bite - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
bite ısırmak v.
  • I was bitten in the leg by that dog.
  • O köpek beni bacağımdan ısırdı.
  • This dog bites.
  • Bu köpek ısırır.
  • If a dog bites you, wash the wound with soap and water.
  • Bir köpek sizi ısırırsa, yarayı sabun ve su ile yıkayın.
Show More (64)
bite ısırık n.
  • Tom Thumb leaped up, took a big bite from the first plate, and broke his tooth.
  • Parmak Çocuk ayağa fırladı, ilk tabaktan büyük bir ısırık aldı ve dişini kırdı.
  • A rattlesnake's bite is filled with poison.
  • Bir çıngıraklı yılanın ısırığı zehirle doludur.
  • The bite of this spider causes intense pain.
  • Bu örümceğin ısırığı yoğun acıya neden olur.
Show More (19)
bite yemek v.
  • The suspect had a nervous disposition, was a chain smoker and had bitten his nails down to the quick.
  • Şüphelinin sinirli bir mizacı vardı, sigara tiryakisiydi ve tırnaklarını yemişti.
  • Biting your fingernails is a bad habit.
  • Tırnaklarını yemek kötü bir alışkanlıktır.
  • If you bite your fingernails, sooner or later you will make your fingers bleed.
  • Eğer tırnaklarınızı yerseniz, er ya da geç parmaklarınızı kanatacaksınız.
Show More (4)
bite sokmak v.
  • Which bee has bit you?
  • Hangi arı seni soktu?
  • Which bee has bit you?
  • Hangi arı sizi soktu?
Show More (-1)
bite lokma n.
  • Tom ate only three or four bites then spit out the food.
  • Tom sadece üç ya da dört lokma yedi sonra yemeği tükürdü.
  • Tom ate only three or four bites then spit out the food.
  • Tom sadece üç ya da dört lokma yedi ve sonra tükürdü.
Show More (-1)