adequate - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
adequate yeterli adj.
  • His performance was barely adequate to meet our demands.
  • Performansı bizim taleplerimizi karşılamaya zar zor yetiyordu.
  • It is necessary to train our own people, as it is to provide adequate financial support for the policy.
  • Politika için yeterli mali desteği sağlamak kadar kendi insanlarımızı eğitmek de gereklidir.
  • They are also adequate for the time being.
  • Ayrıca şu an için yeterlidirler.
Show More (129)
adequate uygun adj.
  • Sadly, Noah's ark was not an adequate environment for dragons, dinosaurs and unicorns.
  • Maalesef Nuh'un gemisi ejderhalar, dinozorlar ve tek boynuzlu atlar için uygun bir ortam değildi.
  • It is important for a nation to have an adequate mix of monetary and fiscal policies.
  • Bir ulus için para ve maliye politikalarının uygun bir karışımına sahip olmak önemlidir.
  • Sadly, Noah's ark was not an adequate environment for dragons, dinosaurs and unicorns.
  • Ne yazık ki, Nuh'un gemisi ejderhalar, dinozorlar ve tek boynuzlular için uygun bir ortam değildi.
Show More (0)
adequate kabul edilebilir adj.
  • Looking at the Convention, we again cannot but note that adequate representation can still not be taken for granted.
  • Sözleşme'ye baktığımızda, yeterli temsilin hala kesin olarak kabul edilemeyeceğini bir kez daha görüyoruz.
Show More (-2)