments already.
- Şimdiden birkaç kişinin çok geçerli yorumlar yaptığını duydum.
- However, in practice this would only be possible when new budget guidelines are agreed in a few years' time.
- Ancak pratikte bu ancak birkaç yıl içinde yeni bütçe esasları kabul edildiğinde mümkün olacaktır.
- Let me also say a few words about the asylum and refugee policy.
- İltica ve mülteci politikası hakkında da birkaç söz söylememe izin verin.
- It has a history of political assassination, blowing up the South Korean cabinet in Rangoon a few years back.
- Birkaç yıl önce Rangoon'da Güney Kore kabinesini havaya uçurmak gibi bir siyasi suikast geçmişi vardır.
- The budget for the Balkans is falling, from 900 million a few years ago to 500 million in 2005.
- Balkanlar için ayrılan bütçe birkaç yıl önce 900 milyon iken 2005 yılında 500 milyona düşmüştür.
- I shall confine myself to a few words on the content of the report.
- Raporun içeriğine ilişkin birkaç söz söylemekle yetineceğim.
- I will say a few words on the points in the resolution which refer to the transmission of confidential documents.
- Kararda yer alan ve gizli belgelerin iletilmesine atıfta bulunan hususlar hakkında birkaç söz söyleyeceğim.
- There are only a few.
- Sadece birkaç tane var.
- Allow me to mention a few examples, for instance concerning the matter of price stability.
- Örneğin fiyat istikrarı konusunda birkaç örnekten bahsetmeme izin verin.
- Do not imagine that I am so old, I am going to carry on working and pestering people for a few more years.
- Sanmayın ki ben çok yaşlıyım, birkaç yıl daha çalışmaya ve insanları rahatsız etmeye devam edeceğim.
- Let me say a few words about the ECHO global plan for these refugees, which was adopted by the Commission this year.
- Bu yıl Komisyon tarafından kabul edilen mültecilere yönelik ECHO küresel planı hakkında birkaç söz söylememe izin verin.
- Too many young, new officials are leaving their jobs after just a few years.
- Çok sayıda genç ve yeni yetkili, sadece birkaç yıl sonra görevlerinden ayrılıyor.
- Thousands of people lost everything they owned within a few hours.
- Binlerce insan birkaç saat içinde sahip oldukları her şeyi kaybetti.
- This is what I shall be taking a few words to do.
- Birkaç kelime ile ifade etmeye çalışacağım şey de budur.
- I would like to briefly go back over a few matters.
- Birkaç konuya kısaca geri dönmek istiyorum.
- There is ample proof of this in the statements made in this House a few months ago.
- Birkaç ay önce bu Mecliste yapılan açıklamalarda bunun bolca kanıtı var.
- There are, however, a few points from which we would disassociate ourselves.
- Bununla birlikte, kendimizi ayırmak istediğimiz birkaç nokta var.
- I would just like to contribute a few words to this discussion, which might help make the peace here.
- Bu tartışmaya, burada barışın sağlanmasına yardımcı olabilecek birkaç kelime ile katkıda bulunmak istiyorum.
- A few figures can illustrate how substantial our financial assistance package has been.
- Birkaç rakam, mali yardım paketimizin ne kadar önemli olduğunu gösterebilir.
- The vote will take place in a few minutes, at 12 noon.
- Oylama birkaç dakika içinde, öğlen 12'de yapılacak.
- However, there are a few points on which I differ.
- Ancak, farklı düşündüğüm birkaç nokta var.
- Finally, I would like to say a few words on unintentional occurrence and threshold values.
- Son olarak, kasıtsız oluşum ve eşik değerler hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- A few weeks ago some EU Member States in the United Nations debated the common EU position on the Sahara.
- Birkaç hafta önce Birleşmiş Milletler'de bazı AB Üye Devletleri Sahra konusunda AB'nin ortak tutumunu tartıştı.
- I should like to say a few words now about the procedure, because it is quite an unusual procedure.
- Şimdi prosedür hakkında birkaç şey söylemek istiyorum, çünkü bu oldukça sıra dışı bir prosedür.
- Allow me to add a few words on competition policy as a whole.
- Bir bütün olarak rekabet politikası hakkında birkaç kelime eklememe izin verin.
- A few weeks ago, we discussed the coordination of economic policy and the Stability and Growth Pact in this house.
- Birkaç hafta önce bu mecliste ekonomi politikasının koordinasyonu ile İstikrar ve Büyüme Paktını görüştük.
- I would also like to make a few points clear for the benefit of the public.
- Kamuoyunun yararlanması açısından birkaç hususa da açıklık getirmek istiyorum.
- I do, however, have a few comments to make.
- Bununla birlikte, yapmak istediğim birkaç yorum var.
- The European Union may allow itself a few moments of satisfaction.
- Avrupa Birliği birkaç dakikalığına memnuniyetini ifade edebilir.
- We also hope to be able to bring about a preliminary discussion on a few other important points.
- Ayrıca, diğer birkaç önemli nokta hakkında da bir ön tartışma başlatabilmeyi umuyoruz.
- So, those are a few proposals we should support.
- Desteklememiz gereken birkaç öneri var.
- However, we are fated to spend at least a few more minutes in conversation.
- Ancak kaderimizde en azından birkaç dakika daha sohbet etmek var.
- It was made in March 1999, just a few months before the launch of the supplier of Trisystem.
- Bu değişiklik Mart 1999'da, Trisystem tedarikçisinin piyasaya sürülmesinden sadece birkaç ay önce yapılmıştı.
- Now a few words on individual demands are set out in the report.
- Şimdi raporda bireysel taleplere ilişkin birkaç kelime yer almaktadır.
- Although I support the line taken by the report, I do have a few criticisms.
- Raporun benimsediği çizgiyi desteklemekle birlikte birkaç eleştirim var.
- There are also a few other issues which have struck me.
- Ayrıca dikkatimi çeken birkaç konu daha var.
- A state of emergency was declared there a few minutes ago following the assassination of Prime Minister Djindjic.
- Başbakan Djindjic'in öldürülmesinin ardından birkaç dakika önce burada olağanüstü hal ilan edildi.
- In the meantime, I can only repeat what the Minister said so ably a few moments ago.
- Bu arada Bakan'ın birkaç dakika önce çok güzel bir şekilde söylediği şeyi tekrarlamakla yetinebilirim.
- I will, however, say a few words about the Council's budget.
- Bununla birlikte, Konsey bütçesi hakkında birkaç söz söyleyeceğim.
- We fought tooth and nail to add a few extra million euro.
- Birkaç milyon Avro daha eklemek için canla başla mücadele ettik.
- I should like, if I may, to quote a few statistics on the disadvantages of these regions.
- İzin verirseniz bu bölgelerin dezavantajlarına ilişkin birkaç istatistik vermek istiyorum.
- I think that a few words will also have to be reserved for the Spanish authorities in this context.
- Bu bağlamda İspanyol yetkililere de birkaç söz söylemek gerektiğini düşünüyorum.
- However, there are a few important points I would like to touch upon briefly.
- Bununla birlikte, kısaca değinmek istediğim birkaç önemli nokta var.
- Unfortunately, the limited time we have available means that I can only touch on a few points.
- Ne yazık ki kısıtlı zamanımız nedeniyle sadece birkaç noktaya değinmekle yetineceğim.
- Nonetheless, I should like briefly to address a few crucial questions.
- Bununla birlikte kısaca birkaç önemli soruya değinmek istiyorum.
- As the last speaker said, it is a question merely of a few euro per inhabitant.
- Son konuşmacının da söylediği gibi, bu sadece kişi başına birkaç avro meselesidir.
- I myself am a supporter of "opt-in" and would like to mention a few arguments.
- Ben de "opt-in" taraftarıyım ve birkaç argümandan bahsetmek istiyorum.
- I shall just make a few comments on the circulation of films.
- Filmlerin dolaşımı konusunda sadece birkaç yorumda bulunacağım.
- So before turning to the conflict with Iraq, I will say a few words about economic reform.
- Irak'la yaşanan çatışmaya geçmeden önce ekonomik reform hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- We do not yet have all the facts by a long way, but we have a few.
- Henüz tüm gerçeklere sahip değiliz, ancak birkaçına sahibiz.
- I would like to pick out a few concrete examples.
- Birkaç somut örnek vermek istiyorum.
- We must take the opportunity of the Prestige oil tanker disaster to make a few observations.
- Prestige petrol tankeri felaketini fırsat bilerek birkaç gözlemde bulunmak istiyoruz.
- The problem is not a few arrangements downstream at the estuaries of the two rivers.
- Sorun, iki nehrin haliçlerinde aşağı yönde birkaç düzenleme değildir.
- As chairman of the joint parliamentary committee, I should also like to say a few words in relation to Lithuania.
- Karma Parlamento Komisyonu Başkanı olarak Litvanya ile ilgili olarak da birkaç söz söylemek isterim.
- There is much to be said about them, but unfortunately I can only deal with a few points.
- Bu konuda söylenecek çok şey var ama ne yazık ki ben sadece birkaç noktaya değinmekle yetineceğim.
- I know that the problems cannot be solved over the space of a few years.
- Sorunların birkaç yıl içinde çözülemeyeceğini biliyorum.
- Since I have the opportunity, I would like to say a few words on the participation of the applicant countries.
- Fırsat bulmuşken başvuran ülkelerin katılımına ilişkin birkaç söz söylemek istiyorum.
- I should like to make just a few points.
- Sadece birkaç noktaya değinmek istiyorum.
- I cannot conclude without saying a few words on regional stability.
- Bölgesel istikrar konusunda birkaç söz söylemeden sözlerime son veremeyeceğim.
- In only a few countries did the proportion of women exceed 40%, and that was in Ireland and Greece.
- Sadece birkaç ülkede kadınların oranı %40'ı aşmıştır ve bu da İrlanda ve Yunanistan'da olmuştur.
- I would also like to say a few words about the Statement of Assurance itself.
- Güvence Beyanının kendisi hakkında da birkaç söz söylemek istiyorum.
- There are a few more observations that we would like to make.
- Yapmak istediğimiz birkaç gözlem daha var.
- It is time we moved the bar up a few notches and looked for new challenges.
- Artık çıtayı birkaç kademe yukarı taşımanın ve yeni zorluklar aramanın zamanı geldi.
- A few legislative developments entered into force in the financial services sector.
- Mali hizmetler sektöründe birkaç yasal gelişme yürürlüğe girmiştir.
- I will concentrate, then, on a few points I disagree about.
- O halde, katılmadığım birkaç noktaya odaklanacağım.
- I am of course aware that the HACCP principle can only be applied to primary production in a few areas.
- HACCP ilkesinin birincil üretimde sadece birkaç alanda uygulanabildiğinin elbette farkındayım.
- The sitting will therefore be suspended for a few minutes.
- Bu nedenle oturuma birkaç dakika ara verilecektir.
- Now we have a new travel agency coming into takeover, maybe to save the Community a few pounds.
- Şimdi devreye giren yeni bir seyahat acentemiz var, belki de Topluluğa birkaç sterlin kazandırmak için.
- There are a few loose ends that need tying up, a few points on which we do not yet see eye to eye completely.
- Yarım kalan ve tamamlanması gereken birkaç nokta var, henüz tam olarak aynı fikirde olmadığımız birkaç nokta.
- Quite a few politicians have made astounding statements.
- Birkaç politikacı şaşırtıcı açıklamalarda bulundu.
- I would like to stress a few points.
- Birkaç noktanın altını çizmek istiyorum.
- Let me close with a few figures on the volume of next year’s general budget.
- Önümüzdeki yılın genel bütçesinin hacmiyle ilgili birkaç rakam vererek sözlerime son vereyim.
- We have tabled a few amendments on this score.
- Bu konuda birkaç değişiklik önergesi sunduk.
- One could say in legal terms that it is an anticipated form of reinforced co-operation among a few.
- Hukuki açıdan birkaç kişi arasında güçlendirilmiş bir iş birliğinin öngörülen bir biçimi olduğu söylenebilir.
- He already mentioned health aspects during previous discussions a few months ago.
- Birkaç ay önceki görüşmelerde sağlık konusuna zaten değinmişti.
- I would like to pick out a few points.
- Birkaç noktaya değinmek istiyorum.
- This was a very big problem a few years ago.
- Bu birkaç yıl önce çok büyük bir sorundu.
- Despite this, we have still tabled a few amendments to his report.
- Buna rağmen, raporuna birkaç değişiklik önergesi sunduk.
- I want to pick up a few specific points in relation to issues that he has kindly incorporated in the final report.
- Nihai rapora nazikçe dahil ettiği konularla ilgili olarak birkaç spesifik noktayı ele almak istiyorum.
- Just a few years ago there were particularly cruel cases of torture in Kosovo.
- Sadece birkaç yıl önce Kosova'da özellikle acımasız işkence vakaları yaşandı.
- The budget for the Balkans is falling, from 900 million a few years ago to 500 million in 2005.
- Balkanlar için ayrılan bütçe azalıyor, birkaç yıl önce 900 milyon iken 2005'te 500 milyona düştü.
- I myself visited Cuba a few years ago on behalf of Liberal International.
- Birkaç yıl önce Liberal Enternasyonal adına Küba'yı ziyaret etmiştim.
- There are just a few points that I want to address.
- Benim değinmek istediğim sadece birkaç nokta var.
- Perhaps you will allow me to draw your attention once more to a few elements.
- Belki dikkatinizi birkaç unsura bir kez daha çekmeme izin verirsiniz.
- Last year I was the rapporteur for this report when we extended the budget line for a few more months.
- Geçen yıl bütçe kalemini birkaç ay daha uzattığımızda bu raporun raportörlüğünü ben yapmıştım.
- A few final words on stem cell research.
- Kök hücre araştırmaları üzerine son birkaç söz.
- I should like to make a few critical observations.
- Birkaç kritik gözlemde bulunmak istiyorum.
- For example, I remember a few years ago that South Africa had to settle for far less understanding.
- Örneğin, birkaç yıl önce Güney Afrika'nın çok daha az anlayışla yetinmek zorunda kaldığını hatırlıyorum.
- If we succeed in this then perhaps we will be better off in a few years'time!
- Eğer bunu başarırsak belki de birkaç yıl sonra daha iyi durumda olacağız!
- I share the view expressed by quite a few other speakers that we can all become winners in this situation.
- Bu durumda hepimizin kazanan olabileceğine dair diğer birkaç konuşmacı tarafından ifade edilen görüşü paylaşıyorum.
- Developing countries are often restricted to exporting a few unprocessed products.
- Gelişmekte olan ülkeler genellikle birkaç işlenmemiş ürünü ihraç etmekle sınırlıdır.
- These cannot simply be made in the course of a few years without causing major damage.
- Bunlar birkaç yıl içinde büyük bir hasara yol açmadan kolayca yapılamaz.
- I would also like to say a few words about crisis management.
- Kriz yönetimi hakkında da birkaç söz söylemek isterim.
- In a few months' time they will be planning elections and the start of election campaigns there.
- Birkaç ay içinde orada seçimler ve seçim kampanyalarının başlaması planlanıyor olacak.
- There are quite a few worrying messages from the Brussels Summit.
- Brüksel Zirvesi'nden çıkan birkaç endişe verici mesaj var.
- I should also like to make a few general remarks.
- Ayrıca birkaç genel açıklama yapmak istiyorum.
- There are a few problem areas which I should like to highlight.
- Altını çizmek istediğim birkaç sorun alanı var.
- I will answer them all, but it will unfortunately take a few minutes.
- Hepsine cevap vereceğim, ancak ne yazık ki birkaç dakika sürecek.
- I should like to highlight a few aspects in this context.
- Bu bağlamda birkaç hususun altını çizmek isterim.
- Allow me to start by saying a few words about Serbia.
- Sırbistan hakkında birkaç söz söyleyerek başlamama izin verin.
- The European Union may allow itself a few moments of satisfaction.
- Avrupa Birliği kendisini birkaç dakika tatmin edebilir.
- I must just say a few words about the Lisbon strategy.
- Lizbon stratejisi hakkında birkaç söz söylemem gerekiyor.
- He will recall that we tried to provide the figures for Commission projects a few months ago.
- Birkaç ay önce Komisyon projelerine ilişkin rakamları vermeye çalıştığımızı hatırlayacaktır.
- In my opinion, a few factors are of crucial significance in this.
- Bana göre bu konuda birkaç faktör hayati önem taşımaktadır.
- It includes a few officials.
- Birkaç yetkili de dahil.
- By way of conclusion I wish to address a few words to the Commission.
- Sonuç olarak Komisyona birkaç söz söylemek istiyorum.
- That was voted down by Parliament only a few months ago.
- Bu karar sadece birkaç ay önce Parlamento tarafından onaylandı.
- Here are the statistics from France, which were published a few weeks ago.
- İşte Fransa'dan birkaç hafta önce yayınlanan istatistikler.
- Only a few hours ago, the people of Colombia demonstrated their determination and courage as citizens.
- Sadece birkaç saat önce Kolombiya halkı, vatandaş olarak kararlılıklarını ve cesaretlerini ortaya koydu.
- We can, in this context, only give a few wise lessons and leave it at that.
- Bu bağlamda sadece birkaç bilgece ders verebilir ve bu kadarla yetinebiliriz.
- I would like to raise a few issues from our perspective.
- Bizim bakış açımızdan birkaç hususu dile getirmek istiyorum.
- I wish to say a few brief words, just to clarify something.
- Bir şeyi açıklığa kavuşturmak için birkaç kısa söz söylemek istiyorum.
- Today, only a few Nordic countries in Europe attain that 0.7%.
- Bugün Avrupa'da sadece birkaç İskandinav ülkesi bu %0,7 oranına ulaşabilmektedir.
- I will make a few observations to the measures included in the Commission proposal.
- Komisyon önerisinde yer alan tedbirlere ilişkin birkaç gözlemde bulunacağım.
- I welcome the opportunity to make a few, but important, points on the Stability and Growth Pact.
- İstikrar ve Büyüme Paktı konusunda birkaç ama önemli noktaya değinme fırsatını memnuniyetle karşılıyorum.
- Thursdays do not end with a few 4 o'clock flights; they should end at 6.30.
- Perşembe günleri saat 4'te birkaç uçuşla bitmez; 6.30'da bitmelidir.
- An ordinary coffee planter in Tanzania or Kenya earns at best a few euros per week.
- Tanzanya ya da Kenya'daki sıradan bir kahve ekicisi haftada en iyi ihtimalle birkaç Euro kazanmaktadır.
- I would nonetheless like to try to make a few observations.
- Yine de birkaç gözlem yapmaya çalışmak istiyorum.
- I nonetheless wish to make a few comments and recommendations.
- Ben yine de birkaç yorum ve tavsiyede bulunmak istiyorum.
- Let me say a few words about the Mediterranean Bank.
- Mediterranean Bank hakkında birkaç söz söylememe izin verin.
- To mention only a few issues, let us turn first to the question of the financing of terrorism.
- Sadece birkaç konuya değinmek gerekirse ilk olarak terörizmin finansmanı konusuna dönelim.
- In the short space of time available to me, I will focus on just a few points.
- Bana ayrılan kısa süre içerisinde sadece birkaç noktaya odaklanacağım.
- A few more points need to be mentioned in connection with Chapter 3.
- 3. bölüm ile bağlantılı olarak birkaç noktaya daha değinmek gerekiyor.
- I should like to highlight a few aspects in particular.
- Özellikle birkaç hususun altını çizmek isterim.
- Let me mention a few points to illustrate why I am so angry.
- Neden bu kadar kızgın olduğumu açıklamak için birkaç noktadan bahsetmeme izin verin.
- A few Members were actually somewhat surprised, but I think that we all know what was meant now.
- Birkaç Üye aslında biraz şaşırmıştı ama sanırım artık hepimiz ne demek istendiğini biliyoruz.
- May I add a few examples?
- Birkaç örnek ekleyebilir miyim?
- I should like to make a few points.
- Birkaç noktaya değinmek istiyorum.
- A few words now about Parliament's resolution.
- Şimdi Parlamento'nun kararı hakkında birkaç söz edelim.
- Whether this will come about today, tomorrow or in a few months' time, I do not know.
- Bunun bugün mü, yarın mı yoksa birkaç ay içerisinde mi gerçekleşeceğini bilemiyorum.
- For the sake of a few hundred Scottish sheep, there is a huge loophole in legislation.
- Birkaç yüz İskoç koyunu uğruna, mevzuatta büyük bir boşluk var.
- In a few years, we will undoubtedly increase resources in this context, but they are required now.
- Birkaç yıl içinde bu bağlamdaki kaynakları şüphesiz artıracağız, ancak şimdi gerekli.
- However, we certainly have a few points of criticism.
- Bununla birlikte, kesinlikle eleştireceğimiz birkaç nokta var.
- There are quite a few where pensions are paid late, even quite a few years late, sometimes decades.
- Emekli maaşlarının geç ödendiği, hatta birkaç yıl, bazen onlarca yıl geç ödendiği pek çok yer var.
- There are only a few weeks to go before the elections.
- Seçimlere sadece birkaç hafta kaldı.
- We shall therefore confine ourselves to highlighting a few issues.
- Bu nedenle kendimizi birkaç hususu vurgulamakla sınırlandıracağız.
- Allow me to make a few comments on this matter from the standpoint of the Committee on Budgets.
- Bu konuda Bütçe Komisyonu'nun bakış açısından birkaç yorum yapmama izin verin.
- Now a few words on individual demands set out in the report.
- Şimdi raporda yer alan bireysel taleplere ilişkin birkaç söz.
- I will therefore limit myself to a few points.
- Bu nedenle kendimi birkaç nokta ile sınırlayacağım.
- That will, at any rate, be my reply in a few weeks' time when we are all meeting in Laeken.
- Bu, her halükarda, birkaç hafta sonra Laeken'de bir araya geldiğimizde benim cevabım olacak.
- I recently visited Botswana, where, apart from diamonds, they only have a few cattle to export.
- Kısa bir süre önce Botsvana'yı ziyaret ettim, elmas dışında ihraç edecekleri sadece birkaç büyükbaş hayvanları var.
- Finally, let me say a few words about integrated financial supervision in Europe.
- Son olarak, Avrupa'daki entegre mali denetim hakkında birkaç söz söylememe izin verin.
- I should like to summarise my answers in a few points which are not new but which it is important to put into words.
- Yanıtlarımı yeni olmayan ancak kelimelere dökmenin önemli olduğu birkaç noktada özetlemek istiyorum.
- Europe is currently experiencing a few problems.
- Avrupa şu anda birkaç sorun yaşıyor.
- Or was establishing a genuine internal market for energy not an unthinkable goal only a few years ago?
- Yoksa enerji için gerçek bir iç pazar oluşturmak sadece birkaç yıl önce düşünülemez bir hedef değil miydi?
- On behalf of the Group of the Greens, I should like to say a few words on this subject.
- Yeşiller Grubu adına bu konuda birkaç söz söylemek istiyorum.
- Allow me firstly to say a few words about the administrative expenditure for 2003.
- Öncelikle 2003 yılı idari harcamaları hakkında birkaç söz söylememe izin verin.
- Those are a few ideas that we are not keen to abandon.
- Bunlar vazgeçmek istemediğimiz birkaç fikirdir.
- It is also worth reiterating a few matters of concern to us, the European Union.
- Avrupa Birliği olarak bizi ilgilendiren birkaç hususu da tekrarlamakta fayda var.
- Developing countries are often restricted to exporting a few unprocessed products.
- Gelişmekte olan ülkeler genellikle birkaç işlenmemiş ürünü ihraç etmekle sınırlı kalmaktadır.
- After all, we are not just talking about a few Kalashnikovs which can be bought on the market anywhere.
- Neticede, piyasada her yerden satın alınabilecek birkaç Kalaşnikof'tan bahsetmiyoruz.
- There are quite a few reasons why there are not enough women, and these apply everywhere.
- Yeterli sayıda kadın olmamasının birkaç nedeni var ve bunlar her yerde geçerli.
- I think that a few words will also have to be reserved for the Spanish authorities in this context.
- Bu bağlamda İspanyol yetkililer için de birkaç söz söylemek gerektiğini düşünüyorum.
- Thirdly and finally, I should like to say a few words about the legal aspects.
- Üçüncü ve son olarak, hukuki yönler hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- I would like to make a few general comments on the most important issues which have been raised here today, however.
- Ancak bugün burada gündeme getirilen en önemli konular hakkında birkaç genel yorum yapmak istiyorum.
- That was why we also proposed a few measures to improve this MAGP.
- Bu nedenle MAGP'ı iyileştirmek için birkaç önlem de önerdik.
- In a few years, we shall live in a Europe which can be an area of stability and freedom.
- Birkaç yıl içinde istikrar ve özgürlük alanı olabilecek bir Avrupa'da yaşayacağız.
- There are nonetheless a few points that will have to be voted on separately.
- Bununla birlikte, ayrıca oylanması gereken birkaç husus bulunmaktadır.
- The remainder goes to a few large countries, such as China, India, Brazil and sometimes a few others.
- Geriye kalanlar Çin, Hindistan, Brezilya ve bazen de diğer birkaç ülke gibi birkaç büyük ülkeye gidiyor.
- I should like to mention a few specific points.
- Birkaç özel noktaya değinmek istiyorum.
- Let me give you a few examples.
- Size birkaç örnek vereyim.
- We did not liberalise a few years ago by breaking up media monopolies simply in order to create new media monopolies.
- Birkaç yıl önce yeni medya tekelleri yaratmak için medya tekellerini parçalayarak liberalleşmedik.
- Unfortunately, to that extent, nothing has changed in the European Union despite a few courageous reports.
- Ne yazık ki, birkaç cesur rapora rağmen Avrupa Birliği'nde bu konuda hiçbir şey değişmedi.
- When, a few months ago, we began work on the 2003 Budget, there was a large estimated deficit in category 5.
- Birkaç ay önce 2003 Bütçesi üzerinde çalışmaya başladığımızda, 5. kategoride büyük bir tahmini açık vardı.
- I would like to say a few words about the budget implementation.
- Bütçe uygulaması hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- I would also like to say a few things about agriculture.
- Tarım hakkında da birkaç şey söylemek istiyorum.
- I should like to make a few comments on the European Employment Strategy in particular.
- Özellikle Avrupa İstihdam Stratejisi hakkında birkaç yorum yapmak istiyorum.
- I shall confine my comments to a few basic issues.
- Yorumlarımı birkaç temel konuyla sınırlandıracağım.
- The Spanish costas are peopled by tens of thousands of bathers, the Finnish lakes by a few individuals.
- İspanya kıyılarında on binlerce, Finlandiya göllerinde ise birkaç kişi yüzüyor.
- There is also the fact that a few Member States are not even keeping to the modest targets of MAGP IV.
- Ayrıca birkaç Üye Devletin MAGP IV'ün mütevazı hedeflerine bile uymadığı da bir gerçektir.
- There are only a few years left before enlargement, and it is high time that we began to face that reality head on.
- Genişlemeye sadece birkaç yıl kaldı ve bu gerçekle yüzleşmenin tam zamanı.
- I would like to mention a few points which in my view nevertheless need to be addressed.
- Bana göre yine de ele alınması gereken birkaç noktaya değinmek istiyorum.
- It concerns the early warning the Commission proposed to the Council a few months ago.
- Komisyon'un birkaç ay önce Konsey'e önerdiği erken uyarı ile ilgilidir.
- I should like to make a few comments with regard to the Fava report.
- Fava raporu ile ilgili olarak birkaç yorum yapmak istiyorum.
- Allow me to give a few pertinent examples.
- İzninizle konuyla ilgili birkaç örnek vermek istiyorum.
- Allow me to mention a few points which may serve as suggestions for such a strategy.
- Böyle bir strateji için öneri olabilecek birkaç noktadan bahsetmeme izin verin.
- Just a few words about the next point on the agenda.
- Gündemin bir sonraki maddesi hakkında da birkaç söz söylemek istiyorum.
- Oh look, there are a few mountains, so this is a mountain region.
- Bakın, birkaç dağ var, yani burası bir dağ bölgesi.
- I should like to mention a few other points that are important because none of them have been fully achieved.
- Önemli olan birkaç noktadan daha bahsetmek istiyorum çünkü bunların hiçbiri tam olarak başarılamadı.
- Mr Cappato spoke a few moments ago about the controls at Dover.
- Bay Cappato birkaç dakika önce Dover'daki kontroller hakkında konuştu.
- Let me mention a few points to illustrate why I am so angry.
- Neden bu kadar kızgın olduğumu göstermek için birkaç noktadan bahsetmeme izin verin.
- Allow me to make just a few comments on the Costa report.
- İzninizle Costa raporu hakkında birkaç yorum yapmak istiyorum.
- Margarine and a few kilos of paint which, in principle, do not present risks, led to a genuine disaster.
- Prensipte risk teşkil etmeyen margarin ve birkaç kilo boya gerçek bir felakete yol açtı.
- I am of course aware that the HACCP principle can only be applied to primary production in a few areas.
- Elbette HACCP prensibinin sadece birkaç alanda birincil üretime uygulanabileceğinin farkındayım.
- Within a few hours of the presentation of the report President Santer announced the resignation of his entire team.
- Raporun sunulmasından birkaç saat sonra Başkan Santer tüm ekibinin istifa ettiğini açıkladı.
- We welcomed a delegation from Tibet a few weeks ago, and feel that was a positive step.
- Birkaç hafta önce Tibet'ten bir heyeti ağırladık ve bunun olumlu bir adım olduğunu düşünüyoruz.
- I would like to say a few words about the reason for this question and for its urgency.
- Bu sorunun nedeni ve aciliyeti hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- Unfortunately, the Evans report, give or take a few exceptions, follows in exactly the same vein.
- Ne yazık ki Evans raporu, birkaç istisna dışında, tamamen aynı çizgide ilerlemektedir.
- The proposals made by a few MEPs impact greatly on this system.
- Birkaç AP üyesi tarafından yapılan teklifler bu sistemi büyük ölçüde etkilemektedir.
- I should like to confine myself to making a few comments to the Commission.
- Komisyona birkaç yorumda bulunmakla yetinmek istiyorum.
- We would like to highlight just a few points.
- Sadece birkaç noktanın altını çizmek istiyoruz.
- I would just like to focus on a few issues which appear to have remained unresolved.
- Ben sadece çözülmemiş gibi görünen birkaç konuya odaklanmak istiyorum.
- Only a few stalwarts are in the House at present.
- Şu anda Meclis'te sadece birkaç sadık üye var.
- I shall confine myself to a few words on the content of the report.
- Ben raporun içeriğine ilişkin birkaç kelime ile yetineceğim.
- The minister should be here in a few minutes.
- Bakan birkaç dakika içinde burada olacak.
- I should like to make just a few comments.
- Sadece birkaç yorum yapmak istiyorum.
- Nevertheless, I should like to make a few observations.
- Bununla birlikte birkaç gözlemde bulunmak istiyorum.
- Finally, a few words on higher education.
- Son olarak, yükseköğretime ilişkin birkaç söz.
- These measures are isolated, however, limited to a few products for a few countries and will take time.
- Ancak bu önlemler münferittir, birkaç ülke için birkaç ürünle sınırlıdır ve zaman alacaktır.
- For quite a few years, the common sector in the Member States has been the victim of major cutbacks.
- Birkaç yıldır Üye Ülkelerdeki ortak sektör büyük kesintilerin kurbanı olmuştur.
- I would like to finish off with a few critical remarks.
- Birkaç eleştirel yorumla sözlerimi bitirmek istiyorum.
- We did, though, seek a few small changes.
- Yine de birkaç küçük değişiklik istedik.
- They have achieved a large degree of consensus which seemed impossible just a few months ago.
- Sadece birkaç ay önce imkansız gibi görünen büyük ölçüde bir uzlaşıya varmışlardır.
- That, in a few words, should have been our message today.
- Bugünkü mesajımız birkaç kelimeyle bu olmalıydı.
- Nonetheless, I should like briefly to address a few crucial questions.
- Bununla birlikte, kısaca birkaç önemli soruya değinmek istiyorum.
- The fact that just a few people are to discuss the issue quickly here is therefore very wrong.
- Burada sadece birkaç kişinin konuyu hızlı bir şekilde tartışacak olması bu nedenle çok yanlıştır.
- Finally, the idea of a referendum is frequently being mooted in a few countries.
- Son olarak, referandum fikri birkaç ülkede sık sık gündeme gelmektedir.
- Allow me to say a few words on two other points.
- İzninizle diğer iki nokta hakkında da birkaç söz söylemek istiyorum.
- I would like to say a few words about finance.
- Finans konusunda da birkaç söz söylemek istiyorum.
- The resolutions submitted by Parliament contain a few important points.
- Parlamento tarafından sunulan kararlar birkaç önemli noktayı içermektedir.
- A few points are still outstanding here.
- Burada birkaç nokta hala açıklığa kavuşmamıştır.
- In short, with the exception of a few minor changes, we can endorse this resolution.
- Kısacası birkaç küçük değişiklik dışında bu kararı onaylayabiliriz.
- I would extend my thanks for all the good advice that has been given, on which I shall make a few comments.
- Verilen tüm iyi tavsiyeler için teşekkürlerimi sunuyorum ve bu tavsiyeler üzerine birkaç yorum yapacağım.
- That is why we need to build in a few extra clauses.
- Bu nedenle birkaç ilave madde eklememiz gerekiyor.
- Your body will feel the horror when this takes effect, in a few minutes.
- Bu birkaç dakika içinde etkisini gösterdiğinde vücudunuz dehşeti hissedecek.
- French soldiers, you are a few beaten men against a division.
- Fransız askerleri, siz bir tümene karşı yenilmiş birkaç adamsınız.
- It can take a few years to learn very advanced English at almost the mother tongue level.
- Neredeyse ana dil seviyesinde çok ileri düzeyde İngilizce öğrenmek birkaç yıl sürebilir.
- There's a planet a few light years off our current heading.
- Şu anki rotamızdan birkaç ışık yılı uzakta bir gezegen var.
- A few boxes of cold medicine too.
- Birkaç kutu soğuk algınlığı ilacı da.
- The flash drive refuses to work in just a few years of operation.
- Flash sürücü sadece birkaç yıl çalıştıktan sonra çalışmayı reddediyor.
- We didn't eat, we only had a few beers.
- Yemek yemedik, sadece birkaç bira içtik.
- There's an uninhabited planet only a few light-years from here.
- Buradan sadece birkaç ışık yılı uzakta ıssız bir gezegen var.
- In a few weeks we are going to start a marketing campaign.
- Birkaç ay içinde tanıtım kampanyalarına başlayacağız.
- Build an effective email marketing strategy in a few simple steps.
- Birkaç basit adımda etkili bir e-posta ile pazarlama stratejisi kurun.
- I'm so excited that my favorite author has a new book coming out in a few weeks.
- En sevdiğim yazarın birkaç hafta içinde yeni bir kitabı çıkacağı için çok heyecanlıyım.
- Your body will feel the horror when this takes effect, in a few minutes.
- Bu birkaç dakika içinde tesir ettiğinde, bedenin dehşeti tadacak.
- You can check out this post I wrote a few weeks ago for more information.
- Daha fazla bilgi için birkaç hafta önce yazdığım bu yazıya göz atabilirsiniz.
- A few boxes of cold medicine too.
- Birkaç kutu da soğuk algınlığı ilacı.
- A few weeks later Darlan will be assassinated by a French resistance fighter.
- Birkaç hafta sonra Darlan bir Fransız direniş savaşçısı tarafından öldürülecek.
- Think of it more like sharing a few trade secrets.
- Bunu daha ziyade birkaç meslek sırrı paylaşmak gibi düşünün.
- This was published in a trade magazine a few years ago.
- Bu, birkaç yıl önce bir ticaret dergisinde yayınlanmış.
- Think of it more like sharing a few trade secrets.
- Bunu birkaç meslek sırrı vermek gibi düşününüz.
- A few men fleet upon horse could overtake him.
- Atlı birkaç adam ona yetişebilirdi.
- Anything for a few moments of peace.
- Birkaç dakikalık huzur karşılığında ne olursa artık.
- Just a few more, and then we'll eat.
- Birkaç tanecik daha, sonrasında yemek yeriz.
- A few girlfriends, nothing serious.
- Birkaç kız arkadaş işte, ciddi bir şey değil yani.
- In just a few weeks, thousands of square miles of dry desert plains are turned into a watery green grassland.
- Binlerce kilometre karelik çöl yalnızca birkaç hafta içinde sulak ve yemyeşil bir otlağa dönüşüyor.
- The PS4 will take a few seconds to copy the update file from the flash drive.
- PS4'ün güncelleme dosyasını flash sürücüden kopyalaması birkaç saniye sürecektir.
- I know a few words of French, just enough to be understood.
- Derdimi anlatacak kadar, birkaç kelime Fransızca biliyorum.
- This was published in a trade magazine a few years ago.
- Bu birkaç yıl önce bir ticaret dergisinde yayınlanmıştı.
- Looks to me like we'll have to hang a few to get us any peace.
- Bana öyle geliyor ki, biraz huzura ermemiz için birkaç tanesini asmamız gerekecek.
- We exchanged a few messages and shared a few things for one another.
- Birkaç mesaj alışverişinde bulunduk ve birbirimiz için birkaç şey paylaştık.
- There's an uninhabited planet only a few light-years from here.
- Buradan sadece birkaç ışık yılı uzakta, üzerinde yerleşim olmayan bir gezegen var.
- We didn't eat, we only had a few beers.
- Yemek yemedik, yalnızca birkaç bira içtik.
- In a few weeks we are going to start a marketing campaign.
- Birkaç hafta içinde bir pazarlama kampanyası başlatacağız.
- I have a few more accomplishments I'd like to tick off before I turn 40.
- Kırk yaşıma gelmeden önce tamamlamak istediğim birkaç başarım daha var.
- A few boxes of cold medicine too.
- Birkaç kutu da nezle ilacı.
- Check out their websites, and prepare a few pitches for projects you're interested in.
- Web sitelerine göz atın ve ilgilendiğiniz projeler için birkaç ürün sunumu hazırlayın.
- Looks to me like we'll have to hang a few to get us any peace.
- Bana öyle geliyor ki, rahata ermek için birkaç kişiyi asmamız gerekecek.
- Air conditioning Firuzan is within a few steps of French Tower and Bodrum Museum of Underwater Archaeology.
- Klimalı Firuzan, Fransız Kulesi ve Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'ne birkaç adım mesafededir.
- Some drugs may take a few weeks to take full effect.
- Bazı ilaçların tam etki göstermesi birkaç hafta sürebilir.
- Build an effective email marketing strategy in a few simple steps.
- Birkaç basit adımda etkili bir e-posta ile pazarlama stratejisi oluşturun.
- There's an uninhabited planet only a few light-years from here.
- Issız bir gezegen var, buradan yalnız birkaç ışık yılı uzaklıkta.
- Your body will feel the horror when this takes effect, in a few minutes.
- Bu tesir birkaç dakika içinde ortaya çıktığında vücudunuz dehşeti hissedecektir.
- A few weeks ago, Vince came to me with a problem.
- Birkaç hafta evvel, Vince bir sorunuyla bana geldi.
- Basketball requires paying attention to a few different things at once.
- Basketbol aynı anda birkaç farklı şeye dikkat etmeyi gerektirir.
- My second job brings a few extra dollars in.
- İkinci işim fazladan birkaç dolar getiriyor.
- Such analysis cannot be done in a few pages.
- Böyle bir analiz birkaç sayfada yapılamaz.
- Anything for a few moments of peace.
- Birkaç dakikalık huzur için ne lazımsa.
- In search for synergies, the company merged with another firm a few years later.
- Sinerji arayışındaki şirket birkaç yıl sonra başka bir firmayla birleşti.
- Think of it more like sharing a few trade secrets.
- Bunu daha çok birkaç meslek sırrını paylaşmak gibi düşün.
- In just a few weeks, thousands of square miles of dry desert plains are turned into a watery green grassland.
- Sadece birkaç hafta içinde, binlerce kilometrekarelik kuru çöl ovaları yemyeşil sulak bir otlağa dönüşür.
- In a few weeks we are going to start a marketing campaign.
- Birkaç hafta içinde bir pazarlama kampanyası başlatıyoruz.
- In just a few weeks, thousands of square miles of dry desert plains are turned into a watery green grassland.
- Yalnızca birkaç hafta içinde binlerce kilometrekarelik kuru çöl ovaları sulak yemyeşil bir otlağa dönüşüyor.
- The IgM antibodies in the blood are at their peak during the infection and then come down after a few weeks.
- Kandaki IgM antikorları enfeksiyon sırasında en yüksek seviyededir ve birkaç hafta sonra düşer.
- French soldiers, you are a few beaten men against a division.
- Fransız askerler, koca bir bölük karşısında birkaç kişisiniz.
- A few weeks later Darlan will be assassinated by a French resistance fighter.
- Birkaç hafta sonra Darlan bir Fransız direnişçi tarafından suikaste uğrayacak.
- We've participated in a few contests before and have won the first prize.
- Daha önce birkaç yarışmaya katıldık ve birincilik ödülü aldık.
- A few weeks ago, my son laughed for the first time.
- Birkaç hafta önce oğlum ilk kez güldü.
- Three hours later, a snack like fruit or a few cookies.
- Üç saat sonra, meyve gibi bir atıştırmalık veya birkaç kurabiye.
- This was published in a trade magazine a few years ago.
- Bu birkaç yıl önce ticaret konulu bir dergide yayınlanmıştı.
- In search for synergies, the company merged with another firm a few years later.
- Sinerji arayışı içinde olan şirket, birkaç yıl sonra başka bir firmayla birleşti.
- Such analysis cannot be done in a few pages.
- Böyle bir inceleme birkaç sayfada yapılamaz.
- Some drugs may take a few weeks to take full effect.
- Bazı ilaçların tam etkili olması birkaç haftayı alabilir.
- There are a few things you should know about bipolar disorder.
- Bipolar bozukluk hakkında bilmeniz gereken birkaç şey var.
- They talked for a few moments, and then the wine arrived.
- Birkaç dakika konuştular ve sonra şarap geldi.
- Open a new tab in a web browser and wait a few seconds to load it.
- Bir web tarayıcısında yeni bir sekme açın ve yüklenmesi için birkaç saniye bekleyin.
- A few men fleet upon horse could overtake him.
- Atlı birkaç adam onu geçebilirdi.
- We exchanged a few messages and shared a few things for one another.
- Birbirimize birkaç mesaj gönderdik ve birbirimiz için birkaç şey paylaştık.
- I give in to Woodman, and we stop for a few beers.
- Woodman'a teslim oluyorum ve birkaç bira içmek için duruyoruz.
- We've participated in a few contests before and have won the first prize.
- Daha önce de birkaç yarışmaya katıldık ve birincilik ödülü kazandık.
- Even though we've known each other for such a few hours, I feel that we were meant for one another.
- Birbirimizi birkaç saattir tanımamıza rağmen, birbirimiz için yaratıldığımızı hissediyorum.
- A few weeks ago, I was not at the office.
- Birkaç hafta önce ofiste değildim.
- Mulder that the pilot developed superficial symptoms within a few minutes.
- Mulder, pilotun birkaç dakika içinde yüzeysel semptomlar geliştirdiğini söyledi.
- I only need a few men to check out the house.
- Eve bakmak için sadece birkaç adama ihtiyacım var.
- Build an effective email marketing strategy in a few simple steps.
- Birkaç basit adımda etkili bir e-mail pazarlama stratejisi oluşturun.
- A few girlfriends, nothing serious.
- Birkaç kız arkadaş falan, ciddi bir şey yok.
- Even though we've known each other for such a few hours, I feel that we were meant for one another.
- Birbirimizi birkaç saattir tanıyor olmamıza rağmen, birbirimiz için yaratıldığımızı hissediyorum.
- Air conditioning Firuzan is within a few steps of French Tower and Bodrum Museum of Underwater Archaeology.
- Klimalı Firuzan, Fransız Kulesi ve Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'a birkaç adım uzaklıktadır.
- Sadly, there are a few who ruin the whole facade.
- Ne yazık ki, tüm cepheyi mahveden birkaç detay var.
- There are a few things you should know about bipolar disorder.
- Bipolar bozukluk hakkında bilmen gereken birkaç şey var.
- In search for synergies, the company merged with another firm a few years later.
- Sinerji arayışında olan şirket birkaç yıl sonra öteki şirket ile birleşmiştir.
- Some drugs may take a few weeks to take full effect.
- Bazı ilaçların tam etki göstermesi birkaç haftayı bulabilir.
- I saw her a few minutes ago.
- Birkaç dakika önce onu gördüm.
- Tom had a few more things to say.
- Tom'un söyleyecek birkaç şeyi daha vardı.
- I'd like to ask you a few questions about what happened at school today.
- Bugün okulda olanlar hakkında sana birkaç soru sormak istiyorum.
- You might have to eat those words a few years from now.
- Bundan birkaç yıl sonra tükürdüğünü yalamak zorunda kalabilirsin.
- A few people mentioned they would like to attend some sessions later in the day on the Technical Session Agenda.
- Teknik Oturum Gündeminde birkaç kişi daha sonra gün içindeki bazı oturumlara katılmak istediklerinden söz ettiler.
- She has been studying French for a few years.
- Birkaç yıldır Fransızca öğreniyor.
- Tom asked us a few questions and we answered them.
- Tom bize birkaç soru sordu, biz de onları cevapladık.
- Tom and I want to talk to Mary alone for a few minutes.
- Tom ve ben birkaç dakika Mary ile yalnız konuşmak istiyoruz.
- Tom is leaving in a few minutes.
- Tom birkaç dakika içinde ayrılıyor.
- We've had a few casualties.
- Birkaç kaybımız var.
- Male octopuses die a few months after mating.
- Erkek ahtapotlar çiftleştikten birkaç ay sonra ölür.
- Your essay was not bad but I have a few minor niggles.
- Denemen kötü değildi ama birkaç önemsiz ayrıntım var.
- Tom left within a few months.
- Tom birkaç ay içinde bıraktı.
- I'd just like to ask Tom a few more questions.
- Ben sadece, Tom'a birkaç soru daha sormak istiyorum.
- Do you think you can handle a few minutes alone with Tom?
- Sence Tom'la birkaç dakika yalnız kalabilir misin?
- Male octopuses die a few months after mating.
- Erkek ahtapotlar çiftleşmeden birkaç ay sonra ölürler.
- I'd like to ask Tom a few questions if I may.
- İzin verirseniz Tom'a birkaç soru sormak istiyorum.
- Tom came up to me after class and asked me a few questions.
- Tom dersten sonra yanıma geldi ve bana birkaç soru sordu.
- I'm in Australia for a few weeks.
- Birkaç haftalığına Avustralya'dayım.
- Only a few students get perfect grades in Chinese Classics.
- Sadece birkaç öğrenci Çin Klasiklerinden mükemmel notlar alır.
- He fetched a few cushions to prop up her head.
- Başını desteklemek için birkaç minder getirdi.
- It is better to read a few books carefully than to read many at random.
- Birkaç kitabı dikkatle okumak, birçok kitabı rastgele okumaktan daha iyidir.
- I bought one of those a few years back.
- Birkaç yıl önce onlardan bir tane satın aldım.
- Give me a few seconds.
- Bana birkaç saniye ver.
- I've got a few questions.
- Birkaç sorum var.
- I struggled for a few months.
- Birkaç ay mücadele ettim.
- He laid aside a few dollars each week.
- Her hafta birkaç dolar kenara koyar.
- I think I'll stay here for a few more minutes.
- Sanırım birkaç dakika daha burada kalacağım.
- Our guests will arrive in a few minutes.
- Konuklarımız birkaç dakika içinde gelecekler.
- Some people today have a few genes from other species, the Neanderthals and the Denisovans.
- Bazı insanlar bugün Neandertaller ve Denisovanlar gibi diğer türlerden birkaç gene sahiptir.
- Tom added a few finishing touches to the painting.
- Tom resme birkaç son dokunuş ekledi.
- They bought a few pieces of furniture when they got married.
- Evlendiklerinde birkaç parça mobilya aldılar.
- I bought a few apples.
- Birkaç elma satın aldım.
- We met a few weeks ago.
- Birkaç hafta önce tanışmıştık.
- Tom asked Mary a few questions that she wasn't able to answer.
- Tom, Mary'ye cevaplayamadığı birkaç soru sordu.
- Would you mind waiting a few minutes?
- Birkaç dakika beklemenizin bir sakıncası var mı?
- He made a few grammatical mistakes.
- Birkaç dil bilgisi hatası yaptı.
- Tom has gained a few pounds.
- Tom birkaç kilo aldı.
- We'll be leaving in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde çıkacağız.
- I'd like to run a few more tests.
- Birkaç test daha yapmak istiyorum.
- The doctor ordered a few tests and an MRI.
- Doktor birkaç test ve MRI istedi.
- I'd like to stay here for a few more days.
- Birkaç gün daha burada kalmak istiyorum.
- It could take a few weeks.
- Birkaç hafta sürebilir.
- Give us a few minutes.
- Bize birkaç dakika ver.
- Tom made a few mistakes on the test.
- Tom testte birkaç hata yaptı.
- I wish you'd stick around for a few more days.
- Keşke birkaç gün daha buralarda olsaydın.
- I gave him a few books.
- Ona birkaç kitap verdim.
- I'm probably going to be busy for a few hours.
- Muhtemelen birkaç saat için meşgul olacağım.
- We need to ask you a few questions, Tom.
- Sana birkaç soru sormam gerekiyor Tom.
- I asked him a few questions.
- Ona birkaç soru sordum.
- Give me a few.
- Bana birkaç tane söyle.
- Can you watch the kids for a few hours?
- Çocuklara birkaç saat bakabilir misin?
- I still have a few friends in Boston.
- Hâlâ Boston'da birkaç arkadaşım var.
- Tom and Mary have only been married for a few years.
- Tom ve Mary sadece birkaç yıldır evli.
- Tom lives just a few blocks away.
- Tom sadece birkaç blok ötede yaşıyor.
- Would you mind waiting a few minutes?
- Birkaç dakika bekleyebilir misiniz?
- I have a few friends in Tokyo.
- Tokyo'da birkaç arkadaşım var.
- I need to explain a few things.
- Birkaç şeyi açıklamam gerekiyor.
- There are a few mistakes in this composition.
- Bu kompozisyonda birkaç hata var.
- I have a few more questions I'd like to ask you.
- Size sormak istediğim birkaç sorum daha var.
- I have a few friends who speak French well.
- Fransızcayı iyi konuşan birkaç arkadaşım var.
- Mike said a few words as a suggestion.
- Mike öneri olarak birkaç söz söyledi.
- There are a few books in the bag.
- Çantada birkaç kitap var.
- This should only take a few more minutes.
- Bu sadece birkaç dakika daha sürmeli.
- The morning is just a few hours away.
- Sabah sadece birkaç saat uzakta.
- I think I may have learned a few things from Tom.
- Sanırım Tom'tan birkaç şey öğrenmiş olabilirim.
- I know a few people who speak French.
- Fransızca konuşan birkaç kişi biliyorum.
- Sami dated Layla for a few weeks.
- Sami, Layla ile birkaç hafta çıktı.
- We have a few questions concerning Tom's options.
- Tom'un seçenekleriyle ilgili birkaç sorumuz var.
- Please allow me to say a few words on this occasion.
- Lütfen bu olay üzerine birkaç söz söylememe izin ver.
- I'd like to be alone for a few minutes please.
- Birkaç dakika yalnız kalmak istiyorum lütfen.
- Except for a few mistakes, his composition is perfect.
- Birkaç hata hariç onun kompozisyonu mükemmel.
- I'm just going to lie down for a few minutes.
- Sadece birkaç dakika uzanacağım.
- I have a few questions.
- Birkaç sorum var.
- I still have a few minutes.
- Benim hâlâ birkaç dakikam var.
- Can you spare a few minutes?
- Birkaç dakika ayırabilir misin?
- If I wanted to scare you, I would tell you what I dreamt about a few weeks ago.
- Seni korkutmak isteseydim, birkaç hafta önce gördüğüm rüyayı anlatırdım.
- Why don't you give me a few suggestions?
- Neden bana birkaç öneride bulunmuyorsunuz?
- Could I ask you a few questions about Tom?
- Tom hakkında birkaç soru sorabilir miyim?
- I spend a few hours a day maintaining my website.
- Web sitem için günde birkaç saatimi harcıyorum.
- A few years ago it would have been inconceivable for Japan to send troops overseas.
- Birkaç yıl önce, Japonya'nın denizaşırı birlikler göndermesi akıl almazdı.
- I have to ask you a few questions.
- Size birkaç soru sormam gerekiyor.
- Tom left within a few months.
- Tom birkaç ay içinde ayrıldı.
- I have a few things I have to do before I can go home tonight.
- Bu gece eve gitmeden önce yapmam gereken birkaç şey var.
- Mike said a few words by way of suggestion.
- Mike, öneri mahiyetinde birkaç kelime söyledi.
- Please remain seated for a few minutes.
- Lütfen birkaç dakika oturduğunuz yerden kalkmayın.
- Tom said he would only stay for a few hours.
- Tom yalnızca birkaç saat kalacağını söyledi.
- Tom wouldn't mind if Mary gained a few pounds.
- Tom eğer Mary birkaç pound kazanırsa kafaya takmaz.
- A few people were looking.
- Birkaç kişi izliyordu.
- Tom said he only needed a few more minutes.
- Tom sadece birkaç dakikaya daha ihtiyacı olduğunu söyledi.
- I want to buy a few pairs of trousers.
- Birkaç pantolon almak istiyorum.
- Would you mind if we asked you a few questions?
- Sana birkaç soru sormamızın bir sakıncası var mı?
- Please spend a few minutes thinking about this.
- Lütfen bu konuda düşünerek birkaç dakika harcayın.
- We have a few surprises in store for her.
- Onun için birkaç sürprizimiz var.
- I need a few hours of sleep.
- Birkaç saatlik bir uykuya ihtiyacım var.
- She had a few more drinks.
- O birkaç içki daha içti.
- Tom was in the basement a few minutes ago.
- Tom birkaç dakika önce bodrumdaydı.
- I met them a few months ago.
- Onlarla birkaç ay önce tanıştım.
- Tom woke up a few minutes before the alarm.
- Tom alarmdan birkaç dakika önce uyandı.
- We've only got a few hours.
- Sadece birkaç saatimiz var.
- Tom, Mary and a few other people did that.
- Tom, Mary ve birkaç kişi daha bunu yaptı.
- Only a few students can read Latin.
- Sadece birkaç öğrenci Latince okuyabiliyor.
- In a few years, we'll all be doing that.
- Birkaç yıl içinde hepimiz bunu yapıyor olacağız.
- I met Tom a few months ago.
- Tom'la birkaç ay önce tanıştım.
- I've got a class in a few minutes.
- Birkaç dakika sonra dersim var.
- I wish I could've stuck around for a few more hours.
- Keşke birkaç saat daha kalabilseydim.
- Tom won't be in for a few weeks.
- Tom birkaç hafta gelmeyecek.
- We'd just like to ask you a few questions.
- Size birkaç soru sormak istiyoruz.
- I usually swim a few laps before breakfast.
- Genellikle kahvaltıdan önce birkaç tur yüzüyorum.
- She recognized the brooch as the one she had lost a few months before.
- O birkaç ay önce kaybettiği broşu tanıdı.
- Would you give me a few minutes alone with Tom?
- Bana yalnız Tom'la birkaç dakika verir misin?
- Tom bought a few things he didn't need.
- Tom ihtiyaç duymadığı birkaç şey satın aldı.
- In my opinion, happiness has a few fundamental requirements.
- Bana göre mutluluğun birkaç temel şartı vardır.
- I made the last bus by a few seconds.
- Birkaç saniye ile son otobüsü yakaladım.
- Let's rest for a few minutes.
- Birkaç dakika dinlenelim.
- I'm going to stay here a few minutes.
- Burada birkaç dakika kalacağım.
- Having a few extra batteries handy is never a bad idea.
- Elinizin altında fazladan birkaç pil bulundurmak asla kötü bir fikir değildir.
- I only have a few hours.
- Yalnızca birkaç saatim var.
- He changed a few words.
- O birkaç kelime değiştirdi.
- We just had a few problems.
- Bizim sadece birkaç sorunumuz vardı.
- Only a few people understood me.
- Sadece birkaç kişi beni anladı.
- Tom woke up a few minutes before his alarm went off.
- Tom alarmı çalmadan birkaç dakika önce uyandı.
- We only have a few hours.
- Bizim sadece birkaç saatimiz var.
- Tom and Mary have a few kids, but I'm not sure how many.
- Tom ve Mary'nin birkaç çocuğu var ama kaç tane olduğundan emin değilim.
- I speak a few languages.
- Birkaç dil konuşuyorum.
- I'm a few minutes late.
- Birkaç dakika geç kaldım.
- It's just going to take a few more minutes.
- Sadece birkaç dakika daha sürecek.
- The young woman, supported by Tom, remained a few moments without talking, looking at the island that was disappearing on the horizon.
- Tom'un desteklediği genç kadın birkaç dakika hiç konuşmadan ufukta kaybolmakta olan adaya baktı.
- Tom, Mary and a few other people did that yesterday.
- Tom, Mary ve birkaç kişi daha dün bunu yaptı.
- We have a few classes together.
- Bizim birlikte birkaç dersimiz var.
- Tom took a few deep breaths.
- Tom birkaç derin nefes aldı.
- Tom won't be back for a few hours.
- Tom birkaç saat geri dönmeyecek.
- I just have a few questions.
- Sadece birkaç sorum var.
- Only a few people listened to him.
- Sadece birkaç kişi onu dinledi.
- If you don't mind, I'd like to say a few words.
- Sakıncası yoksa birkaç kelime söylemek istiyorum.
- If you don't yet know any songs in French, you should learn a few.
- Henüz Fransızca şarkı bilmiyorsanız, birkaç tane öğrenmelisiniz.
- It's a good paper, apart from a few spelling mistakes.
- Birkaç imla hatasının dışında, o iyi bir makale.
- We only have a few minutes before Tom gets here.
- Tom gelmeden önce sadece birkaç dakikamız var.
- My toothache returned in a few hours.
- Dişimin ağrısı birkaç saat içinde tekrarladı.
- He lived with her for a few years in Italy.
- Birkaç yıl İtalya'da onunla yaşadı.
- I'll call them in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde onları arayacağım.
- Is it OK if I ask you a few medical questions?
- Size sağlığınızla ilgili birkaç soru sorabilir miyim?
- It's a good paper, apart from a few spelling mistakes.
- Birkaç yazım hatası dışında, iyi bir ödev.
- A few years ago, our room had little furniture in it.
- Birkaç yıl önce, bizim odanın içinde az miktarda mobilya vardı.
- Only a few sailors can be seen.
- Sadece birkaç denizci görülebilir.
- I have a few friends in the United States.
- ABD'de birkaç arkadaşım var.
- I studied French when I was seven, but now I only remember a few words.
- Yedi yaşındayken Fransızca öğrendim ama şimdi yalnızca birkaç kelime hatırlıyorum.
- The results of the competition will be announced in a few moments.
- Yarışma sonuçları birkaç dakika içinde açıklanacak.
- We'd like to ask you a few questions.
- Size birkaç soru sormak istiyoruz.
- I'm going to stay here a few minutes.
- Birkaç dakika burada kalacağım.
- Tom is a few inches taller than Mary.
- Tom, Mary'den birkaç santim daha uzun.
- Your friend Tom was here a few minutes ago.
- Arkadaşın Tom birkaç dakika önce buradaydı.
- Tom walked a few steps, and then collapsed.
- Tom birkaç adım yürüdü ve sonra yere yığıldı.
- Layla lived a few miles away.
- Leyla birkaç mil ötede yaşıyordu.
- I try to read at least a few pages a day.
- Günde en az birkaç sayfa okumaya çalışıyorum.
- I'll call him in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde onu arayacağım.
- Tom lost his wife a few months ago.
- Tom birkaç ay önce karısını kaybetti.
- I need to warn Tom that there may be a few problems.
- Tom'u birkaç sorun çıkabileceği konusunda uyarmalıyım.
- Tom nearly died of yellow fever a few years ago.
- Tom birkaç yıl önce neredeyse sarı hummadan ölüyordu.
- Do you mind if I ask a few questions?
- Birkaç soru sormamın sakıncası var mı?
- I read a few books last week.
- Geçen hafta birkaç kitap okudum.
- Tom is willing to sing a few songs.
- Tom birkaç şarkı söylemeye hazır.
- A few years ago, there was a huge scandal.
- Birkaç yıl önce, büyük bir skandal yaşandı.
- She lives a few blocks away from here.
- Buradan birkaç blok ötede yaşıyor.
- That could take a few months.
- O birkaç ay sürebilir.
- It would only take a few minutes for you to fill out this questionnaire.
- Bu anketi doldurmanız sadece birkaç dakikanızı alacaktır.
- Let's start with a few facts.
- Birkaç gerçekle başlayalım.
- I wouldn't mind answering a few questions.
- Birkaç soruya cevap verebilirim.
- There are a few books in the backpack.
- Sırt çantasında birkaç kitap var.
- Tom is facing a few serious problems.
- Tom birkaç ciddi sorunla karşı karşıya.
- Tom had enough money to buy a few groceries.
- Tom'un birkaç yiyecek alacak kadar parası vardı.
- I saw Tom a few minutes ago and he looked tired.
- Tom'u birkaç dakika önce gördüm ve yorgun görünüyordu.
- We'll be out of here in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde buradan çıkacağız.
- Tom spent a few years in prison.
- Tom hapishanede birkaç yıl geçirdi.
- Tom and Mary got married just a few months ago.
- Tom ve Mary sadece birkaç ay önce evlendiler.
- I should lose a few pounds.
- Birkaç kilo vermeliyim.
- I'll be along in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde geleceğim.
- I have to say goodbye to a few people.
- Birkaç kişiyle vedalaşmak zorundayım.
- She made a few vague comments about the matter.
- Konu hakkında birkaç belirsiz yorum yaptı.
- I want a few empty glasses.
- Birkaç boş bardak istiyorum.
- Add a few words before I seal the letter.
- Ben mektubu mühürlemeden önce birkaç kelime ekleyin.
- I'll be back in a few hours.
- Birkaç saat içinde döneceğim.
- He snuck out and had a few beers with his friends.
- Gizlice çıkıp arkadaşlarıyla birkaç bira içti.
- Only a few escaped to tell the story.
- Sadece birkaçı hikayeyi anlatmak için kaçtı.
- Sami quoted a few verses from the Quran.
- Sami Kuran'dan birkaç ayet söyledi.
- Mike said a few words by way of suggestion.
- Mike öneri olarak birkaç kelime söyledi.
- I'll be a few minutes late.
- Birkaç dakika geç kalacağım.
- Tom asked a few good questions.
- Tom birkaç güzel soru sordu.
- Would you please wait for a few minutes?
- Lütfen birkaç dakika bekler misin?
- He had not swum more than a few yards before one of the skulking ground sharks had him fast by the upper part of the thigh.
- Birkaç metreden fazla yüzememişti ki, sinsi yer köpekbalıklarından biri onu kalçasının üst kısmından yakaladı.
- Tom will try to convince you to stay for a few more days.
- Tom birkaç gün daha kalman için seni ikna etmeye çalışacak.
- I need to ask you a few questions.
- Sana birkaç soru sormalıyım.
- Only a few people have two cars.
- Sadece birkaç kişinin iki arabası vardır.
- Sometimes you have to slay a few dragons to get to the princess.
- Bazen prensese ulaşmak için birkaç ejderha öldürmeniz gerekir.
- I met Tom at an auction a few years ago.
- Tom'la birkaç yıl önce bir müzayedede tanışmıştım.
- He died a few hours later.
- Birkaç saat sonra öldü.
- Only a few students were there.
- Sadece birkaç öğrenci vardı.
- Could you spare me a few minutes?
- Bana birkaç dakikanı ayırabilir misin?
- A few weeks later, Tom was dead.
- Birkaç hafta sonra Tom öldü.
- I'm considering sticking around for a few more days.
- Birkaç gün daha kalmayı düşünüyorum.
- We'll take off in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde kalkacağız.
- Please stay in Boston for a few more days.
- Lütfen birkaç gün daha Boston'da kalın.
- Apart from a few mistakes, your composition was excellent.
- Birkaç hatanın dışında, kompozisyonun mükemmeldi.
- In a few years, we'll all be doing that.
- Birkaç yıl içinde hepimiz onu yapıyor olacağız.
- I wanted to ask Tom a few questions.
- Tom'a birkaç soru sormak istiyordum.
- I lived in Australia for a few years.
- Birkaç yıl için Avustralya'da yaşadım.
- Here are a few examples.
- İşte birkaç örnek.
- I met Tom at a wine auction a few years ago.
- Tom'la birkaç yıl önce bir şarap müzayedesinde tanışmıştım.
- I have a few things to finish up before I go home.
- Eve gitmeden önce bitirmem gereken birkaç şey var.
- I might be a few minutes late.
- Birkaç dakika geç kalabilirim.
- Tom wanted to ask us a few questions.
- Tom bize birkaç soru sormak istedi.
- Please just give us a few minutes.
- Lütfen bize birkaç dakika verin.
- I usually swim a few laps before breakfast.
- Genelde kahvaltıdan önce birkaç tur yüzerim.
- Is it okay if I ask you a few medical questions?
- Size birkaç tıbbi soru sormamın sakıncası var mı?
- You'll have bleeding for a few hours.
- Birkaç saat kanamanız olacak.
- I made the last bus by a few seconds.
- Son otobüse birkaç saniyeyle yetiştim.
- We need a few volunteers to help clean up after the party.
- Partiden sonra temizliğe yardımcı olmak için birkaç gönüllüye ihtiyacımız var.
- Tom sat a few feet away.
- Tom birkaç adım öteye oturdu.
- Tom should stay in Boston for a few weeks.
- Tom birkaç haftalığına Boston'da kalmalı.
- Tom and Mary were married for a few years.
- Tom ve Mary birkaç yıl boyunca evliydiler.
- Do you want to say a few words?
- Birkaç kelime söylemek ister misin?
- Tom's wife died a few years ago.
- Tom'un karısı birkaç yıl önce öldü.
- The story will get around in a few hours.
- Hikaye birkaç saat içinde etrafa yayılacak.
- Tom can sing a few French songs.
- Tom birkaç Fransız şarkısı söyleyebilir.
- I have a few things I want to make clear.
- Açıklığa kavuşturmak istediğim birkaç şey var.
- Tom is probably a few years older than Mary.
- Tom Mary'den muhtemelen birkaç yıl daha yaşlı.
- Tom wanted to sit down for a few seconds.
- Tom birkaç saniye oturmak istedi.
- Tom changed a few words on the report and resubmitted it.
- Tom rapordaki birkaç kelimeyi değiştirdi ve yeniden gönderdi.
- Tom was here a few weeks ago.
- Tom birkaç hafta önce buradaydı.
- Why don't you give me a few suggestions?
- Neden bana birkaç öneri vermiyorsun?
- Tom told me a few things I needed to know.
- Tom bana bilmem gereken birkaç şey söyledi.
- She needs to lose a few pounds.
- Birkaç kilo vermesi gerekiyor.
- From here to there there are only a few kilometers.
- Buradan oraya yalnızca birkaç kilometre var.
- Money can change a person in a few minutes.
- Para bir kişiyi birkaç dakika içinde değiştirebilir.
- I haven't seen Tom for a few weeks.
- Tom'u birkaç haftadır görmedim.
- Mary is a few years older than Tom.
- Mary, Tom'dan birkaç yaş büyüktür.
- We still have a few hours left.
- Hâlâ birkaç saatimiz var.
- Tom and Mary got married a few years ago.
- Tom ve Mary birkaç yıl önce evlendiler.
- Tom died a few months later.
- Tom birkaç ay sonra öldü.
- Tom told me he has a few things to take care of.
- Tom bana ilgilenmesi gereken birkaç şey olduğunu söyledi.
- We'll be ready to start in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde başlamaya hazır olacağız.
- Let me ask you a few questions.
- Size birkaç soru sormama izin verin.
- Tom died a few years ago.
- Tom birkaç yıl önce öldü.
- Tom worked as a teacher in Boston for a few years.
- Tom birkaç yıl boyunca Boston'da öğretmen olarak çalıştı.
- Tom hopes Mary will stay for a few more days.
- Tom, Mary'nin birkaç gün daha kalacağını umuyor.
- Dinner will be ready in a few minutes.
- Akşam yemeği birkaç dakika içinde hazır olacak.
- All you have to do is write a few sentences about what you did yesterday.
- Tek yapmanız gereken dün yaptıklarınız hakkında birkaç cümle yazmaktır.
- Tom would like to ask you a few questions.
- Tom sana birkaç soru sormak istiyor.
- Out of my salary, I had begun to save a few dollars.
- Maaşımdan birkaç dolar biriktirmeye başlamıştım.
- I saw her just a few hours ago.
- Onu daha birkaç saat önce gördüm.
- I'll see you in a few months.
- Birkaç ay sonra görüşürüz.
- He changed a few words.
- Birkaç kelimeyi değiştirdi.
- Tom hoped that Mary would consider visiting a few art museums with him.
- Tom Mary'nin kendisiyle birlikte birkaç sanat müzesini ziyaret etmeyi düşüneceğini umuyordu.
- Tom called me a few hours ago.
- Tom birkaç saat önce beni aradı.
- I have a few friends who can speak French.
- Fransızca konuşabilen birkaç arkadaşım var.
- I only live a few blocks away.
- Sadece birkaç blok ötede oturuyorum.
- I've done that for a few years.
- Bunu birkaç yıldır yapıyorum.
- We should lay down a few ground rules before we begin.
- Başlamadan önce birkaç temel kural koymalıyız.
- Can I come in for a few minutes?
- Birkaç dakikalığına içeri gelebilir miyim?
- I was born just a few minutes before my brother Dan.
- Erkek kardeşim Dan'dan yalnızca birkaç dakika önce doğdum.
- Within a few minutes, Tom had eaten up all the food on the table.
- Tom masanın üzerindeki yemeği birkaç dakika içinde yemiş.
- It shouldn't take more than a few minutes.
- Birkaç dakikadan fazla sürmez.
- She lives a few blocks away from here.
- Buradan birkaç sokak ileride oturuyor.
- Do you need a few minutes?
- Birkaç dakikaya ihtiyacın var mı?
- Could you give me a few more minutes?
- Bana birkaç dakika daha verebilir misiniz?
- A few minutes after he finished his work, he went to bed.
- İşini bitirdikten birkaç dakika sonra yatmaya gitti.
- They had a few drinks and ended up sleeping together.
- Birkaç kadeh içki içtiler ve sonunda birlikte oldular.
- You know a few things about your family?
- Ailen hakkında birkaç şey biliyor musun?
- We have a few classes together.
- Birlikte birkaç dersimiz var.
- Tom puts aside a few dollars every month.
- Tom her ay bir kenara birkaç dolar koyar.
- Tom and Mary were only married for a few months.
- Tom ve Mary sadece birkaç aylık evliydiler.
- Tom said he'd be here in a few minutes.
- Tom birkaç dakika içinde burada olacağını söyledi.
- I'd like to ask you a few questions about what happened at school today.
- Sana bugün okulda ne olduğu hakkında birkaç soru sormak istiyorum.
- So as to keep himself awake, Tom drunk a few cups of coffee.
- Tom, kendini uyanık tutmak için birkaç fincan kahve içti.
- Tom is a few years younger than I am.
- Tom benden birkaç yaş küçük.
- There are a few houses around.
- Etrafta birkaç ev var.
- It's going to take a few seconds.
- Bu birkaç saniye sürecek.
- You may want to take a few steps back.
- Birkaç adım geri çekilmek isteyebilirsin.
- Tom is only a few years older than me.
- Tom benden sadece birkaç yaş büyük.
- Tom has a feeling that Mary might show up in a few minutes.
- Tom, Mary'nin birkaç dakika içinde ortaya çıkabileceğini hissediyor.
- Tom told a few jokes to warm up the audience.
- Tom seyircileri ısıtmak için birkaç fıkra anlattı.
- Who knows what might happen a few years down the line?
- Birkaç yıl sonra ne olabileceğini kim bilir?
- I was a waiter for a few years.
- Birkaç yıl garsonluk yaptım.
- Tom gave that to me a few years back.
- Tom bunu bana birkaç yıl önce vermişti.
- Tom overlooked a few minor details.
- Tom birkaç küçük ayrıntıyı gözden kaçırdı.
- We swam for a few hours.
- Birkaç saat boyunca yüzdük.
- I'll call Tom in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde Tom'u arayacağım.
- I was able to sleep on the plane for a few hours.
- Uçakta birkaç saat uyuyabildim.
- Wait a few more days.
- Birkaç gün daha bekleyin.
- Sami gave Layla a few tips.
- Sami, Leyla'ya birkaç ipucu verdi.
- May I ask a few questions?
- Birkaç soru sorabilir miyim?
- I've decided to stay here for a few more days.
- Birkaç gün daha burada kalmaya karar verdim.
- I've decided to stay in Boston for a few more days.
- Birkaç gün daha Boston'da kalmaya karar verdim.
- I only wish to talk to Tom for a few minutes.
- Tom'la sadece birkaç dakika konuşmak istiyorum.
- I need to make a few calls.
- Birkaç arama yapmam lazım.
- There are a few shops next to my house.
- Evimin yanında birkaç dükkân var.
- Tom is leaving in a few minutes.
- Tom birkaç dakika içinde gidiyor.
- After a few months of dating, Fadil's true colors emerged.
- Birkaç aylık flörtten sonra Fadıl'ın gerçek niyeti ortaya çıktı.
- A few hours nap will do you good.
- Birkaç saat kestirmek sana iyi gelecektir.
- It is estimated that only a few hundred pandas remain, with a small number of them being raised in zoos in China and abroad.
- Çin'de ve yurt dışında hayvanat bahçelerinde yetiştirilen birkaç tane ile birlikte, sadece birkaç yüz pandanın kaldığı tahmin edilmektedir.
- I have a few things I need to talk to Tom about.
- Tom'la konuşmam gereken birkaç şeyim var.
- He came back a few years later.
- Birkaç yıl sonra geri geldi.
- I saw Tom a few minutes ago and he looked tired.
- Birkaç dakika önce Tom'u gördüm ve yorgun görünüyordu.
- I lived there for a few years.
- Orada birkaç yıl yaşadım.
- I had a few hours free, so I sat under a tree and read a book.
- Birkaç saat boş vaktim vardı, o yüzden bir ağacın altına oturup kitap okudum.
- Tom asked a few questions.
- Tom birkaç soru sordu.
- I have just a few questions.
- Sadece birkaç sorum var.
- Tom only made a few mistakes.
- Tom sadece birkaç hata yaptı.
- Tom left home a few minutes ago.
- Tom birkaç dakika önce evden ayrıldı.
- The doctor told me that I should lose a few pounds.
- Doktor bana birkaç kilo vermem gerektiğini söyledi.
- Tom is going to try to convince you to stay for a few more days.
- Tom seni birkaç gün daha kalman için ikna etmeye çalışacak.
- Tom made a few grammatical mistakes.
- Tom birkaç dilbilgisi hatası yaptı.
- The university is located a few blocks from the edge of the ghetto.
- Üniversite gettonun kenarından birkaç blok ötede bulunuyor.
- Tom knows a few guys who work at that factory.
- Tom o fabrikada çalışan birkaç adamı tanıyor.
- Tom spent a few years on a small island.
- Tom küçük bir adada birkaç yıl geçirdi.
- Tom is only a few centimeters taller than Mary.
- Tom, Mary'den sadece birkaç santimetre daha uzundur.
- Could I ask you a few questions about Tom?
- Sana Tom hakkında birkaç soru sorabilir miyim?
- A few people have two cars.
- Birkaç kişinin iki arabası var.
- A few glasses of wine can loosen the tongue.
- Birkaç kadeh şarap dili gevşetebilir.
- There are a few points where you are mistaken.
- Hata yaptığın birkaç nokta var.
- I have a few easy questions for you.
- Sana birkaç kolay sorum var.
- Is it OK if I ask you a few questions about your medical history?
- Tıbbi geçmişiniz hakkında birkaç soru sormamın sakıncası var mı?
- Wait for a few seconds.
- Birkaç saniye bekle.
- Dad came home a few minutes ago.
- Babam birkaç dakika önce eve geldi.
- Can I have a few minutes alone?
- Birkaç dakika yalnız kalabilir miyim?
- A few passengers went on board the plane.
- Birkaç yolcu uçağa bindi.
- Just give me a few seconds.
- Bana birkaç saniye ver.
- I see you made a few modifications.
- Birkaç değişiklik yaptığını görüyorum.
- I should probably lose a few pounds.
- Galiba birkaç kilo vermeliyim.
- We had a few glasses of sangria.
- Biz birkaç bardak sangria içtik.
- Tom died a few hours later.
- Tom birkaç saat sonra öldü.
- There remain only a few ruins.
- Sadece birkaç kalıntı var.
- Tom lives a few blocks away from Mary.
- Tom Mary'den birkaç blok ötede yaşıyor.
- He made a few grammatical mistakes.
- Birkaç gramer hatası yaptı.
- Tom needed to buy a few things.
- Tom'un birkaç şey alması gerekiyordu.
- Tom lives a few miles away.
- Tom birkaç mil uzakta yaşıyor.
- It could take a few minutes.
- Birkaç dakika sürebilir.
- Can you spare me a few minutes of your valuable time?
- Değerli zamanınızdan bana birkaç dakika ayırabilir misiniz?
- I only hope that the rain holds off for a few hours more.
- Umarım yağmur birkaç saat daha sonra başlar.
- I need to borrow your car for a few hours.
- Arabanı birkaç saatliğine ödünç almam lazım.
- I have only a few minutes.
- Benim yalnızca birkaç dakikam var.
- A few hours nap will do you good.
- Birkaç saatlik uyku sana iyi gelecektir.
- A few months later he left the rock band.
- Birkaç ay sonra rock grubundan ayrıldı.
- In that interview, Antonio talks about his son that died a few years ago.
- Bu röportajda Antonio birkaç yıl önce ölen oğlundan bahsediyor.
- Tom was here a few weeks back.
- Tom birkaç hafta önce buradaydı.
- I was living in Boston a few years ago.
- Birkaç sene önce Boston'da yaşıyordum.
- Tom hopes Mary will stay for a few more days.
- Tom Mary'nin birkaç gün daha kalacağını umuyor.
- He showed us a few pictures.
- Bize birkaç resim gösterdi.
- I just have a few questions for you.
- Sana birkaç sorum var.
- We still have a few weeks left.
- Hâlâ birkaç haftamız var.
- Tom is a few years older than Mary is.
- Tom Mary'den birkaç yaş daha büyük.
- I used to go there a lot a few years ago.
- Birkaç yıl önce oraya çok giderdim.
- Is it okay if I ask you a few questions about your medical history?
- Tıbbi geçmişiniz hakkında birkaç soru sormamın sakıncası var mı?
- I was a janitor a few years ago.
- Birkaç yıl önce kapıcıydım.
- Tom arrived a few minutes early.
- Tom birkaç dakika erken geldi.
- Could you spare me a few minutes?
- Bana birkaç dakika ayırabilir misiniz?
- Tom snuck out and had a few beers with the guys.
- Tom gizlice dışarı çıktı ve çocuklarla birkaç bira içti.
- Johnny moved to Spain just a few months ago, so he isn't used to speaking Spanish as yet.
- Johnny sadece birkaç ay önce İspanya'ya taşındı, o yüzden henüz İspanyolca konuşmaya alışkın değil.
- It looks like there's a few Muslim restaurants around here.
- Bu civarda birkaç tane Müslüman lokantası var galiba.
- Mary usually has a few glasses of wine while cooking dinner.
- Mary yemek pişirirken genellikle birkaç kadeh şarap içer.
- Tom is going to need a few more hours to finish doing that.
- Tom'un bunu bitirmek için birkaç saate daha ihtiyacı olacak.
- Tom spent a few years in Boston when he was in college.
- Tom üniversitedeyken Boston'da birkaç yıl geçirdi.
- Tom bought a few things he didn't need.
- Tom ihtiyacı olmayan birkaç şey aldı.
- A few months ago I received a call from Mr Lemond.
- Birkaç ay önce Bay Lemond'dan bir davet aldım.
- We're just moving a few things to our new home.
- Sadece birkaç şeyi yeni evimize taşıyoruz.
- I'll be with you in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde seninle olacağım.
- A few hours later, Tom was dead.
- Birkaç saat sonra Tom öldü.
- We should've stayed in Boston for a few more days.
- Birkaç gün daha Boston'da kalmalıydık.
- I can only stay a few minutes.
- Sadece birkaç dakika kalabilirim.
- Please buy me a few carrots.
- Lütfen bana birkaç havuç al.
- I have a few things I need to do.
- Yapmam gereken birkaç şeyim var.
- Tom called me a few hours ago.
- Birkaç saat önce Tom beni aradı.
- I have a few things I need to buy.
- Almak zorunda olduğum birkaç şeyim var.
- I read a few verses of the Quran.
- Kur'an'dan birkaç ayet okudum.
- There were a few large old wooden houses in the town.
- Kasabada, birkaç büyük, eski, ahşap ev vardı.
- I'd like to lose a few pounds.
- Birkaç kilo vermek istiyorum.
- Tom lived in Boston until a few years ago.
- Tom birkaç yıl öncesine kadar Boston'da yaşadı.
- Tom tried a few different techniques.
- Tom birkaç farklı yöntem denedi.
- I have a few friends in the United States.
- Birleşik Devletler'de birkaç arkadaşım var.
- I wanted to ask Tom a few questions.
- Tom'a birkaç soru sormak istedim.
- We need a few minutes.
- Bize birkaç dakika lazım.
- I just want to sleep for a few hours.
- Birkaç saatliğine uyumak istiyorum.
- Can't you give us a few minutes?
- Bize birkaç dakika veremez misin?
- I'm going to be there in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde orada olacağım.
- Sami was a few feet away.
- Sami birkaç adım ötedeydi.
- I'm going to ask you a few questions.
- Sana birkaç soru soracağım.
- Tom and Mary were friends in high school and started dating a few years after graduating.
- Tom ve Mary lisede arkadaştılar ve mezun olduktan birkaç yıl sonra çıkmaya başladılar.
- Tom slept for a few hours.
- Tom birkaç saat uyudu.
- You seemed so happy just a few hours ago.
- Birkaç saat önce çok mutlu görünüyordun.
- Tom came up to me after class and asked me a few questions.
- Tom dersten sonra bana geldi ve bana birkaç soru sordu.
- There were a few passengers in the train who were injured in the accident.
- Trende, kazada yaralanmış olan birkaç yolcu vardı.
- Tom needed a few hours to recover from his nightmare.
- Tom'un kabustan kurtulmak için birkaç saate ihtiyacı vardı.
- It'll just take a few more minutes.
- Sadece birkaç dakika daha sürecek.
- I lived with Tom for a few years.
- Tom ile birkaç yıl yaşadım.
- We just want to ask Tom a few questions.
- Sadece Tom'a birkaç soru sormak istiyoruz.
- It'll be dark in a few hours.
- Birkaç saat içinde karanlık olacak.
- This should only take a few more minutes.
- Bu sadece birkaç dakika daha sürer.
- Tom lived in Boston until a few years ago.
- Tom birkaç yıl öncesine kadar Boston'da yaşıyordu.
- Can I just ask a few questions?
- Sadece birkaç soru sorabilir miyim?
- I just wanted to ask you a few questions.
- Sadece birkaç soru sormak istiyorum.
- I studied French when I was seven, but now I only remember a few words.
- Yedi yaşındayken Fransızca öğrenmiştim ama şimdi sadece birkaç kelime hatırlıyorum.
- Tom wanted to stay in Boston for a few more days, but he had to get back to Chicago.
- Tom Boston'da birkaç gün daha kalmak istedi ama Şikago'ya dönmek zorundaydı.
- It only takes a few minutes.
- Sadece birkaç dakika sürer.
- I'll quote a few lines from their letter.
- Mektuplarından birkaç satır aktaracağım.
- From here to there there are only a few kilometers.
- Buradan oraya sadece birkaç kilometre var.
- I asked them a few questions.
- Onlara birkaç soru sordum.
- Tom has a few things he needs to do this afternoon.
- Tom'un bu öğleden sonra yapması gereken birkaç şeyi var.
- Could you give us just a few minutes longer?
- Bize sadece birkaç dakika daha verir misiniz?
- I can still remember a few words in Spanish.
- Hâlâ İspanyolca birkaç kelime hatırlayabiliyorum.
- I told you I need a few more days.
- Sana birkaç güne daha ihtiyacım olduğunu söyledim.
- I met her a few weeks ago.
- Onunla birkaç hafta önce tanıştım.
- I'm going to run a few errands.
- Birkaç ayak işi yapacağım.
- I stayed in Boston for a few years.
- Birkaç yıl Boston'da kaldım.
- Tom needs to lose a few pounds.
- Tom'un birkaç kilo kaybetmesi gerek.
- Can you spare me a few minutes?
- Bana birkaç dakikanızı ayırabilir misiniz?
- I read a few verses of the Quran.
- Kur'an'ın birkaç ayetini okudum.
- We may stay in Boston for a few more days.
- Boston'da birkaç gün daha kalabiliriz.
- He has a few friends.
- Onun birkaç arkadaşı var.
- We decided to stay for a few more days.
- Birkaç gün daha kalmaya karar verdik.
- I just need a few hours to finish this report.
- Bu raporu bitirmek için birkaç saate ihtiyacım var.
- She died a few years ago.
- O birkaç yıl önce öldü.
- Tom was in the hospital for a few weeks last year.
- Tom geçen yıl birkaç hafta hastanede kaldı.
- Could you give me a few more minutes?
- Bana birkaç dakika daha verebilir misin?
- Tom took a few steps forward.
- Tom ileriye doğru birkaç adım attı.
- Sorry, but I want to point out a few errors.
- Üzgünüm ama birkaç hataya dikkat çekmek istiyorum.
- I saw him a few minutes ago.
- Birkaç dakika önce onu gördüm.
- I've got a few minutes left.
- Birkaç dakikam kaldı.
- Could we stay at your place for a few nights?
- Birkaç gece sende kalabilir miyiz?
- I must ask you a few questions and take a blood sample.
- Size birkaç soru sormalı ve kan örneği almalıyım.
- I want to stay here in Boston for a few more days.
- Boston'da birkaç gün daha kalmak istiyorum.
- Can you stay a few more hours?
- Birkaç saat daha kalabilir misin?
- Just give me a few hours.
- Bana yalnızca birkaç saat ver.
- Recently, a few houses in our neighborhood have been broken into.
- Son zamanlarda mahallemizdeki birkaç eve hırsız girdi.
- We have a few questions for you.
- Size birkaç sorumuz var.
- Tom's jokes are hilarious and get even better after he's had a few beers.
- Tom'un esprileri komiktir, birkaç bira içtikten sonra daha da komikleşir.
- I'd like to lie down for a few minutes.
- Birkaç dakika uzanmak istiyorum.
- I have a few things I need to talk to Tom about.
- Tom'la konuşmam gereken birkaç şey var.
- I just want to ask you a few questions.
- Sana sadece birkaç soru sormak istiyorum.
- I need a few hours of sleep.
- Birkaç saat uykuya ihtiyacım var.
- Tom and Mary were only married for a few months.
- Tom ve Mary sadece birkaç aydır evliydiler.
- A few years ago, there was a huge scandal at my school.
- Birkaç yıl önce okulumda büyük bir skandal yaşandı.
- We got married a few years ago.
- Birkaç yıl önce evlendik.
- I want to stay in America for a few years.
- Birkaç yıl Amerika'da kalmak istiyorum.
- I need to ask you a few questions.
- Sana birkaç soru sormam lazım.
- Tom left a few minutes ago.
- Tom birkaç dakika önce ayrıldı.
- We were only together a few months.
- Sadece birkaç ay beraberdik.
- Sami parked Layla's car a few blocks away.
- Sami, Layla'nın arabasını birkaç blok öteye park etti.
- I was wondering if we might ask a few questions.
- Birkaç soru sorabilir miyiz diye merak ediyordum.
- They just wanted to ask me a few questions.
- Onlar sadece bana birkaç soru sormak istedi.
- I just got a few bruises.
- Sadece birkaç çürüğüm var.
- I know a few people who speak French.
- Fransızca konuşan birkaç kişi tanıyorum.
- We came to realize that the problem isn’t just a few bad corporations but the entire system itself.
- Sorunun sadece birkaç kötü şirket değil, tüm sistemin kendisi olduğunu fark ettik.
- Will you be sticking around Boston for a few more days?
- Boston'da birkaç gün daha takılacak mısın?
- Would you give me a few minutes alone with Tom?
- Beni Tom'la birkaç dakika yalnız bırakır mısın?
- Their relationship fizzled out after a few months.
- İlişkileri birkaç ay sonra bozuldu.
- We should've stayed in Boston for a few more days.
- Boston'da birkaç gün daha kalmalıydık.
- A few people were killed in the car accident.
- Araba kazasında birkaç kişi öldü.
- See you in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde görüşürüz.
- Tom is a few years older than Mary is.
- Tom, Mary'den birkaç yaş büyük.
- Tom has been in Boston a few years now.
- Tom birkaç yıldır Boston'da.
- He asked a few questions of me.
- Benimle ilgili birkaç soru sordu.
- I bet you've got a few questions.
- Eminim birkaç sualiniz vardır.
- Tom showed us a few pictures.
- Tom bize birkaç resim gösterdi.
- I'll stay a few more days.
- Birkaç gün daha kalacağım.
- Maybe we'll see Tom again in a few years.
- Belki Tom'u birkaç yıl sonra tekrar görürüz.
- It only took a few hours to climb the mountain.
- Dağa tırmanmak sadece birkaç saat sürdü.
- Tom found a few good deals at the flea market.
- Tom bit pazarında birkaç iyi fırsat buldu.
- I have a few theories.
- Birkaç teorim var.
- Her composition is very good except for a few errors in spelling.
- Birkaç yazım hatası dışında kompozisyonu çok iyi.
- Tom told me he had a few things to take care of.
- Tom bana halletmesi gereken birkaç şey olduğunu söyledi.
- Tom left a few minutes ago.
- Tom birkaç dakika önce çıktı.
- I saw Tom a few minutes ago.
- Birkaç dakika önce Tom'u gördüm.
- May I ask you a few questions?
- Ben size birkaç soru sorabilir miyim?
- I don't mind making a few changes to the plan.
- Plan için birkaç değişiklik yapmaya itirazım yok.
- I'd like to ask a few more questions.
- Birkaç soru daha sormak isterim.
- I think I can spare a few minutes.
- Sanırım birkaç dakikamı ayırabilirim.
- Layla spent a few years in prison.
- Leyla hapiste birkaç yıl geçirdi.
- I just got here a few hours ago.
- Buraya birkaç saat önce geldim.
- The rocket blew up a few seconds after launch.
- Roket fırlatıldıktan birkaç saniye sonra patladı.
- Is it okay if I ask you a few questions about your medical history?
- Tıbbi geçmişinizle ilgili birkaç soru sormamda sakınca var mı?
- I'd like to ask you a few questions about what you did last weekend.
- Geçen hafta sonu ne yaptığınız hakkında size birkaç soru sormak istiyorum.
- I saw a few drunks in the park singing and dancing.
- Parkta şarkı söyleyen ve dans eden birkaç sarhoş gördüm.
- I have a few pens.
- Birkaç kalemim var.
- I've got a few questions for you.
- Sana birkaç sorum olacak.
- We just had a few problems.
- Sadece birkaç sorunumuz vardı.
- I did that for a few years.
- Bunu birkaç yıl yaptım.
- I haven't seen him in a few years.
- Onu birkaç yıldır görmedim.
- Apparently the wound itself only needs a few stitches.
- Görünüşe göre yaranın sadece birkaç dikişe ihtiyacı var.
- The car exploded a few moments after the collision.
- Araba çarpışmadan birkaç dakika sonra patladı.
- I have a few gray hairs already.
- Şimdiden birkaç gri saç telim var.
- If I wanted to scare you, I would tell you what I dreamt about a few weeks ago.
- Seni korkutmak isteseydim, birkaç hafta önce rüyamda ne gördüğümü anlatırdım.
- I'll be a few minutes late.
- Birkaç dakika gecikeceğim.
- Tom asked Mary a few questions about her family.
- Tom, Mary'ye ailesi hakkında birkaç soru sordu.
- We decided to stay for a few more days.
- Biz birkaç gün daha kalmaya karar verdik.
- She slept for a few hours.
- Birkaç saat uyudu.
- There's nothing better than a few bottles of good red wine drunk with good friends.
- İyi arkadaşlarla içilecek birkaç şişe iyi kırmızı şaraptan daha iyi bir şey yok.
- I was thinking about it a few weeks ago.
- Birkaç hafta önce onu düşünüyordum.
- I asked for a hot drink a few minutes ago.
- Birkaç dakika önce sıcak bir içecek istedim.
- All we need is a few more volunteers.
- Tek ihtiyacımız olan birkaç gönüllü daha.
- There are a few keys here that are jammed.
- Burada sıkışmış birkaç tuş var.
- Let's just schmooze for a few minutes, then leave.
- Birkaç dakika laflayıp sonra gidelim.
- There was another clash a few months later.
- Birkaç ay sonra bir çatışma daha oldu.
- Let's drink a few glasses of beer.
- Hadi birkaç bardak bira içelim.
- I'd like to ask you a few questions if you don't mind.
- Sakıncası yoksa size birkaç soru sormak isterim.
- Tom asked Mary a few questions about her family.
- Tom Mary'ye ailesi hakkında birkaç soru sordu.
- Do you have a few minutes?
- Birkaç dakikan var mı?
- He went out a few minutes ago.
- O, birkaç dakika önce dışarı çıktı.
- Layla lived a few miles away.
- Leyla birkaç mil uzakta yaşıyordu.
- The electricity came on again in a few minutes.
- Elektrik birkaç dakika içinde tekrar geldi.
- Tom has a feeling that Mary might show up in a few minutes.
- Tom'un Mary'nin birkaç dakika içinde ortaya çıkabileceğine dair bir hissi var.
- Tom will be here in a few hours.
- Tom birkaç saat içinde burada olacak.
- Tom has a few more things to do before he can leave.
- Tom'un gitmeden önce yapması gereken birkaç şey daha var.
- I have a few things I have to do.
- Yapmak zorunda olduğum birkaç işim var.
- I'm only going to be here for a few hours.
- Sadece birkaç saat burada olacağım.
- Tom can only speak a few words of French.
- Tom sadece birkaç kelime Fransızca konuşabilir.
- Add a few more names to the list.
- Listeye birkaç isim daha ekleyin.
- I'll be there in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde orada olacağım.
- We still have quite a few more miles to go before we get there.
- Oraya varmadan önce hala birkaç mil yolumuz var.
- We're only asking you to help us for a few hours.
- Sadece birkaç saatliğine bize yardım etmenizi rica ediyoruz.
- Tom should be back to normal in a few hours.
- Tom birkaç saat içinde normale dönecektir.
- I'm sure it can wait a few minutes.
- Bunun birkaç dakika bekleyebileceğine eminim.
- I just did that a few minutes ago.
- Bunu birkaç dakika önce yaptım.
- I wouldn't mind answering a few questions.
- Birkaç soruyu cevaplamamın benim için sakıncası yok.
- They held Tom for a few hours and then let him go free.
- Tom'u birkaç saat tuttular ve sonra serbest bıraktılar.
- He spent a few months wandering around Europe.
- Birkaç ayını Avrupa'da dolaşarak geçirdi.
- It'll take a few minutes.
- O birkaç dakika sürer.
- Tom should stay in Boston for a few weeks.
- Tom birkaç hafta Boston'da kalmalı.
- Please remain seated for a few minutes.
- Lütfen birkaç dakika oturmaya devam edin.
- We only have a few hours until dark.
- Karanlığa kadar sadece birkaç saatimiz var.
- Can you spare me a few minutes?
- Bana birkaç dakika ayırabilir misin?
- Layla lived only a few miles away.
- Layla sadece birkaç mil uzakta yaşıyordu.
- George's sister made me a few sandwiches.
- George'un kız kardeşi bana birkaç sandviç yaptı.
- We're going to eat in just a few minutes.
- Birkaç dakika içinde yiyeceğiz.
- I'd like to ask you a few questions about what you did last weekend.
- Geçen hafta sonu ne yaptığınızla ilgili birkaç soru sormak istiyorum.
- I want to stay here in Boston for a few more days.
- Birkaç gün daha Boston'da burada kalmak istiyorum.
- A few customers have just walked into the store.
- Birkaç müşteri dükkana girdi.
- Tom played a few tunes on the piano.
- Tom piyanoda birkaç parça çaldı.
- I'll make a few calls.
- Birkaç telefon görüşmesi yapacağım.
- I thought you might want to know that Tom arrived a few minutes ago.
- Tom'un birkaç dakika önce geldiğini bilmek isteyebileceğini düşündüm.
- I still have a few friends in Boston.
- Boston'da hala birkaç arkadaşım var.
- I changed only a few words.
- Sadece birkaç kelimeyi değiştirdim.
- Sami converted to Islam a few months after he was released from jail.
- Sami hapisten çıktıktan birkaç ay sonra İslam'ı seçti.
- Only a few sailors can be seen.
- Sadece birkaç denizci görülebiliyordu.
- We went to dinner and had a few drinks after the show.
- Gösteriden sonra yemeğe gittik ve birkaç içki içtik.
- I only know a few words.
- Sadece birkaç kelime biliyorum.
- I've seen quite a few interesting sites.
- Birkaç ilginç site gördüm.
- Sami was just a few feet away.
- Sami sadece birkaç adım ötedeydi.
- You can't go yet because you still have a few things to do.
- Henüz gidemezsin çünkü hâlâ yapman gereken birkaç şey var.
- We may stay in Boston for a few more days.
- Birkaç gün daha Boston'da kalabiliriz.
- I have a few things to check out.
- Kontrol etmem gereken birkaç şey var.
- I'd just like to ask Tom a few more questions.
- Tom'a birkaç soru daha sormak istiyorum.
- I have a few errands.
- Birkaç işim var.
- Do you have a few minutes?
- Birkaç dakikanız var mı?
- She gave him a few pointers on pronunciation.
- Ona telaffuz konusunda birkaç ipucu verdi.
- Close your eyes for a few moments.
- Birkaç dakikalığına gözlerini kapat.
- They only wanted to ask me a few questions.
- Bana sadece birkaç soru sormak istediler.
- Sami signed a few papers this morning.
- Sami bu sabah birkaç kağıt imzaladı.
- We fell in love with each other, and we got married a few weeks later.
- Birbirimize aşık olduk ve birkaç hafta sonra evlendik.
- I made a few changes.
- Birkaç değişiklik yaptım.
- It's a few minutes before three o'clock.
- Saatin üç olmasına birkaç dakika kaldı.
- I'd like to talk to Tom for a few minutes.
- Ben birkaç dakika Tom'la konuşmak istiyorum.
- Sami converted to Islam a few weeks later.
- Sami birkaç hafta sonra Müslüman oldu.
- Only a few people showed up on time.
- Sadece birkaç kişi zamanında geldi.
- We need a few volunteers to help clean up after the party.
- Partiden sonra temizlik için birkaç gönüllüye ihtiyacımız var.
- There are a few nuclear bomb shelters in the city.
- Şehirde birkaç nükleer bomba sığınağı var.
- Tom only slept for a few hours.
- Tom sadece birkaç saat uyudu.
- They want a few more hours to finish the report.
- Raporu bitirmek için birkaç saat daha istiyorlar.
- Sami tried a few samples, but he didn't buy.
- Sami birkaç örnek denedi ama satın almadı.
- I need to ask you a few questions.
- Sana birkaç soru sormam gerek.
- I'd like to ask you a few questions.
- Size birkaç soru sormak istiyorum.
- Tom and I want to talk to Mary alone for a few minutes.
- Tom ve ben Mary ile birkaç dakika yalnız konuşmak istiyoruz.
- Can I come in for a few minutes?
- Birkaç dakika içeri girebilir miyim?
- I'm probably going to be busy for a few hours.
- Muhtemelen birkaç saat meşgul olacağım.
- I asked Tom to wait for a few more minutes.
- Tom'un birkaç dakika daha beklemesini istedim.
- Can I borrow your pen for a few minutes?
- Kaleminizi birkaç dakikalığına ödünç alabilir miyim?
- Pictures sent on snapchat are destroyed after a few seconds.
- Snapchat'te gönderilen resimler birkaç saniye sonra yok oluyor.
- Why don't you stay with us for a few weeks?
- Neden birkaç hafta bizimle kalmıyorsun?
- I stopped sending Christmas cards a few years ago.
- Birkaç yıl önce Noel kartı göndermeyi bıraktım.
- Sami was just a few feet away.
- Sami sadece birkaç adım uzaktaydı.
- It only took Tom a few minutes to fix that.
- Tom'un bunu düzeltmesi sadece birkaç dakikasını aldı.
- Who knows what might happen a few years down the line?
- Kimbilir birkaç seneye neler olacak?
- Please allow me to ask you a few questions.
- Lütfen sana birkaç soru sormama izin ver.
- We met in Europe a few years ago.
- Birkaç yıl önce Avrupa'da karşılaştık.
- I'll be ready in a few moments.
- Birkaç dakika içinde hazır olurum.
- I only have a few books.
- Ben sadece birkaç kitaba sahibim.
- Tom wanted to go over a few things with Mary.
- Tom, Mary ile birkaç şeyin üzerinden geçmek istedi.
- You should lose a few pounds.
- Birkaç kilo vermelisin.
- There's nothing better than a few bottles of good red wine drunk with good friends.
- İyi arkadaşlarla içilen birkaç şişe iyi kırmızı şaraptan iyisi yoktur.
- We'll take off in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde havalanacağız.
- He made a few conventional remarks about the event.
- O olayla ilgili birkaç konvansiyonel açıklama yapmıştı.
- I'll be ready in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde hazır olurum.
- I was away for a few years.
- Birkaç yıldır uzaktaydım.
- He spent a few months wandering around Europe.
- Avrupa'da dolaşarak birkaç ay geçirdi.
- I've been doing that for a few years.
- Bunu birkaç yıldır yapıyorum.
- Take a few steps and tell me if it hurts when you walk.
- Birkaç adım at ve yürürken acıyıp acımadığını söyle.
- I had a few things to correct.
- Benim düzeltilecek birkaç şeyim vardı.
- I need to lose a few kilos.
- Birkaç kilo kaybetmem gerekiyor.
- Only a few people know how to do that.
- Sadece birkaç kişi bunu nasıl yapacağını bilir.
- I'm going to have to ask you a few questions.
- Size birkaç soru sormam gerekecek.
- I'll make a few calls.
- Birkaç arama yapacağım.
- Tom made a few serious mistakes.
- Tom birkaç ciddi hata yaptı.
- I've only known Tom for a few months.
- Tom'u sadece birkaç aydır tanıyorum.
- I've decided to stay for a few more days.
- Birkaç gün daha kalmaya karar verdim.
- We had better leave her alone for a few minutes.
- Birkaç dakika onu yalnız bıraksak iyi olur.
- Please remain seated for a few minutes.
- Lütfen birkaç dakika oturduğunuz yerde kalın.
- Tom was at a loose end, so he went to the pub for a few beers.
- Tom'un yapacak bir işi yoktu, bu yüzden birkaç bira için bara gitti.
- It will only take a few minutes.
- Sadece birkaç dakika sürecek.
- A few years ago it would have been inconceivable for Japan to send troops overseas.
- Birkaç yıl önce Japonya'nın denizaşırı ülkelere asker göndermesi düşünülemezdi.
- Tom did some work for our company a few years ago.
- Tom birkaç yıl önce şirketimiz için bazı işler yaptı.
- Get a few hours sleep.
- Birkaç saat uyu.
- Sami gave Layla a few tips.
- Sami Layla'ya birkaç ipucu verdi.
- Tom had a few good suggestions.
- Tom'un birkaç iyi önerisi vardı.
- A few important facts emerged after the investigation.
- Soruşturmanın ardından birkaç önemli gerçek ortaya çıktı.
- Tom is going to be back in a few minutes.
- Tom birkaç dakika içinde dönecek.
- I'll call them in a few minutes.
- Birkaç dakika içerisinde onları arayacağım.
- Tom has only known Mary for a few weeks.
- Tom Mary'yi sadece birkaç haftadır tanıyor.
- Tom made a few phone calls.
- Tom birkaç telefon görüşmesi yaptı.
- Tom did that for a few years.
- Tom bunu birkaç yıl boyunca yaptı.
- Let's have a few drinks tonight.
- Bu gece birkaç içki içelim.
- Sami has lived there for quite a few years.
- Sami birkaç yıldır orada yaşıyordu.
- We'd like to ask you a few questions about Tom.
- Tom hakkında birkaç soru sormak istiyoruz.
- It may take a few weeks to get used to working the night shift.
- Gece vardiyasında çalışmaya alışmak birkaç hafta sürebilir.
- Tom is only a few years older than me.
- Tom benden sadece birkaç yaş daha yaşlı.
- We only have a few minutes before Tom gets here.
- Tom buraya gelmeden önce sadece birkaç dakikamız var.
- After a few weeks, doctors made Cleveland a new jaw out of hard rubber.
- Birkaç hafta sonra doktorlar Cleveland'a sert kauçuktan yeni bir çene yaptılar.
- A perfect knowledge of a few writers and a few subjects is more valuable than a superficial one of a great many.
- Birkaç yazar ve birkaç konuyla ilgili mükemmel bir bilgi birçoklarıyla ilgili yüzeysel olan birinden çok daha değerlidir.
- In that interview, Antonio talks about his son that died a few years ago.
- Bu röportajda, Antonio birkaç yıl önce ölen oğlu hakkında konuşuyor.
- Is it okay if I ask you a few medical questions?
- Size sağlığınızla ilgili birkaç soru sorabilir miyim?
- We have just a few more questions.
- Sadece birkaç sorumuz daha var.
- Tom solved the puzzle after Mary gave him a few hints.
- Tom, Mary ona birkaç ipucu verdikten sonra bulmacayı çözdü.
- Their relationship fizzled out after a few months.
- İlişkileri birkaç ay sonra yürümedi ve bitti.
- Tom hoped that Mary would consider visiting a few art museums with him.
- Tom, Mary'nin onunla birlikte birkaç sanat müzesini ziyaret etmeyi düşüneceğini umuyor.
- It's going to take a few minutes.
- Birkaç dakika sürecek.
- I have a few friends in the United States.
- Amerika'da birkaç arkadaşım var.
- Do you mind if I leave for a few minutes?
- Birkaç dakikalığına gitmemin sakıncası var mı?
- I'm a few minutes early.
- Ben birkaç dakika erken geldim.
- I thought it'd be fun to sing a few songs together.
- Birlikte birkaç şarkı söylemenin eğlenceli olacağını düşündüm.
- I need to lose a few kilos.
- Birkaç kilo vermem lazım.
- I have a few minutes to spare.
- Birkaç dakikam var.
- I lived in Boston for a few years.
- Boston'da birkaç sene yaşadım.
- Layla spent a few years in prison.
- Leyla birkaç yıl hapis yattı.
- It may take a few weeks to get used to working the night shift.
- Gece vardiyasında çalışmaya alışmak birkaç hafta alabilir.
- Please walk back a few steps.
- Lütfen birkaç adım geriye gidin.
- May I ask him a few questions?
- Ona birkaç soru sorabilir miyim?
- I was thinking about it a few weeks ago.
- Birkaç hafta önce bunu düşünüyordum.
- Please allow me to say a few words on this occasion.
- Lütfen bu konuda birkaç kelime söylememe izin verin.
- It's going to be dark in a few hours.
- Birkaç saat içinde karanlık olacak.
- I have a few things I still need to do.
- Hâlâ yapmam gereken birkaç şey var.
- Tom's parents adopted John a few months before they died.
- Tom'un ailesi ölmeden birkaç ay önce John'u evlat edinmişti.
- Tom will have to stay in the hospital for a few weeks.
- Tom'un birkaç hafta hastanede kalması gerekecek.
- If you'd eat a bit less, you'd lose a few pounds.
- Biraz daha az yersen, birkaç kilo verebilirsin.
- We will take off in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde havalanacağız.
- I almost always arrive on time or a few minutes early.
- Neredeyse hep zamanında veya birkaç dakika erken geliyorum.
- I met Tom a few weeks ago.
- Tom'la birkaç hafta önce tanıştım.
- He made a few remarks on the book.
- Kitap hakkında birkaç açıklama yaptı.
- Tom found a few coins on the floor.
- Tom yerde birkaç bozuk para buldu.
- Tom asked Mary to stay a few more days.
- Tom Mary'den birkaç gün daha kalmasını istedi.
- We stayed in Boston for a few weeks.
- Biz Boston'da birkaç hafta kaldık.
- Tom came home a few hours later.
- Tom eve birkaç saat sonra geldi.
- It'll only take a few minutes.
- O sadece birkaç dakika sürer.
- I want to extend my stay here for a few more days.
- Buradaki kalışımı birkaç gün daha uzatmak istiyorum.
- Tom asked a few questions that Mary didn't want to answer.
- Tom Mary'nin cevap vermek istemediği birkaç soru sordu.
- Tom woke up a few minutes before his alarm went off.
- Tom alarm çalmadan birkaç dakika önce uyandı.
- I want to lie down for a few minutes.
- Birkaç dakika uzanmak istiyorum.
- I have a few questions about Tom.
- Tom hakkında birkaç sorum var.
- They died after a few months.
- Birkaç ay sonra öldüler.
- I joined a gym a few years back.
- Birkaç yıl önce bir spor salonuna katılmıştım.
- We may only have a few minutes.
- Sadece birkaç dakikamız olabilir.
- Quite a few shingles flew off the roof during the storm.
- Fırtına sırasında çatıdan birkaç kiremit uçtu.
- The decision will merely have been delayed for a few more weeks.
- Karar sadece birkaç hafta daha ertelenmiş olacak.
- Tom is going to try to convince you to stay for a few more days.
- Tom sizi birkaç gün daha kalmaya ikna etmeye çalışacak.
- Tom has been in Boston a few years now.
- Tom şimdi birkaç yıldır Boston'da.
- I visited Australia a few years ago.
- Birkaç yıl önce Avustralya'yı ziyaret etmiştim.
- It's always a good idea to arrive a few minutes early.
- Birkaç dakika erken gelmek her zaman iyi bir fikirdir.
- Why don't you give me a few suggestions?
- Bana birkaç öneri versene.
- A few months later he left the rock band.
- Birkaç ay sonra o rock müzik grubunu terk etti.
- Can you spare me a few minutes of your time?
- Bana zamanınızdan birkaç dakika ayırır mısınız?
- Tom lived in Australia for quite a few years.
- Tom birkaç yıl Avustralya'da yaşadı.
- I have a few things in the hotel's safe.
- Benim otel kasasında birkaç şeyim var.
- Do you have a few minutes to spare?
- Ayıracak birkaç dakikan var mı?
- Of all the books published recently, only a few are worth reading.
- Son zamanlarda yayınlanan tüm kitaplardan sadece birkaçı okunmaya değer.
- I told Tom to stay in Boston for a few more weeks.
- Tom'a birkaç hafta daha Boston'da kalmasını söyledim.
- I saw them just a few hours ago.
- Onları daha birkaç saat önce gördüm.
- Tom tried a few different techniques.
- Tom birkaç farklı teknik denedi.
- A few months later, Israel invaded Egypt.
- Birkaç ay sonra İsrail Mısır'ı işgal etti.
- We need to clarify a few details.
- Birkaç detayı netleştirmeliyiz.
- Sami sat in the mosque and read a few chapters of the Quran.
- Sami camide oturdu ve Kur'an'dan birkaç bölüm okudu.
- I'll be ready in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde hazır olacağım.
- Tom and Mary were talking quietly in the kitchen a few minutes ago.
- Tom ve Mary birkaç dakika önce mutfakta sessizce konuşuyorlardı.
- Although Go is probably the most popular Japanese game in my country, at most only a few university students know it.
- Go muhtemelen ülkemdeki en popüler Japon oyunu olmasına rağmen, en fazla birkaç üniversite öğrencisi biliyor.
- It's only going to take a few minutes.
- Sadece birkaç dakika sürecek.
- Tom said he needed to spend a few weeks in Boston.
- Tom, Boston'da birkaç hafta geçirmesi gerektiğini söyledi.
- The decision will merely have been delayed for a few more weeks.
- Karar birkaç hafta daha ertelenmiş olacak.
- Tom traveled around Australia for a few months.
- Tom birkaç ay boyunca Avustralya'da dolaştı.
- I like to do a few exercises to loosen up before I run.
- Koşmadan önce gevşemek için birkaç egzersiz yapmayı severim.
- A few steps behind them came another group of people, illumined by a torch.
- Birkaç adım arkalarında, bir meşalenin aydınlattığı başka bir grup insan belirdi.
- I bet you've got a few questions.
- Birkaç sorun olduğundan eminim.
- You can't go yet because you still have a few things to do.
- Hâlâ yapacak birkaç şeyin olduğu için henüz gidemezsin.
- Why don't you stay with us for a few weeks?
- Niçin birkaç haftalığına bizimle kalmıyorsun?
- Tom is only asking you to help him for a few hours.
- Tom sizden sadece birkaç saatliğine ona yardım etmenizi istiyor.
- I still have a few gallons left.
- Hâlâ birkaç galonum var.
- I saw him go into the toilet a few minutes ago.
- Birkaç dakika önce onu tuvalete girerken gördüm.
- Tom needs to explain a few things to me.
- Tom'un bana birkaç şeyi açıklaması gerekiyor.
- I'll only be here for a few hours.
- Sadece birkaç saat burada olacağım.
- Do you want a few more minutes?
- Birkaç dakika daha ister misin?
- He lived with her for a few years in Italy.
- İtalya'da birkaç yıl boyunca onunla yaşadı.
- Sami spent a few months in the care of relatives.
- Sami akrabalarının bakımında birkaç ay geçirdi.
- I've known Tom for a few years.
- Tom'u birkaç yıldır tanıyorum.
- I think I can spare a few minutes.
- Sanırım birkaç dakika ayırabilirim.
- What did I just tell you a few minutes ago?
- Birkaç dakika önce size ne söyledim?
- It took him only a few minutes to realize his mistakes.
- Hatalarını fark etmek onun sadece birkaç dakikasını aldı.
- Tom asked Mary a few questions that she couldn't answer, but she was able to answer most of his questions.
- Tom, Mary'ye cevaplayamayacağı birkaç soru sordu, ancak Mary Tom'un sorularının çoğuna cevap verebildi.
- Please spend a few minutes thinking about this.
- Lütfen bunu düşünmek için birkaç dakikanızı ayırın.
- I met him a few weeks ago.
- Onunla birkaç hafta önce tanıştım.
- I still have a few minutes.
- Hâlâ birkaç dakikam var.
- She thought for a few minutes.
- Birkaç dakika düşündü.
- Tom said he needed to ask me a few more questions.
- Tom bana birkaç soru daha sorması gerektiğini söyledi.
- We've known each other quite a few years.
- Birbirimizi birkaç yıldır tanıyoruz.
- You'll feel better in a few hours.
- Birkaç saat içinde daha iyi hissedeceksin.
- I'd just like to point out a few potential problems.
- Sadece birkaç potansiyel soruna dikkat çekmek istiyorum.
- Tom moved here a few months ago from Boston.
- Tom birkaç ay önce Boston'dan buraya taşındı.
- Will you listen to me for a few minutes?
- Birkaç dakika beni dinler misin?
- I lived in Boston for a few years.
- Birkaç yıl Boston'da yaşadım.
- I met Tom at an auction a few years ago.
- Tom'la birkaç yıl önce bir müzayedede tanıştım.
- I visited Australia a few years ago.
- Ben birkaç yıl önce Avustralya'yı ziyaret ettim.
- I asked Tom a few questions.
- Tom'a birkaç soru sordum.
- Tom and Mary have a few kids, but I'm not sure how many.
- Tom ve Mary'nin birkaç çocuğu var ama kaç tane olduklarından emin değilim.
- A few people clapped after his lecture.
- Onun konferansından sonra birkaç kişi alkışladı.
- I'd like to spend a few moments with Tom alone.
- Tom'la yalnız birkaç dakika geçirmek istiyorum.
- I'll call him in a few minutes.
- Birkaç dakika içerisinde onu arayacağım.
- I see you made a few modifications.
- Görüyorum ki birkaç değişiklik yapmışsınız.
- She has a few books.
- Birkaç kitabı var.
- Let me first and foremost ask you a few questions, and then we'll fix a date for the installation.
- Öncelikle size birkaç soru sormama izin verin ve ardından kurulum için bir tarih ayarlayacağız.
- We have a few pressing issues to deal right now.
- Şu anda ilgilenmemiz gereken birkaç acil sorunumuz var.
- We walked a few minutes and reached the shore.
- Biz birkaç dakika yürüdük ve kıyıya ulaştık.
- I came up to Boston from Nashville a few years ago.
- Ben birkaç yıl önce Nashville'den Boston'a geldim.
- Tom has been learning French for a few years.
- Tom birkaç yıldır Fransızca öğreniyor.
- Somebody was talking to Tom just a few minutes ago.
- Birisi sadece birkaç dakika önce Tom'la konuşuyordu.
- Tom sat a few feet away.
- Tom birkaç metre uzağa oturdu.
- I spoke to Tom just a few minutes ago.
- Sadece birkaç dakika önce Tom'la konuştum.
- I know a few people who can speak French.
- Fransızca konuşabilen birkaç kişi tanıyorum.
- We're going to detonate the bomb in a few moments.
- Birkaç dakika içinde bombayı patlatacağız.
- A few words may betray a man's true character.
- Birkaç sözcük, bir insanın gerçek karakterini ele verebilir.
- The results of the competition will be announced in a few moments.
- Yarışma sonuçları birkaç dakika içinde ilan edilecektir.
- Tom wants to buy a few things.
- Tom birkaç şey almak istiyor.
- I'm going to go home for a few hours.
- Ben birkaç saat için eve gideceğim.
- We just want to ask him a few questions about what he did last weekend.
- Ona geçen hafta sonu ne yaptığı hakkında birkaç soru sormak istiyoruz.
- Tom has a few friends in Boston.
- Tom'un Boston'da birkaç arkadaşı var.
- Of all the books published recently, only a few are worth reading.
- Son günlerde yayınlanan tüm kitaplardan sadece birkaçı okumaya değer.
- May I ask Tom a few questions?
- Tom'a birkaç soru sorabilir miyim?
- A few rioters were seriously injured.
- Birkaç isyancı ciddi biçimde yaralandı.
- I have a few things I need to buy.
- Almam gereken birkaç şey var.
- Tom said he needed to buy a few things.
- Tom birkaç şey alması gerektiğini söyledi.
- Layla had another cancer check-up a few weeks later.
- Leyla birkaç hafta sonra başka bir kanser kontrolünden geçti.
- I'll quote a few lines from her letter.
- Mektubundan birkaç satır alıntı yapacağım.
- Tom died just a few hours after Mary died.
- Tom, Mary'nin ölümünden sadece birkaç saat sonra öldü.
- A ceasefire began a few hours later.
- Birkaç saat sonra ateşkes başladı.
- He has quite a few records.
- Birkaç plağı var.
- I have a few questions about Tom's operation.
- Tom'un operasyonu hakkında birkaç sorum var.
- Tom went out a few minutes ago.
- Tom birkaç dakika önce dışarı çıktı.
- If this kind of music floats your boat, let me recommend a few other musicians you may want to listen to.
- Bu tür müzik hoşuna giderse, dinlemek isteyebileceğin birkaç müzisyen daha tavsiye edeyim.
- My toothache returned in a few hours.
- Diş ağrım birkaç saat içinde geri döndü.
- I want to buy a few pairs of trousers.
- Birkaç çift pantolon almak istiyorum.
- We'd like to ask you a few questions about Tom.
- Sana Tom hakkında birkaç soru sormak istiyoruz.
- I remember meeting you a few years ago.
- Seninle birkaç yıl önce tanıştığımızı hatırlıyorum.
- He asked me a few questions.
- Bana birkaç soru sordu.
- I reached the museum after a few minutes' walk.
- Birkaç dakika yürüdükten sonra müzeye ulaştım.
- I told them a few jokes.
- Onlara birkaç fıkra anlattım.
- Sami talked to a few Muslim students.
- Sami birkaç Müslüman öğrenciyle konuştu.
- Tom lives a few miles away.
- Tom birkaç kilometre uzakta yaşıyor.
- Tom nearly killed himself a few hours ago.
- Tom birkaç saat önce neredeyse kendini öldürüyordu.
- He went to school only for a few years.
- Sadece birkaç yıl okula gitti.
- If you arrive home before me, please feel free to have a few drinks and relax.
- Eve benden önce varırsanız, lütfen birkaç kadeh içki içip dinlenmekten çekinmeyin.
- I've got an exam in a few minutes, and I'm going to fail for sure.
- Birkaç dakika içinde bir sınavım var, kesin başarısız olacağım.
- I've got to go to the office for a few hours today.
- Bugün birkaç saatliğine ofise gitmeliyim.
- Tom needs to explain a few things to me.
- Tom'un bana birkaç şey açıklaması gerekiyor.
- I have just a few more questions.
- Sadece birkaç sorum daha var.
- Tom wants to ask us a few questions.
- Tom bize birkaç soru sormak istiyor.
- Let's relax for a few minutes.
- Birkaç dakika dinlenelim.
- Tom just left a few minutes ago.
- Tom birkaç dakika önce çıktı.
- I have been reading this for a few hours.
- Birkaç saattir bunu okuyorum.
- I came up to Boston from Nashville a few years ago.
- Birkaç yıl önce Nashville'den Boston'a geldim.
- Could you give us just a few minutes longer?
- Bize birkaç dakika daha verebilir misiniz?
- I did that for a few years.
- Onu birkaç yıl boyunca yaptım.
- The ambulance came up a few moments after the accident.
- Ambulans kazadan birkaç dakika sonra geldi.
- They got to the station only a few minutes apart.
- Birkaç dakika arayla istasyona vardılar.
- The doctor ordered a few tests and an MRI.
- Doktor birkaç tahlil ve MR istedi.
- He gets a little bold after he's had a few drinks.
- Birkaç kadeh içtikten sonra biraz cesurlaşıyor.
- I bought one of those a few years back.
- Birkaç yıl önce bunlardan bir tane almıştım.
- Mary was Tom's girlfriend a few years ago.
- Mary birkaç yıl önce Tom'un kız arkadaşıydı.
- This book is very good except for a few mistakes.
- Bu kitap, birkaç hatası hariç, çok iyi.
- Tom is sitting just a few tables away.
- Tom sadece birkaç masa uzakta oturuyor.
- Tom did that for us for quite a few years.
- Tom bunu bizim için birkaç yıl yaptı.
- We have a few more minutes until the meeting starts.
- Toplantı başlayana kadar birkaç dakikamız daha var.
- I'll be with you in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde yanınızda olacağım.
- We had better leave her alone for a few minutes.
- Onu birkaç dakika yalnız bıraksak iyi ederiz.
- Tom said he needed to sort a few things out.
- Tom, birkaç şeyi tasnif etmesi gerektiğini söyledi.
- Tom and Mary got married just a few months ago.
- Tom ve Mary sadece birkaç ay önce evlendi.
- He asked Lincoln to say a few words.
- Lincoln'un birkaç kelime söylemesini rica etti.
- Tom said he could do that in a few hours.
- Tom birkaç saat içinde yapabileceğini söyledi.
- It'd be best if a few more female singers could come.
- Birkaç kadın şarkıcı daha gelse iyi olur.
- Let me first and foremost ask you a few questions, and then we'll fix a date for the installation.
- Öncelikle size birkaç soru sormama izin verin, sonra kurulum için bir tarih belirleyeceğiz.
- Can we ask you a few questions?
- Size birkaç soru sorabilir miyiz?
- I want you to stay quiet for a few minutes.
- Birkaç dakika sessiz kalmanı istiyorum.
- Tom was in a fight last night and lost a few teeth.
- Tom dün gece bir kavgaya karıştı ve birkaç dişini kaybetti.
- A few years ago, there was a huge scandal.
- Birkaç yıl önce büyük bir skandal yaşandı.
- She thought for a few minutes.
- O, birkaç dakika düşündü.
- Tom closed his eyes for a few seconds.
- Tom birkaç saniyeliğine gözlerini kapattı.
- We seem to have arrived a few minutes early.
- Birkaç dakika erken gelmişiz gibi görünüyoruz.
- I add a few finishing touches.
- Birkaç son rötuş eklerim.
- I saw them a few minutes ago.
- Birkaç dakika önce onları gördüm.
- I have a few questions for you.
- Size birkaç sorum var.
- When you speak Shanghainese with your mum, I only understand a few words, so I can't join in the conversation.
- Annenle Şangayca konuştuğunuzda sadece birkaç kelime anlıyorum, bu yüzden sohbete katılamıyorum.
- He has a few friends in this town.
- Bu kasabada birkaç arkadaşı var.
- I speak a few languages.
- Birkaç dil biliyorum.
- Here there are a few stuck keys.
- Burada birkaç sıkışmış tuş var.
- The others will arrive in a few minutes.
- Diğerleri birkaç dakika içinde gelecek.
- Tom suggested a few names Mary could give her cat.
- Tom, Mary'nin kedisine verebileceği birkaç isim önerdi.
- I'm sure it can wait a few minutes.
- Eminim birkaç dakika bekleyebilir.
- Tom will be back in a few minutes.
- Tom birkaç dakika içinde dönecek.
- Would you please wait for a few minutes?
- Lütfen birkaç dakika bekler misiniz?
- He put aside a few dollars each week.
- Her hafta birkaç dolar kenara koyar.
- You have only to read a few pages of this book.
- Bu kitabın sadece birkaç sayfasını okumalısın.
- A few firefighters suffered minor injuries.
- Birkaç itfaiyeci hafif yaralandı.
- Tom told me he has a few things to take care of.
- Tom bana ilgilenecek birkaç işi olduğunu söyledi.
- I know that Tom was there a few hours ago.
- Tom'un birkaç saat önce orada olduğunu biliyorum.
- I spend a few hours almost every day studying French.
- Neredeyse her gün birkaç saatimi Fransızca çalışarak geçiriyorum.
- I only stole a few coins.
- Ben sadece birkaç bozuk para çaldım.
- There remain only a few ruins.
- Sadece birkaç kalıntı kaldı.
- I'll call back in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde tekrar arayacağım.
- He made a few remarks on the book.
- Kitap hakkında birkaç yorum yaptı.
- I dream about going to Tunisia in a few years.
- Birkaç yıl içinde Tunus'a gitmeyi hayal ediyorum.
- You might have to eat those words a few years from now.
- Bundan birkaç yıl sonra o sözleri geri almak zorunda kalabilirsiniz.
- I need to ask a few more questions.
- Birkaç soru daha sormam lazım.
- I have a few minutes to spare.
- Ayıracak birkaç dakikam var.
- Tom and a few others are waiting for you on the porch.
- Tom ve birkaç kişi daha seni sundurmada bekliyor.
- A few were drunk most of the time.
- Birkaçı çoğu zaman sarhoştu.
- He made a few serious mistakes.
- Birkaç ciddi hata yaptı.
- Sami has lived there for quite a few years.
- Sami orada birkaç yıldır yaşıyor.
- I'd like to ask Tom a few questions if I may.
- İzninizle Tom'a birkaç soru sormak istiyorum.
- I have a few ideas for you.
- Senin için birkaç fikrim var.
- Tom became disillusioned after working on Wall Street for a few years.
- Tom Amerikan para piyasasında birkaç yıl çalıştıktan sonra hayal kırıklığına uğradı.
- I thought we'd ask Tom a few questions.
- Tom'a birkaç soru sorarız diye düşünmüştüm.
- You're a few years older than Tom, aren't you?
- Tom'dan birkaç yaş daha büyüksün, değil mi?
- He spent a few months in Scotland.
- İskoçya'da birkaç ay geçirdi.
- I lived in Australia for a few years.
- Birkaç yıl Avustralya'da yaşadım.
- I was there only for a few hours.
- Ben sadece birkaç saatliğine oradaydım.
- I'd like to ask you a few questions about Tom.
- Tom hakkında birkaç soru sormak istiyorum.
- They stepped a few paces forward.
- Onlar ileriye doğru birkaç adım attılar.
- If you don't yet know any songs in French, you should learn a few.
- Henüz hiç Fransızca şarkı bilmiyorsan, birkaç tane öğrenmelisin.
- We'll have to wait a few minutes.
- Birkaç dakika beklemek zorunda kalacağız.
- If I wanted to scare you, I would tell you what I dreamt about a few weeks ago.
- Sizi korkutmak isteseydim, birkaç hafta önce rüyamda ne gördüğümü anlatırdım.
- I'd like to talk to Tom for a few minutes.
- Tom'la birkaç dakika konuşmak istiyorum.
- She'll be back in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde dönecek.
- I saw him a few minutes ago.
- Onu birkaç dakika önce gördüm.
- A few things didn't quite meet Tom's expectations.
- Birkaç şey, Tom'un beklentilerini bütünüyle karşılamadı.
- I just did that a few minutes ago.
- Bunu sadece birkaç dakika önce yaptım.
- Right now, all I want to do is sleep for a few hours.
- Şu anda tek istediğim birkaç saat uyumak.
- We have a few questions concerning Tom's medical treatment.
- Tom'un tıbbi tedavisiyle ilgili birkaç sorumuz var.
- Can you spare me a few minutes of your valuable time?
- Bana değerli zamanınızdan birkaç dakika ayırabilir misiniz?
- We walked a few minutes and reached the shore.
- Birkaç dakika yürüdük ve sahile ulaştık.
- She received a letter from her, but it only contained a few cold words.
- Ondan bir mektup aldı ama sadece birkaç soğuk kelime içeriyordu.
- May I ask them a few questions?
- Onlara birkaç soru sorabilir miyim?
- I hope he leaves in a few hours.
- Umarım birkaç saat içinde gider.
- I'd like to stay here for a few more days.
- Burada birkaç gün daha kalmak istiyorum.
- Tom lives a few blocks away from Mary.
- Tom, Mary'den birkaç blok ötede yaşıyor.
- I'm going to the post office now to get a few stamps.
- Şimdi birkaç pul almak için postaneye gidiyorum.
- I told him a few jokes.
- Ona birkaç fıkra anlattım.
- Tom gave that to me a few years back.
- Tom birkaç yıl önce onu bana verdi.
- Can you spare me a few minutes of your time?
- Bana birkaç dakikanızı ayırabilir misiniz?
- I arrived here a few minutes before you.
- Buraya sizden birkaç dakika önce geldim.
- Tom made a few mistakes.
- Tom birkaç hata yaptı.
- I only have a few books.
- Sadece birkaç kitabım var.
- It seems we have quite a few problems.
- Görünüşe göre birkaç sorunumuz var.
- There were only a few patches of vegetation near the river.
- Nehir kenarında sadece birkaç parça bitki örtüsü vardı.
- I was living in Boston a few years ago.
- Birkaç yıl önce Boston'da yaşıyordum.
- A few students were left behind.
- Birkaç öğrenci geride kaldı.
- It's going to take a few minutes.
- Bu birkaç dakika sürecek.
- I've got an exam in a few minutes, and I'm going to fail for sure.
- Birkaç dakika sonra sınavım var ve kesinlikle kalacağım.
- I lived there for a few years.
- Birkaç yıl orada yaşadım.
- You forgot to tell me a few things.
- Bana birkaç şey söylemeyi unuttun.
- It'll take you a few weeks to get used to wearing a wig.
- Peruk takmaya alışman birkaç haftanı alacak.
- She has a few books.
- Onun birkaç kitabı var.
- Would you mind if I made a few suggestions?
- Birkaç öneride bulunmamın sakıncası var mı?
- Only a few students knew his last name.
- Sadece birkaç öğrenci onun soyadını biliyordu.
- I was born just a few minutes before my brother Dan.
- Kardeşim Dan'den sadece birkaç dakika önce doğmuşum.
- I want to extend my stay here for a few more days.
- Burada kalışımı birkaç gün daha uzatmak istiyorum.
- There are quite a few hotels by the lake.
- Göl kenarında birkaç otel var.
- Only a few people here know that Tom is from Boston.
- Burada sadece birkaç kişi Tom'un Boston'dan olduğunu biliyor.
- Would you mind if I made a few suggestions?
- Birkaç öneri yapmamızın bir sakıncası var mı?
- I have a few friends.
- Benim birkaç arkadaşım var.
- Tom is probably a few years older than Mary.
- Tom muhtemelen Mary'den birkaç yaş büyüktür.
- The electricity came on again in a few minutes.
- Elektrik birkaç dakika içerisinde tekrar geldi.
- Hold on for a few minutes, will you?
- Birkaç dakika bekler misin?
- Tom is a few years older than Mary.
- Tom, Mary'den birkaç yaş büyük.
- Tom did some work for Mary a few years back.
- Tom birkaç yıl önce Mary için bazı işler yapmıştı.
- I lived in Boston a few years ago, but now I live in Chicago.
- Birkaç yıl önce Boston'da yaşıyordum ama şimdi Chicago'da yaşıyorum.
- The doctor says you're going to have to stay in bed for a few weeks.
- Doktor birkaç hafta yatakta kalman gerekeceğini söyledi.
- Tom has to leave in a few minutes.
- Tom'un birkaç dakika içinde gitmesi gerekiyor.
- Tom managed a small bar near Boston for quite a few years.
- Tom birkaç yıl boyunca Boston yakınlarında küçük bir bar işletti.
- I met him a few months ago.
- Onunla birkaç ay önce tanıştım.
- A few minutes' walk brought him to the zoo.
- Birkaç dakikalık yürüyüş onu hayvanat bahçesine getirdi.
- I have a few things I have to do.
- Yapmam gereken birkaç şey var.
- Tom needs to buy a few things.
- Tom'un birkaç şey alması gerekiyor.
- I lived in Australia for a few years.
- Ben de birkaç yıl Avustralya'da yaşadım.
- She looked at a few dresses and picked the most expensive one.
- Birkaç elbiseye baktı ve en pahalı olanı seçti.
- Tom will be all right in a few minutes.
- Tom birkaç dakika içinde iyi olacak.
- Only a few TV programs are worth watching.
- Sadece birkaç TV programı izlemeye değer.
- I only hope that the rain holds off for a few hours more.
- Ben sadece yağmurun birkaç saat daha gecikmesini umuyorum.
- He went out a few minutes ago.
- Birkaç dakika önce dışarı çıktı.
- Tom lives only a few miles away.
- Tom sadece birkaç mil ötede yaşıyor.
- I lived in Boston for a few years.
- Birkaç yıl Boston'da oturmuştum.
- Tom's band split up a few years ago.
- Tom'un grubu birkaç yıl önce dağıldı.
- Mr White made a few comments on my speech.
- Bay White konuşmamla ilgili birkaç yorum yaptı.
- Tom only slept for a few hours.
- Tom yalnızca birkaç saat uyudu.
- I still have a few things that need to be done.
- Hâlâ yapılması gereken birkaç şey var.
- I have a few friends.
- Birkaç arkadaşım var.
- Give me a few minutes.
- Birkaç dakika ver.
- I was your student a few years ago.
- Birkaç yıl önce sizin öğrencinizdim.
- I'd like to have a few minutes alone with Tom.
- Tom'la birkaç dakika yalnız kalmak istiyorum.
- Every march is composed of just a few steps.
- Her yürüyüş sadece birkaç adımdan oluşur.
- I have a few Canadian friends.
- Birkaç Kanadalı arkadaşım var.
- Can I see you for a few minutes?
- Seni birkaç dakika görebilir miyim?
- I thought Tom would ask Mary a few questions.
- Ben Tom'un Mary'ye birkaç soru soracağını düşündüm.
- He gets a little bold after he's had a few drinks.
- O birkaç içki içtikten sonra biraz cesur olur.
- Tom owns a few very valuable paintings.
- Tom'un çok değerli birkaç tablosu var.
- I've studied French for a few years.
- Birkaç yıl Fransızca çalıştım.
- Only a few members turned up at the meeting.
- Toplantıya sadece birkaç üye katıldı.
- Tom told Mary he wanted to stay in Boston for a few more days.
- Tom Mary'ye birkaç gün daha Boston'da kalmak istediğini anlattı.
- I have to say goodbye to a few people.
- Birkaç kişiye veda etmek zorundayım.
- We'd just like to ask you a few questions.
- Biz sadece sana birkaç soru sormak istiyoruz.
- I saw a man get arrested by the police a few minutes ago.
- Birkaç dakika önce bir adamın polis tarafından tutuklandığını gördüm.
- I've got a few friends.
- Birkaç arkadaşım var.
- Tom is going to be ready in a few minutes.
- Tom birkaç dakika içinde hazır olacak.
- Could you keep an eye on my suitcase for a few minutes?
- Birkaç dakika bavuluma göz kulak olur musun?
- I'll be back in just a few minutes.
- Sadece birkaç dakika içinde geri geleceğim.
- The man passed away a few hours ago.
- Adam birkaç saat önce vefat etti.
- Tom was here just a few minutes ago.
- Tom sadece birkaç dakika önce buradaydı.
- We'll be leaving in a few minutes.
- Biz birkaç dakika içinde ayrılıyor olacağız.
- I still want to ask a few questions.
- Hala birkaç soru sormak istiyorum.
- Can I borrow your pen for a few minutes?
- Birkaç dakikalığına kaleminizi ödünç alabilir miyim?
- Tom is trying to learn a few card tricks.
- Tom birkaç kart hilesi öğrenmeye çalışıyor.
- His mother lost a few fingers at work.
- Annesi işte birkaç parmağını kaybetti.
- It is better to read a few books carefully than to read many at random.
- Birkaç kitabı dikkatlice okumak, rastgele okumaktan daha iyidir.
- Tom watched for a few moments.
- Tom birkaç dakika izledi.
- We seem to have arrived a few minutes early.
- Birkaç dakika erken geldik gibi görünüyor.
- I'm meeting Tom downstairs in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde alt katta Tom'la buluşacağım.
- Let me make a few calls.
- Birkaç arama yapmama izin verin.
- Tom said that he'd be a few minutes late.
- Tom birkaç dakika geç kalacağını söyledi.
- A few seconds ago I was in the open air and the bright daylight, and now my eyes refuse to serve me in this darkness.
- Birkaç saniye önce açık havada ve parlak gün ışığındaydım, şimdi ise gözlerim bu karanlıkta bana hizmet etmeyi reddediyor.
- Tom is a few months older than Mary.
- Tom, Mary'den birkaç ay daha büyük.
- I was your student a few years ago.
- Birkaç yıl önce öğrencinizdim.
- Please walk back a few steps.
- Lütfen birkaç adım geri gidin.
- We flew the Atlantic in a few hours.
- Atlantik'i birkaç saat içinde geçtik.
- This book is very good except for a few mistakes.
- Bu kitap, birkaç hata dışında, çok iyi.
- Dan lived a few blocks away from Linda's home.
- Dan, Linda'nın evinden birkaç blok ötede yaşıyordu.
- I've got a few more.
- Birkaç dakikam daha var.
- Sami died a few years later.
- Sami birkaç yıl sonra öldü.
- Why don't you meet me out front in a few minutes?
- Neden birkaç dakika sonra ön tarafta buluşmuyoruz?
- Only a few people have two cars.
- Sadece birkaç kişinin iki arabası var.
- Tom broke his right leg and was taken to hospital a few weeks before Christmas.
- Noel'den birkaç hafta önce Tom sağ bacağını kırdı ve hastaneye götürüldü.
- We want to run a few tests.
- Birkaç test yapmak istiyoruz.
- I'd love to live in Australia for a few years.
- Birkaç yıl Avustralya'da yaşamak istiyorum.
- I need a few minutes.
- Birkaç dakikaya ihtiyacım var.
- Tom is going to need a few more hours to finish doing that.
- Tom'un bunu yapmayı bitirmek için birkaç saate daha ihtiyacı olacak.
- I lived in Tokyo a few years ago, but now I live in Kyoto.
- Ben birkaç yıl önce Tokyo'da yaşadım, ama şimdi Kyoto'da yaşıyorum.
- He expressed his opinion in a few words.
- Birkaç kelime ile görüşünü ifade etti.
- Tom won't be back for a few hours.
- Tom birkaç saat sonra dönecek.
- Tom said he could do that in a few hours.
- Tom bunu birkaç saat içinde yapabileceğini söyledi.
- Shall I send a few books for her?
- Ona birkaç kitap göndereyim mi?
- They want a few more hours to finish the report.
- Onlar raporu bitirmek için birkaç saat daha istiyor.
- We need to ask you a few questions.
- Size birkaç soru sormamız gerekiyor.
- I have a few English books.
- Birkaç İngilizce kitabım var.
- In my opinion, happiness has a few fundamental requirements.
- Bana göre, mutluluğun birkaç temel gereksinimi var.
- Mike has a few friends in Florida.
- Mike'ın Florida'da birkaç arkadaşı var.
- I made a few modifications.
- Birkaç değişiklik yaptım.
- Tom is going to be here in a few hours.
- Tom birkaç saat içinde burada olacak.
- They held him for a few hours and then let him go free.
- Onu birkaç saat tuttular ve sonra serbest bıraktılar.
- I know a few French songs.
- Birkaç Fransızca şarkı biliyorum.
- I told you I need a few more days.
- Birkaç güne daha ihtiyacım olduğunu söyledim.
- I'll call Tom up in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde Tom'u arayacağım.
- Could I get a few hours of sleep?
- Birkaç saat uyuyabilir miyim.
- There were a few passengers in the train who were injured in the accident.
- Trende, kazada yaralanan birkaç yolcu vardı.
- It's only for a few weeks.
- Sadece birkaç haftalığına.
- I saw them a few minutes ago.
- Onları birkaç dakika önce gördüm.
- Tom speaks a few languages.
- Tom birkaç dil biliyor.
- What has become of the book I put here a few minutes ago?
- Birkaç dakika önce buraya koyduğum kitaba ne oldu?
- I'd like to ask you a few questions about Tom.
- Sana Tom hakkında birkaç soru sormak istiyorum.
- You're a few years older than Tom.
- Sen Tom'dan birkaç yaş büyüksün.
- I can wait a few hours.
- Birkaç saat bekleyebilirim.
- Your composition has a few mistakes.
- Kompozisyonunun birkaç hatası var.
- Is it OK if I ask you a few medical questions?
- Size birkaç tıbbi soru sorabilir miyim?
- It took him only a few minutes to realize his mistakes.
- Hatalarını fark etmesi sadece birkaç dakikasını aldı.
- Tom went out for a few minutes.
- Tom birkaç dakikalığına dışarıya çıktı.
- Apart from a few mistakes, your composition was excellent.
- Birkaç hata dışında kompozisyonunuz mükemmeldi.
- I have a few thoughts.
- Birkaç düşüncem var.
- I wonder if I can ask you a few questions about Tom.
- Sana Tom hakkında birkaç soru sorup soramayacağımı merak ediyorum.
- May I ask her a few questions?
- Ona birkaç soru sorabilir miyim?
- Tom will be ready in a few minutes.
- Tom birkaç dakika içinde hazır olacak.
- I have a few friends living in Boston.
- Boston'da yaşayan birkaç arkadaşım var.
- Can you wait a few weeks?
- Birkaç hafta bekleyebilir misin?
- Tom lives a few blocks from here.
- Tom buradan birkaç blok ötede oturuyor.
- Sami signed a few papers this morning.
- Sami bu sabah birkaç belge imzaladı.
- I'd like to lie down for a few minutes.
- Ben birkaç dakika için yatmak istiyorum.
- Tom just wanted to ask Mary a few questions.
- Tom sadece Mary'ye birkaç soru sormak istiyordu.
- I have just a few bullets left.
- Sadece birkaç mermim kaldı.
- I just got back home a few minutes ago.
- Birkaç dakika önce eve döndüm.
- That could take a few months.
- Bu birkaç ay sürebilir.
- Pictures sent on snapchat are destroyed after a few seconds.
- Snapchat'te gönderilen resimler birkaç saniye sonra imha edilir.
- I was hoping that you'd answer a few questions.
- Birkaç soruya cevap vereceğinizi umuyordum.
- Tom spent a few years in prison.
- Tom birkaç yıl hapis yattı.
- Your writing is good except for a few mistakes.
- Birkaç hata dışında yazınız iyi.
- I have only a few minutes.
- Sadece birkaç dakikam var.
- I bought a few apples.
- Birkaç elma aldım.
- She has been studying French for a few years.
- O birkaç yıldır Fransızca eğitimi görmektedir.
- He broke his right leg and was taken to hospital a few weeks before the holiday.
- Tatilden birkaç hafta önce sağ bacağını kırdı ve hastaneye kaldırıldı.
- I made a few calls.
- Birkaç telefon görüşmesi yaptım.
- I have a few errands to run.
- Yapmam gereken birkaç iş var.
- Tom broke his right leg and was taken to hospital a few weeks before Christmas.
- Tom, Noel'den birkaç hafta önce sağ bacağını kırdı ve hastaneye kaldırıldı.
- Except for a few minor mistakes, your writing is good.
- Birkaç küçük hata dışında, yazınız iyi.
- We had a few glasses of sangria.
- Birkaç bardak sangria içtik.
- I see you made a few modifications.
- Senin birkaç modifikasyon yaptığını görüyorum.
- It is only a few minutes away.
- Sadece birkaç dakika uzaklıkta.
- Tom is a few inches shorter than Mary.
- Tom, Mary'den birkaç santim daha kısa.
- Give it a few years.
- Ona birkaç yıl ver.
- We met in Europe a few years ago.
- Birkaç yıl önce Avrupa'da tanıştık.
- I'm a few minutes late.
- Birkaç dakika geciktim.
- He broke his right leg and was taken to hospital a few weeks before the holiday.
- Bayramdan birkaç hafta önce sağ bacağı kırılıp hastaneye kaldırıldı.
- Tom asked a few questions that Mary didn't want to answer.
- Tom, Mary'nin yanıtlamak istemediği birkaç soru sordu.
- Tom showed Mary a few coins.
- Tom Mary'ye birkaç bozuk para gösterdi.
- They played quite a few Ella Fitzgerald songs.
- Birkaç Ella Fitzgerald şarkısı çaldılar.
- We all try hard to make the grade in life, but only a few succeed.
- Hepimiz, hayatta başarılı olmak için çok çabalıyoruz, ancak sadece birkaçı başarılı oluyor.
- Tom spent a few years on a small island.
- Tom birkaç yılını küçük bir adada geçirdi.
- Tom solved the puzzle after Mary gave him a few hints.
- Mary ona birkaç ipucu verdikten sonra Tom bilmeceyi çözdü.
- He's a few years younger than I am.
- O benden birkaç yaş daha küçük.
- I see you made a few modifications.
- Senin birkaç değişiklik yaptığını görüyorum.
- I still have a few more questions.
- Hâlâ birkaç sorum daha var.
- I only know a few words.
- Ben yalnızca birkaç kelime biliyorum.
- You're a few years older than Tom, aren't you?
- Tom'dan birkaç yaş büyüksün, değil mi?
- Do you have a few CDs?
- Birkaç CD'in var mı?
- Tom knows a few magic tricks.
- Tom birkaç sihir numarası biliyor.
- After his wife died, he lived for quite a few more years.
- Karısı öldükten sonra birkaç yıl daha yaşadı.
- He asked a few questions of me.
- Bana birkaç soru sordu.
- The train left the station a few minutes ago.
- Tren birkaç dakika önce istasyondan ayrıldı.
- I've been delayed for a few hours.
- Birkaç saat geciktim.
- A few people clapped after his lecture.
- Konferans konuşmasını birkaç kişi alkışladı.
- We just want to ask him a few questions about what he did last weekend.
- Sadece ona haftasonunda ne yaptığı ile ilgili birkaç soru sormak istiyoruz.
- Sami needed a few co-workers to assist.
- Sami'nin yardım için birkaç iş arkadaşına ihtiyacı vardı.
- Why don't you stick around for a few minutes?
- Neden birkaç dakika kalmıyorsun?
- She could only take Japanese lessons for a few hours.
- Sadece birkaç saat Japonca dersi alabildi.
- We have a few questions.
- Birkaç sorumuz var.
- Tom died a few weeks later.
- Tom birkaç hafta sonra öldü.
- Tom has broken a few things.
- Tom birkaç şey kırdı.
- Tom left only a few minutes ago.
- Tom sadece birkaç dakika önce ayrıldı.
- Tom is willing to sing a few songs.
- Tom birkaç şarkı söylemek istiyor.
- I need to ask a few questions.
- Birkaç soru daha sormam gerek.
- You should probably buy a few pairs of socks.
- Muhtemelen birkaç çift çorap alman gerekiyor.
- I missed the train by only a few minutes.
- Treni sadece birkaç dakika ile kaçırdım.
- A few minutes' walk brought us to the park.
- Birkaç dakikalık yürüyüş bizi parka getirdi.
- I thought maybe you could answer a few questions for me.
- Belki benim için birkaç soruya cevap verebilirsin diye düşündüm.
- The fox scampered off after a few seconds.
- Tilki birkaç saniye sonra kaçtı.
- I don't mind making a few changes to the plan.
- Planda birkaç değişiklik yapmanın sakıncası yok.
- Tom is only asking you to help him for a few hours.
- Tom sadece birkaç saatliğine ona yardım etmenizi istiyor.
- I haven't seen Tom for a few weeks.
- Birkaç haftadır Tom'u görmedim.
- I'll pay him a visit within a few weeks.
- Birkaç hafta içinde onu ziyaret edeceğim.
- Sami's mother sold him to a man for a few beers.
- Sami'nin annesi onu birkaç bira için bir adama sattı.
- Only a few people came to the meeting yesterday.
- Dünkü toplantıya sadece birkaç kişi geldi.
- There are a few apples on the tree, aren't there?
- Ağaçta birkaç elma var, değil mi?
- Our guests will arrive in a few minutes.
- Misafirlerimiz birkaç dakika içinde gelecek.
- I was there only for a few hours.
- Sadece birkaç saattir oradaydım.
- Mary and some other women were here for a few hours.
- Mary ve diğer bazı kadınlar birkaç saatliğine buradaydı.
- I just saw a few snowflakes.
- Sadece birkaç tane kar tanesi gördüm.
- We only have a few hours.
- Sadece birkaç saatimiz var.
- Can I see you for a few minutes?
- Birkaç dakika görüşebilir miyiz?
- I wouldn't mind losing a few pounds.
- Birkaç kilo vermek fena olmazdı.
- Tom lived on a small island for a few years.
- Tom birkaç yıl küçük bir adada yaşadı.
- Let's relax for a few minutes.
- Birkaç dakika rahatlayalım.
- I lived in Tokyo a few years ago, but now I live in Kyoto.
- Birkaç yıl önce Tokyo'da yaşıyordum ama şimdi Kyoto'da yaşıyorum.
- We need to ask you a few questions.
- Sana birkaç soru sormam gerekiyor.
- A few clouds can be seen in the sky.
- Gökyüzünde birkaç bulut görünüyor.
- We'd like to ask you a few questions.
- Sana birkaç soru sormak istiyoruz.
- After a few minutes, I began to lose interest in the conversation.
- Birkaç dakika sonra, konuşmaya olan ilgimi kaybetmeye başladım.
- He'll be back in a few minutes.
- O, birkaç dakika içinde dönecek.
- They got to the station only a few minutes apart.
- Onlar istasyona birkaç dakika arayla geldiler.
- Sami sat a few tables away.
- Sami birkaç masa ötede oturuyordu.
- He asked Lincoln to say a few words.
- Lincoln'den birkaç kelime söylemesini istedi.
- You'll have bleeding for a few hours.
- Senin birkaç saat kanaman olacak.
- You could learn a few things from her.
- Ondan birkaç şey öğrenebilirsin.
- I will call you in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde seni arayacağım.
- I have a few things to finish up before I go home.
- Eve gitmeden önce bitirecek birkaç işim var.
- Only a few students understood the matter.
- Sadece birkaç öğrenci konuyu anladı.
- I met Tom a few weeks before he died.
- Tom'la ölmeden birkaç hafta önce tanıştım.
- Tom is a few pounds lighter than Mary.
- Tom, Mary'den birkaç kilo daha hafif.
- Let me ask you a few questions.
- Sana birkaç soru sormama izin ver.
- I've seen a few.
- Birkaç tane gördüm.
- We'll have to wait a few minutes.
- Birkaç dakika beklememiz gerekecek.
- I'll call her in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde onu arayacağım.
- In most Japanese companies, only a few executives have a room to themselves.
- Çoğu Japon şirketinde, sadece birkaç yöneticinin kendisine ait bir odası vardır.
- In most Japanese companies, only a few executives have a room to themselves.
- Çoğu Japon şirketinde sadece birkaç yöneticinin kendine ait bir odası vardır.
- I just got back home a few minutes ago.
- Ben sadece birkaç dakika önce eve geri döndüm.
- It looks like you've lost a few pounds.
- Birkaç pound kaybetmiş gibi görünüyorsun.
- Tom began to try to lose weight a few months ago.
- Tom birkaç ay önce kilo vermeye çalışmaya başladı.
- Sami spent a few months in the care of relatives.
- Sami birkaç ayını akrabalarının yanında geçirdi.
- I'm just going to lie down for a few minutes.
- Sadece birkaç dakika yatacağım.
- I need a few minutes alone.
- Birkaç dakika yalnız kalmam gerekiyor.
- Let's have a few drinks tonight.
- Bu gece birkaç kadeh içelim.
- She recognized the brooch as the one she had lost a few months before.
- Broşu birkaç ay önce kaybettiği broş olarak tanıdı.
- Tom and Mary have only been married for a few years.
- Tom ve Mary sadece birkaç yıldır evliler.
- This is a good book except for a few mistakes.
- Bu birkaç hata dışında, iyi bir kitap.
- Sometimes you have to slay a few dragons to get to the princess.
- Bazen prensese ulaşmak için birkaç ejderha öldürmek gerekir.
- Can you spare a few minutes?
- Birkaç dakikanızı ayırabilir misiniz?
- Tom has learned how to sing a few songs in French.
- Tom birkaç şarkıyı Fransızca olarak nasıl söyleyeceğini öğrendi.
- Tom lives a few blocks from here.
- Tom buradan birkaç blok ötede yaşıyor.
- I have studied Italian for a few months.
- Birkaç aydır İtalyanca çalışıyorum.
- You have only to read a few pages of this book.
- Bu kitabın sadece birkaç sayfasını okuman gerek.
- It can be told in a few words.
- Birkaç kelimeyle anlatılabilir.
- Let me make a few calls.
- Birkaç yeri arayayım.
- Sami's father died just a few weeks earlier.
- Sami'nin babası birkaç hafta önce ölmüştü.
- We're just moving a few things to our new home.
- Sadece birkaç eşyayı yeni evimize taşıyoruz.
- Within a few minutes, Tom had eaten up all the food on the table.
- Birkaç dakika içinde Tom masadaki tüm yemeği yedi.
- I have a few more questions I'd like to ask you.
- Size sormak istediğim birkaç soru daha var.
- Give it a few years.
- Birkaç yıl ver.
- It would only take a few minutes.
- Sadece birkaç dakika sürecekti.
- You should probably buy a few pairs of socks.
- Muhtemelen birkaç çift çorap almalısın.
- I just woke up a few minutes ago.
- Sadece birkaç dakika önce uyandım.
- It took me more than two hours to translate a few pages of English.
- Birkaç sayfa İngilizce çevirmek iki saatten fazla zamanımı aldı.
- A few important facts emerged after the investigation.
- Soruşturmadan sonra birkaç önemli gerçek ortaya çıktı.
- A few years ago, our room had little furniture in it.
- Birkaç yıl önce, odamızda küçük mobilyalar vardı.
- Tom asked Mary a few questions that she couldn't answer, but she was able to answer most of his questions.
- Tom Mary'ye cevaplayamayacağı birkaç soru sormuştu, ancak o sorularının çoğuna cevap verebildi.
- We still have a few left.
- Hâlâ birkaç tane kaldı.
- Tom lives just a few blocks away from here.
- Tom buradan sadece birkaç blok ötede yaşıyor.
- I admit there are a few problems.
- Birkaç sorun olduğunu kabul ediyorum.
- Tom has decided to stay a few more days.
- Tom birkaç gün daha kalmaya karar verdi.
- Tom asked Mary a few questions that she wasn't able to answer.
- Tom Mary'ye cevaplayamadığı birkaç soru sordu.
- Here are a few interesting facts.
- İşte birkaç ilginç gerçek.
- Your composition is perfect except for a few mistakes.
- Birkaç hata hariç kompozisyonun mükemmel.
- We’ve all heard of outdated laws that remain on the books from earlier times, many of which are good for a few laughs.
- Hepimiz eski zamanlardan kalan modası geçmiş yasaları duymuşuzdur, birçoğu birkaç kahkaha için iyidir.
- The computer is going to turn off in a few seconds.
- Bilgisayar birkaç saniye içinde kapanacak.
- That should only take me a few minutes.
- Bu sadece birkaç dakikamı alır.
- I only have a few moments.
- Sadece birkaç dakikam var.
- She has a few pen pals.
- Onun birkaç mektup arkadaşı var.
- Mike said a few words as a suggestion.
- Mike öneri olarak birkaç kelime söyledi.
- I only stole a few coins.
- Sadece birkaç bozuk para çaldım.
- I stayed in Japan only a few months.
- Japonya'da sadece birkaç ay kaldım.
- I'm doing some history research and would like to ask you a few questions.
- Biraz tarih araştırması yapıyorum ve size birkaç soru sormak istiyorum.
- I just woke up a few minutes ago.
- Birkaç dakika önce uyandım.
- Get a few hours sleep.
- Birkaç saat uyuyun.
- Somebody was talking to Tom just a few minutes ago.
- Birkaç dakika önce biri Tom'la konuşuyordu.
- Do you mind if I leave for a few minutes?
- Birkaç dakika gidebilir miyim?
- He has a few friends.
- Birkaç arkadaşı var.
- Let's just sit here for a few minutes.
- Birkaç dakikacık burada oturalım.
- Tom needs to lose a few pounds.
- Tom'un birkaç kilo zayıflaması gerekiyor.
- Tom wanted to ask Mary a few questions.
- Tom, Mary'ye birkaç soru sormak istedi.
- It'll take a few seconds.
- Birkaç saniye sürer.
- Tom has quite a few antiques.
- Tom'un birkaç antikası var.
- Tom has taught me a few things.
- Tom bana birkaç şey öğretti.
- You’d better lie low for a few weeks.
- Birkaç hafta ortalıkta görünmesen iyi olur.
- I need a few more days.
- Birkaç güne daha ihtiyacım var.
- I started studying French a few weeks ago.
- Birkaç hafta önce Fransızca çalışmaya başladım.
- We just want to ask Tom a few questions.
- Tom'a birkaç soru sormak istiyoruz.
- Would you mind if I asked you a few questions?
- Size birkaç soru sormamın sakıncası var mı?
- Tom was able to help today for a few hours.
- Tom bugün birkaç saatliğine yardım edebildi.
- I have a few household chores that I must do.
- Yapmam gereken birkaç ev işi var.
- He has a few pens.
- Birkaç kalemi var.
- Tom needed a few hours to recover from his nightmare.
- Kabusundan kurtulmak için Tom'un birkaç saate ihtiyacı vardı.
- We met a few weeks ago.
- Biz birkaç hafta önce tanıştık.
- Your writing is good except for a few mistakes.
- Yazınız birkaç hata dışında iyi.
- Sami opened the Quran and read a few verses.
- Sami Kuran'ı açtı ve birkaç ayet okudu.
- I'll need a few moments alone with Tom.
- Tom'la birkaç dakika yalnız kalmam gerek.
- I told her a few jokes.
- Ona birkaç fıkra anlattım.
- Tom drank a few cups of coffee to keep himself awake.
- Tom kendini uyanık tutmak için birkaç fincan kahve içti.
- I hurt a few people's feelings.
- Birkaç kişinin hislerini incittim.
- Tom said he wanted to buy a few things.
- Tom birkaç şey almak istediğini söyledi.
- Sami was dating a few girls, but nothing serious.
- Sami birkaç kızla çıkıyordu ama ciddi bir şey değildi.
- I have a few things I have to do before I can go home tonight.
- Bu gece eve gitmeden önce yapmak zorunda olduğum birkaç işim var.
- Tom asked us a few questions and we answered them.
- Tom bize birkaç soru sordu, biz de cevapladık.
- You'll have to overcome a few difficulties.
- Birkaç zorluğun üstesinden gelmen gerekecek.
- I told Tom a few jokes.
- Tom'a birkaç fıkra anlattım.
- Could you let them know it will be a few more minutes?
- Onlara birkaç dakika daha süreceğini söyler misin?
- You're a few years older than Tom.
- Tom'dan birkaç yaş büyüksün.
- We stayed in Boston for a few weeks.
- Boston'da birkaç hafta kaldık.
- Tom has been in Boston for a few years.
- Tom birkaç yıldır Boston'da.
- I've bought a new palette and a few paint brushes.
- Yeni bir palet ve birkaç boya fırçası aldım.
- A few people were looking.
- Birkaç kişi bakıyordu.
- I have a few questions for both of you.
- İkiniz için birkaç sorum var.
- Tom wanted to ask you a few questions.
- Tom sana birkaç soru sormak istedi.
- Tom has a few questions to ask.
- Tom'un soracak birkaç sorusu var.
- Only a few students understood the assignment.
- Sadece birkaç öğrenci ödevi anladı.
- We all try hard to make the grade in life, but only a few succeed.
- Hayatta başarı kazanmak için hepimiz çok çalışırız fakat sadece birkaç kişi başarır.
- Tom lives only a few blocks away.
- Tom sadece birkaç blok ötede yaşıyor.
- I'll be back in a few months.
- Birkaç ay içinde döneceğim.
- They're just a few bad apples.
- Onlar sadece birkaç çürük elma.
- I've got a few suggestions.
- Birkaç önerim var.
- Would you answer a few questions?
- Birkaç soruya cevap verir misiniz?
- Tom and Mary were married for a few years.
- Tom ve Mary birkaç yıl evli kaldılar.
- I think she's had a few Botox injections.
- Sanırım birkaç botoks iğnesi yaptırmış.
- Give me a few hours.
- Birkaç saat ver.
- Sami listened to a few verses from the Quran.
- Sami Kur'an'dan birkaç ayet dinledi.
- Tom puts aside a few dollars every month.
- Tom her ay kenara birkaç dolar koyar.
- They just wanted to ask me a few questions.
- Bana sadece birkaç soru sormak istediler.
- Right now, all I want to do is sleep for a few hours.
- Şu anda bütün yapmak istediğim birkaç saat boyunca uyumaktır.
- Would you mind clearing up a few points for me?
- Benim için birkaç noktayı açıklığa kavuşturabilir misiniz?
- I almost always arrive on time or a few minutes early.
- Neredeyse her zaman vaktinde ya da birkaç dakika erken gelirim.
- We could've saved Tom if we'd arrived just a few minutes earlier.
- Sadece birkaç dakika daha erken gelseydik Tom'u kurtarabilirdik.
- Her composition is very good except for a few errors in spelling.
- Onun kompozisyonu birkaç yazım hatası dışında çok iyi.
- I have studied Italian for a few months.
- Birkaç aydır İtalyanca çalışmaktayım.
- I've done that for a few years.
- Onu birkaç yıldır yapıyorum.
- Tom was only at Mary's party for a few minutes.
- Tom sadece birkaç dakika için Mary'nin partisindeydi.
- I hope that very soon I will know more than just a few sentences in Dutch.
- Umarım çok yakında Hollandacada birkaç cümleden fazlasını bilirim.
- I moved here a few years ago.
- Buraya birkaç sene evvel taşındım.
- I was a waiter for a few years.
- Birkaç yıl boyunca bir garsondum.
- He made a few mistakes on the test.
- Sınavda birkaç hata yaptı.
- It's a few minutes before three o'clock.
- 3'e birkaç dakika var.
- I'm only going to be here for a few hours.
- Sadece birkaç saatliğine burada olacağım.
- Let's buy a few weapons.
- Birkaç silah alalım.
- We only need a few more minutes.
- Sadece birkaç dakikaya daha ihtiyacımız var.
- I thought you might want to know that Tom arrived a few minutes ago.
- Tom'un birkaç dakika önce geldiğini bilmek isteyeceğini düşündüm.
- It looks like you've lost a few pounds.
- Birkaç kilo vermişsin gibi görünüyor.
- Tom just wanted to ask Mary a few questions.
- Tom sadece Mary'ye birkaç soru sormak istedi.
- Tom spent a few years behind bars.
- Tom parmaklıklar ardında birkaç yıl geçirdi.
- Tom may have made a few mistakes.
- Tom birkaç hata yapmış olabilir.
- We still have a few decisions to make.
- Hala vermemiz gereken birkaç karar var.
- Tom has only a few friends in Boston.
- Tom'un Boston'da sadece birkaç arkadaşı var.
- I have a few things to do.
- Yapacak birkaç şeyim var.
- We need only a few more minutes.
- Sadece birkaç dakikaya daha ihtiyacımız var.
- I'm supposed to meet Tom here in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde Tom'la burada buluşmam gerekiyor.
- I joined a gym a few years back to lose weight.
- Birkaç yıl önce kilo vermek için bir spor salonuna yazıldım.
- I lived in Australia for a few years.
- Birkaç yıl boyunca Avustralya'da yaşadım.
- I asked for a few more details.
- Birkaç detay daha istedim.
- I just got a few bruises.
- Sadece birkaç morluğum var.
- Your essay was not bad but I have a few minor niggles.
- Yazınız fena değildi ama birkaç küçük sorunum var.
- Sami purchased a few groceries.
- Sami birkaç market alışverişi yaptı.
- Let's drink a few glasses of beer.
- Birkaç bardak bira içelim.
- We bought the apartment a few years ago.
- Daireyi birkaç yıl önce aldık.
- The morning is just a few hours away.
- Sabaha sadece birkaç saat kaldı.
- Tom built the house himself along with the help of a few friends.
- Tom evi birkaç arkadaşının yardımıyla kendisi inşa etti.
- Tom proposed a few weeks ago.
- Tom birkaç hafta önce evlenme teklif etti.
- Your essay was not bad but I have a few minor niggles.
- Makalen fena değildi ama birkaç ufak tefek itirazım var.
- He made a few conventional remarks about the event.
- Olay hakkında birkaç geleneksel açıklama yaptı.
- After a few months of dating, Fadil's true colors emerged.
- Birkaç ay çıktıktan sonra Fadıl'ın gerçek yüzü ortaya çıktı.
- Only a few escaped to tell the story.
- Hikâyeyi anlatmak için sadece birkaçı kaçtı.
- We were only together a few months.
- Sadece birkaç aydır birlikteydik.
- I'm going to go home for a few hours.
- Birkaç saatliğine eve gideceğim.
- I know a few things.
- Birkaç şey biliyorum.
- We have just a few more questions.
- Birkaç sorumuz daha var.
- I'll be leaving in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde çıkacağım.
- Mary lived in a convent for a few months.
- Mary birkaç ay manastırda yaşadı.
- Wait for a few seconds.
- Birkaç saniye bekleyin.
- I wish I could've stuck around for a few more hours.
- Keşke birkaç saat daha takılabilseydim.
- Can you introduce yourself in a few words?
- Kendinizi birkaç kelimeyle tanıtabilir misiniz?
- It could take a few minutes.
- Bu birkaç dakika sürebilir.
- I've studied French for a few years.
- Ben birkaç yıldır Fransızca çalışıyorum.
- I've got a few minutes.
- Birkaç dakikam var.
- I have a few minutes.
- Birkaç dakikam var.
- I need to ask a few more questions.
- Birkaç soru daha sormam gerekiyor.
- Except for a few mistakes, his composition is perfect.
- Birkaç hata dışında kompozisyonu mükemmel.
- I bought a few books from the bookstore.
- Kitapçıdan birkaç kitap aldım.
- We have a few weeks.
- Birkaç haftamız var.
- Johnny moved to Spain just a few months ago, so he isn't used to speaking Spanish as yet.
- Johnny İspanya'ya sadece birkaç ay önce taşındı, bu yüzden henüz İspanyolca konuşmaya alışkın değil.
- Do you have a few minutes to spare?
- Ayıracak birkaç dakikanız var mı?
- I might be a few minutes late.
- Birkaç dakika gecikebilirim.
- I have a few things I need to do.
- Yapmam gereken birkaç şey var.
- I have a few friends in Boston.
- Boston'da birkaç arkadaşım var.
- I have a few things to do.
- Yapmam gereken birkaç şey var.
- He has gained a few pounds.
- Birkaç kilo almış.
- I think I'll stay in Boston for a few more days.
- Sanırım birkaç gün daha Boston'da kalacağım.
- Only a few children were in the park.
- Parkta sadece birkaç çocuk vardı.
- I have a few friends here.
- Burada birkaç arkadaşım var.
- I will call you in a few minutes.
- Birkaç dakikaya seni arayacağım.
- Tom proposed a few weeks ago.
- Tom birkaç hafta önce önerdi.
- Tom said he would only stay for a few hours.
- Tom sadece birkaç saat kalacağını söyledi.
- Tom and I had a few problems ourselves.
- Tom ve benim birkaç sorunumuz vardı.
- Could I get a few hours of sleep?
- Birkaç saat uyuyabilir miyim?
- Gentlemen, allow me to say a few words in greeting.
- Beyler, sizi selamlamak için birkaç kelime söylememe izin verin.
- I started studying French a few weeks ago.
- Birkaç hafta önce Fransızca okumaya başladım.
- I visited Romania a few years ago.
- Birkaç yıl önce Romanya'yı ziyaret ettim.
- If you don't mind, I'd like to say a few words.
- Sakıncası yoksa birkaç şey söylemek istiyorum.
- I want you to lie still for a few hours.
- Birkaç saat hareketsiz yatmanı istiyorum.
- In the wagon were a few tools and some extra guns.
- Vagonda birkaç araç ve birkaç ekstra silah vardı.
- I must ask you a few questions and take a blood sample.
- Sana birkaç soru sormak ve kan örneği almak zorundayım.
- All you have to do is write a few sentences about what you did yesterday.
- Tek yapman gereken dün ne yaptığın hakkında birkaç cümle yazmak.
- Sami quoted a few verses from the Quran.
- Sami Kuran'dan birkaç ayet okudu.
- A few hours' catnap will do you well.
- Birkaç saat kestirmek sana iyi gelecektir.
- It'll only take a few minutes.
- Sadece birkaç dakika sürecek.
- Give me a few minutes.
- Bana birkaç dakika ver.
- It's only going to take a few minutes.
- Bu sadece birkaç dakika sürecek.
- There are a few problems.
- Birkaç sorun var.
- I have a few tickets in row 15.
- 15'inci sırada birkaç biletim var.
- She has a few pen pals.
- Birkaç mektup arkadaşı var.
- I'd like to ask you a few questions if you don't mind.
- Sakıncası yoksa size birkaç soru sormak istiyorum.
- He cannot speak French without making a few mistakes.
- Birkaç hata yapmadan Fransızca konuşamıyor.
- We need a few minutes.
- Birkaç dakikaya ihtiyacımız var.
- It'll take a few minutes.
- Birkaç dakika sürer.
- In the wagon were a few tools and some extra guns.
- Arabada birkaç alet ve fazladan birkaç silah vardı.
- I saw her a few minutes ago.
- Onu birkaç dakika önce gördüm.
- A few serious problems remain.
- Birkaç ciddi sorun devam ediyor.
- Sami converted to Islam a few months after he was released from jail.
- Sami hapisten çıktıktan birkaç ay sonra Müslüman oldu.
- Tom can sing a few French songs.
- Tom birkaç tane Fransızca şarkı söyleyebilir.
- Say it over a few more times.
- Birkaç kez daha söyle.
- I have a few friends in the United States.
- Benim Birleşik Devletler'de birkaç arkadaşım var.
- We may need to live in Boston for a few years.
- Birkaç yıl boyunca Boston'da yaşamamız gerekebilir.
- Tom lives a few blocks away from here.
- Tom buradan birkaç blok ötede yaşıyor.
- I try to walk at least a few kilometers every day.
- Her gün en az birkaç kilometre yürümeye çalışıyorum.
- The handyman was supposed to arrive at twelve noon, but got stuck in a traffic jam for a few hours.
- Tamircinin öğlen on ikide gelmesi gerekiyordu, ancak birkaç saat trafik sıkışıklığına takıldı.
- I've been in Boston for a few months.
- Birkaç aydır Boston'dayım.
- Tom wants to buy a few things.
- Tom birkaç şey satın almak istiyor.
- I'd like to ask you a few questions.
- Sana birkaç soru sormak istiyorum.
- Add a few words before I seal the letter.
- Mektubu mühürlemeden önce birkaç kelime ekle.
- It's going to be dark in a few hours.
- Birkaç saat içinde hava kararacak.
- Tom pointed out a few mistakes I had made.
- Tom yaptığım birkaç hatayı gösterdi.
- Gentlemen, allow me to say a few words in greeting.
- Baylar, karşılamada birkaç söz söylemem için bana izin verin.
- Tom has quite a few books.
- Tom'un birkaç kitabı var.
- It's been a few weeks.
- Birkaç hafta oldu.
- I saw Tom just a few hours ago.
- Tom'u birkaç saat önce gördüm.
- Dad came home a few minutes ago.
- Babam eve birkaç dakika önce geldi.
- I'll see you in a few months.
- Birkaç ay içinde seni göreceğim.
- It is only a few minutes away.
- O sadece birkaç dakika uzaklıktadır.
- Tom needs to buy a few things.
- Tom'un birkaç şey satın alması gerekiyor.
- You have made only a few spelling mistakes.
- Sadece birkaç telaffuz hatası yaptınız.
- Tom did that for a few years.
- Tom bunu birkaç yıl yaptı.
- Layla lived a few miles away.
- Layla birkaç mil uzakta yaşıyordu.
- Tom is only a few centimeters taller than Mary.
- Tom, Mary'den sadece birkaç santimetre daha uzun.
- I remember meeting you a few years ago.
- Birkaç yıl önce seninle karşılaştığımı hatırlıyorum.
- I saw him just a few hours ago.
- Onu daha birkaç saat önce gördüm.
- I thought Tom would ask Mary a few questions.
- Tom'un Mary'ye birkaç soru soracağını düşünmüştüm.
- She has started to get a few wrinkles around her eyes.
- Gözlerinin etrafında birkaç kırışıklık oluşmaya başladı.
- I struggled for a few months.
- Birkaç ay boyunca uğraştım.
- Tom and a few others are waiting for you on the porch.
- Tom ve diğer birkaç kişi verandada sizi bekliyor.
- Give me a few hours.
- Bana birkaç saat ver.
- I think I'll stay for a few more days.
- Sanırım birkaç gün daha kalacağım.
- A few old buildings need to be demolished.
- Birkaç eski binanın yıkılması gerekiyor.
- The Mayor already has a few ideas for next year!
- Belediye başkanın gelecek yıl için daha şimdiden birkaç düşüncesi var!
- The doctor says you're going to have to stay in bed for a few weeks.
- Doktor birkaç hafta yatakta kalmak zorunda kalacağını söylüyor.
- I saw a man get arrested by the police a few minutes ago.
- Birkaç dakika önce bir adamın polisler tarafından tutuklandığını gördüm.
- He broke his jaw and lost a few teeth.
- Çenesini kırdı ve birkaç dişini kaybetti.
- I was hoping that you'd answer a few questions.
- Birkaç soruyu cevaplayacağınızı umuyordum.
- Shall I send a few books for her?
- Ben onun için birkaç kitap göndereyim mi?
- Tom died a few years later.
- Tom birkaç yıl sonra öldü.
- Tom gave me a sleeping bag a few weeks ago.
- Tom birkaç hafta önce bana bir uyku tulumu vermişti.
- It'll just take a few more minutes.
- O sadece birkaç dakika daha sürer.
- It looks like there's a few Muslim restaurants around here.
- Buralarda birkaç Müslüman restoranı var gibi görünüyor.
- It's only a short way, so you can walk there in a few minutes.
- Çok kısa bir yol, bu yüzden birkaç dakikada oraya yürüyebilirsiniz.
- Only a few members turned up at the meeting.
- Sadece birkaç üye toplantıya katıldı.
- We're going to eat in just a few minutes.
- Biz sadece birkaç dakika içinde yemek yiyeceğiz.
- I'll only be a few more minutes.
- Sadece birkaç dakika daha kalacağım.
- She has a few friends.
- Onun birkaç arkadaşı var.
- We must wait for a few weeks to see the lilacs.
- Leylakları görmek için birkaç hafta beklemeliyiz.
- We came to realize that the problem isn’t just a few bad corporations but the entire system itself.
- Problemin sadece birkaç kötü şirket değil de bütün bir sistem olduğunun farkına varmış durumdayız.
- Tom was only at Mary's party for a few minutes.
- Tom, Mary'nin partisinde sadece birkaç dakika kaldı.
- I hope he leaves in a few hours.
- Birkaç saat içinde gideceğini umuyorum.
- I still want to ask a few questions.
- Hâlâ birkaç soru sormak istiyorum.
- Tom has broken a few things.
- Tom birkaç şeyi kırdı.
- Tom wanted to stick around for a few more days.
- Tom birkaç gün daha burada kalmak istiyordu.
- We have a few questions concerning Tom's medical treatment.
- Tom'un tıbbi tedavisi ile ilgili birkaç sorumuz var.
- It would only take a few minutes for you to fill out this questionnaire.
- Bu anketi doldurman sadece birkaç dakika alır.
- I did that for Tom for quite a few years.
- Birkaç yıl Tom için bunu yaptım.
- Would you mind answering a few questions?
- Birkaç soruya cevap verebilir misiniz?
- Tom spent a few years in Boston when he was in college.
- Tom üniversitedeyken birkaç yılını Boston'da geçirdi.
- I visited Romania a few years ago.
- Birkaç yıl önce Romanya'yı ziyaret etmiştim.
- I have a few French books.
- Birkaç Fransızca kitabım var.
- Sami opened the Quran and read a few verses.
- Sami Kuran'ı açıp birkaç ayet okudu.
- Can you watch the kids for a few hours?
- Birkaç saat çocuklara bakabilir misin?
- I need to borrow your car for a few hours.
- Birkaç saatliğine arabanı ödünç almalıyım.
- I made the last bus by a few seconds.
- Birkaç saniye ile son otobüse yetiştim.
- I still have a few things I need to do.
- Hâlâ yapmam gereken birkaç şey var.
- I want a few more minutes.
- Birkaç dakika daha istiyorum.
- We still have a few left.
- Hala birkaç tane kaldı.
- A few hours' catnap will do you well.
- Birkaç saatlik şekerleme size iyi gelecektir.
- Tom had a few more things he wanted to say.
- Tom'un söylemek istediği birkaç şey daha vardı.
- It'll take a few seconds.
- Birkaç saniye sürecek.
- Why don't we try and get a few hours sleep?
- Neden birkaç saat uyumaya çalışmıyoruz?
- Tom said there have been a few problems.
- Tom birkaç sorun olduğunu söyledi.
- You may want to take a few steps back.
- Birkaç adım geri atmak isteyebilirsin.
- Tom escaped a few minutes ago.
- Tom birkaç dakika önce kaçtı.
- She'll be back in a few minutes.
- O, birkaç dakika içinde dönecek.
- Tom bought Mary a few drinks.
- Tom Mary'ye birkaç içecek aldı.
- We could've saved Tom if we'd arrived just a few minutes earlier.
- Birkaç dakika erken gelseydik Tom'u kurtarabilirdik.
- Why don't you stick around for a few minutes?
- Neden birkaç dakikalığına kalmıyorsun?
- A perfect knowledge of a few writers and a few subjects is more valuable than a superficial one of a great many.
- Birkaç yazar ve birkaç konu hakkında mükemmel bir bilgi, çok sayıda yazar hakkında yüzeysel bir bilgiden daha değerlidir.
- I've already been working here for a few months.
- Ben zaten birkaç aydır burada çalışıyorum.
- Tom has learned how to sing a few songs in French.
- Tom Fransızca birkaç şarkı söylemeyi öğrendi.
- Tom died a few weeks ago.
- Tom birkaç hafta önce öldü.
- Tom took a few steps forward.
- Tom birkaç adım öne çıktı.
- I'll need a few minutes.
- Birkaç dakikaya ihtiyacım olacak.
- I just have a few questions for you.
- Size birkaç sorum olacaktı.
- Sami will see the results in just a few months.
- Sami sadece birkaç ay içinde sonuçları görecek.
- Why don't you give me a few suggestions?
- Neden bana birkaç öneri vermiyorsunuz?
- Tom took a few things out of his suitcase.
- Tom bavulundan birkaç şey çıkardı.
- I'd like to say a few words.
- Birkaç söz söylemek istiyorum.
- I'll only be here for a few hours.
- Sadece birkaç saatliğine burada olacağım.
- I have a few ideas.
- Birkaç fikrim var.
- Tom was here a few minutes ago.
- Tom birkaç dakika önce buradaydı.
- A few people came to the lecture.
- Konferansa birkaç kişi geldi.
- Tom showed us a few card tricks.
- Tom bize birkaç kart numarası gösterdi.
- Akira went out for a few minutes.
- Akira birkaç dakika için dışarı çıktı.
- Only a few people showed up on time for the meeting.
- Sadece birkaç kişi toplantıya zamanında geldi.
- I hurt a few people's feelings.
- Birkaç kişinin duygularını incittim.
- So as to keep himself awake, Tom drunk a few cups of coffee.
- Tom kendini uyanık tutmak için birkaç fincan kahve içti.
- I told Tom a few jokes.
- Tom'a birkaç şaka yaptım.
- Tom can only speak a few words of French.
- Tom sadece birkaç kelime Fransızca konuşabiliyor.
- I want to learn how to say a few words in French.
- Fransızca birkaç kelime söylemeyi öğrenmek istiyorum.
- She had a few more drinks.
- Birkaç kadeh daha içti.
- There are a few points where you are mistaken.
- Yanıldığınız birkaç nokta var.
- I lived with Tom for a few years.
- Birkaç yıl Tom'la yaşadım.
- He's a few years younger than I am.
- Benden birkaç yaş daha genç.
- Tom told me he's decided to stay for a few more days.
- Tom bana birkaç gün daha kalmaya karar verdiğini söyledi.
- Tom was in the hospital for a few weeks last year.
- Tom geçen sene birkaç hafta hastanede kaldı.
- Sami memorized a few verses of the Quran.
- Sami Kuran'dan birkaç ayet ezberledi.
- Give me a few minutes and I'll find out what's going on.
- Bana birkaç dakika verin, neler olduğunu öğreneyim.
- I have a few questions for both of you.
- İkinize de birkaç sorum var.
- A few minor mistakes apart, your writing is good.
- Birkaç küçük hata dışında, yazınız iyi.
- I need to ask you a few questions.
- Sana birkaç soru sormam gerekiyor.
- Have you also got a few clean cups?
- Birkaç temiz fincanınız da var mı?
- Tom has had his leg in a cast for a few weeks now.
- Tom'un bacağı birkaç haftadır alçıda.
- A few people came to the lecture.
- Birkaç kişi konferansa geldi.
- I was only gone a few minutes.
- Sadece birkaç dakikalığına gitmiştim.
- There were a few children in the room.
- Odada birkaç çocuk vardı.
- I can still remember a few words in Spanish.
- Ben hâlâ İspanyolca birkaç kelime hatırlayabiliyorum.
- Maybe I should spend a few minutes with Tom alone.
- Belki de Tom'la birkaç dakika yalnız kalmalıyım.
- Tom paused for a few seconds.
- Tom birkaç saniye durakladı.
- Layla spent a few years in prison.
- Layla birkaç yılını hapiste geçirdi.
- Mary lived in a convent for a few months.
- Mary birkaç ay bir manastırda yaşadı.
- We were having a few problems a while ago.
- Bir süre önce birkaç sorunumuz vardı.
- They stepped a few paces forward.
- Birkaç adım öne çıktılar.
- Tom left Boston a few months ago.
- Tom birkaç ay önce Boston'dan ayrıldı.
- I'd like to ask a few more questions.
- Birkaç soru daha sormak istiyorum.
- Tom has to leave in a few minutes.
- Tom birkaç dakika içinde gitmek zorunda.
- Would you mind if I asked you a few questions?
- Sana birkaç soru sormamın bir sakıncası var mı?
- I'll be ready in a few moments.
- Birkaç dakika içerisinde hazır olacağım.
- We're only asking you to help us for a few hours.
- Senden sadece birkaç saatliğine bize yardım etmeni istiyoruz.
- Dan lived a few blocks away from Linda's home.
- Dan Linda'nın evinden birkaç blok ötede yaşıyordu.
- I need to ask a few questions.
- Sormam gereken birkaç soru var.
- Sami sat a few tables away.
- Sami birkaç masa uzağa oturdu.
- Her house is a few kilometers away from here.
- Evi buradan birkaç kilometre uzakta.
- I still have a few questions.
- Hâlâ birkaç sorum var.
- Within a few minutes, he had eaten up all the food on the table.
- Birkaç dakika içinde masadaki tüm yemeği yedi.
- Could you spare a few hours?
- Birkaç saat ayırabilir misin?
- At this second lie, his nose grew a few more inches.
- Bu ikinci yalanla burnu birkaç santim daha büyüdü.
- Sami's mother sold him to a man for a few beers.
- Sami'nin annesi birkaç bira için onu bir adama sattı.
- Tom should arrive in a few minutes.
- Tom birkaç dakika içinde gelir.
- I wanted to make a few phone calls.
- Birkaç telefon görüşmesi yapmak istedim.
- I have a few tickets in row 15.
- 15. sırada birkaç biletim var.
- I bought a few eggs and a little milk.
- Birkaç yumurta ve biraz süt aldım.
- Tom knows a few guys who work at that factory.
- Tom o fabrikada çalışan birkaç kişiyi tanıyor.
- You only have to read a few more pages.
- Sadece birkaç sayfa daha okumalısın.
- Would you mind answering a few questions?
- Birkaç soruya cevap verir misin?
- He fetched a few cushions to prop up her head.
- Onun başını desteklemek için birkaç yastık getirdi.
- I have still got a few minutes.
- Hâlâ birkaç dakikam var.
- Tom is a few pounds heavier than Mary.
- Tom, Mary'den birkaç kilo daha ağır.
- Will you be sticking around Boston for a few more days?
- Boston'da birkaç gün daha kalacak mısınız?
- I'll call Tom up in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde Tom'u telefonla arayacağım.
- The Mayor already has a few ideas for next year!
- Başkanın şimdiden gelecek yıl için birkaç fikri var!
- May I ask you a few questions?
- Size birkaç soru sorabilir miyim?
Show More (1997)
|
