belly - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
belly karın n.
  • Thanks, my belly is full.
  • Teşekkürler, karnım doydu.
  • We smoothened the belly of the boat with a filler.
  • Teknenin karın kısmını dolgu maddesiyle düzleştirdik.
  • I used to lie on my belly and play video games.
  • Eskiden karnımın üzerine uzanıp video oyunları oynardım.
Show More (11)
belly göbek n.
  • Fadil didn't have a big belly.
  • Fadıl'ın büyük bir göbeği yoktu.
  • Tom has a bit of a belly.
  • Tom'un biraz göbeği var.
  • Look, I got a flower tattoo here on my belly.
  • Bak, bir çiçek dövmesi yaptırdım. İşte, göbeğimin üzerinde.
Show More (6)
belly mide n.
  • A man with a full belly thinks no one is hungry.
  • Midesi dolu olan bir insan kimsenin aç olduğunu düşünmez.
  • You shouldn't have your eyes bigger than your belly.
  • Gözlerin midenden daha büyük olmamalı.
Show More (-1)
belly şişirmek v.
  • The sails of the Galleon were bellied with the wind.
  • Kalyonun yelkenleri rüzgarla birlikte şişti.
Show More (-2)