|
- As soon as my bags are packed I'll check out of the motel.
- Çantalarımı toplar toplamaz motelden ayrılacağım.
- We'll stay down here and sneak out with the bags.
- Biz burada kalacağız ve çantaları alıp gizlice çıkacağız.
- We're looking for two khaki army bags, unless they switched them.
- İki tane haki asker çantası arıyoruz tabii eğer değiştirmedilerse.
- We're looking for two khaki army bags, unless they switched them.
- İki haki rengi asker çantası arıyoruz, tabii değiştirmedilerse.
- We'll stay down here and sneak out with the bags.
- Burada kalıp çantalarla gizlice dışarı çıkacağız.
- We're looking for two khaki army bags, unless they switched them.
- Eğer değiştirmedilerse, iki tane haki askeri çanta arıyoruz.
- Where do I claim my bags?
- Çantalarımı nereden alabilirim?
- The bags were piled up behind him.
- Çantalar arkasına yığılmıştı.
- Bring my bags up to my room.
- Çantalarımı odama getirin.
- Here are your bags.
- İşte çantaların.
- Put the bags over there.
- Çantaları oraya koyun.
- That woman has two bags.
- O kadının iki çantası var.
- That woman's got two bags.
- O kadının iki çantası var.
- There are some bags in the room.
- Odada bazı çantalar var.
- All the bags are examined at the airport.
- Havaalanında tüm çantalar incelenir.
- Do you have any bags to check?
- Kontrol edilecek çantanız var mı?
- Tom helped Mary carry her bags.
- Tom, Mary'nin çantalarını taşımasına yardım etti.
- He put his bags in the trunk, then hopped in the car and drove off.
- Çantalarını bagaja koydu, sonra arabaya atladı ve gitti.
- The police are checking their bags.
- Polis, onların çantalarını kontrol ediyor.
- This woman has two bags.
- Bu kadının iki çantası var.
- I checked my bags.
- Çantalarımı kontrol ettim.
- How many bags do you want to check?
- Kaç tane çanta vermek istiyorsun?
- It is not safe to walk with the bags like that.
- Çantalarla bu şekilde yürümek güvenli değil.
- I'll grab your bags.
- Çantalarınızı alayım.
- He put his bags in the trunk, then hopped in the car and drove off.
- Çantalarını bagaja koyup arabasına atladı ve gitti.
- Could you send someone up for my bags, please?
- Çantalarım için birini gönderebilir misiniz lütfen?
- Tom hastily packed his bags.
- Tom aceleyle çantasını topladı.
- Could you put those bags in the car for me?
- Benim için şu çantaları arabaya koyar mısınız?
- Bring my bags up to my room.
- Çantalarımı odama getir.
- Would you put those bags in the car?
- Şu çantaları arabaya koyar mısın?
- Let's not pack our bags just yet.
- Çantalarımızı henüz hazırlamayalım.
- Could you send someone up for my bags, please?
- Çantalarım için birini gönderir misin, lütfen?
- I have too many bags.
- Benim çok çantam var.
- Tom packed his bags and left.
- Tom çantalarını toplayıp gitti.
- Could you carry my bags for me?
- Benim için çantalarımı taşır mısın?
- Let me get your bags.
- Çantalarınızı alayım.
- Where do I put my bags?
- Çantalarımı nereye koyarım?
- You forgot your bags.
- Çantalarınızı unuttunuz.
- Are there any bags in this shop?
- Bu dükkanda hiç çanta var mı?
- The bags were piled up behind him.
- Çantalar onun arkasında yığıldı.
- Could you hold these bags until four this afternoon?
- Bu çantaları bu öğleden sonra dörde kadar tutar mısın?
- There are some bags in the room.
- Odada birkaç çanta var.
- Tom walked in with bags of take-out food.
- Tom eve servis yemeği çantalarıyla gitti.
- My bags are packed.
- Çantalarım hazır.
- These bags are very heavy, so carry one bag at a time.
- Bu çantalar çok ağır, bu yüzden her seferinde bir çanta taşıyın.
- I didn't weigh their bags.
- Onların çantalarını tartmadım.
- I didn't weigh their bags.
- Çantalarını tartmadım.
- Could you keep my bags here until four?
- Saat dörde kadar çantalarımı burada tutar mısınız?
- How many bags did you have?
- Kaç tane çantanız vardı?
- This woman has two bags.
- Bu kadının iki tane çantası var.
- Are these bags Tom's?
- Bu çantalar Tom'un mu?
- The police were examining their bags.
- Polisler, onların çantalarını arıyordu.
- Empty your bags.
- Çantalarını boşalt.
- Where can I put my bags?
- Çantalarımı nereye koyabilirim?
- Attach labels to all the bags.
- Bütün çantalara etiketleri takın.
- Tom packed his bags.
- Tom çantalarını düzenledi.
- I checked my bags.
- Ben çantalarımı kontrol ettim.
- The police were examining their bags.
- Polis, onların çantalarını inceliyordu.
- Are those your bags?
- Bunlar senin çantaların mı?
- We have several bags here.
- Burada birkaç çantamız var.
- How many bags do you have?
- Kaç tane çantan var?
- She managed to carry all the bags herself.
- Bütün çantaları kendisi taşıyabildi.
- You dropped your bags.
- Çantalarınızı düşürdünüz.
- Their bags were checked by security guards at the gate.
- Çantaları kapıdaki güvenlik görevlileri tarafından kontrol edildi.
- Their bags were checked by security guards at the gate.
- Onların çantaları kapıda güvenlik görevlileri tarafından kontrol edildi.
- Where are the bags from Flight 57?
- Uçuş 57'nin çantaları nerede?
- Do you have any bags to check?
- Kontrol edilecek hiç çantanız var mı?
- Attach labels to all the bags.
- Bütün çantalara etiket yapıştırın.
- Pack your bags.
- Çantalarını hazırla.
- Can you get our bags?
- Çantalarımızı alabilir misin?
- Let me help you with these bags.
- Şu çantaları taşımana yardım edeyim.
- Could I check my bags?
- Çantalarımı kontrol edebilir miyim?
- Could you put those bags in the car for me?
- Şu çantaları benim için arabaya koyar mısın?
- Tom packed his bags and left.
- Tom çantasını topladı ve gitti.
- These are the best bags on the market.
- Bunlar piyasadaki en iyi çantalar.
- Here are your bags.
- İşte çantalarınız.
- Let me help you with these bags.
- Bu çantalarla sana yardım edeyim.
- She managed to carry all the bags herself.
- Bütün çantaları kendisi taşımayı başardı.
- What should I do with these empty bags?
- Bu boş çantalarla ne yapmalıyım?
- Can I take your bags?
- Çantalarınızı alabilir miyim?
- I helped carry those bags.
- Şu çantaları taşımaya yardım ettim.
- Could you hold these bags until four this afternoon?
- Bu çantaları öğleden sonra dörde kadar tutabilir misiniz?
- They lost our bags.
- Çantalarımızı kaybettiler.
- One of my bags is missing.
- Çantalarımdan biri kayıp.
- The police were examining their bags.
- Polis çantalarını arıyordu.
- Tom put the bags on the kitchen table.
- Tom çantaları mutfak masasına koydu.
- Are your bags in the car?
- Çantaların arabada mı?
- That woman's got two bags.
- O kadının iki tane çantası var.
- Can I take your bags?
- Çantalarını alabilir miyim?
- Keep an eye on the bags.
- Çantalara göz kulak ol.
- Tom loaded the bags into the trunk of his car.
- Tom çantaları arabasının bagajına yükledi.
- Tom put his bags in the trunk, then hopped in the car and drove off.
- Tom çantalarını bagaja koydu, sonra arabaya atladı ve gitti.
- Tom put his bags in the trunk, then hopped in the car and drove off.
- Tom çantalarını bagaja koydu, sonra arabaya atladı ve yola çıktı.
- I helped carry those bags.
- O çantaların taşınmasına yardım ettim.
- Could you carry my bags for me?
- Çantalarımı benim için taşıyabilir misiniz?
- The airline lost my bags.
- Havayolu şirketi çantalarımı kaybetti.
- Put the bags over there.
- Çantaları şuraya koy.
- The police are checking their bags.
- Polis çantalarını kontrol ediyor.
- Where do I put my bags?
- Çantalarımı nereye koyabilirim?
- I put my bags on the table.
- Çantalarımı masaya koydum.
- Please put everything not related to this class in your bags.
- Lütfen bu dersle ilgili olmayan her şeyi çantanıza koyun.
- You dropped your bags.
- Çantalarını düşürdün.
- Carry the bags upstairs.
- Çantaları yukarı taşıyın.
- Where should I put my bags?
- Çantalarımı nereye koymalıyım?
- I'll grab your bags.
- Çantalarını alacağım.
- Are those your bags?
- Onlar senin çantaların mı?
- One of my bags is missing.
- Benim çantalardan biri eksik.
- Carry the bags upstairs.
- Çantaları üst kata taşı.
- I actually am 81 years old but if I subtract the time I've waited to get my bags at the airport, I'm only 43.
- Aslında 81 yaşındayım ama havaalanında çantalarımı almak için beklediğim süreyi çıkarırsam sadece 43 yaşındayım.
- Are there any bags in this shop?
- Bu mağazada hiç çanta var mı?
- Are these Tom's and Mary's bags?
- Bunlar Tom ve Mary'nin çantaları mı?
- I put my bags on the table.
- Çantalarımı masanın üzerine koydum.
- The bags to your left are mine.
- Solundaki çantalar benimkilerdir.
- I'm going to go buy a ticket, so please watch my bags for a minute.
- Gidip bilet alacağım, lütfen bir dakika çantalarıma göz kulak ol.
- Could you keep my bags here until four?
- Çantalarımı dörde kadar burada tutabilir misin?
- Empty your bags.
- Çantalarınızı boşaltın.
- Tom's bags are packed.
- Tom'un çantaları hazır.
- Could I check my bags?
- Ben çantalarımı kontrol edebilir miyim?
- The bags to your left are mine.
- Solunuzdaki çantalar benim.
- Could you put these bags in the trunk?
- Bu çantaları bagaja koyabilir misiniz?
- Pack your bags.
- Çantalarınızı hazırlayın.
Show More (118)
|